Aslinda sanslisiniz ,size daha da gec olmadan yuzunu gostermis ,
Kendinize guvenin ,tekrar is bulun ,yasaminiza vevsize deger vermeyenleri oradan cikarmaya odaklanin
Benim yaşam motivasyonum sevdiğim insanın beni sevdiğini 'sanmak'.
Bence sız sığ ve sıradan biri değilsiniz. Kendini bu kadar güzel ifade eden biri öyle olmaz.
bence olay tam da bu,mutluluğunuzu başkalarına bağlamışsınız,siz önce kendinizi sevin isterse başkaları hiç sevmesin,önce en sevdğiniz huylarınızı,kendinizde en beğendiğiniz yerleri yazın,her gün ayna karşlısına geçip kendinizi övün,yavaş yavaş kendinizi sevmeye başlıycaksınız...başka birinin varlığı yokluğu sizi etkilemesin
Bunları inanın sizin gönlünüz olsun biraz iyi hissedin diye söylemiyorum. Farklı birisiniz hisli. Etraf taş gibi ketumlarla dolu. Mertçe bu kadar kendini iyi ifade eden biri inanın çok az. Ve insanlarla içliyimdir işim gereği. Sıradan değil farklısınız. Aciz değil hislisiniz. Dışarda yaşanan maskeli baloya bir yağmur olmuş sözleriniz.Ağlattınız beni. Zaten hep ağlıyorum paniklemeyin sakın. Hakkımda iyi bir şey duymayalı çok uzun zaman oldu, duygulandım. Ailem bile beni suçlar pozisyonda hep. Annem rahatsız. Evlendiğimi görecek diye küçük çocuklar gibi seviniyordu. Para konusunda eli sıkıdır, kesenin ağzını açıp çeyiz almak istiyordu zorla. Annemin yüzüne baktıkça kahroluyorum her an.
Yalvar yakar ailesiyle tanıştırıp benim ailemle tanışmak istemişti. Evlenmek için neredeyse benimle kavga ediyordu. Allahtan biraz aklım var da ben yanaşmadım 6 aylık adamı ailemle tanıştırmaya.
Bu kadar alakasız bi sebepten sevgin bittiyse evliyken çocuğum varken de bunu yapardın, sen busun o zaman dediğimde "rol mü yapsaydım bitti işte. Bela da okuma evlenemem evde yüz kediyle yaşlanan tiplerden olurum sonra" dedi. Son şakasını da yaptı..
B.k ye diyerek
5 para etmeyen biri için ne bu kadar kendini üzmene ne de buraya yazmana gerek var
Tecrübeyle sabit, bazı insanların değeri bozuk para kadar b.ktan daha fazlasını haketmiyorlar
Hiiiiç ne kendimi açıklamaya uğraşırım ne de ağzımı yorarım, b.k ye o zaman der geçerim
Aynısını sana da tavsiye ediyorum.
Ah sevgili lady neden kendinize bu kadar yükleniyorsunuz yapmayın.. Siz kendinizi sevmeyi öğrenmedikçe bu tarz yaşam deneyimlerine çekilmeye devam edeceksiniz. Lütfen kendinize şunu sorun bunca tecrübeden sonra neyi öğrenmem gerekiyor? Neyi öğrenemedim de sürekli aynı acı veren deneyimleri yaşıyorum? Kendinize acıyarak değil; şefkat ve sabırla yaklaşın..
Kendime acımakla geçiyor her anım. Biri gözüme baksa içimdeki zayıflığı gördü sanıyorum. Başarmak istiyorum artık ben de sevilmedikçe güçlenmeyi. Salt dünyaya gelmiş olmam bile müthiş bir mucize, hediye diyorum. Ama sadece diyorum işte. Bunu derken 24 saatlik açlık sonucu mide kasılma sesleri, yüzünü bile yıkamamış bir ben ve sırılsıklam bir yastık var.
Sevgili lady bazen herşeyi biliriz ama bildiklerimiz hiçbir şeyi değiştiremez ya bu en acısıdır. Çünkü bilmek yetmez, pratikte de bazı şeyleri uygulamalıyız. Yoksa aynı kısır döngüde döner dururuz. "İlişkide olduğum erkeklerin sevgisine ekmek su gibi muhtacım " demişsiniz ya hayır inanın muhtaç değilsiniz. Fakat siz buna inandığınız sürece bu tarz bağımlı ve sağlıksız ilişkilere çekilmeye devam edeceksiniz. "Kendini sevmek" keşke yazıldığı kadar kolay olsaydı ancak imkansız da değil. Kişisel gelişiminize yatırım yapın. Çaba,emek,çok okumak,günlük hayatta uygulamak.. Neden bu denli bir sevgi açlığı hissediyorsunuz bunun cevabını bulmadan bu sorunlarınız çözülmez. Tüm olanlarla dürüstçe yüzleşin, kendinize acımadan ve abartmadan acınızı yaşayın. Fakat bu süreyi abartmayın, bir an önce bu kurban psikolojisinden çıkın ve değişmeye gelişmeye çalışın.. Gerekirse bir uzmandan yardım alın.
Bence şanslısınız gerçek yüzünü gördünüz ben okumasan önce evli sanmıştım sizi sizi seven üstünüze titreyecek insan karşımıza çıkacak bu yüzden bu insan bugün bunları yapıyor sizi o kişiye bi adım yaklaştırdı Çünkü şükredin sevilmeyecek biri degılsınızdır naif kırılgansınız hassassınız boyle biri bence sevilmeyi hak ediyorBu kez bu çok aşina olduğum kelimeleri duyma sebebim işten çıkarılmam ve bir ay içinde yeni işe giremediğim için fazla uyumam, sorumluluk duymamam, ev hanımlığına heveslenmemmiş. Bu laflar üzerine korkma ben iş bulur çalışırım. Bir erkeğe kendimi besletecek yaaşatacak biri değilim gururum kaldırmaz bi kere dedim diye bir ay konuşmadık. Bir ay boyunca enkaz şeklinde ders çalıştım ve dün çok önemli bir sınavım vardı. Nasıl geçti diye mesaj atınca da pişman oldu sanıp döndü dedim ama duyduğum söz artık sevilmediğim oldu.
Kalan ömrümde kaç kişiden daha bu sözü duyacağım artık kestiremiyorum. Dünyanın tüm sevgisiyle önce göklere çıkaran, sonra bir anda aşağıya bırakıp "ağlıyo musun?? neden ki? Ağlanacak bir durum yok" diyen erkeklerini bulma kurumu oldum.
Erkeklere zerre güvenim yok, hiç inanmadım tam manasıyla zaten sözlere, eylemlere ama hep vazgeçilmek, sevilmediğimi duymak beni değersiz, çirkin, asfalt hissettiriyor yere yapışmış gibiyim. Yemek yiyemiyorum. Mecbur kalmasam hiçbir hayati ihtiyacımı bile gidermek istemiyorum. Benim yaşam motivasyonum sevdiğim insanın beni sevdiğini 'sanmak'. Başka türlü değil mutlu, normal bile hissedemiyorum, basit ve sığ biriyim belki de..
Sevildiğimi hissetmeden bir saniyem bile iç huzuruyla geçmiyor. Hep aklımda acil durumda ilk terk edilecek kız olduğum dönüp duruyor. Sevgisizlikten içten içe ölüyorum. Herkes eşini bulmak zorunda değil, ondan çocuk sahibi olmak, ortak bir hayat yaşamak zorunda değil. Hatta herkes mutlu bile olmak zorunda değil, farkındayım. Zaten bu farkındalıklarım yüzünden artık bu sözlerden etkilenmemek, yaşama dönebilmek istiyorum.
'Artik seni sevmiyorum sozuyle nasil bas edilir?'
Baslik beni benden aldi...
Gercekten basa cikilabilir mi?
O dediginiz zimbirtilari yerine getirirsek bir tatli soze veye dokunuşa _ sevmeye sevilmeye hiç ihtiyacimiz kalmayacak mi? Özlemeyecek miyiz hiç?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?