canım diyecek yazacak bişey bulamadım eşinin yaptığı cok büyük hata seni yok sayıp sizin yaptığınız fedakarlıkları yok görmesi evliliğim ilk yıllarını okudum bazı yerlerde eşinle herşeyi konuş kırılacakmış diye düşünmeden cünkü sen cok kırılmışsın belki anlar yaptığı hatayı
Evliliğimin ilk yıllarını okudum ya da ben de böyle sıkıntılar yaşadım diyen arkadaşlar sizlere bir sorum olacak daha sonra düzeldi mi eşleriniz?
belki bunları yazıyorken ikinci çocuğuma hamile olabilirim, ne çok heves etmiştim, birde oğlum olsun demiştim,
sonrada sağlıklı olsunda farketmez demiştim.
oysa şimdi test yapmak bile gelmiyor içimden.
ben eşim için yaşadığım şehri değiştridim,
iş kurduk beraber çalışıyoruz, ne badireler atlattık,
beş kuruşsuz kaldık kimseden birşey talep etmedik.
krizden etkilenince borçlarımızı ödemek için gayrimekulümüzü sattık borçları temizledik,
şimdi biraz palazlandık gibi oldu.
eşim gene aynı hataları yapıyor.
kaç kez konuştum yanlış yapıyorsun
beni kaybedersin dedim...
mesele onun ailesi
9 yıllık evliliğimiz boyunca bikez nasılız diye aramadılar,
hep paraya istemek için aradılar
kayınvalidem birgün bana anelik yapmadı.
ben anneme hiç yüzük almadım. kayınvalideme aldım....belki bana karşı değişir dedim.
benim anem başka şehirden gelip çocuğumu büyüttü.
her imdadımıza yetişti.
görümcem bekarken çalışıyordu ama gene para istiyordu, şimdi evlendi gene çalışıyor, gene para istiyor.
eşimin abisi standarda bağladı, en az ayda bir araklar.
abisi senelerce kumar oynadı bizi arakladı, evliliğizin ilk yıllarında abisinin para istemeleri yüzünden avukata kadar gittim boşanmak için. napıp edip beni ikna etti.
eşimin bana değer verdiğine beni çok sevdiğine o kadar inandırmışım ki kendimi bu konularda her tartışmamızda beni haklı gördüğünden belkide,
ama haklı görüyor gene diğer tarafa yok diyemiyor.
yok bu durumda ben salağa yatmış oluyorum.
şuan aynı ortamda çalışıyoruz, aynı evi paylaşıyoruz,
benim yüzüm hiç gülmüyor. üzüntüden hastalandım, ilaçta kullanmak zorundayım,
hamilede olabilirim.
gerek olmadıkça konuşmuyoruz.
o hiçbirşey olmamış gibi davranıyor
fakat herşeyin sonuna kadar farkında
en son kız kardeşini ziyarete gittik, başka şehire
bizi pijamayla karşıladı, evi kir pis içinde, sizi çağırdım ama size değer vermiyorum der gibiydi.
oraya giderken yanımızda fazla nakit yoktu,
eşim gitmiş kredi kartından arabalarına benzin doldurmuş,
(ha bu arada görümcem 2,5 milyarlık telefon almış kendine)
hangi arada derede yaptıysa.
ben salağım ya görmedim sanıyor.
böyle böyle bu durumları ben tam 9 senedir yaşıyorum.
artık bitmişim, artık sindiremiyorum,
bu hava basma heralde git durduk yere kız kardeşinin kocasına
benzin doldur,
bende hastalanınca tahlillerim çok para tutuyor diye devlet hastanesine gidiyorum:)))
senelerdir tatile gidemiyoruz, aman işler birazdaha düzelsin öyle çıkalım açılmayalım diyoruz.
benim ailem ne annem ne babam bikez olsun para istemedi bizden,
taki ben babamın sıkışık olduğunu anlayıp sadece 1000 lira destek olmak istiyorum diyene kadar da eşimin gerçek yüzünü görmemişim.
eşim bana "annenin parasından" alsın diyiverdi. şok oldum.
sonra dedim bak kadın kaç senedir çocuğa bakıyor, sen bakıcı tutsaydık bir ayda o para gidecekti dedim, sonra yok dedi ben bişey demiyorum (o günlerde ödenecek çekimiz vardı), ben sana yolla diyorum herzaman dedi.
oysa biz ne kadar zor durumlarda kaldık, eşim ailesine hiçbir zaman yok diyemedi.
hepsininde hali vakti yerinde, fakat huzursuzluk çıksın istiyorlarya ...
birde eşimin dışardan görünüşü var
saygılıdır, mütevazidir, beni el üstünde tutar
ama ben artık eşimden soğudum
kendimi körelmiş hissediyorum.
mutlu da hissetmiyorum
o zaman daha niye aynı evde yaşayalımki biz,
kızımı düşünerek nereye kadar kendime işkence yapabilirmki
hamileysemde hamileyim
ne yapim
belki eşim yanımda olmayınca daha iyi hissedicem
üç günlük dünya
ne gerek var bu kadar sıkıntıyı tek başıma üstleniyorum
herşeyi ben hesap ediyorum
herşeyi ben düşünmek zorundayım
ama eşim sanki yangından mal kaçırıyor.
Bütün bunları okuyunca gözümün zaten ucunda duran yaşları hiç tutamaz oldum, 9-10 sene sonra ben de mi böyle olacağım yoksa daha kötüsü mü bekliyor beni bilemiyorum. Şimdiden o kadar yıprandım o kadar iğrendim ki onlardan üstelik sadece 2,5 senede bu hale getirdiler beni.. 2,5 sene önce nişanlandık ve nişanlımı çok seviyorum gözünün içine bakmaya kıyamam herşeyim o benim. Evin ve ailesinin pis olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemezdim. Nişandan sonra nişanlım ve ben sadece ikimiz (!) evi 2 ayda ancak temizleyebildik.. Yatakların arasından sucuklar mı çıkmadı, koli koli market broşürleri ve pet şişeler mi atlamadık; kısacası hepimizin tvde gördüğü çöp evler var ya onlar bu evin yanında tertemiz kalıyordu. En basitinden en az 4 sene kloraklanmamış bir tuvalet ve banyodan bahsediyorum. Aslında anlatıp içimi dökmek istiyorum ama daha fazlasını yazamıyorum sizlerin sağlığı için.Sonuç olarak mis kokulu tertemiz ev gibi bir ev çıkardık ortaya. Her hafta sonu nişanlımın elinde bir bez benim elimde bir bez temizlik yaptık. 3 sokak öteden bile kokusu duyulan kimsenin girmediği gelmediği evden misafir eksik olmaz oldu. Nişanlımın mutluluğu görülmeye değer tabii.. Bu arada yemedik içmedik annesinin ve babasının borçlarını ödedik. Nişanlımın cebinde beş kuruş olmadığını bildikleri halde istekleri bitmedi evde yemek varken gecenin bir vakti dışardan yemek istediler, bayram geldi nişanlım bana çorap bile alamadığı için üzülürken babası gelip engelli olan abisine neden bayramlık almadı diye demediğini bırakmadı (bu arada kayın pederim emekli). Bir paket sigara almak için nişanlım askerdeyken çamaşır makinesini satan kayınvalidem ona çamaşır makinesi kendimize de evimiz için lcd aldık diye günlerce surat etti. Daha anlatsam roman olur, ama artık ben bıktım yıprandım bu yaşımda yaşlandım.. Son olanlar beni herşeyden soğuttu yaşamaktan bile.. Bizim onca uğraşla temizlediğimiz evde kayınpederim yerlere tükürüyor çarşafı kaldırıp atıp yatağını pisletiyor ve o yatakta yatıyor. Yalvarmamıza rağmen ikisi de senede bir kere zor yıkanıyor. evde hiçbir yere dokunmak istemiyorum ama mecburum nişanlımı bırakamam, çamaşırlarını ben yıkayıp ütülüyorum her akşam birlikte yemek hazırlayıp yiyoruz ve onu çok seviyorum. Evlensek kurtulacağız kendi evimizde tertemiz yaşayacağız. Oraya da gideceğiz tabii biliyorum ama en azından o havayı bu kadar çok teneffüs etmeyeceğiz. O da olmuyor!! Yakında ya mikroptan öleceğim ya da sinir hastası olacağım. Lütfen bana yardım edin yol gösterin, geleceğimi düşündükçe içim kararıyor, onlara tahammül edemiyorum artık günaha da giriyorum zaten Allahın verdiği cana karışır oldum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?