Merhaba. Ben de gerçekten acil durumlar dışında hiçbir ilaç kullanilmamasi taraftariyim. Ateş vucut savunmasinin bir parçası. Nasıl sütü mikroptan arındırmak için kaynatıyoruz, vücut da mikroplari öldürmek için ateşi yükseltiyor. Ateş düşürücü verildiğinde ateş dusuyor, biz hastalık belirtisi olan ates ortadan kalktığı için hastaligin geçtiğini zannederken hastalık kaynağı mikroplar vücutta beklemeye devam ediyor. O yüzden ilk fırsatta vücut ateşi yeniden yükselterek mikroplari öldürmeye calisiyor. Yani aslında ateş dusurucu bagisiklik sisteminin o an calismasini sekteye ugratarak dusuruyor ateşi.
Ağrı da bağışıklık sistemini uyaran bir bulgu. Ağrı bagisiklik sistemine agriya kaynaklık eden hastalığın yerini gösteriyor, hasta organdan savunma sistemine bir acil durum mesajı yani agrilar. Ağrı kesici verildiğinde ağrı kaynagi ile savunma sistemi arasındaki bağlantı koparildigi için yine hastalık belirtisi ortadan kalkıyor ve biz hastalık iyileşti zannederken hastalık kaynağı aslında orada bekliyor hala. Bu da ilk fırsatta yeniden bir ağrı olusacagi anlamına geliyor.
Bunlar 17 aylık yoğun okumalar sonucu edindiğim bilgiler. Bebeğim alerjik, yani bagisiklik sistemi doğru calismiyor. Şimdiye kadar yalnızca bir ölçek ateş düşürücü şurup verdim ve bebeğim ağlama krizine girdi. Belki alerjisi olmasa hiç bu kadar arastirma gereği duymayip verecektim ben de ilaç. Zararın neresinden dönülse kardir. Aşı detoksu diye bir şey var ayrica. Aşı, ilaç ve modern hayatın getirdigi diğer bütün kimyasal içeren paket ürünler vücutta bir toksin yükü olusturuyor. Bu toksin yükü bağışıklık sisteminin çalışma surecini olumsuz etkilediği için vücut direnci düşük olabiliyor. Toksin yükünden ozellikle ağır metallerden kurtulmak için aşı detoksu denen yontemle şimdiye kadar verdiğiniz ilaçların zararını geri dondurebilirsiniz. İnstagramda @dromersaltan, @drsepit, @glutensizdunyacom, @vitamingiller.hq, @organik_anne hesaplarini incelemenizi oneririm.