- Konu Sahibi sibersevda
-
- #81
Sizin konunuzu okuyunca kendi yaşadıklarımdan kesitler gördüm. Elbette yaşanan şeyler birebir olamaz ama altta yatan sebepler benzer olunca, yaşananlar da benzerlik arzediyor.
Eşimle 2 sene flört ettik. Artık iş ilişkimizin adını koymaya, ciddileştirmeye geldiğinde ailesi sızlanmaya başladı yavaştan.Sudan bir sebeple, tanışmaya gelme aşamasında büyük bir kavga çıkardılar ve sözü "Seni istemiyoruz, çünkü seni henüz tanıyamadık"a getirdiler..."Kimsin, nesin, iyi biri misin, oğlumuzu mutlu edebilir misin, seni tanımadan olur vermeyiz. Sen de soğuksun,aramıza girmiyorsun." dediler. Oğullarının aldığı kararlara saygıları olmadığı gibi zerre kadar da güvenleri yokmuş demek ki. Oysa iş tamamen farklıymış, yaşadıkça gördüm, çözdüm...
Eşimin ailesi de zevklerinden asla ödün vermeyen, bencil aile fertlerinden oluşuyor. Tam aksini iddia edip, birbirlerine tutkunluklarıyla övünseler de, kimse kimse için fedakarlık etmiyor, herkes birbirini kullanma peşinde, eşimden başka.
Eşim de ben de mühendisiz.Hamdü senalar olsun,güzel kazanıyoruz.
Meğerse sorun işte buradaymış. Elbette işin içinde eve giren maddiyatı kaybetme korkusu varmış. Tabi ki kayınvalidemin ve görümcelerimin kıskançlıkları da var...
Sözün özü, öyle böyle eşimin ve benim ilişkimize sahip çıkma çabalarımızla, nişanlandık.Ailesi düğün ve evlilik öncesi hazırlıklarda hiç bir şeye ellerini sürmediler, hiç bir masrafı üstlenmediler. Her şeyi eşimle birlikte emek emek aldık, hazırladık. Tek kuruş yük olmadık onlara. ama herşeye karıştılar, süreci bizim için zorlaştırmak adına ne varsa yaptılar. Çok üzdüler çok.Size de olduğu gibi, nişan yüzükleri takılması ve isteme hariç (aynı gün oldu) hiç ziyaret etmediler, doğru düzgün aramadılar, muhattap kabul etmediler.
Benim ailem sağolsunlar,bana hep destek oldular.Eşimin ailesi düğün yapmak istemedi, rahmetli babacığım yaptı. Size düşer, bize düşer demeden her şeyi hallettik eşimle.
Tam düğün üstü eşimin elindeki birikmiş, yüklüce bir parayı da istediler. Eşim (o zaman nişanlım) bana sordu, ben de henüz eşi olmadığımı, onun kazancı üzerinde kendimi söz sahibi görmediğimi söyleyerek kararı kendine bıraktım. Gerçekten de düşüncem buydu. Eşim de verdi.
Çok kavgalı bir düğünle de dünya evine girdik. Nikahımız kıyıldıktan sonra eşimin ablaları büyük bir kavga çıkardılar ve bunun sonunda ailemle de 1 seneye yakın görüşmediler.
O süre zarfında,yavaş yavaş gerçek yüzleri ve olan bitenin asıl sebepleri ortaya çıkmaya başladı. Eşim zamanında iyi olan maddi durumları, gün geçtikçe bozuldu yanlış yapılan harcamalar, düşüncesizlikler yüzünden.
Ben kayınvalidemden “Hem oğlumu aldın elimden, hem de para kaynağımı” cümlesini bile duydum.
Evliliğimizin ilk senesinde, ben daha alışma evresindeyken, ilişkilerimi oturtmaya çalışırken, eşimin ağabeyi düğünde takılan altınlarımızın büyük kısmını borç olarak istedi, yine hayır diyemedim. Ödeyeceğini düşündüm. Ödedi. Ama komik taksitlerle. Çarçur oldu kısacası.
Bunun yanında ufak tefek meblağlarda dünyanın kazığını attı bize.
Kayınvalidem, izin almadan altınlarımdan yüklü bir miktar harcamış, onlarda kaldığı sürede. Sorma veya en azından söyleme gereği bile duymamış.
Tüm bunlar kısa zaman içerisinde oldu. Yalnız bu süre zarfında nişan ve nişan öncesi tutumları devam etmedi bana. Çok iyi davrandılar, dürüst olmak lazım. Hep sevecen oldular, (sözleriyle) hep yücelttiler, sıcak davrandılar. Gelin değil, kızlarından biri olduğumu söylediler. Elbette bunlar birer politika bunları da zamanla anladım.
Babam hastalandı, 3 ay ömür biçildi, hastaneye bir kez gelmediler, gelmedikleri gibi sudan bahanelerle aptal yerine koydular beni. Oysa ben bir kez dahi gelin demedim.
Babam vefat etti, sadece kayınpederim, cenazeye geldi. Başka kimse yok, eve gelmek yok. Koyduğum ağır tavır sonrası kayınvalidem yedisine geldi ancak.
Üstüne bebeğimi kaybettim, geçmiş olsuna bile gelmediler. Ama sahte tavırlarına devam ettiler, sürekli telefonla aradılar, güya yanımdaymış gibi yaptılar. Ama gerçek olmadığını anladım. Zaman aldı ama anladım. Aptal olduğumdan değil, İNSAN OLDUĞUMDAN.
Ve ben bu iki olaydan sonra işte, bir karar aldım. Eşimi ev ve araba gibi, büyük yatırımlara ikna ettim. Böylece düzenli ödeme akışımız oldu. Artık kimseye kaptıracak beş kuruşumuz yok. Tüm kazancın bir yeri var.
Kayınpederimin kredi ve kredi kartları borçlarından dolayı yine elimizde bulunan bir miktar birikmişi istediler hayır dedim bu kez kesin ve net. Dönüp arkama bakmadım bile.
İlişkilerime mesafe koydum. Ne kadar sıcak davransalar da kanmadım, koyduğum çizgiyi aşmadım, aştırmadım. El nasılsa, ben de öyleyim. Acılarına ancak üzülürüm; yanmam. Onlardan da bir şey beklemem.
Kim kaybetti peki? “Benim kaybetmediğim kesin….”
Sizin konunuzu okuyunca kendi yaşadıklarımdan kesitler gördüm. Elbette yaşanan şeyler birebir olamaz ama altta yatan sebepler benzer olunca, yaşananlar da benzerlik arzediyor.
Eşimle 2 sene flört ettik. Artık iş ilişkimizin adını koymaya, ciddileştirmeye geldiğinde ailesi sızlanmaya başladı yavaştan.Sudan bir sebeple, tanışmaya gelme aşamasında büyük bir kavga çıkardılar ve sözü "Seni istemiyoruz, çünkü seni henüz tanıyamadık"a getirdiler..."Kimsin, nesin, iyi biri misin, oğlumuzu mutlu edebilir misin, seni tanımadan olur vermeyiz. Sen de soğuksun,aramıza girmiyorsun." dediler. Oğullarının aldığı kararlara saygıları olmadığı gibi zerre kadar da güvenleri yokmuş demek ki. Oysa iş tamamen farklıymış, yaşadıkça gördüm, çözdüm...
Eşimin ailesi de zevklerinden asla ödün vermeyen, bencil aile fertlerinden oluşuyor. Tam aksini iddia edip, birbirlerine tutkunluklarıyla övünseler de, kimse kimse için fedakarlık etmiyor, herkes birbirini kullanma peşinde, eşimden başka.
Eşim de ben de mühendisiz.Hamdü senalar olsun,güzel kazanıyoruz.
Meğerse sorun işte buradaymış. Elbette işin içinde eve giren maddiyatı kaybetme korkusu varmış. Tabi ki kayınvalidemin ve görümcelerimin kıskançlıkları da var...
Sözün özü, öyle böyle eşimin ve benim ilişkimize sahip çıkma çabalarımızla, nişanlandık.Ailesi düğün ve evlilik öncesi hazırlıklarda hiç bir şeye ellerini sürmediler, hiç bir masrafı üstlenmediler. Her şeyi eşimle birlikte emek emek aldık, hazırladık. Tek kuruş yük olmadık onlara. ama herşeye karıştılar, süreci bizim için zorlaştırmak adına ne varsa yaptılar. Çok üzdüler çok.Size de olduğu gibi, nişan yüzükleri takılması ve isteme hariç (aynı gün oldu) hiç ziyaret etmediler, doğru düzgün aramadılar, muhattap kabul etmediler.
Benim ailem sağolsunlar,bana hep destek oldular.Eşimin ailesi düğün yapmak istemedi, rahmetli babacığım yaptı. Size düşer, bize düşer demeden her şeyi hallettik eşimle.
Tam düğün üstü eşimin elindeki birikmiş, yüklüce bir parayı da istediler. Eşim (o zaman nişanlım) bana sordu, ben de henüz eşi olmadığımı, onun kazancı üzerinde kendimi söz sahibi görmediğimi söyleyerek kararı kendine bıraktım. Gerçekten de düşüncem buydu. Eşim de verdi.
Çok kavgalı bir düğünle de dünya evine girdik. Nikahımız kıyıldıktan sonra eşimin ablaları büyük bir kavga çıkardılar ve bunun sonunda ailemle de 1 seneye yakın görüşmediler.
O süre zarfında,yavaş yavaş gerçek yüzleri ve olan bitenin asıl sebepleri ortaya çıkmaya başladı. Eşim zamanında iyi olan maddi durumları, gün geçtikçe bozuldu yanlış yapılan harcamalar, düşüncesizlikler yüzünden.
Ben kayınvalidemden “Hem oğlumu aldın elimden, hem de para kaynağımı” cümlesini bile duydum.
Evliliğimizin ilk senesinde, ben daha alışma evresindeyken, ilişkilerimi oturtmaya çalışırken, eşimin ağabeyi düğünde takılan altınlarımızın büyük kısmını borç olarak istedi, yine hayır diyemedim. Ödeyeceğini düşündüm. Ödedi. Ama komik taksitlerle. Çarçur oldu kısacası.
Bunun yanında ufak tefek meblağlarda dünyanın kazığını attı bize.
Kayınvalidem, izin almadan altınlarımdan yüklü bir miktar harcamış, onlarda kaldığı sürede. Sorma veya en azından söyleme gereği bile duymamış.
Tüm bunlar kısa zaman içerisinde oldu. Yalnız bu süre zarfında nişan ve nişan öncesi tutumları devam etmedi bana. Çok iyi davrandılar, dürüst olmak lazım. Hep sevecen oldular, (sözleriyle) hep yücelttiler, sıcak davrandılar. Gelin değil, kızlarından biri olduğumu söylediler. Elbette bunlar birer politika bunları da zamanla anladım.
Babam hastalandı, 3 ay ömür biçildi, hastaneye bir kez gelmediler, gelmedikleri gibi sudan bahanelerle aptal yerine koydular beni. Oysa ben bir kez dahi gelin demedim.
Babam vefat etti, sadece kayınpederim, cenazeye geldi. Başka kimse yok, eve gelmek yok. Koyduğum ağır tavır sonrası kayınvalidem yedisine geldi ancak.
Üstüne bebeğimi kaybettim, geçmiş olsuna bile gelmediler. Ama sahte tavırlarına devam ettiler, sürekli telefonla aradılar, güya yanımdaymış gibi yaptılar. Ama gerçek olmadığını anladım. Zaman aldı ama anladım. Aptal olduğumdan değil, İNSAN OLDUĞUMDAN.
Ve ben bu iki olaydan sonra işte, bir karar aldım. Eşimi ev ve araba gibi, büyük yatırımlara ikna ettim. Böylece düzenli ödeme akışımız oldu. Artık kimseye kaptıracak beş kuruşumuz yok. Tüm kazancın bir yeri var.
Kayınpederimin kredi ve kredi kartları borçlarından dolayı yine elimizde bulunan bir miktar birikmişi istediler hayır dedim bu kez kesin ve net. Dönüp arkama bakmadım bile.
İlişkilerime mesafe koydum. Ne kadar sıcak davransalar da kanmadım, koyduğum çizgiyi aşmadım, aştırmadım. El nasılsa, ben de öyleyim. Acılarına ancak üzülürüm; yanmam. Onlardan da bir şey beklemem.
Kim kaybetti peki? “Benim kaybetmediğim kesin….”
sizin durumunuz da çok zormuş gerçekten.üzüldüm... allah sizinde yardımcınız olsun...
hayat gerçekten çok zormuş.... ben bunu yeni öğreniyorum...ağır geliyor...
Ele karışmak çok zor arkadaşım...İnsan tecrübe ettikçe mücadelede ustalaşıyor ama.
Eğer nişanlına güveniyorsan, değişmez diyorsan ben sana kaç kurtul demeyeceğim. Bu aşamada nişan bozmak kolay mı...
Erkekler evlenince ilk sene biraz değişiyorlar, ailesine söz söyletmez oluyorlar ama sonra tekrar taşlar oturuyor.
Benden sana nacizane tavsiye, nişanlın ve onun ailesiyle yaşadığın şeyleri kendi ailene aksettirme. Yeri gelir sen unutursun onlar unutmaz.
Bir de nişanlına "ailen şöyle, ailen böyle, şunu ettiler, bunu ettiler" gibi çok yakınma. Dırdır boyutuna ulaştırma yani. Evlenince sana geri döner bunlar.
Enerji gibi yani, yok olmuyor dönüşüyor erkeklerde dırdırın yarattığı etkiler
aynı dertlerden muzdaribiz biz de 3 yıldır çıkıyoruz 1 yıldır da nişanlıyım herşeyi nişanlımla ben yapmaya çalışıyoruz biz yeni ev kurmaya çalışıyoruz benim kaynanam evinin bütün eşyalarını değiştirdi şu ana kadar onun ailesinden bir tek çöp bile görmedim istemiyorum da bana olması gerekenleri nişanlım yapıyor senin yerinde olsam nişanlıma bu kadar çok taviz vermezdim en az 25 yasından büyüktür ve bu kadar çok aile kuzusu olmasın benim nişanlımdan da hiçbir yardımları olmadıgı gibi para bekliolar ama ben resti çektim ben de bütün gün çalışıorum o da bütün gün çalışıo onlar ne yapıolar bütün gün internet basından çok paraya ihtiyacları varsa kalksınlar çalışsınlar yemin ediorum dügünüme bile gelmelerini istemiorum bizim evimize bile adım atmasınlar o derecede sogdum
Pardon , burası neresi 6000 ler felan havada uçuşuyor 2500 den işe başlamalar felan , eğitiminiz ne ki?
Pardon , burası neresi 6000 ler felan havada uçuşuyor 2500 den işe başlamalar felan , eğitiminiz ne ki?
bunu açıklamasını yaptım.yalan söyleyecek halim yok!!
kayın pederim mühendis
emekli maaşı:1500
özeldn aldığı:4500
bende mühendisim .2500 normal mühendis maaşıdır.
Şirketine göre değişir o miktar. Şantiyecilerin %80 i 2000 i geçer. Ama normal bir şirketteki mühendislerin maaşı 1750 yi geçemiyor maalesef
Şirketine göre değişir o miktar. Şantiyecilerin %80 i 2000 i geçer. Ama normal bir şirketteki mühendislerin maaşı 1750 yi geçemiyor maalesef
tabi şimdi burda maaş tartışmasına girmeyelim ama mühendis arkadaşlarım var normal şirkette büroda çalışıyorlar ve hepsi ortalama 2200-2500 arası alıyorlar.eşim dahada fazla alıyor söylemiyim şimdi kimsede inanmak zorunda değil tabi.sibersevda 'ydı sanırım ismi bu topiği açan yanlış hatırlamıyosam onun derdi başka arkadaşlar maaş değil lütfen konudan sapmayalım.ama şu bir gerçek insanın yazdıkları doğruysa başkalarının yazdığını da inanıyor.yalan söyleyen de çok burda onlarda herkesi kendileri gibi sanıyorlar. tabi arkadaşım umutefe yazdığım sanada değil beni yanlış anlama.1750 yi geçmeyen mühendislerde var onlarıda biliyorum.mühendis çok piyasada ama kaliteli mühendis az.onlarda bu fiyatları inan haketmiyorlar fazlasını hakediyorlar.
Pardon , burası neresi 6000 ler felan havada uçuşuyor 2500 den işe başlamalar felan , eğitiminiz ne ki?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?