Bence herkes aynı ikilemde kalmıştır.


Dedemin mahalleden bir adamı aracı koymuş bizimkiler. Adamı dedem sevmezmis o yüzden.

Birde mal baskasina gitmesin kuzenleri duruken niye yabancı bir adamla evlensin. Yani ortada geçerli bir sebep yoktu.

Sizin ailenizin geçerli nedenleri var bence.
 

O entegre olmak olmaz o zaman. Sadece onun basarisiz ailesine asimile olmus olur.
 
Ben de şu ben sana bakarım lafına ayar oluyorum. Ne münasebet yani? Kedi miyiz biz Kadınlar, evcil hayvan mıyız bakıyorlar bize? Tövbe estağfurullah.

çalış kardeşim çalış, kendini ezdirme kimseye. Hayallerinden vaz geçme kimse uğruna. “Ben sana bakarım” lafı ilk kavgada “bi de sana bakıyorum”a döner emin ol.
 
Olay aileyi karsiya almak degil..onu oncelikle belirtmek isterim..aslolan sizin mutlulugunuz..kac yasindasiniz bilmiyorum ama..hayatinizi kimse icin degistirmeyin..bu asik oldugunuz insan icin bile olsa bunu yapmayin..ailenizi dinleyin..insan sey zannediyor..onlar nereden bilebilirki..belki mutlu olucam diye dusunuyor..ama emin olun ...aileniz sizi sizden daha cok dusunuyor..ve genelliklede siz ne kadar disariya kapali bile olsaniz..bi anne yada baba sizi sizden daha iyi taniyor..annenizi ve babanizi lutfen dinleyin..ve hayatinizi asla degistirmeyin..ben asla saglikli gormuyorum..
 
Siz kendinizi geliştirmiş bu arada duygusal bir bayansınız malesef hayatın gerçekleri mantıklı olmayı gerektiriyor farkındasınız... üzülürsünüz belki ama geçerli sebeplerimiz var... kırılıp ,dökülmek ,kaybolmak,kaybettiklerinizin farkına varmak ağır gelir kaldıramazsınız...küçücük çocuk bile yolda çamur görse kenarından gitmeyi deniyor,en az zararı göreyim diye...
 
Aileyi karsina almak mi?bu ne cesarettir yigidiim
Sorun sadece bu degil ki.
Kizimiz bu gune kadar gelmis,sonunda evlilik teklifi alabileceginin farkindadir.
Erkek acik oynamis aslinda.
Acik oynamayan kizimiz.
Ee ama onun gibi bulamazsam.Bulsa sorun yok yani.
Bastan dese adam da yoluna giderdi.
Allahim bir erkegi savundum beni affet:))
 
Bence bu is olmaz
 
Yaş gereği zaten böyle bir teklif almayı ya da bir yola adım atmayı hem bekliyor hem de istiyorum. Ben sevgilime her zaman dürüst oldum anlattım, ayrıldık, barıştık o hep halledebileceğimizi düşündüğü için buraya kadar geldik. “Onun gibi birini bulmak” değil konu ben onun gibi birini bulsam da onu sevdiğim gibi sevmem diyorum biraz daha iyi analiz etmelisiniz yazdıklarımı bence.
 
Akademik kariyere 32 yaşında dönüş yapmış bir ablan olarak önce işim derim.
Çünkü bu işin önemini anlayan insan senin arkanda duruyor. Sekil 1A benim eşim. 35 yaşında tanıştım kendisi ile onu da ekleyeyim :)
 
Hayat zaten zor ve göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Birlikte olduğunuz kişi sizin yanınızda olmalı karşınızda değil bence. Biz eşimle 17 yıldır birlikteyiz ve hep birbirimize destek olduk. Evlenmeden önce üniversite okuduk. Eşim işe girdi evlendik. Eşimin çocukluk hayali okumak istediği bir bölüm vardı ve 2. Çocuğuma hamileydim o dönem ve eşime sen yeter ki çalış kazan ben sana destek olurum dedim ve eşim istediği bölümü kazandı ve bitirdi aynı şekilde bende istediğim 2 bölümü bitirdim. Yüksek lisans yapacağım dedim tamam hatta doktora da yap diye beni teşvik etmeye başladı. İkimizde yüksek lisansa başladık istediğimiz alanla ilgili. Geçen gün kurum değiştirmek için sınava girdim, tayinim çıkarsa gelir misin dedim sen yeter ki kazan neresi olursa gideriz dedi. Ama sizin karşınızda ki kişi sizin bunca yıllık emeğinize saygı duymuyor. Ben sana bakarım boş laf. Ailesi yaptığı işten gelir elde edememiş şimdi kendi de o işi yapıp birde hem kendi evini hem ailesini geçindirmeye çalışacak belki de ailesinin borçlarını üstlenecek.

Evlilik zaten yorucu birde üstüne geçim derdi maddi kaygılar gelince çok daha yıpratıcı oluyor.
 
Akademik kariyer yapmak istiyorsun,o ise küçük şehirde ailesinin yaşadığı şehirde , babasının yanında calismak istiyor.
Yani bir ömür borç içinde batıp çıkan kayınbabanin eline bakmak istiyorsun. Çok acayip gerçekten.
Bu arada daha acayip bir şey var, dünya küçük. görümcen de bu forumda geziyor. Geçen o da konu açtı.
Bak istersen burada
 
Ben anlayamadım halihazırdaki işini, kazancını bırakıp borçsuz ne olduğu belirsiz aileye gidip 5 parasız ve işsiz kalacaksın. Böyle hayat olur mu? Gencecik kızsın hiçbir iş yapmadan sıkılırsın, küçük yerlerde iş yok zaten. Hele ki adamlar borç batağında ne yiyip ne içiceksiniz, neyle geçineceksiniz?

Sevgilin iyice gamsız geldi bana bakarız yeaaaaa şeklinde takılıyor anladığım kadarıyla da nereye yani adamlar borç içinde batmış çıkmış diyorsun. Şu karakterdeki bir adam için işini mesleğini sakın sakın sakın bırakma kafanı taşlara vurursun

Bu iş asla olmaz aileni dinle.

Bana kalırsa güzelce mesleğini yap, paranı kazan, hayat o sırada zaten eğitimine ve ailene uygun birini sana getirir.
 
Nedir bu aile işi

Hem borçları var diyorsun,hem sen çalışmasan da olur diyor

Senin makalelerden çorba mı yapacakmış

Sonuçta bir tarafta şehir değiştirmesi zor hatta nerede ise imkansız akademi var karşısında yapılacak aile işi ne

Bir arkadaşım İstanbul dan Bursa ya geldi

Eşinin Bursa da aile işi var adam mühendis kız ekonomist ama şehrin güzide bir içkili balık restaurantı işletiyor yani cidden gelir iyi

Kız işini bırakmamış tayin ile gelmiş bankada çalışıyor vs ama olmadı yaşam uymadı bıraktı işi hayta dedik geç kasaya vs

Sizin iş ne bu önemli de adamın mesleği eğitimi ve süzün şehir de önemli akademisyen kişinin olduğu şehirde kalıp iş bulmam daha kolay ama adam konfor alanını bırakmıyor

Ben gitmeyin derim onun gelme ihtimali var ama sizin işiniz ile gitme şansınız yok
 
Gerçekten sevsen sevgilini seçerdin diye saçma bir seçeneğe düşulmemesi gerekir öncelik siz sizin hayatınız olmalı ve sizin hayatınıza benzer hayatı olan kişi ile yol alınabilir tamamen zitliklarla dolu bir ilişkide orta yol diye bir şey yoktur ve erkek egemenliğinin baskın olması buna asla taviz vermeyin bugün taviz vereceğiniz her şey ilerde pismanliktir kimse başka birinin hayatını yaşayamaz, ayak uydurmak zorunda da değildir bakıyorum da erkek arkadaşınız hiç ikilemde değil hatta karar vermiş kararlı yani siz neden öyle değilsiniz mesela ? Sevmek bu değildir.
 
Borç batağı içinde, küçük şehirde, yapacak hiç bir şeyiniz yok ve eve tıkılmışken, hem emeğinizi, hem size verilen emeği harcadığınızı gördüğünüzde, ailenizi özlediğinizde, aşk sevgi falan kalmayacak.

aşkın, sevginin, saygının sürdürülebilir olması için karşılıklı adım atıyor olmalısınız.

hep fedakarlık yapıp, kendinizi ait olmadığınız bir kalıba sıkıştırdıgınızda içinizdeki sevgi de küçülecek. O kadar küçülecek ki, kendinize öfke duyacaksınız, ardından sevgilinize.
Yaşadım mı? Hayır.
ama bir şeyi öğrenmek için illa yaşamak gerekmiyor.
Biraz gözünüzü açıp bakın, yeter..
 
Farkında mısınız bu ikilemi siz tek başınıza yaşıyorsunuz? fedakarlıkları hep siz yapıyorsunuz? Yapmayın o düşünsün. O sizin bulunduğu şehirde iş bulma ya da sizden vazgeçme ikilemini yaşasın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…