Haftasonları çıkarıp gezdirseniz? Eğer verirseniz depresyona girer, bizim terrierimiz vardı ki bebekliği bekar evim olan baba evimde geçmişti aileme alışıktı, evlendikten bir süre sonra şehirdışına eşimin ailesinin yanına gitmemiz gerekti, otobüs yolculuğu yapacağımızdan giderken köpeğimizi anneme bıraktım 1 hafta kapı önünde yatmış annem en sevdiği yemekleri hazırlasa da burnuyla itmiş yememiş hep ağlamış, döndüğümde resmen sitem etti canıma okudu, annem bile bir daha bu çocuğu bırakma çok üzüldü bunalıma girdi demişti, lütfen tekrar düşünün haftasonları eşinizle beraber veya dönüşümlü gezdirin, hafta arası yorgun olmadığınız akşamlar dışarıda gezdirin enerjisini atsın.
Siz gerçekten benim yazıda ne kadar üzgün olduğumu hissetmediniz mi? İkinci planda bile değilmiş.. Nerden biliyorsunuz içimi? Karnımdaki bebekten daha çok onu düşünüyorum, her neyse. Allah fikrinize gönlünüze göre versin ne diyeyimTabi simdi birde bebekleri olacak köpüş ikinci planda bile değil maalesef
Ne kadar güzel bir son olmuş, umarım bizim için de öyle olur. Çok çok teşekkür ederim..Köpek değil ama kuş örneği vereyim.
Benim bir muhabbet kuşum vardı.
Kafese kapatmaya kıyamazdım
Ama çok kötü bir yere dadandı. Avizelere.
Avizeler tahtaydı ve sürekli gagalıyordu
Olsun dedim avizeler çizilsin önemli değil
Ama elektrik kablosunu denk geldi bir gün. Tv izliyordum bende. Kuşu elektrik çarptı. Tüm sigortalar attı. Kuş güm diye yere düştü. Ev de yanık koktu. Aklım çıktı.
Elektrik tesisatı baya pahalıya yapıldı. Ama kuş bunu sadece yüzündeki tüylerin yanması ile atlattı. Ne zaman kafesten çıkarsam avizelere gitmeye devam etti. Bende evde yokken hem çarpılır hem de yangın çıkar diye hep kafese koydum.
Bu kez tek başına mutsuz oldu. Gidip bir eş aldık. Çiftleşir vs diye. Ama anlaşamadılar. En sonunda sahiplendirelim dedik çünkü evimizde onlara uygun oda yoktu.
Verdiğimiz kişi sık sık fotoğraf attı. Kapalı balkon yaptırmış. Oraya kuş yuvaları koymuş. Doğal ortam yapmış. Orada zaten 6 7 tane muhabbet kuşu varmış. Bizim anlaşamayan çift kendilerine yeni eş bulmuşlar. Hatta yavruları da olmuş.
Daha mutlu oldular kısacası.
Aa biz aslında haftasonlarımızı ona ayırıyoruz 8 aydır, geziyoruz. Hafta içi de çıktığımız oluyor. Babamın bahçesine götürüyoruz orda başka köpeklerle oynuyor hatta hafta sonları. Ama dediğim gibi bu yetmiyormuş gibi geliyor sadece, tüm haftaiçi dışarı çıkmak için mıyklıyor ve içimiz gidiyor. O iyi olsun da, ben ona tek odada da bakmaya razıyım. Benim derdim o mutlu olsunHaftasonları çıkarıp gezdirseniz? Eğer verirseniz depresyona girer, bizim terrierimiz vardı ki bebekliği bekar evim olan baba evimde geçmişti aileme alışıktı, evlendikten bir süre sonra şehirdışına eşimin ailesinin yanına gitmemiz gerekti, otobüs yolculuğu yapacağımızdan giderken köpeğimizi anneme bıraktım 1 hafta kapı önünde yatmış annem en sevdiği yemekleri hazırlasa da burnuyla itmiş yememiş hep ağlamış, döndüğümde resmen sitem etti canıma okudu, annem bile bir daha bu çocuğu bırakma çok üzüldü bunalıma girdi demişti, lütfen tekrar düşünün haftasonları eşinizle beraber veya dönüşümlü gezdirin, hafta arası yorgun olmadığınız akşamlar dışarıda gezdirin enerjisini atsın.
Bende ufaklığindan beri çiktim hep dısari geldim sorun etmedi ama bırakıp gidince üzüluyordur eminim çünkü uyurken bile wc ye gitsem birkac saniye içinde kosa kosa wc ye geliyor bide nasıl miyavlayarakBibi, benim karmen 10 gun tek kalirdi umrunda olmazdi, simdiki tosbik oğlan gezmeye gitsek kapida ağlıyor. Boyle alissin da istemiyorum, önümüzdeki ay komsuya anahtar birakip bikac gun tatile gidicem bakalim insallah cok uzulmez hic kiyamam
Tekrar diyorum, ben onu terketmiyorum.Ben veremezdim, kedilere geçici yuva oluyorum onları verirken bile paramparça oluyorum degil ki benim bakıp büyüttüğüm canımı yok veremem. Sahiplenirken herşeyi düşünmek lazım işte
Verdiğinizde onun psikolojisi nasıl olacak
Terkediyorsunuz demedim zaten, ben sizin yerinizde olsam kimseye veremezdim dedim.Tekrar diyorum, ben onu terketmiyorum.Sadece özgürce hareket edebileceği bir yerde daha mutlu olur mu bunu görmek istiyorum. Onu başkasına satmıyorum, bırakıp kaçmıyorum. Birkaç gün gözlemimden sonra mutlu olamadığını görürsem hiç düşünmeden geri alacağım zaten. Bu süreçte birkaç gün arkadaşımıza emanet etmişiz gibi olacak.
Acaba hala bebeklik döneminde olduğu için olabilir mi? Sanırım daha 1 yaşında var ya da yok, daha önce de köpeğiniz olmuş bilirsiniz, bebeklik dönemi daha bir hareketli ve ele avuca sığmaz oluyorlar, 1,5 yaş gibi durulmaya başlıyorlar.Aa biz aslında haftasonlarımızı ona ayırıyoruz 8 aydır, geziyoruz. Hafta içi de çıktığımız oluyor. Babamın bahçesine götürüyoruz orda başka köpeklerle oynuyor hatta hafta sonları. Ama dediğim gibi bu yetmiyormuş gibi geliyor sadece, tüm haftaiçi dışarı çıkmak için mıyklıyor ve içimiz gidiyor. O iyi olsun da, ben ona tek odada da bakmaya razıyım. Benim derdim o mutlu olsun
Evet en büyük hatamız çok güvendiğimiz birinden sahiplenip ona güvenmek oldu. Ben ona dha önce de dediğim gibi 10 yıl tek göz odada da bakarım ama önemli olan onun daha mutlu olması. Çok teşekkür ederim yapıcı yorumunuz içinHayvanlarla, sahiplendirmelerle içli dışlı biri olarak şunu söyleyebilirim.
Evet kedilerde de köpeklerde de 1 yaşını geçtikten sonra geri verme/yeniden sahiplendirme oranı çok fazla bu kimi zaman heves geçmesi, kimi zaman hayvanın fiziksel şartlardan mutsuz olması ile ilgili bir durum. Keşke en başımdan o cins ile ilgili ayrıntılı bilgi alsaymışsınız bence en büyük hatanız o olmuş. Ancak bu sorumluluğu farkedip hiç değilse sokağa bırakmamışsınız eğer ki 10 sene daha bahçeli eve çıkamam, bakamam diyorsanız en kısa zamanda yeni yuvasına verin. Ve bahçeli eve çıkmadan da köpek sahiplenmemenizi öneririm. Çünkü çalışırken ve küçük cins bile olsa evde yalnız bırakıldığında mutsuz oluyorlar.
Evet muhtemelen bebek olmasının da çok büyük etkisi varAcaba hala bebeklik döneminde olduğu için olabilir mi? Sanırım daha 1 yaşında var ya da yok, daha önce de köpeğiniz olmuş bilirsiniz, bebeklik dönemi daha bir hareketli ve ele avuca sığmaz oluyorlar, 1,5 yaş gibi durulmaya başlıyorlar.
Benim şimdilerde Pekinez cinsi bir bızdığım var 6 yaşını doldurdu, geldiğinde 2-3 aylık bebekti sürekli oynamak isterdi ama artık sokaktaki köpeklerle çok nadir oynuyor, yine saklambaç kovalamaca oynuyoruz ama eskisi kadar sık değil, goldenlar apartman yaşamına uygun aslında, bizim buralarda apartmanlarda bakmak için küçük ırk yanısıra sıkça bakılan tek büyük ırk golden, uyumlu ve sakin mizaçları nedeniyle apartman yaşantısına uygun diye tercih ediliyorlarmış.
Bencilce davranmak yerine dostunuzun iyiliğini düşünüyorsunuz, çok zor birşey bu yaptığınız. Sizi takdir edebilirim ancak.Herkese merhabalar..
Şuan o kadar üzgünüm ki içimi dökmek için yazıyorum. Belki cevap veren bile olmaz ama içimi dökmüş olurum.
Barney 8 ay önce girdi hayatımıza. Daha önce 8 yıl bir şivava bakmıştım evimde. Yaşlılıktan ötürü öldü. Evlenince eşim de hayvan sevgisini görsün diye bir yavru sahiplenmek istedik. Fakat yaşadığımız evin küçük olmasından dolayı yine küçük bir ırk almak istedik, ona geniş bir oyun alanı sunabilmek için.
Çünkü çalışan insanlar oldugumuz için her gün dışarı çıkaramayacaktık. Bari evin içinde özgürce koştursun dedik.
Ve sahiplendiğimiz kişinin "bu bebek en fazla 5 kg olacak, minik bir ırk" demesine güvenerek bebeğimi sahiplendik.
Kısa keseceğim : o bebek şuan 30 kg. Golden a benzer bir çocuk oldu. Onu her şeyden daha çok seviyoruz. Eğitimleri tam, her şeyden anlıyor, bizi çok seviyor. Ama ne yazık ki küçücük evimiz bu büyük bebeğe çok dar geliyor. Bize çok bağlı olsa da bu evde mutsuz oldugunu görebiliyoruz büyüdükçe ve ben de mahvoluyorum.
Şuan hamileyim, en büyük isteğim oğlumun barni ile büyümesi idi. Ama Barni nin bütün gün evde yeterli koşma alanı bulamayıp bir köşede camdan dışarı izlemesine dayanamıyorum.
Çok çok güvendiğimiz, çok yakın oldugumuz bir aile var. Güzel bahçeli güvenli büyük bir evleri var. Haftalardır barni yi istediklerini söylüyorlardı şaka ile karışık. Ve artık bu aklıma çok yattı. Dilediğim zaman görebileceğim ve en az bizim kadar iyi bakılacağına inandığım bir yer. Onun bahçede koşturduğunu görmeyi çok istiyorum.
Alışamazsa mutlu olmazsa zaten bir dakika bile tutmam, gözünden anlaşılır zaten bahçeli bir ev yerine bizimle yaşamayı tercih edeceği..
Ama şuan öyle büyük bir üzüntü içindeyim ki, evladımı veriyormuş gibi kalpsiz hissediyorum kendimi..
Bu sahiplendirmede ben eşim veya bebeğim adına hiçbir çıkar gözetmiyoruz, barni den hiç rahatsız değiliz çünkü çok hareketli olsa da çok akıllı bir kuzu. Bizi hiç üzmedi. Sahiplendirme amacı sadece onun mutluluğu.
Daha önce benim gibi bebeğini vermek zorunda kalan ve onun daha mutlu olduguna sahit olan oldu mu? Güzel örnekler duymaya çok ihtiyacım var
Ah Esila görmeniz lazımdı, nasıl bir depresyona girmişse annem o kadar üzülmüş ki neler yapmış ama bana mısın dememiş, anneme alışıktı oysa yabancıya bırakmadık bildiği tanıdığı annemle birlikteydi, o minnoşum erkekti bana çok düşkündü, bebekken onu bana getiren eşim olmasına rağmen eşimi bile kıskandı epey süre, hamile kaldığımda da bebeği kıskandı çok başka bir şeydi kuzucuk.Evet ya resmen bunalima giriyorlar ve inanilmaz duvarlar oruyorlar.
Sahibine de kuser yeni yerede alisamaz
Mesajınızı okuyunca tekrar ağlamaya başladım, beni anlamanıza çok sevindim. Kedinizle birlikte sağlıklı uzun ömrünüz olsun.Bencilce davranmak yerine dostunuzun iyiliğini düşünüyorsunuz, çok zor birşey bu yaptığınız. Sizi takdir edebilirim ancak.
Bahçeli ev ona çok çok iyi gelecektir. Ben kedimin sürekli camdan dışarıyı izlemesine bile hüzünleniyorum, köpek olsa içim parçalanırdı.
Nasıl da pozitif yorumunuz, çok iyi geldi.Ben size fazlasıyla hak verdim. Bahçeli evde çok daha mutlu olur. Siz de sık sık gidip görürsünüz hem. Güvendiğiniz insanlarsa neden olmasın. Maddi durumunuz elvermiyorsa Bahçeli eve nasıl çıkacaksınız. Gideceği evde Çok mutsuz olur depresyona girerse tekrar değerlendirirsiniz bu durumu ama bence daha mutlu olacak. Kendinizi hırpalamayın. Şartlar böyle olmasını gerektiriyor. Tanıdığınız güvendiğiniz birilerinin istekli olması da iyi olmuş:)
Üzüntünüzü taa burdan hissettim ama bu barni bey bir gecede boy atıp 30 kilo olmadı sanıyorum ya da hiç aşıya gitmedi mi genel kontrolden geçmedi mi büyük ırk olduğu belli olmadı mı bu saatten sonra giderse gerçekten evcil bebeklerimiz terk edilme korkusu yaşıyor ve bunu unutmuyor hiç ben olsam yapmazdım ama size yine de üzüldüm umarım çözüm bulursunuzHerkese merhabalar..
Şuan o kadar üzgünüm ki içimi dökmek için yazıyorum. Belki cevap veren bile olmaz ama içimi dökmüş olurum.
Barney 8 ay önce girdi hayatımıza. Daha önce 8 yıl bir şivava bakmıştım evimde. Yaşlılıktan ötürü öldü. Evlenince eşim de hayvan sevgisini görsün diye bir yavru sahiplenmek istedik. Fakat yaşadığımız evin küçük olmasından dolayı yine küçük bir ırk almak istedik, ona geniş bir oyun alanı sunabilmek için.
Çünkü çalışan insanlar oldugumuz için her gün dışarı çıkaramayacaktık. Bari evin içinde özgürce koştursun dedik.
Ve sahiplendiğimiz kişinin "bu bebek en fazla 5 kg olacak, minik bir ırk" demesine güvenerek bebeğimi sahiplendik.
Kısa keseceğim : o bebek şuan 30 kg. Golden a benzer bir çocuk oldu. Onu her şeyden daha çok seviyoruz. Eğitimleri tam, her şeyden anlıyor, bizi çok seviyor. Ama ne yazık ki küçücük evimiz bu büyük bebeğe çok dar geliyor. Bize çok bağlı olsa da bu evde mutsuz oldugunu görebiliyoruz büyüdükçe ve ben de mahvoluyorum.
Şuan hamileyim, en büyük isteğim oğlumun barni ile büyümesi idi. Ama Barni nin bütün gün evde yeterli koşma alanı bulamayıp bir köşede camdan dışarı izlemesine dayanamıyorum.
Çok çok güvendiğimiz, çok yakın oldugumuz bir aile var. Güzel bahçeli güvenli büyük bir evleri var. Haftalardır barni yi istediklerini söylüyorlardı şaka ile karışık. Ve artık bu aklıma çok yattı. Dilediğim zaman görebileceğim ve en az bizim kadar iyi bakılacağına inandığım bir yer. Onun bahçede koşturduğunu görmeyi çok istiyorum.
Alışamazsa mutlu olmazsa zaten bir dakika bile tutmam, gözünden anlaşılır zaten bahçeli bir ev yerine bizimle yaşamayı tercih edeceği..
Ama şuan öyle büyük bir üzüntü içindeyim ki, evladımı veriyormuş gibi kalpsiz hissediyorum kendimi..
Bu sahiplendirmede ben eşim veya bebeğim adına hiçbir çıkar gözetmiyoruz, barni den hiç rahatsız değiliz çünkü çok hareketli olsa da çok akıllı bir kuzu. Bizi hiç üzmedi. Sahiplendirme amacı sadece onun mutluluğu.
Daha önce benim gibi bebeğini vermek zorunda kalan ve onun daha mutlu olduguna sahit olan oldu mu? Güzel örnekler duymaya çok ihtiyacım var
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?