Beklenmeyen bir hamilelik, şimdi ne yapacağım?

Herşeyden önce o minik kalp size verilen bir mucize allah tarafından kader diye birşey var bazı şeyleri çok isteriz olmaz bazı seylerse istemeden olur ileride bunun pişmanlığını yaşamaktansa ve çocuk sahibi olamama gibi bir ihtimal de var o yüzden sukredin ve eşinizle konuşun kötü bir aile de büyümek sizide kötü bir anne yapmaz aksine kendi yasadiginiz kötülükleri ona yasatmassiniz daha iyi bir ebeveyn olursunuz fikrim bu nacizane umarım sağlıklı kararlar alirsiniz
 
Birden pat diye telefonu bıraktım gittim eşime söyledim. Tamam ideal bir bebek haberi verme şekli değildi öyle dikilip burnunu çekerek hamileyim demek, sonra ağlamak... Çok çok sevindi ki bu hiç şaşırtıcı değildi. Ama bana sarılması bile o kadar iyi geldi ki. Hiç yargılamaması, ben duygularımı bir bir sayıp dökerken sadece sımsıkı sarılıp saçımı okşaması. Onun söyledikleri biraz daha rahatlamamı sağladı açıkçası. Yalnız olmadığımı hatırladım. Evet hâlâ korkutucu ama en azından yalnız değilim
Elbette yalnız değilsiniz, bu bebeği ikiniz yaptınız :)
İçeride mışıl mışıl uyuyan bir yenidoğanım var,berbat bir hamilelikten sonra aldım kucağıma. Ah onu nasıl sevdiğimi anlatmaya kelimelerim, duygularım yetmez. Yüce Yaradan her dileyene versin!

Doktor bir çift olarak korunmayı bilmeden hamile kalmadınız herhalde. Dolayısıyla bu bir mucize.
Mucizenize sahip çıkın.
Emin olun su akar yolunu bulur. Sağlıkla...
 
34 yasinda cok zor karar vererek hamile kalmis sizinle ayni duygulara sahip biri olarak sunu soyleyebilirim. Henuz dogmadi. Ona alismam cok zor oldu. Muhtemelen hayatimin en zorlu donemlerinden birine giriyorum. Hamileligi ve kilolarimi da sevmedim acikcasi😂 ama su sipanin icimde kimildamasi ultrasonda gordugum o garip surat benim gibi annelik tarafi odun bi insani bile acaip bi hale soktu. Guzel seymis be dogur valla😄
 
Bence korktuklarinızın hiçbiri olmayacak.Eşiniz çok mutlu olacak ,çok güzel bisey deneyimleyeceksiniz beraber.Kariyerinizde de belli bi noktaya gelmişsiniz ,yavaşlasa bile kalinan yerden devam eder.Erken de degil ,gec de degil bence yaşınız bebek için.Mutsuz çocuklugunuzu ,mutlu bir çocuk yetiştirerek temize çeker ,siz kendi ailenizin yaptığı hataları yapmazsınız .
 
Siz en iyisi aldırın bu çocuğu. Biz size içimizden diş bilemeyelim.
5 sene sonra da buraya yazarsınız artık , istiyoruz olmuyor, eşim 45 ben 35 diye...
siz doktorsanız direk el altından otomatik bebek düşürten o ilaçtan da alıp doğal düşük gibi gösterebilirsiniz de heralde. Ne olacak yani, haftasonu şehir dışı gezilerinden önemli mi bi çocuk!!
Konuyu gördüm sinirlerim bozuldu 🤣
 
Benim annem beni döverdi. Sözlü şiddet de uyguladı. Simdi pişman belki, ama çocukluğum öyle geçti. Benim iki çocuğum var ve ben öyle bir anne değilim. Derler ki çok stresli olduğumuz zaman ebeveynlerimizin kullandığı eğitim metodlarina yöneliyoruz. Ama kararım net: Çocuklarımın gözlerindeki ışığı söndürmeyecegim. Bu konuda kendimi de sarıp sarıyorum. Kendimi geliştirmeye gayret ediyorum. Geçmişimizi değiştiremiyoruz ama geleceğimiz elimizde.
Kesinlikle oyle.
Ben annemin metodlarina hic yonelmedim.
Annem sectigi sozlerle can acitirdi.
Onemli olan farkindalik,hayvanlar gibi içgüdülerimizle hareket etmiyoruz sonucta...
 
29 yaş biyolojik olarak ilk çocuk için ideal yani nereye kadar erteleyebilirsiniz hiç istemezsiniz orasi ayrı.. siz çaresiz değilsiniz koskoca doktor olmuşsunuz. 2 doktor 2 eğitimli insan sizin yetiştireceginiz çocuklara ihtiyaç var bu memlekette. Birsuru bilinçsiz insan anne baba olurken. Asla ama asla aldırmayın. Dogurunca iyiki diyeceksiniz ❤
 
Merhabalar, ilk kez buraya yazıyorum. Sanırım daha önce hiç kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. 29 yaşındayım ve doktorum. Uzmanlığımı daha dört ay önce bitirdim. En büyük hayalimdi cerrah olmak ve çok severek yapıyorum. Bir yıldır evliyim. Eşim 40 yaşında o da doktor. Gerçekten uyumlu bir çiftiz, birbirimizi seviyoruz ve iyi bir ilişkimiz var. Anlaşamadığımız, zaman zaman aramızda tartışmalar yaratan tek şey bebek. Eşim baba olmayı çok istiyor. Sık sık bu isteğini tatlı tatlı belirtirdi ve ben gerçekten hiç istemiyorum. Bu yüzden artık bunu yinelemeyi bırakmıştı. Şu sıralar aşırı stresli bir dönemden geçiyorum işimden dolayı. İki haftadır sık sık baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadım, bir defa baygınlık geçirdim ama hep yoğun ve stresli olmama verdim. Sonunda iki gün önce dank etti reglimin baya geciktiği. Test yaptım sonuç pozitif çıktı. Hemen kan verdim, doktorla görüştüm, dokuz haftalık hamileymişim. İnanamıyorum ya fark etmedim hamile olduğumu. Kondomla korunuyorduk. Ve gerçekten hiç istemiyorum annelik düşüncesi benim için çok korkutucu. Biliyorum anne olmayı çok isteyenler bunun için çok çabalayanlar var ama anne olmayı istemek kadar anne olmayı istememek de normal. Kötü bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirdim, kötü bir aile profiline sahipti ailem. Şimdi ben o bebeği de mutsuz etmek istemiyorum. Korkuyorum, beceremezmişim gibi. Yapmak istediğim bir çok şeyi yapamayacağım. Ve son birkaç yıldır hayatım gerçekten istediğim gibi ve mutluluk verici. Şimdi bunu yitirmek istemiyorum. Bebek sahibi olmak iletişimimizi ve ilişkimizin kalitesini düşürecek diye korkuyorum. Kariyerim için endişe ediyorum. Ama en çok da benim gibi mutsuz bir çocuk olarak büyümesini hiç istemiyorum. Bu beni çok korkutuyor. Eşimin haberi yok henüz. Çok canım yanıyor. Durup durup ağlıyorum. Keşke olmasaydı diye düşünüp ağlıyorum, keşke olmasa diyorum. Canım acıyor. Napacağımı bilmiyorum.

Hayatınızın bir aşamasında bebek sahibi olurum diye biR düşünceniz varsa o zaman şimdiymiş böyle düşünün.
Ama asla istemiyorum eşim çocuk diye diretirse ondan da ayrılırım. Asla istemiyorum diye katı bir karşıtlığınız varsa dünyaya getirmemeyi düşünün derim.
 
Şöyle söyleyeyim kötü anne olacak biri olsaydınız , acaba iyi anne olamayacak mıyım korkularınız olmazdı. Ya direk aldırırdınız ya da tutarım bir bakıcı kocamın ağzı kapanır modunda takılırdınız. Siz farkında değilsiniz ama daha şimdiden çocuğunızu sahiplenmiş, onun geleceği için korkmaya başlamışsınız. Bir anne olarak söylüyorum, çalışan her kadın sizinle hemen hemen aynı korkuları yaşıyor ve emin olun kariyerinizde aldığınız hiçbir başarı evladınızın gözünüze bakıp sizi sevdiğini söylemesi kadar sizi gururlandırmıyor. Kızıma hamile kaldığımda süpriz olmuştu. Aynı korkuları yaşadım. Hatta iki yaşına kadar çok yoğun çalışmak zorunda kaldığım için iki saatlik uykuyla süründüğüm çok olmuştur. Ama şimdi onun bana sarılması, annemin bana yapmadıklarını ve benim içimde kalanları onunla yapabiliyor olmak inanın geçmişimdeki yaralarıma da ilaç oldu. Umarım evladınız sizede huzur getirir.
 
Hayatta en çok korktuğunuz şeyin başınıza geldiğini düşünün, o zaman keşke ölseydim demek bu kadar garip gelmiyor. Kürtaj olursam eğer çok vicdan azabı çekeceğimi biliyorum. Ve yaşamaya hakkı var. Sadece hiçbir şey hissetmiyor olmak, sevgi hissetmiyor olmak mesela. Bu beni üzüyor. Ve maddi ve manevi anlamda ihtiyacı olanları verememek, ruhunu doyuramamak.

Bu mesajınızı yeni gördüm
Ben isteyerek çocuk sahibi oldum. Buna rağmen hamilelikte ilk 4 ay bir şey hissetmedim. Asla karnıyla konuşan, annelik duyguları taşıyan bir hamile değildim. Doğumda bile pek duygulanmadım, bebek doğduğu anda ben onu sormak yerine çok rahatladım diye düşünüyordum
Ama bu demek değil ki bebeği sevmedim
Şu an diğer odada uyuyor ve ben onu çok özleyip fotoğraflarına bakıyorum. Onu anlıyor, isteklerine saygı gösteriyor ve çok çok çok seviyorum. Ailemin yaptığı hataları yapmamaya çalışıyorum. Merak etmeyin aylar var önünüzde hazır olmak için.
 
Merhabalar, ilk kez buraya yazıyorum. Sanırım daha önce hiç kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. 29 yaşındayım ve doktorum. Uzmanlığımı daha dört ay önce bitirdim. En büyük hayalimdi cerrah olmak ve çok severek yapıyorum. Bir yıldır evliyim. Eşim 40 yaşında o da doktor. Gerçekten uyumlu bir çiftiz, birbirimizi seviyoruz ve iyi bir ilişkimiz var. Anlaşamadığımız, zaman zaman aramızda tartışmalar yaratan tek şey bebek. Eşim baba olmayı çok istiyor. Sık sık bu isteğini tatlı tatlı belirtirdi ve ben gerçekten hiç istemiyorum. Bu yüzden artık bunu yinelemeyi bırakmıştı. Şu sıralar aşırı stresli bir dönemden geçiyorum işimden dolayı. İki haftadır sık sık baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadım, bir defa baygınlık geçirdim ama hep yoğun ve stresli olmama verdim. Sonunda iki gün önce dank etti reglimin baya geciktiği. Test yaptım sonuç pozitif çıktı. Hemen kan verdim, doktorla görüştüm, dokuz haftalık hamileymişim. İnanamıyorum ya fark etmedim hamile olduğumu. Kondomla korunuyorduk. Ve gerçekten hiç istemiyorum annelik düşüncesi benim için çok korkutucu. Biliyorum anne olmayı çok isteyenler bunun için çok çabalayanlar var ama anne olmayı istemek kadar anne olmayı istememek de normal. Kötü bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirdim, kötü bir aile profiline sahipti ailem. Şimdi ben o bebeği de mutsuz etmek istemiyorum. Korkuyorum, beceremezmişim gibi. Yapmak istediğim bir çok şeyi yapamayacağım. Ve son birkaç yıldır hayatım gerçekten istediğim gibi ve mutluluk verici. Şimdi bunu yitirmek istemiyorum. Bebek sahibi olmak iletişimimizi ve ilişkimizin kalitesini düşürecek diye korkuyorum. Kariyerim için endişe ediyorum. Ama en çok da benim gibi mutsuz bir çocuk olarak büyümesini hiç istemiyorum. Bu beni çok korkutuyor. Eşimin haberi yok henüz. Çok canım yanıyor. Durup durup ağlıyorum. Keşke olmasaydı diye düşünüp ağlıyorum, keşke olmasa diyorum. Canım acıyor. Napacağımı bilmiyorum.

Anne ve babanizin yaptigi hatalari yapmayip bebeginze cok guzel bir aile olabilirsiniz.
Şayet şuan bebek onu istemediginizi kafasinda yer ediniyor bile olabilir 😔

Kontorole gidin kalp atislarini duyun onu görün birde onu hissetmeye başladiginizda fikriniz degisecektir.
 
Kimileri çok ister olmaz, kimileri henüz istemez oluverir. Allahın takdiri işte.. ☺️
Evet süpriz olmuş, hazırlıksızsınız belli ki ama madem sizi seçip gelmiş bence aldırmayın derim ben. Şuanki endişenize saygı duyuyorum tabiki ama sonrası belki sizin için güzel olacak...
 
Birden pat diye telefonu bıraktım gittim eşime söyledim. Tamam ideal bir bebek haberi verme şekli değildi öyle dikilip burnunu çekerek hamileyim demek, sonra ağlamak... Çok çok sevindi ki bu hiç şaşırtıcı değildi. Ama bana sarılması bile o kadar iyi geldi ki. Hiç yargılamaması, ben duygularımı bir bir sayıp dökerken sadece sımsıkı sarılıp saçımı okşaması. Onun söyledikleri biraz daha rahatlamamı sağladı açıkçası. Yalnız olmadığımı hatırladım. Evet hâlâ korkutucu ama en azından yalnız değilim
9 Ağustosta benzer şeyler yaşadım. Büyük kızımın 5 yaşına girmesine üç gün vardı. Küçük kızım 14 aylık olacaktı. Dünya yıkıldı üzerime sanki. Saatlerce kendimi yedim durdum. İnanamadım şok geçirdim, şaka gibi geldi. Burada konu açtım. Daha sonra eşime haber verdim, ailemde bana o an destek olabilecek kim varsa aradım. Aman bebeğin çok küçük sakın hamile kalayım deme, diye sıkı sıkı tembih eden ablalarım, annem, yengem, eltim hepsi öyle bir destek oldu ki... eşim geldi akşam oturduk konuştuk çok destek oldu ve insanların desteği kendimi daha iyi hissettirdi. 9 Eylülde düşük yaptım. Hamile olduğumu öğrendiğimde dünya yıkılmıştı, düşük yaptığımda canım çok acıdı. İnsanın yalnız olmaması böyle bir şey işte. Bana hamileliğimi sevdiren, desteğini esirgemeyenler oldu.

Bak kendini beklentiye sokma. Kalp atışını duyunca ısınırım, tekmesini hissedince alışırım, kucağıma aldığımda severim belki deme. Bunların hiçbirinde bir şey hissetmeyebilirsin. Fakat sonra bir an bir bakıyorsun senin dünyan o. İnsan başka birini nasıl kendinden daha çok sevebilir ki, diye düşünüyorsun. Belki bunları karnındayken, belki doğumdan sonra belki ilk emzirişinde belki de doğum sonrasını atlattığında hissedeceksin. Sadece kendine zaman tanı, rahatla, nefes al... kimse anne olmayı bilmez, öğrenir. İlk kızımda doğsun diye gün sayarken, kucağıma almak için sabırsızlanırken anesteziden uyanıp odaya çıktığımda sesini ilk duyduğumdaki hissi hâlâ hatırlıyorum; yabancılık. İlk kucağıma verdiklerinde sevemedim. Bebekleri çok seven ben, kendi bebeğime baktığımda hiçbir şey hissedemedim. Korkunçtu. İnsanlara gülümsemek zorunda kaldım. Kucağımdan alın diyemedim. Emzirme olayı kabus gibi geldi, alın istemiyorum diyecektim neredeyse. Bir türlü tutamıyor, tutabilsin diye uğraşıyorlar. Kendimi deli gibi suçluyorum bebeğimi sevemedim diye derken pat diye tuttu göğsümü ağzıyla ve o an işte ilk defa başka bir gözle baktım bebeğime. İçime oluk oluk aktı sevgisi. Bu durumun daha beterini yaşayan insanlar var. Deli gibi bebeğini kollarına almayı beklerken, doğumdan sonra bebeğini kabullenemiyorlar. Yani annelik deneyimleyerek öğrendiğimiz bir şey.
 
Kötü bir çocukluk kötü bir ergenlik ve yapayalnız bir ömür geçirdim. Simdi bunlarin tam aksine kalabalık bir aile istiyorum. Cocuguma kötü bir anne olmadim bana yapilanlari ona yapmadım. Tam tersini yasiyorum yasamak icin elimden geleni yapiyorum. Istediğim mesleğe sahibim. Sağlıklıyım. Şükrediyorum. Iki çocuğum var 3. Yu bile düşünüyorum. Yaşadıklarınızı yaşatmak zorunda değilsiniz. Şartlar dahilinde hayatınızı kolaylaştırın. Her şeye rağmen bu çocuk olduysa eminim mutlulugunuza mutluluk katacaktır. Hayatım alt üst olur diye korkmayin; altının üstünden daha iyi olmayacağını nerden biliyorsunuz. Biraz da akışına birakin.. Ne kariyerinize ne de hayatınızı yaşamanıza engel. Siz yeter ki isteyin. Ama her seye rağmen imkansiz istemiyorum, yapamam, bakamam, ilgilenemem, sabredememem diyorsanız karar sizin.
 
Back
X