Bencillik

Birlikte gidelim demenizi mi bekledi acaba?
Pazar kurulduğu günler çalışıyor. Gerçekten gitmek isteyen insan böyle yapmaz şöyle yapar dedi durdu. Hani şöyle bir örnek vereyim, diyelim birlikte yaşadığınız biri var. Dışarıdan bir şey istiyor musun diye arıyorsunuz. Hayır diyor. Eve geldiğinizde size trip atıyor. Sebep? Pastaneden bir şey isteyip istemediğini sormamışsınız. Pastane de yolunuzun üstü. İyi de dışarıdan bir şey istiyor musun diye sordum diyorsunuz, gerçekten bir şey almak isteseydin pastaneden bir şey istiyor musun diye sorardın diyor. Bu hesap.
 
düşkünlük değil bu. ne yazık ki annesinin psikolojik problemleri var.
bu problemler yüzünden ona aslında yumuşak yaklaşan en yakınındaki kişiye yani kızına karşı böyle davranıyor.
bire bir aynı durumu annesiyle yaşamış biri olarak yazıyorum bunu.
annem de ilaçlarla toparlandıktan sonra itiraf etmişti "sen hep çok iyi ve nazik davrandığın için hırsımı senden aldım" diye.
Artık yumuşaklık da kalmadı işin kötüsü. Cidden zorlanıyorum.
 
düşkünlük değil bu. ne yazık ki annesinin psikolojik problemleri var.
bu problemler yüzünden ona aslında yumuşak yaklaşan en yakınındaki kişiye yani kızına karşı böyle davranıyor.
bire bir aynı durumu annesiyle yaşamış biri olarak yazıyorum bunu.
annem de ilaçlarla toparlandıktan sonra itiraf etmişti "sen hep çok iyi ve nazik davrandığın için hırsımı senden aldım" diye.

Ben belki de hassas oldugum bir konuda en hassas yere takilmisimdir bilmiyorum. Birlikte vakit gecirme kismina takildim sanirim daha cok. Benim annemde bana duskundu, benimle gecirdigi vakit yetersiz gelirdi. Bazen of anne ya dedigim olmustur. Simdi o anlar aklima geldikce deliriyorum uzuntuden. Bu yuzden de annesi hayatta iken olabildigince hosgorulu olmasi taraftariyim.
 
Artık yumuşaklık da kalmadı işin kötüsü. Cidden zorlanıyorum.

ben sizi çok iyi anlıyorum.
bir pazar günü arkadaşlarımla kahvaltıya gidecektim. ctesi akşam x'lerle kahvaltıya gideceğim, dönüşte de evde şu şu işi yaparız, sen de sabah uyur dinlenirsin demiştim. tamamen iyi niyetle.
sen işi yapmak istesen kahvaltıya gidip beni yapayalnız bırakmazdın demişti.bu arada yapayalnız dediği evde anneannem ve babam var.

gerçekten bir psikiyatrist ile görüşün.
 
Anneniz ilgi bekliyor, şımartılmak istiyor. Bi süre sadece annenize sormadan onun istediği sevdiği şeyleri yapmaya çalışsanız küçük küçük sürprizler vs. Annenizdir yani boşanın denilmez, ayrıl bitsin başka eve taşın denilmez. Anneniz, aileniz huyuna gidip bi yolunu bulucaksınızdır mutlaka. Mesela çalıştığı yere bi çiçek gönderin hemen şimdi notunuzda onu biraz özel hissettirin şımartın azıcık
 
Ben belki de hassas oldugum bir konuda en hassas yere takilmisimdir bilmiyorum. Birlikte vakit gecirme kismina takildim sanirim daha cok. Benim annemde bana duskundu, benimle gecirdigi vakit yetersiz gelirdi. Bazen of anne ya dedigim olmustur. Simdi o anlar aklima geldikce deliriyorum uzuntuden. Bu yuzden de annesi hayatta iken olabildigince hosgorulu olmasi taraftariyim.
Yooo olabilir haklısınız
 
Anneniz ilgi bekliyor, şımartılmak istiyor. Bi süre sadece annenize sormadan onun istediği sevdiği şeyleri yapmaya çalışsanız küçük küçük sürprizler vs. Annenizdir yani boşanın denilmez, ayrıl bitsin başka eve taşın denilmez. Anneniz, aileniz huyuna gidip bi yolunu bulucaksınızdır mutlaka. Mesela çalıştığı yere bi çiçek gönderin hemen şimdi notunuzda onu biraz özel hissettirin şımartın azıcık
Yaptığım zaman da sen öğrencisin paranı harcama lütfen diye kızmıştı sjfjdjd
 
Ben belki de hassas oldugum bir konuda en hassas yere takilmisimdir bilmiyorum. Birlikte vakit gecirme kismina takildim sanirim daha cok. Benim annemde bana duskundu, benimle gecirdigi vakit yetersiz gelirdi. Bazen of anne ya dedigim olmustur. Simdi o anlar aklima geldikce deliriyorum uzuntuden. Bu yuzden de annesi hayatta iken olabildigince hosgorulu olmasi taraftariyim.

benim annem de vefat etti. tabi ki insan yaşasa da hep dipdibe olsak diyor. özlüyor, seviyor ve arıyor annesini.
ama hayatın bu gerçeğini de unutmamalıyız bir yandan.
ben aynı hatayı yaptım, kıyamayıp hep zamanımı anneme sundum. ama kendi isteklerimden oldum, sürekli fedakarlık haline girdim. şimdi geriye dönüp içimde kalanlara da yas tutuyorum.
annenin düşkünlüğü bu şekilde olmamalı.
hayat hep ileriye akar, eğer tersi olsaydı anne babamız öldüğünde evladı ölen anne babalar gibi üzülürdük.
oysa anne kaybı ile evlat kaybı bir değil.
demek istediğim hiç zaman ayırmamak değil, zamanı gerektiği gibi kullanmak.
bazen tüm haftasonu annenle babanla olursun bazen 2 hafta beraber birşey yapmazsın.
sevgiyi belirleyen şey yan yana olmak değil, bunu gönülden hissetmek lazım.
 
Bir de fazla vicdan yapıyorum bazen. Mesela annemle kavgalıyız ya, şimdi dışarı çıkamıyorum o orada üzgün ben nasıl çıkıp mutlu olurum diye
 
Yaptığım zaman da sen öğrencisin paranı harcama lütfen diye kızmıştı sjfjdjd
Bişey olmaz. Bunu dediğine göre mutlu da olmuş demekki. Hadi gönder hemen.Akşam annenin sevdiği bi şeyi yiyin bugün annenin günü olsun. Bugün yeni bi sayfa açın sende bu huzursuzluktan kurtul.
 
Annesiyle yalnız yaşayan insanların böyle hayat tarzları oluyor ne yazık ki. Ama anneniz biraz anne olduğunun farkında değil gibi. Mesela annemle beraber yaşarken benden ayrı kahvaltı etse veya yemeğe beklemese bozulmazdım. Anne o yani. Yemek hazırlayınca bişeyler yiyip gitsem elbetteki sinirlenir kızar ama hazır yemeğe anne yiyebiilir miyim desem buna takılmaz. Anneniz takıntılı olabilir mi? Yani bilemiyorum. Ev arkadaşınızla sorun yaşıyormuşsunuz gibi olmuş, anne değil de.
 
Bişey olmaz. Bunu dediğine göre mutlu da olmuş demekki. Hadi gönder hemen.Akşam annenin sevdiği bi şeyi yiyin bugün annenin günü olsun. Bugün yeni bi sayfa açın sende bu huzursuzluktan kurtul.

Konu sahibi bunu yapin lutfen. Mutlu edin annenizi. Bundan sonrasi icin yeni bir sayfa acip birbirinize daha hosgorulu olmayi deneyin. Yazarken bile heyecanlandim, gozlerim doldu. Bu hayat sonsuz degil kiymetini bilin o yuzden. Umarim sorununuzu cozersiniz :KK200:
 
Arkadaşlar günaydın.
Konu biraz uzun, okuyanlara teşekkürler. Ama lütfen taşlamayın. Sonuçta bu konu önemli.
Mezun oldum ve yeniden annemle beraber yaşamaya alışamıyorum. Kısıtlayan birisi falan değildir asla, ama alışamıyorum işte. Artık “ben” değil, “biz” olduğumuzu kabul edemiyorum nedense.
Annemle bu aralar bayağı tartışıyoruz. Konu beraber dışarı çıkmamamız. Haftada iki gün çalışmıyor, o iki gün de evdeyiz yani kendisini bırakıp dışarı çıkma durumum da olmuyor. Hatta kendisi spora vs gidiyor. Ben özellikle kendisi işteyken dışarı çıkarım eğer çıkarsam. Çünkü bir kere sinema bileti almıştım o işteyken, ama o eve bana söylemeden erken gelmişti ve çok kötü atışmıştık :KK43:
Ev işleri konusundaki sorumluluklarımı aksatmıyorum yani aksatsam böyle düşünüyor diyebilirim ama böyle bir şey de yok. Mesela ev işi yapmadığım gün dışarı da çıkmıyorum, sonuçta iş yapmayıp dışarı çıkmak olmaz.
En son dün akşam çok kötü bir kavga ettik. Geldiğinden bu yana (Haziran sonunda mezun olup Türkiye’ye geldim) saydım 4 kere dışarı çıktık ve bu durum beni çok yaralıyor dedi, daha ben cümlemi bitirmeden odamın kapısını çarpıp gitti. Hani sevgililer yapar ya kavga ederken telefonu yüze kapatırlar konuşurken, aynen öyle oldu. Tamam haklı, ama böyle sevgili gibi davranması bence onu haksız duruma düşürüyor. Oturup güzelce konuşsak aslında sorun çözülür.
Neden dışarı çıkmıyorsun derseniz, annemde genel bir tatminsizlik görüyorum. Mesela evde temizlik yapıyorum, çok beğeniyor sağol diyor falan ama kavga ettiğimizde “sen zaten pissin” e dönüyor. Ya da mesela anneanneme gidip 2 saat oturduğumda bana “görev gibi yapıyorsun” diye bağırıp ağlamıştı. Şimdi mesela dışarı sürekli çıkarsak bir gün çıkmadığımda aşağıda eklediğim şeyin olmasından korkuyorum. Yani zaten yaptıklarımla da tatmin olmadığını hissediyorum, o zaman da bir şey yapasım gelmiyor.
Bazen de çok müdahaleci davranıyor bu da rahat davranmamı engelliyor. Daha çok şey var da çok uzatmak istemedim.
Ya da bazen bir dediği bir dediğini tutmuyor. Evle alakalı bir karar veriyoruz mesela, o karara kendi uymuyor. Dün sabah kendine kahvaltı hazırlamıştı mesela normalde beraber yaparız ki hiç sorun etmedim, bana şey dedi belki sen başka bir şey yemek istersin sonuçta benim belirlediğim bir menüyü yemek zorunda değilsin diye yapmadım (ki önceki gece konuşmuştuk sabah spora gidecekti geldiğinde kahvaltı edecektik, o yüzden ben hiçbir şey yemedim). Aaa dedim olur mu falan. Sen kibar kızsın söyleyemezsin dedi. Akşam yanılmıyorsam yediye geliyordu, bir yemek yapmış çok güzel koktu dedim yiyebilir miyim çok da açtım çünkü. Delirdi. Ne demek yiyebilir miyim, çok bireysel takılıyormuşum, neden “yiyeceğiz” demiyormuşum. Kavga ettik tabii. Yemin ediyorum soracağıma pişman oldum. Ya da geçen hafta dolapta yemek göremedim, bir dışarı çıkıp geleceğim dedi bir buçuk saat gelmedi ben de acıktım, bişey yaptım ama çok kızdı, kahvaltıyı ayrı etmemiz bana bu hakkı vermezmiş.
Açıkçası kışın buraya geldiğimde sinir krizi geçirmişti, dolayısıyla pek bir şey söylemek de istemiyorum. Sinir krizinin nedeni ise kendi kendine her şeye yetişmeye çalışıp sonra da “her şeye yetişemiyorum” diye strese girmesi. Kaldı ki ben ondan böyle bir beklenti içinde de değilim. Mesela şey dedi, “ben iki gün mesela hiçbir şey yapmak istemeyeceğim, kitap okumak isteyeceğim sadece” tamam dedim ben bir beklenti içerisinde değilim ki, her şeyimi kendim yapıyorum. Anlamıyorum. Ya da son bir örnek. Babam bir şeye söz vermişti ama yapmadı. Annem de direkt “biliyorum benim yapmam yönünde bir beklentin var bekleme anneannen dedenden de isteme ayıp” dedi durdu. Kaldı ki öyle bir beklentim de yoktu. Sonuçta da babamla konuştum o istediğim şeyi yaptık.
Sorum şu, bencil olmamayı nasıl öğrenebilirim? Mevzu aslında şu, bir kere “evet” dersem artık kendim olamamaktan korkuyorum. Artık her şeyi boşverip her fırsatta dışarı çıkalım desem beni affeder mi?
Anneniz haklı kızı ile vakit geçirmekte ama şu tatminsizlik konusu beni düşündürdü eger dışarıda da böyle ise size hak verebilirim çünkü benim kv de böyle tatile gideriz onu da götürürüz kafası dagılsın diye suratında bi memnuniyetsizlik ifadesi durur öyle denize gir deriz girmez eglenecek bişeye karışmaz keyif kaçıran bir yapısı var ve bi yerden sonra insan böyle biri ile bişey yapmak dışarı çıkmak istemiyor kv de her dışarı çıktıgımız zaman aynı durumda oldugu için anlıyorum eger annen de böyle ise sen haklısın
 
Annesiyle yalnız yaşayan insanların böyle hayat tarzları oluyor ne yazık ki. Ama anneniz biraz anne olduğunun farkında değil gibi. Mesela annemle beraber yaşarken benden ayrı kahvaltı etse veya yemeğe beklemese bozulmazdım. Anne o yani. Yemek hazırlayınca bişeyler yiyip gitsem elbetteki sinirlenir kızar ama hazır yemeğe anne yiyebiilir miyim desem buna takılmaz. Anneniz takıntılı olabilir mi? Yani bilemiyorum. Ev arkadaşınızla sorun yaşıyormuşsunuz gibi olmuş, anne değil de.
Heh mesela akşam dışarı çıkacağını söylemeden ben asla yemek yemiyorum. Ancak kendisi ben geç geleceğim dediyse onu beklemeden yiyorum
 
Anneniz haklı kızı ile vakit geçirmekte ama şu tatminsizlik konusu beni düşündürdü eger dışarıda da böyle ise size hak verebilirim çünkü benim kv de böyle tatile gideriz onu da götürürüz kafası dagılsın diye suratında bi memnuniyetsizlik ifadesi durur öyle denize gir deriz girmez eglenecek bişeye karışmaz keyif kaçıran bir yapısı var ve bi yerden sonra insan böyle biri ile bişey yapmak dışarı çıkmak istemiyor kv de her dışarı çıktıgımız zaman aynı durumda oldugu için anlıyorum eger annen de böyle ise sen haklısın
“Hani şöyle bir örnek vereyim, diyelim birlikte yaşadığınız biri var. Dışarıdan bir şey istiyor musun diye arıyorsunuz. Hayır diyor. Eve geldiğinizde size trip atıyor. Sebep? Pastaneden bir şey isteyip istemediğini sormamışsınız. Pastane de yolunuzun üstü. İyi de dışarıdan bir şey istiyor musun diye sordum diyorsunuz, gerçekten bir şey almak isteseydin pastaneden bir şey istiyor musun diye sorardın diyor. Bu hesap.” Ya da mesela evde temizliğe çok dikkat ederim, bir kavgamızda “Sen zaten pissin” oluyor. Tatminsizlik bu.
 
Arkadaşlar günaydın.
Konu biraz uzun, okuyanlara teşekkürler. Ama lütfen taşlamayın. Sonuçta bu konu önemli.
Mezun oldum ve yeniden annemle beraber yaşamaya alışamıyorum. Kısıtlayan birisi falan değildir asla, ama alışamıyorum işte. Artık “ben” değil, “biz” olduğumuzu kabul edemiyorum nedense.
Annemle bu aralar bayağı tartışıyoruz. Konu beraber dışarı çıkmamamız. Haftada iki gün çalışmıyor, o iki gün de evdeyiz yani kendisini bırakıp dışarı çıkma durumum da olmuyor. Hatta kendisi spora vs gidiyor. Ben özellikle kendisi işteyken dışarı çıkarım eğer çıkarsam. Çünkü bir kere sinema bileti almıştım o işteyken, ama o eve bana söylemeden erken gelmişti ve çok kötü atışmıştık :KK43:
Ev işleri konusundaki sorumluluklarımı aksatmıyorum yani aksatsam böyle düşünüyor diyebilirim ama böyle bir şey de yok. Mesela ev işi yapmadığım gün dışarı da çıkmıyorum, sonuçta iş yapmayıp dışarı çıkmak olmaz.
En son dün akşam çok kötü bir kavga ettik. Geldiğinden bu yana (Haziran sonunda mezun olup Türkiye’ye geldim) saydım 4 kere dışarı çıktık ve bu durum beni çok yaralıyor dedi, daha ben cümlemi bitirmeden odamın kapısını çarpıp gitti. Hani sevgililer yapar ya kavga ederken telefonu yüze kapatırlar konuşurken, aynen öyle oldu. Tamam haklı, ama böyle sevgili gibi davranması bence onu haksız duruma düşürüyor. Oturup güzelce konuşsak aslında sorun çözülür.
Neden dışarı çıkmıyorsun derseniz, annemde genel bir tatminsizlik görüyorum. Mesela evde temizlik yapıyorum, çok beğeniyor sağol diyor falan ama kavga ettiğimizde “sen zaten pissin” e dönüyor. Ya da mesela anneanneme gidip 2 saat oturduğumda bana “görev gibi yapıyorsun” diye bağırıp ağlamıştı. Şimdi mesela dışarı sürekli çıkarsak bir gün çıkmadığımda aşağıda eklediğim şeyin olmasından korkuyorum. Yani zaten yaptıklarımla da tatmin olmadığını hissediyorum, o zaman da bir şey yapasım gelmiyor.
Bazen de çok müdahaleci davranıyor bu da rahat davranmamı engelliyor. Daha çok şey var da çok uzatmak istemedim.
Ya da bazen bir dediği bir dediğini tutmuyor. Evle alakalı bir karar veriyoruz mesela, o karara kendi uymuyor. Dün sabah kendine kahvaltı hazırlamıştı mesela normalde beraber yaparız ki hiç sorun etmedim, bana şey dedi belki sen başka bir şey yemek istersin sonuçta benim belirlediğim bir menüyü yemek zorunda değilsin diye yapmadım (ki önceki gece konuşmuştuk sabah spora gidecekti geldiğinde kahvaltı edecektik, o yüzden ben hiçbir şey yemedim). Aaa dedim olur mu falan. Sen kibar kızsın söyleyemezsin dedi. Akşam yanılmıyorsam yediye geliyordu, bir yemek yapmış çok güzel koktu dedim yiyebilir miyim çok da açtım çünkü. Delirdi. Ne demek yiyebilir miyim, çok bireysel takılıyormuşum, neden “yiyeceğiz” demiyormuşum. Kavga ettik tabii. Yemin ediyorum soracağıma pişman oldum. Ya da geçen hafta dolapta yemek göremedim, bir dışarı çıkıp geleceğim dedi bir buçuk saat gelmedi ben de acıktım, bişey yaptım ama çok kızdı, kahvaltıyı ayrı etmemiz bana bu hakkı vermezmiş.
Açıkçası kışın buraya geldiğimde sinir krizi geçirmişti, dolayısıyla pek bir şey söylemek de istemiyorum. Sinir krizinin nedeni ise kendi kendine her şeye yetişmeye çalışıp sonra da “her şeye yetişemiyorum” diye strese girmesi. Kaldı ki ben ondan böyle bir beklenti içinde de değilim. Mesela şey dedi, “ben iki gün mesela hiçbir şey yapmak istemeyeceğim, kitap okumak isteyeceğim sadece” tamam dedim ben bir beklenti içerisinde değilim ki, her şeyimi kendim yapıyorum. Anlamıyorum. Ya da son bir örnek. Babam bir şeye söz vermişti ama yapmadı. Annem de direkt “biliyorum benim yapmam yönünde bir beklentin var bekleme anneannen dedenden de isteme ayıp” dedi durdu. Kaldı ki öyle bir beklentim de yoktu. Sonuçta da babamla konuştum o istediğim şeyi yaptık.
Sorum şu, bencil olmamayı nasıl öğrenebilirim? Mevzu aslında şu, bir kere “evet” dersem artık kendim olamamaktan korkuyorum. Artık her şeyi boşverip her fırsatta dışarı çıkalım desem beni affeder mi?
Annenizin sorunları var gibi. Böyle biriyle yaşamak insanı yorar.
 
O senin ev arkadaşın değil annen...
Neden birazda anneni sevmeyi denemiyorsun benim annem hayatta olaydi da keşke hergun ayaklarını yikayaydim canım annem nurlar içinde yatasin
 
O senin ev arkadaşın değil annen...
Neden birazda anneni sevmeyi denemiyorsun benim annem hayatta olaydi da keşke hergun ayaklarını yikayaydim canım annem nurlar içinde yatasin
Bunu yapan insan sevmiyor değildir. Gördünüz işte. Yaptığım şeyler yeterli gelmiyor, ona yük olmamak için her şeyi yapmaya çalışıyorum. Bir yemek etkinliğine katıldım mesela, onun en sevdiği yemeği yaptık, azıcık tadıp hepsini ona getirdim ki severim aslında. Bu tatminsizlik beni mahvediyor sadece.
 
Back
X