Ben senin prensesinim,dimi?

Ben de kardeş hiç istememiştim. Hatta ailemin bana kardeş haberini verme şekli “sen hep kedi istiyordun ya oynamak için, biz de düşündük oyun oynamak için kardeşin olsa daha iyi olur dedik” demişler ben de “yok ben kedi istiyorum boşverin” demişim. Hatırlarım hiç sevmemiştim, bayağı problem de çıkartmıştım aileme. Sonra okuldur sınavdır arkadaşlık ilişkileridir vakit kalmadı ona kıskançlık yapmaya 5 yaş küçük bu arada benden. Annem kardeşime yöneldikçe babam da bana yöneldi. Canım yandığımda da baba diye ağlardım. Bir şekilde denge kuruluyor yani, yavaş yavaş alışırsınız merak etmeyin.
 
Aynı şeyi kızıma söyledimama ben büyüğü de ihmal etmedim
 

Hep derlerdi ki bebekler sogunca ilk zamanlar bilmem kac cm otesini gormez algilari kapali olur vs. Oglum ilk dogdugu amdan itibaren surekli cevreyi inceledi her sese donup bakti. Ki bu sadece ogluma has birsey degil artik butun cocuklar oyle. Allah yardim etsin annelere.

ağzına tükürdüğüm de oldu ama ben tükürürüm başkası tüküremez

Ahahhh ayni cumleyi ben de kardesime kullaniyorum
 
Bu hasta ve moralsiz halimle gulumsettin,cok yasa:)
 
Ben bunu bilip onune gecemiyotum.Keske olsem de ypmasam
onu karsiniza alip her şeyi acikca konusun sizi anlayacaktir emin olun. Bu konusma sevgi ve ilgi dolu olsun. Hatta en sevdigi yerde en sevdigi seyi yaparken konusun onunla. Onu hirpalamanizin nedenlerini de anlatın. Bunaldiginizi arada kaldiginizi ve uzuldugunuzu onun anlayacagi sekilde anlatin. Pisman olduğunuzu istemeden yaptoginizi anlatin. Sadece samimi ve ilgili olun. Anlayacaktir sizi. Ve bu konusmanin arkasindan birlikte güzel vakit geçirin sevdigi seyleri yapin sevdigi yerlere gidin sevsigi yemegi yiyin. Vb vb. Bundan sonraki süreçte de daha ilgili ve sabirli olun. İleri xe size koz olarak kullanmasin yasadiklarini. Malum cocuklar ve ergenler acimasiz oluyor. Yine siz üzülürsünüz ileride. Hepsi geçecek emin olun. Üzmeyin kendinizi.
 
Ne yapsa ilgi çekmek için yapıyor
Ayrıca çocuğu hirpalamaniz çok yanlis. Annem bizi (neredeyse hiç) dövmedi. Ama küçükken bizi hirpaladigi, aşağıladığı, küçük gördüğü zamanları o kadar net hatırlıyorum ki. Kendini hep verici, fedakar , çocuklarını pedagoga götüren - ilgili bir anne gibi görüyor oysa iki çocuğuyla da arası berbat halde. Oysa ona sorsan iki cocukla ve biz küçükken yaşadığı hastalikla ne kadar zorlansa da bize vurmamiştir. Ama çocuklar çok akıllı, illa şiddet görmesi gerekmiyor sevilmediğini anlamak için.
Az buçuk cocuk psikolojisi egitimi almış biri olarak bir tahminde bulunuyorum : çocuğunuzla uslu olduğunda ona istediği ilgiyi vermiyorsunuz, laf olsun diye 'hihi,aferin canım. Hihi, odana geç istersen ' şeklinde üstünkörü bir alaka gösteriyorsunuz. Ama kızınız kardeşine vurduğunda, size kötü sözler söylediğinde ya da eşyalara zarar verdiğinde, sözünü dinlemediğinde bir şekilde ilginiz ona kayıyor. Kardeşine vurmasına engel oluyorsunuz, zorla yediriyor-giydiriyorsunuz, bağırıyorsunuz...sonuç olarak onunla ilgileniyorsanız.
Sizden ilgiyi normal zamanda alamayan çocuk bu tür davranışlarda bulunabilir çünkü bu enn doğal şey.
Sizin hayatınızda eşiniz var, belki işiniz, arkadaşlarıniz,günlük problemleriniz... Bir sürü şey var. Ama onun hayatında tek birşey var o da ailesi. Ve sizin ilginizi kazanmak için yapamayacağı şey yok. Madem huysuz olunca ekstra ilgi gösteriyorsunuz bu çocukta olumlu pekiştireç oluyor ve hep huysuz oluyor.
Bunu yapan o değil, buna sebep olan ailenin tavrı.
İlk olarak tavrıniz degistirmelisiniz.
Olumsuz davranislar sergileyince onunla ilgilenmeyi kesmelisiniz. Yemiyor mu? Yemesin
En azından bir süre yemezse açlıktan ölmez.
Sofrada şimariyor mu? Hiç bagirmayin, bitirdiysen salona geçebilirsin deyin.
Hiçbir olumsuz davranışına aşırı tepki vermeyin
Ama uslu durduğunda, yemeği yediğinde, kardeşine biberon verdiğinde onu taktir edin, mesela aksam vakti 'babasi biliyor musun? Ayşe bugün Ali'nin yemeğini yedirdi. Ben de onun sayesinde evi temizleyebildim' deyin, gururlansin. Anlasin ki artık bagirip çağırınca değil böyle ilgi cekebiliyor. Ya da oyun kurun, evcilik oynayın. Siz bebeğinizi beslerken o kendi bebegibi beslesin.
Ya da alt degistirecekken seslenin: ayseee alt değiştirme zamanı diye, oda kendi oyuncak bebeğine bez bağlasin. Kardeşiyle ilgili bazı sorumluluklar verebilirsiniz. Bu onları birbirine yaklaştırır . Hem evde devamlı bir evcilik halı söz konusu olur
Evi sıkıcılıktan uzaklaştırıp eğlenceli bir hale getirin.

Söyleyeceklerim bunlar. İş sizde bitiyor. Çocuklara yetememenin sinirini çocuğunuzdan çıkartırsınız o da sizden ilgi gorememenin sinirini sizden çıkartır. Tek rol modeli sizsiniz.
 
Son düzenleme:
Kızdığınız zaman kızgunlığınızı yavrunuza değil başka şeylere yönlendirin gidin lavaboda iki bardak kırın veya yatakodasında yastıklara vurun. Çocuğu hırpalamayın, her hırpalama kardeşim yüzünden annem beni sevmiyor duygusunu derinleştirir.
Üzülmeyin, hiçbir zaman bu kıskançlık geçmeyecek ama hafifleyecektir.
 
Emin olun gecer benimde kardesimle aramda az bi yas farki var annem 30 senedir anlatir benim yaptiklarimi zavalli kardesime hic huzur vermemisim mamasina ortak olmusum tuvalet aliskanligi kazandigim halde kiskanciktan altima bez baglatip anneme iskence etmisim... ne zamana kadar surdu hatirlamiyorum ama benim hatirladigim kisimlarinda ikimiz sokaga cikip oynardik ona dokunani hirpalardim gecici insallah biran once gecer rahat edersiniz
 
Ezik bir kisiliginin olmasi,itten kopuktan yapmacik sevgi gorup kanmasi vs.beni kahreder.Buna sebep olmamak icin kendime dun gece soz verdim zaten 5e kadar uyuyamadim.Oldu da ofkelendim,Ben de senin gibi yaparim.Bugun beni yine sinava tabi tuttu,kahvaltiya misafir gelecekti ustunu giymek istemedi, yuzunu yikamak istemedi.Ben zitlasmadan giydirdim.Kardesine de karismadi pek. Polemige girmeyince daha sakiniz
 
 
Konu ile ilgili bir yorum yapamıyorum. Benim de en büyük endişelerimden biri bu zaten.. Takipteyim.. Çok üzüldüm prensesin haline.. Canım benim.. Inşallah tez zamanda bu günler geçecek..
 
tabiki gecer ilerde kiziniza yaptiklarini gulumseyerek anlatirsiniz ayni seyleri bende kardesime yapmisim annem olanlari anlattiginda ikimizde kahkahalara boguluyoruz kardesimi camdan asagi atalim bile demisim. o yuzden caninizi sıkmayın siz iyi olacaksinizki cocuklarinizda saglikli yetissin. buyuk cocugunuza biraz daha ilgi gosterin derim kolay gelsin.
 
Ben de 2bucuk yas kucuk kiz kardesimle neler yasamisim.Besigine cikip kafasina yastik koyup ustune oturuyormusum.Agzina biskuvi dolduruyormusum.Ilerde kizlarimla da gulerek anlatir miyiz dersin? ins
 
iki küçük çocuk çok zor bir şey. yoruluyorsunuz. ama kendinizi çok suçlamayın. emin olun, durumun kendisi zor ve siz şu anda bu zoru başarıyorsunuz, ya da başaracaksınız inşallah.

bu kıskançlık duygularının da çocuğa çok katkısı var. gerginliği, onunla baş edebilmeyi öğreniyor. ve şu anda bu size zor gelse de, çok büyük bir bağ oluşuyor aralarında.

evimize yeni biri gelse, ben bundan sonra hep sizinle kalacağım dese, uzun süre zorlanırdık kabullenmekte." ne yani, burası benim evim, sen neci oluyorsun, hem de benimle aynı haklara ve statüye sahip olduğunu söylüyorsun, sen kimsin ya?" iç konuşmalarını yaşardık.

siz zaten anne olduğunuz için durumu baştan kabulleniyorsunuz ama şu anda da büyüğünüz bunları yaşıyor. ve emin olun çok sağlıklı duygular bunlar.

bir müddet sonra, bebek ayaklanıp büyükle oynamaya ve ikisi beraber yaramazlıklar yapmaya başladığında çok daha iyi hissedecekler, siz de öyle. yorulacaksınız yine ama beraber oynayabildiklerini göreceksiniz.

benim tek çocuğum var ve bu çekişmelerin eksikliğini çok hissediyoruz. emin olun, böylesi de ayrıca yorucu. bir müddet sonra siz işinizi yaparken, içerde onlar oynuyor olacak.

dün bir arkadaşımdaydım, aralarında 4 yaş fark çocukların. küçük 6 aylık ama büyüğün peşinde, yürüteçte. kendisiyle oynadığını zannediyor. büyük oynuyormuş numarası yapıp, pat yumruğu bindiriyor küçüğe, arabasını hızla itiyor, bebiş yine oyun zannediyor ama asıl maksat, arabayı devirip, bebeği düşürmek.

e büyük de küçük zaten. maksat zarar vermek değil ama çocuk aklı işte. bir çeşit kıskançlık. devamlı büyüklerin gözetiminde olmaları gerekiyor. bu da yorucu kısmı.

çok taktik veremeyeceğim ama durumunuz normal, panik olmayın. büyükle birebir aman ayırmaya çalışın. mesela, haftasonu 2 saat baba evdeyken, siz bir tek büyüğü alıp bir yere gezmeye gidin, ya da el işi filan yapın. işe yarar zannımca. ayırabildiğiniz zaman yarım saat bile olsa, o sürenin küçük tarafından bölünmesine izin vermeyin. emzirin verin babasına, altı değişmesi filan gerekiyorsa, baba halletsin. siz bölmeyin zaman, telefon filan girmesin araya.

baba da aynı şeyi yapabilir ama çocuk anneyi daha çok kıskanır.
 
bu arada görümcemin 2 çocuğunun yaş araları az. küçükken epçe çatal ne varsa çocuğa bindiriyordu. hala girişirler birbirlerine ama geçen küçük okulda düşmüş, yaralanmış. büyük olan sanki ondan çok büyükmüş gibi, nazlıyor, nasılsın, nasıloldun, filan deyip güldürmeye çalışıyor.bunlar keyifli şeyler.
 
Amin insallah ocakta buyugu 5,kucugu 1 yasina girecek. Keske biraz daha fark olsaydi,ben 2 cocuklu anneligi beceremedim...
Benimde minigim 4 aylik olcak buyuk 3.5 yasinda bizde hamdolsun bariz kiskanma olmadi ama buyuge hic zaman ayiramiyorum ne oyun ne ilgi babasina attim resmen eşim işten cikti 2 aydir valla üzulemedim tek olsam aksama kadar evde fenalık gecirirdim herhal dagina göre kar veriyo allah...oglumun istekleri arttikac kez anne diyo anlatamam babasi olmasina ragmen basim sisiyor...senin az kalmis minik yurumeye baslayinca ikisiyle ortak şeyler yapmaniz kolaylasir avm ye gidersiniz parka vs yani kardesinin gelmesinin biseyleri kisitlamadigini hissetmesi gerek galiba...minigi birakabileceginiz biri varsa birakip anne kiz günü yapin ciktiginizda onunla konuşun kardesi buyudukce paylasimlarinizin artacagindan vs kardesiylede gidebileceginizden...ona hediye alin onunda kardesine almasiicin imkan sunun allah yardimciniz olsun sizi anlamaktan öte hissediyorum iki cocuklu annelik cok baskaymis ...ben ekmekalmaya dahi cikamaz oldum bakalim hayalkuruyorum minik 2 yasina gelince yine kolaylasmaya baslayacak insaallah diye
 
Amin insallah ocakta buyugu 5,kucugu 1 yasina girecek. Keske biraz daha fark olsaydi,ben 2 cocuklu anneligi beceremedim...
Aralarında 7-8 yaşta olsa yine aynısı olurdu, ilk çocuğun aklı erecek yaşta kardeşi olunca kıskançlık yaşaması kaçınılmaz oluyor, aralarında 8-9 yaş fark olan kardeşler de tanıyorum yine benzer sorunlar yaşandı, hatta çocuk 8-9 yaşındaysa kardeşini hırpalama istekleri daha şiddetli olabiliyor çünkü maalesef aileler yanlış tutum sergiliyor, ikinci çocuğa hamileyken kardeşin olacak, oynayacaksınız vb diyen aileler bebek doğunca kardeşin uyuyor sessiz olmalısın, kardeşinin karnı acıktı ona yemek yedirmeliyim, dur zıplama kardeşinin üstüne düşeceksin vs sürekli kardeşi koruma amaçlı şeyler söyleyip yapınca, büyük kardeş kendini yasaklanan, kardeşinin gerisinde bırakılan, sevgisi azalan biri olarak görüyor ve kardeşine içten içe öfkeleniyor, kızınız için şu anda kardeşi anne babasının sevgisini çalan biri, sonradan geldi anne babasını elinden aldı.

Durum düzelir ama sabır ve zaman gerekiyor, bağırmayın sabırlı olun, kardeşinin bakımıyla ilgili herşeyde kızınızı da dahil edin, birlikte yapın, küçük uyuyunca hazır kardeşin de uyudu hadi gel birlikte oyun oynayalım, resim çizelim gibi onun hoşlandığı sizle yapmaktan zevk aldığı aktiviteleri yapın.

Hafta sonları ara sıra küçüğü anneanneye bırakın eşiniz siz ve kızınız dışarı çıkın, birlikte zaman geçirmenin keyfini yaşasın, kızınız anlattıklarınızı anlayacak yaşta, arada kardeşiyle yaşadığı sorunları direkt dile getiren hikayeler anlatın, bu hikayeleri kızınızla rutin sohbetleriniz arasına serpiştirin ama hikayelerde ana karakterler kardeşiyle kızınız olmasın, mesela bizim bir arkadaşımız vardı gibi uydurulmuş kızınızla kardeşi arasında yaşananları anlatan türden hikayeler ve sonrasında ona sen bu konuda ne düşünüyorsun arkadaşım şöyle mi yapsaydı acaba? gibi fikrini sorun duygularını dile getirmesine yardımcı olun.
 
benim kizin bi fotosu var , dogmus , ameliyathaneden cikarmislar sepet icinde , esim de kapida bekliyor , gorur gormez bebegi mila demis , hatun kafayi kaldirip esime bakmis ve o anin fotosu var saka gibi , gozler kocaman acik ve kafa kalkik dikkatlice bakarken
zamane cocuklari gercekten cok farkli
 
Sizin büyük kızınızla yaşıt bir yeğenim var. Hiçbir şey söyleme, sadece ofla ya da iç çek, gayet ciddi bir şekilde 'ama hala seviyorsun beni di mi?' Diye soruyor. Ki tek çocuk, sevgi eksikliği çekmiyor, yaramazlık yaptığında 'böyle yaptığın zaman seni hiç sevmiyorum' diyen iyi bir şeyler yaptığında 'Ben böyle çocukları çok severim işte' diyen yok. Emzik bırakma döneminden beri ayda bir pedagog randevuları eşliğinde büyüyor, teori tamam, pratikte teori eşliğinde şekilleniyor. Ama kaynağını çözemediğim bir koşullu sevgi anlayışı geliştirmiş işte. Çocukların kendilerine yönelik sevgiyi sorgulamaları için çok büyük bir ebeveyn hatası ya da ilgisizliği gerekmiyor benim anladığım kadarıyla. Ki siz de ilgili bir annesiniz bence.

Bu arada ebeveynlik konusunda kendini eğitme çabası göstermeyen, çocukla çok uğraşmayan ailelerin çocukları özellikle belli bir yaşa kadar daha sorunsuz olabiliyorlar o konudaki tespitinize katılıyorum. O da anne-babanın sürekli içsel sorgulama yaşamamasından kaynaklanıyor. Çocuk evdeki 1 numaralı gündem maddesi olmadığından, çocukta görülen ya da ileride görülme potansiyeli olan sorunlar çok üstünde durulmadan geçiştiriliyor. Çocuk belli bir yaşa kadar iç huzuru yüksek, kendinden emin, acaba yetersiz miyim , çocuğuma yetemiyor muyum, yetiyorsam niye böyle bu çocuk diye kafa karışıklıkları, bunalımlar yaşamayan bir anne babayla büyüyor. Dolayısıyla ev düzenini kendi de sorgulamıyor, evdeki kurallara daha çabuk adapte oluyor. Bazı açılardan çok kötü birşey değil o yüzden içgüdüsel ebeveynlik.

Tabi 'en kolayıma gelen böylesi o yüzden böyle büyüteyim' tarzındaki ailelerin çocukları , ileride başka ailelerin çocuklarına ne kadar odaklandığını görünce daha ağır sorgulamalara girebiliyorlar. Mesela aile ard arda çocuk yapmış, kardeşler birbirlerini büyütmüşler, genel olarak bir sıkıntı yaşanmamış, çocukluk döneminde ailedeki büyük çocukların hepsi ne kadar sorumluluk sahibi olduklarıyla ilgili dışarıdan övgüler almışlar, anne-baba yükleri azaldığı için daha mutlu, ev mükemmel çekip çevriliyor vs vs. Ama yetişkinlikte bu ailelerin çocuklarında 'sizin yüzünüzden çocukluğumu yaşayamadım' isyanları başlayabiliyor. Bu yüzden gelin çocukları takmayalım, kendi keyfimizin kahyası olalım, en bi mükemmel şey bu diyemiyorum. Ama siz isterseniz saçınızı süpürge edin, isterseniz oturun bütün çocuk gelişim kuramlarını hatmedin, hepsine uyacak orta yol yöntemler geliştirmeyi başarıp çocuğu bu yöntemlerle yetiştirin. Çocuğunuz yine ileride sizin ebeveynliğinizi sorgulayıp hiç beğenmeyeceği noktalar bulacak. Yine ufak tefek pürüzleri, arızaları olacak. Çünkü insan evladı sonuçta. Çok yıpratmayın kendinizi.

Buraya kadar ki kısım, moral motivasyon konuşmasıydı. Ben 2-3 paragraf yazı yazdım diye, bir anda geniş, telaşsız bir anne olamayacağınızın farkındayım. Bir de pratikte uygulanabilecek bir tavsiye verip yazıyı kapatayım, destan olma yolunda ilerliyor çünkü yavaştan. Bir çok yararlı öneri verilmiş, siz de çoğunu uyguluyormuşsunuz zaten. Belki bunu da uyguluyorsunuzdur ama yine de yazayım ben. Büyük kızınız okuldan geldiğinde ilk 5-10 dakikayı sadece onunla ilgilenerek geçirmeye çalışın. Okuldan gelince yemek yiyorsa bile hemen yemeğini hazır edeyim diye uğraşmayın, başka şeylerle zaten uğraşmayın. Oturun kucak kucağa okulda neler yaptı onlardan konuşun. O yokken onunla sohbet etmeyi, oyun oynamayı çok özlediğinizi anlatın. Okuldan eve ilk geldiğinde ilginiz bölünmeden sadece onun üzerinde olarak geçireceğiniz ilk 5 dakika çok önemli. Çocuğun size karşı beklentisinin pik yaptığı zaman o çünkü. Bir nevi kavuşma anı. Aynı şekilde babası için de işten geldiği ilk 5 dakika bütün ilginin büyük çocukta olması önemli.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…