demek ki henüz mezun olmamış
zaten mezun olsa yurtta o kız arkadaşıyla beraber olmazdı
hala öğrenciler anlaşılan
yurtta değilim hanımefendi burdaki diğer bayanları yanlış yönlendirmeyin ne yurdu.o olaylar olduktan sonra o kızla evimi ayırdım
sevgili buldum bu yüzden arkadaşımla aram açılmasın derken, arkadaşlığınız bitmiş. başta iyi niyetli davranıp arkadaşınızı boşlamak istememişsiniz ama sonra sevgilinizde sizin kadar değer verince kıskanmışsınız.
bu konuda en çok şuna üzüldüm. yok yere bir dostunuzu kaybetmişsiniz.
yalnız karakterlerde buna çok müsaitmiş. mesela :
1. arkadaşınızın " siz yalnız kalın beni neden her yere götürüyorsun" demesi gerekirdi.
2. sevgilinizin " ya bu kızı niye hep getiriyorsun başbaşa kalamayacak mıyız?" demesi gerekirdi.
3. sizinde bu kadar ortam yarattıktan sonra "at o hediyeleri" demek yerine tehlikeyi madem sezdiniz, yavaş yavaş durumu kurtarmanız gerekirdi.
suçlu maalesef insani duygular.
Bu nasıl sevgililikmiş diye düşünmeden edemedim ben de. Sevgilinizle öpüşürken, sarılırken de yanınızda mı duruyordu bu kız arkadaşınız?
Ergenlikte karşı cinsle birlikte olmaktan utanıldığı için buluşmaya arkadaş(lar)la gitmek bir dereceye kadar anlaşılabilir. Hadi üniversitede öğrenciyken de, zaten bütün gün birlikte olunduğu için kalabalık gezmek yine açıklanabilir birşey (ki ben anlattıklarınızdan nedense işin gerçeğinin böyle olduğunu anlıyorum). Zira, varsayalım derslerden üçünüz birlikte çıktığınızda arkadaşınıza "sen gelme biz birlikte çıkacağız" demek ya da bunu ima etmek her zaman o kadar kolay olmayabilir. - Fakat bu durum bile onu her yere yanınızda taşımanızı gerektirmez-.
Ama öğrenci olmadığınızı söylüyorsunuz. Dolayısıyla her yere arkadaşınızla gitmek gibi bir zorunluluğunuz yok. Farzedin, öğretmenlik yaptığınız okulun çıkışına erkek arkadaşınız geldi ve birlikte çıktınız. Bu durumda arkadaşınızı da ortama dahil etmenin gerekliliğini anlayamadım bir türlü. "Akşam evde yalnız kalmasın" ya da "ailemin yokluğunda bana çok yardımcı oldu" açıklamalarınız da malesef durumu kurtarmıyor. Yarın birgün evlendiğinizde arkadaşınızı da yanınıza mı alacaktınız bu kriz patlak vermeseydi?
Gelelim erkek arkadaşınıza. Arkadaşınızın her yere sizinle gelmesine hiç ses çıkartmaması ve ona da neredeyse size aldığı ölçüde hediyeler alması sizi en baştan düşündürmeliydi. Kız arkadaşınız belli ki bu ilgiden gayet memnun, erkek arkadaşı olmamasının eksikliğini bu şekilde telafi etmeye çalışıyor ve "benim her dakika yanlarında ne işim var?" diye ince düşünmeye hiç yeltenmiyor. Peki erkek arkadaşınız durumu neden bu kadar kolay kabullendi bunu hiç sorgulamadınız mı? Üstelik, kız arkadaşınıza hediye almaması konusunda onunla anlaşmaya varmışsınız önceden (ya da öyle sanmışsınız). Söylediklerinize hiç kulak asmayıp yine ona da bir sürü hediye almış olması bile erkek arkadaşınızdan yana bir sorun olduğunu göstermiyor mu? Her dediğinize evet deyip sonra yine bildiğini mi okuyor yoksa erkek arkadaşınız? Erkek arkadaşınızı gözlemlemeye devam edin bence.
Kusura bakmayın ama en baştan bu kadar gevşek davranıp, bu çarpık ilişkiyi hiç sorgulamadığınız için en büyük hata sizde. O güne kadar kıyamadığınız, her yere yanınızda taşıdığınız arkadaşınızla bir gecede kavga edecek aşamaya gelmeniz de ayrıca düşündürdü beni. Üzerine yürümenizi, hediyeleri atmasını istemenizi de ayrıca çok çocukça buldum. Halbuki yapmanız gereken, sessizce ve yavaştan onu erkek arkadşaınızdan uzaklaştırmak olmalıydı. Böylece arkadaşınızdan olmaz, size kıskanç yaftası yapıştırılmasına da izin vermemiş olurdunuz. Eminim kız arkadaşınız herkese "erkek arkadaşının bana hediye almasını kendine yediremedi, beni kıskandı" diye anlatacaktır durumu. Ayrıca bir buçuk yıl arkadaşınızı tanımak için hiç de öyle sandığınız kadar uzun bir süre değil. Ne 10 ne 15 yılların ardından insanlar arkadaşları tarafından hayal kırıklığına uğratılıyor. Arkadaş tercihlerinizi de gözden geçirmelisiniz bana kalırsa.
İlk başlarda iyi niyetli davranmışsınız evet sevgiliniz oldu diye arkadaşlarınızı terk etme, onlarla zaman geçirmeme doğru değil ama her şeyin fazlası zarar derler ya o hesap olmuş..
Erkek arkadaşınız da her geldiğinde yanında oluyor demek ki vazgeçilmezi deyip arkadaşınıza da değer vermiştir iyi niyetli yaklaşırsak ki adam ne yapsın o dönemler getirme bile dese siz erkek arkadaşınıza tepki verirdiniz eminim:)
Birlikte vakit geçirme kısmını abartmışsınız, üç kişi olunca ne çift rahat olur ne tek kalan kişi..Arkadaşınızda olan anormallik de hiç rahatsız olmadan her davet edildiğinde gelmesi demek ilgi onunda hoşuna gitti.
Yaşayarak öğrenme en etkili öğrenim biçimi, kaybettiğiniz bir şey yok gerçek dost zaten arkadaşını sevdiğiyle yalnız bırakmayı onların paylaşacakları özel şeyler olduğunu düşünüp öyle davranır. Arkadaşlığınız sona ermiş sizde bundan sonrası için nasıl davranacağınızı öğrenmiş oldunuz. İki tarafı da dengeli idare etmeyive arkadaşla sevgilinin yerinin ayrı olduğunu...
Bundan sonrası için mutluluklar.
Bu arada söylemeden de edemeyeceğim kişileri meslekleriyle kişiliklerinin bağdaştırılıp kanıya varılmasını doğru bulmuyorum..
Burada iyi niyetin her zaman olumlu sonuçlanmadığı durumu çıkıyor çocuklara nesillere yaymamak gerek.
Bende öğretmenim ve öğretmenlik dışındaki yaşantım çocuklarımı hiç etkilemiyor.
Özgem yazdıklarının noktasına kadar katılıyorum.
Düşüncelerime tercüman olmuşsun çoğu zaman olduğu gibi
Ayrıca umarım bundan sonra sevgililerin 3 ü bi arada değil 2 si bi arada takıldıklarını anlamışsındır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?