Bebeklerimiz Nasıl Büyüyorlar ?

mayalihamur .!.:

ne güzel ya aferim merveye.uras çok az kelime söylüyor tvninde etkisi var sanırım. şu aralarda hiç ilgilenemyiyorum zaten çok yoğunum.susayınca suuu diyor ama kakasını söylemiyor. emirleri yerine getiriyor ama biraz şımarık oldu.bizim konuşmamızı bekliyor.herşeyi anlıyor ama tekrarlamıyor canı çokkk isterse konuşuyor.bende tıkandım kaldım. (

Genişletmek için tıkla...

nerdesin cnm özledik seni..

mesele konuşması değil ki cnm ben zaten göstermesini belli etmesini istiyorum .. hani kaka diye sorunca pat pat vurup kaka diyor ama kaka yapınca aynısını yapmıyo zilli .. yanmış pişmiş offf.. yazık yaaaa...

ha tv için de kimse bişey dememiş.. uzun kış günü gripten korktuk eve tıkıldık .. tv den başka bir eğlence de yok illa ki izleniyor.. zararı olur mu yaaa.. vicdanım da rahat etmiyo ama nasıl geçer ki zaman başka da .. merve de öyle saatlerce izlemiyo tabii.. hemen sıkılıyo.. ama ara ara gün içinde izliyo yani.. offf.... o zararlı bu zararlı herşey zararlı (sinifsinif:

duruyla yattık yatağa öylece uyumuşuz az önce kalktım baktım saat 3 olmuş:1shok: bilg.i kapatmadan bi bakayım dedim.

feridecim çok uzun süre izlemiyosa bi sorun olmaz bence.oyun,aktivitede bi yere kadar dediğin gibi eve tıkıldık onlar 24 saat oyun istiyolar ama aynı enerji bizde yok.

kızz "anne kaka yaptım" demesi kolaymı :roflol:duru kaka yaparken söylüyor hatta kucağıma gelip sarılıp öyle yapıyor.yaz olsa dediği gibi klozete oturturdum ama şimdi hiç denemiyorum.nasıl alıştı,zaten kaka yaparken anlıyorum hep sordum kızım kakamı yapıyosun diye o da kafasıylada onaylarayarak kakaaaa diyodu bi süre sonra ben sormadan söylemeye başladı.bu arada duruda bugün sabah hafif ishal gibi yapmıştı hiçte bekletmedim ama aynen merve gibi pişmiş kuzum iki üç kere krem sürdüm şimdi biraz daha iyi.suyada nasıl alıştı hiç hatırlayamıyorum duru çok su içtiği için belki daha kolay olmuştur şimdi gece uykuda bile susayınca gözleri kapalı su su diyor.

ayy duruda son zamanlarda mutfaktaki tencere tavaya sarmış durumda.gidip koca koca tavaları alıyo dolaptan sonra içine su döküp bide kaşık alıp karıştırıyor.ondan ona boşaltıyor çok keyif alıyor aşçımı olacak nedir anlamadım:dance: ama çok hoşuna gidiyor bu kış günü sürekli üstünü ıslatıyor çorap bady değiştir bıktım.kafamçokkarıştı

cnm sözlü olarak sölesin demiyorum ki.. bak duru nasıl kendini ifadeediyor.. merve de bu yok.. altı oklu duruyo canı da yanıyo hala belli etmiyo.. kokmuyo da meret.. kocaman oldu .. öğrettim ben de elle nasıl göstereceğini.. suyu da kakayı da ama ikisi de yok..

yok yookkk ben tv yi kesim iQ sunu mu düşürüyo ne

tatlım ya tvden değildir işlerine gelmiyo maymunların.urasda öle kakayı zaten az yapıyo saati belli bide dehşet koktuğu için hemen farkına varılıyor(soğandan sanırım :)))değiştiriyoruz hemen.ama söylemiyo oda.kötü bişey olduğunu biliyo koltuğun arkasına geçip çömelip ıkınıyor bizden uzaklaşıyor kaka yaparken çok komik :)))
gece urasda hemen süt kapıp geleceğimi bildiğimdenmidir nedir suuu diye bağırıyo. kakasıyla uğraşacak durumda değilim zaten şu aralar.
tvye gelince uras yemeklerini tvyle yiyor hatta tv değil dvdyle yani çizgi filmlerle özelikle shrek ve arabalar filmiyle bu aralar arı filmiyle. sevimli dostlar neşeli dalgalar vs vs hepsini cümle cümle ezberledim. artık babytvyle ilgilenmiyor.üç ana öğünü en az yarım saatten sayarsan birbuçuk saati geçiyor bizimkide.ablaya sık sık tembihliyorum normalde açma diye zaten seyretmiyor ama konuşmasını etkiliyor çok.tv seyrederkende tüm dış uyaranlara kendini kapıyor çok gıcık oluyorum zaten babamız tvkolik.eşimi annem tv karşısında beslediği için kesinlikle tv olmadan yemek yemez. hatta tvyi geçtim masadada yemez tepsiye koy yere otursun tv karşısında yesin.karnı doymuyor keyif almıyor. zaten kılım bu duruma ama urasda malesef öyle oldu. kesinlikle diğer türlü besleyemiyorum.ablada besleyemiyor.offff yaaaa yazarken bile içim acıyor.
bugün biraz erken gelebildim nihayet bir haftadır evde yeğenle kardeşim vardı.birde görümcesinide çağırdım çünkü şevval çok yaramaz olduğundan halası onunla ilgilendi kardeşim urasla. bir haftadırda acayip şımarık. şevval ne yaptıysa onu yapıyor ve elbette şevval kötü bir örnek. oyuncaklarını vermem demeyi öğrendi sehpaya çıkmayı dolap kapaklarını açmayı çekmece boşaltmayı. aksiliğide cabası.sosyal olsun azıcık derken kötüye gidiyor durum :)))
geçen gün 11 e doğru eve gelebildim herkes tükenmiş durumdaydı eşimde dahil iki çocuk bezdirmiş :)) ortalık darmaduman.bide yememiş bide uyumamış ben yokum diye. neyse bugün biraz telafi ettik beraber iki saat koşdurduk sobelemece oynadık yorulduk vs vs...
ocakta izin alıp biraz eğitici aktiviteler yapmayı planlıyorum şu aralar gücüm yok hiç. bide komik bişi anlatıp konuyu toparlayayım. eve gelince uras dibimde dolandığından geçen geldim eve çiş deyip wcye girdim çok sıkışığım koştu geldi bende yanımda oyalansın diye orkitlerimi verdim onlarla oynarken şevval geldi bi dövüş bi orkit kavgası. orkitleri salona kaçırdılar hepsini açtılar babasına gösteriyo bizimki (gece orkitinin üstüde ay varya) aydede aydede diye. bir paket orkit yerle bir oldu velhasıl ((

hahahaaaaa .... yazık olmuş orkidlere dünya parası :)))))

tv işi bizde de aynı.. yumurcak tv yi kayyuuuu diyerek izliyo cadı....

cnm geçici bence uras ın şevvali taklit etmesi.. düzelir unutur kısa zamanda .. yani inş...... :)

Binlerce çocuğun, televizyon yüzünden konuşmayı geç öğrendiği bildirildi.
Daily Mail'deki habere göre, yapılan bir araştırmada erkek çocukların dörtte birinden fazlasının, kızların ise yedide birinin, etraflarındaki yetişkinlerin konuşmalarını anlamalarını zorlaştıran televizyon sesi yüzünden konuşma güçlüğü çektiği belirlendi.

Birleşik Krallık hükümetine çocuklarla ilgili danışmanlık yapan Jean Gross'un araştırmasında, çocukların yüzde üçünün önemli konuşma problemleriyle karşılaştığı saptandı.

Araştırmaya göre, televizyon seyretmiyor olsalar bile, arka planda duyulan televizyon sesi yüzünden çocuklar büyüklerin söyledikleri sözleri anlamak için özel çaba sarf etmek zorunda kalıyor.

Gross, "Beyinlerimiz makinelerden öğrenmeye göre gelişmedi. Bebekler bir yüze tepki vermeye ve ebeveynlerinin yüzlerini tanımaya meyilli" dedi.

YouGov tarafından bin ebeveyn arasında yapılan araştırmada, erkek çocukların yüzde 22'sinin, kızlarınsa yüzde 13'ünün konuşmakta ve başkalarını anlamakta güçlük çektiği belirlendi. Ebeveynlerin dörtte biri de televizyonunun "çoğu zaman" veya "her zaman" açık olduğunu söylediler.

Çocuklar genelde ilk kelimelerini 10-11 aylıkken söylüyor. Ancak 3 yaşındaki çocukların yüzde 4'ünün hala konuşamadıkları belirlendi.

1-2 YAŞ

12 aylık dönemde hemen hemen tüm çocuklar ilk sözcüklerini söylerler. Ancak, bu çok değişken olabilir; kimileri bunu sekizinci ayda gerçekleştirirken, kimileri de 18 aylık döneme kadar bunu gerçekleştirememiş olabilir. Bu dönemde önemli olan, çocuğun seslerle değişik ton ve şiddette denemeler yapmasıdır. Bu dönem içinde çocuğunuz daha fazla oyun oynamaya başlayacak ve aynı şarkıyı ya da ninniyi defalarca dinlemekten zevk alacaktır. Bu sizin için çok sıkıcı olabilir, ama onun için önemlidir. Çocuğunuz, daha fazla sözcük öğrenmeye başlayacak ve bu sözcükler daha anlaşılır hale gelecektir.

Yaş


Yapması Beklenenler


Öneri Alınması Gereken Durumlar

12-18 ay


· Sözcük dağarcığı 5-20 arasındadır

· Basit direktifleri takip eder.

· İsmine karşılık verir.

· Bay bay yapmak

· İki basit sözcükle basit cümle kurar. Örneğin"Baba gitti".


· 18 aylıkken birkaç sözcükten fazlasını kullanmayıp sadece işaret kullanıyorsa

· Sözcükleri kullanmaya başlayıp, daha sonra kullanmamaya başladıysa.

18-24 ay


· İki ya da dört sözcükle cümle kurar

· Bilinen insanların, nesnelerin ismini bilir.

· Yaklaşık 50 sözcük bilir.


· Basit direktifleri takip edemiyorsa

· Taklit oyunlarına katılmıyorsa

· Çocuğunuzun konuşmasını anlamıyorsanız

· 2 yaşında olmasına rağmen iki sözcüğü birlikte kullanamıyorsa
Ona Nasıl Yardım Edebilisiniz?

Aşağıda çocuğun dil gelişimine yardımcı olabilecek öneriler verilmiştir:
12-18 AY ARASI

* Çocuğunuzla iletişiminizde basit ve kısa cümleler kullanın.
* Doğal bir formda, ancak yavaş, anlaşılır ve açık konuşun.
* Çocuğunuzun sözcük kazanımı için, tercihli sözcüklerle soru yönelterek model olun. Örneğin; elma ya da muz ister misin? gibi.
* Oynayabileceği bazı oyuncakları sağlayın. Örneğin; oyuncak bir telefon, konuşma taklitleri yapabileceği en iyi oyuncaktır.

18-24 AY ARASI

* Yaptığınız aktiviteleri ve ne olduğunu anlatıp, tanımlayın.
* Birlikte bazı günlük aktiviteler yapın, böylece konuşacak çok şey olacaktır.
* Çocuğunuzun oyun içinde gerçek nesnelerle oynamasını teşvik edin, örneğin; gerçek yiyecekler kullanılan bir çay partisi gibi.
* Resimli olay ya da nesne kartlarıyla grup oyunları oynayın, bulmacalar çözün.
* Geçmişten, günümüzden ve gelecekten söz edin; bugün ne yaptınız, yarın büyükanne gelecek gibi.
* Eğer çocuğunuzun çıkarabildiği bir ses varsa (örneğin; baa), bu sesle başlayan ve çevresinde bulunan nesneleri öncelikle sözcük dağarcığına kazandırmayı hedefleyin. Örneğin; bardak gibi. Bu sözcüğü basit cümlelerde ve duruma uygun ifadelerin içinde kullanın.
* Hedeflediğiniz ve çıkarabildiği sese ilişkin sözcük kartları oluşturun. Bu kartlarla evin içinde çeşitli oyun ortamları hazırlayın. Karttaki sözcüğü göstererek ismini söyleyin. Sözcüğün nasıl söylendiğini duymasına yardımcı olun. Bazen ona da sorarak isimlendirmesini isteyin. Her ne şekilde isimlendirme yaparsa yapsın, doğru kabul edip, tekrar geri iletim sağlayın. Örneğin; Evet bu bir "bardak". Daha sonra /b/ sesiyle başlayan diğer karta geçin. Unutmayın, bu sadece bir oyundur, çocukları zorlamak ve terapist rolü oynamak çocuğunuz için gereksiz ve sakıncalı olacaktır. Kendi gelişim süreci içinde yalnızca onu desteklemeyi hedef alın.

teşekkürler kızlar bilgilendirmeleriniz için..
haftasonu çocuk dr arkadaşımla telde bende bu konuyu konuştum.bana aynen şunları söyledi.bende işimin yoğunluğundan tvyi çok izletiyordum. sonra baktım hiç konuşmuyor tvyi yasakladık. bir buçuk yaştan sonra hiç seyrettirmedik bir dönem ve şakır şakır konuşmaya başladı. kesinlikle tv seyrettirme. bol bol kitap oku konuş. vs vs...
uras da bir yaşa kadar tv seyretmedi sonrasında yeme problemi dolayısıyla açıldı ve tvnin etkileri hemen belli oldu.çok güzel söylediği kelimeleri unuttu. yeni kelimeler öğrenmede zorluk çekiyor. mesela ilk söylediği sözcüklerden biri anten di.(bebek telsizi) şimdi söylemiyor hatta bilmiyor.
eşimlede en çok bu konuda tartışıyoruz. o seyretmiyorki diyor. seyretmese bile duyuyor diyorum inatlaşıyor benle.ablaya sık sık tembih ediyorum seyretmesin diye. ama malesef yemek yerken açmak zorunda kalıyoruz tabi bu arada seyrederken ben sık sık konuşuyorum aa araba kuş vs diye ama tabi beni dinlemiyor.işin güzel kısmı tvyi artık çekici bulmuyor babytv vs yi. dvd seyrediyoruz animasyon filmler. hatta kendi getirior arabayı koy yada arıyı koy diye. hatta dvdsini bile biliyor üstündeki afişinden.
cümle hala pek kurmuyor. arada denk gelirse iki kelimelik.
benim büyük yeğen 3 yaşında konuştu babytv yüzünden şimdi urasdan iki ay küçük olanı hala hiç kelime söylemiyor ablamınsa işine geliyor.onunlada atışıyoruz hep bu konuda.
babamız tv kolik ben filmkolik uras nasıl olcak bakalım ((( bide konuşkan değiliz çok. üzülüyorum ve kendimi çok zorluyorum bu konuda.umarım biran önce hallederiz bu sorunu da yavrum bocalamaz çokca...

kızlar bu arada uras tamamen huy değiştirdi.aşırı aksi ve sinirli.sabaha karşı uyanıyor kucağına al beni diyor ama yatağımıza yatmıyor kucağımda uymak istiyor bende kaldırıyorum salla salla uykum açılıyor.bu sabah yatağına geçtim yanına kaldırıyor kalk kucağına al beni diye. çok kötü bir üç gün geçirdik. o aksileşti bizde tavır koyduk hatta birkaç kere bağırdım.babasıyla oynarken babası bişey yapmasa hemen ağlayarak yanıma babasını şikayete geliyor. yada arkadaşı oyuncağını şöyle tut diye göstermek istedi hemen vızıklar pozisyonda bana bakıp şikayet ediyor.hani şu gıcık çocuk modellerine benzemeye başladı.2 yaş sendromuna erkenmi giriyoruzki.
bugün mesela mercimeklerin altına harflerimizi sakladık sonra arayıp buluyorduk sıralıyorduk.birden mercimekleri gıcık gıcık dağıtmaya başladı. aldı eline duvara çarptı vs vs bende apar topar topladım..
sizinkiler nasıl????

şu tv işine ben de katılıyorum hatta canlı örneği bile var bir tanıdığımız anne baba doktor çocuğa babaanne bakıyor televizyon sürekli açık gün içinde çocuk büyük vaktini babaannede geçiriyor ailesinin nöbetleri falan. Çocuk 5 yaşına kadar doğru düzgün konuşamayınca tedavi aldı. Biz de bazen mecbur kalıyoruz özellikle akşamları hep açık. ama gündüz bakıcımız hiç açmıyor (zaten bizimki digitürk açmayı da bilmiyor sanırım çift kumanda falan karışık biraz:) Bir de çok konuşur bakıcımız ben ve özellikle babası da çok knuşur anneanne dede yakın onlar hergün ya görür ya telle konuşur, tel.de herşeyi anlatyyor kendince :) şimdilik iyi ama bilmiyorum ben de korkuyorum ama akşam da açıyoruz yani ne bileyim. 1 yaşına kadar hiç açmıyordum o zamanda uzaylı gibiydik haber bile izlemiyorduk o da kötü.
mayacım melis de çok hırçın inşallah dönemseldir çok can sıkıcı sevecen uysal çocuğum gitti yerine hırçın ve huyusuz biri geldi. Babasını tırmaladı geçen gün benim saçımı çekiyor bazen anlam veremiyorum. Bir de ağlıyor herşeye hiç ağlamak bilmezdi, dün kızlar gördü işte durudaki oyuncağı alana kadar ağladı.

kızlar çok yorgunumm topiği yeni gördüm baştan sona okuyamadım ama tv problemi varmış bizdede büyük abla abi olunca tvsiz günümüz geçmiyorr..bu arada doğukanda tabiki izliyorr fazlasıylaa..


siizin zıpılar cümle kurabiliyormu yada neler sölüyorlar kelime olarakk...

bizimki henüzz iki kelimede olsa cümle kurmadı..tek tük sölediği kelimeler var okadarr.ama herşeyi anlıyorr..yani söleneni..

yerim ben melisciğimi yaa çoook tatlı boncuk.ben çok sıcak buluyorum melisi dün cee yaptık onla kahkahalar attı çok hoşuma gitti :) bence huysuzlukları geçici bi süreç ayrıca çok normal kişilikleri oturmaya başlıyor böyle değişik tavırları olacaktır hepsinin bize alışması biraz zor gelecek orası kesin.
bizde bütün gün evde olduğumuz için tv. açıyorum maalesef hatta 3. bi kişi gibi oldu kapalı olunca bişey eksik gibi oluyor.duruda özellikle reklamları izliyor kötü olduğunu biliyorum tamamen bitiremem tv işini ama azaltabilirim sanırım.akşamları babası gelince zaten tv.nin pek bi önemi kalmıyor hep babasıyla oynuyo ama gündüz maalesef

ben bugün yarın cümle kurarlar diye bekliyorum hatta başlayanlarda vardır.duru baya bi kelime söylüyor yeni öğrendikleri şapka,havlu.aslında herşeyi kendince söylüyo her söylediğim kelimeyi tekrar ediyo ama tam anlaşılır olmuyor.bi oyuncak deyişi var bi tek ben anlarım :) oyuncakmı kızım deyince hıh diyip kafasını sallıyor.yinede çoğu kelimeyi anlaşılır biçimde söylüyo (şappa,koy,veysene,büüük) şimdilerde babaya babası demeye başladı ben sürekli babası gelicek babası gidicek diye diye öyle alıştı.telefonu kulağına dayayıp aloo babasıı diyo çok komik :)

maşallah duruya ne kadar çok kelime öğrenmiş öle:) dün bebik dediğini duydum onu unutmuşsun:)
ben bi süredir gündüz tv açmamaya çalışıyorum. yemek yedirceğim zaman açıyorum.. bide fazla mızmızlandığı ve sıkıldığı zaman çizgi film açıyorum. ama akşam babası gelince hep açık malesef tv...
henüz cümle kurmadı... daha erken gibi geliyo bana.. söylediğim şeyleri tekrarlıyo ama kendince işte:) bu aralar aydede ye taktı:))

ya kızlar kızmayın ama siz böle yazınca çok seviniyorum hem yemek bölümünde hem burda hani yandaş bulmuşum gibi hoşuma gidiyor. sebepde şu belkide etrafımdaki bebekler daha bi gelişmiş daha bi akıllı gibi. mesela aynı temmuz bebeği bir arkadaşımın kızı mini mini bir kuşu söylüyor yada ali babanın çiftliğini ben hönkkk kalıyorum.bir taneside kendim duydum anne bak havhav dedi. nasıl yani ???
maevescim bizim aydede çok meşhur sokağa çıkınca bile aydede geldi diyor herkes:))))

mayacım maaşallah yakınındaki bebeklere gerçekten çok zekilermiş hatta üstün zeka belirtileri gibi duruyor 1,5 yaşında mini mini birkuşu söylemesi süper bişey.sen üzülme bizimkiler normal canım :1hug:

irem 1 den 10 kadar sayabiliyo:)) yazmiyim dedim ama maşallah dersiniz dimi:))

maaşallah sibelcim çok güzel demek iremdede üstün zeka belirtileri var kocamaaaan maaşallah ona

inatlaşma

Çocukların gelişimleri içerisinde anne-babaların zorlandığı dönemler vardır. Kendi bilincine varmaya, duygularının coşkusunu keşfetmeye başlarlar. Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü’nden Pedagog Güzide Soyak çocukların gelişim süreci ve inat konusu üzerine bilgiler veriyor.

1 yaş dönemi: Bu dönem sonuna doğru çocuklar yürümeye başlar. Yürümek ve bedenine hakim olabilmek keyif verir. Dokunarak ve çeşitli deneyimlerle öğrenmesi hızla ilerler. Bu döneme kadar yetişkinlerine bağımlı olan bebek bağımsız olmanın hazzına varır. Her deneyim yeni bir öğrenmedir. Birçok öğrenme deneyimi içerisinde riskleri de barındırır.

Ebeveynlerin kaygılı yapıda olması, farklı tutumlar sergilemeleri çocuğun karışık olan kafasını daha çok karıştırır. Tehlikeli girişimlerde onun yaşamasını beklediğimiz kaygıyı onun yerine yaşayarak duygumuzu, tutumumuzu dayatmış oluruz. Onun duygusunu anlayamamak ilişki içerisinde önce huzursuzluklara daha sonra inatlaşmalara varır.

Uyku saatlerinde direnmek, yemek yeme alışkanlıklarına itiraz etmek, bilinen ve kabul edildiği düşünülen temel alışkanlıklara itirazlar artar.

Bu dönem içinde öncelikle sorunun ne olduğu, değişen bir ihtiyaç mı, yoksa sınırları zorlamak mı olduğu dikkatle takip edilmeli. Çocukların istekleri de farklılık taşıyabilir. ıstediği bir oyuncak için ağlarken, oyuncağa kavuştuğunda istemediğini söyleyebilir.

ıletişim kurarken önce duygusunu anlamaya ve paylaşmaya çalışın. Kararları her zaman tek taraf vermemeli. Bütünüyle neden olmayacağı anlatılmalı. ıletişim kurarken kısa ve açık ifadeler kullanın. Unutmamamız gereken en önemli detay bu bir savaş değildir. Çocuğun yardıma ihtiyacı vardır. Duygusal gelişimi içerisinde zorluklarla baş etmeyi öğrenerek biçimlenir ve yoğrulur.

2 yaş dönemi: Bu dönem itibariyle çocuk yeni ve zor bir döneme adım atmaya başlar. Benmerkezcidir ve herşey onun istediği gibi olsun ister. Davranışları olgun değildir. Israrcı olmamak bu dönemde yapılması gereken en iyi tutumdur.

Kendi yapabileceklerinin sınırları arttıkça, ısrarlar da artar. Öğrenme deneyimleriyle başarılı ya da başarısız olduğu alanların farkına varır. Kabul ettiremediği durumlarda çatışma yaşanmaya başlar. Başarısızlık duygusu yaşar. Becerikli olmayı her çocuk ister. Bireysel becerileri geliştikçe sınır denemeleri artabilir.

Olumsuz istekler bile olsa çocukların kendileri ile ilgili kavramlarının oluşabilmesi için denemelerine izin verebiliriz. Davranışların sıklığı ve görülme süresine dikkat edilmesi gerekir.

Çocuğun inatlaştığı konu sıkıntısını açıklamaya yetmeyebilir. Yemek için inatlaşan bir çocuk, yenidoğan kardaşi ile ilgili hiçbir duygusunu yansıtmıyor olabilir. ınatlaşılan davranışa değil, bütün yaşamı içindeki faktörlere bakarak çözümler aramak gerekir. ınatlaşılan konuda başarılı olan taraf değil, ortak bir karar verilmeye çalışılmalı.