Bu erkekler birbirlerinden ne kadar zevk alıyor yahu. Bende de bunun entelektüel versiyonu mevcut. Öyle kahvehane nargile vs alışkanlığımız yok lakin ister ki her gece dostlarıyla dışarda vakit geçirsin, edebi siyasi tartışmalar yapsınlar, o söyleşi senin bu imza günü benim dolansın dursun. Söylenince "sen de gel.. ben evde vakit geçirmeyi sevmiyorum, evde içimiz mi çürüsün vs." diyor. Ama ben çalişiyorum çok yoruluyorum ve akşamları kaldıramıyorum artık söyleşilerdi toplantılardı, içim şişiyor... Biz ilk sene ciddi sıkıntılar yaşadık. En son gece 2'de eve girince ufak çaplı bir cinnet durumu birazcık toparlamamızı sağladı. Orta yolu bulduk gibi bir şey.. Bu sefer de şöyle bir sıkıntı başladı, evimiz kültür yuvası haline geldi. Gazeteci ve yazar arkadaşları her gece evimizde toplandı ve ben onlara çay, kahve, olmadı rakı meze servisi yapar halde buldum kendimi. Yani adam beni yanlış anladı...Derdim ikimizin birlikte başbaşa paylaştığımız bir şeyler olmaması. Sorunum tam olarak bu. Yoksa tabi ki benim dışımda benden bağımsız bir hayatı olacak... Çoook sorguladım kafam patlayana kadar sorguladım sıkıntı ne, beni sevmiyor mu, benden keyif almıyor mu diye.. Ama hepsini inkar ediyor.. Sizi de sevmediğini düşünmüyorum. Sadece gerçekten erkekler hemcinslerinden inanılmaz keyif alabiliyor. Gerçek bir rest çekerek biraz olsun eve bağlayabildim. Bir gece gene bir mesaj geldi aşkım ben arkadaşlarla iki kadeh bir şey içeceğim diye. Gelme! dedim. 10 dk sonra evdeydi. Surat astı falan ama umrumda değil. Kurallarım var artık bu eve 11'den sonra giremezsin otel değil burası, benle vakit geçirmek iş çıkışı evine gelmek sana zul geliyorsa bitiririz ben bu yalnızlıktan çok sıkıldım dedim. O oldu. Müthiş bir şekilde değişti. Bu gibi durumlarda naif olmak, aman huzurumuz bozulmasın diyerek alttan almak çok işe yaramıyor. Kurallarınızı hatırlatın. Size bu saçma sapan psikolojiyi yaşatmaya hakkı yok. Size de yazık.