Benimle aynı sorunu yasayan var mı?

bizde de tv yok projektorle izliyoruz izleyeceksek. koleksiyonumuz cok büyük degil ama yemek yiyeceksek sakin sakin oturacaksak plakcalara plak koyuyoruz. kendi lambaderimizi yaptik onun loş ışığında oturuyoruz:)
gecen erkek arkadaslarim geldi ziyarete. biri "bu ne bicim ev kilise gibi" dedi acti tüm isiklari
evde internet de yok bende 30 gb esimde 60 gb var idare etmeye calisiyoruz. boylece az kullaniyoruz evdeyken:) zaten benim bir KKm var o kadar bir de bazen instaya falan giriyorum.
mutfagini sevdim bizim evde de her yerde resimler var, gercek cicekler var.
amaaaan ev senin evin degil mi? keyfince döşe.
o döşekli odayi da tekrar yap.
bunu söyle begenmeyene
tam sana şu reelsi atmaya gelmiştim:))
tabii ki piyangodan ne cikacagi belli olmaz ama hayalimiz bu sekilde diyelim. hayaller hayatlar da olabilir:)
benim esim bos zamanlarinda ormanda dogadaki malzemelerden ev yapan insanları izliyor dagda bayirda kamp yapsak taslardan tahtalardan şişme yatak yastiktan oturma grubu masa yapiyor, vazo bile yapiyor, kiremit bulup derede yikayip bayat ekmekleri kizartiyor ateste

o senden de beter yakin gecmişe de degil soyle on bin yil oncesine falan gitse cok mutlu olur
 
Hemsehrim oraya kendini ait hissetmiyorsun demek ki orası zengin muhiti. Havuzu olmayan ev çok azdır :) istersen yer değiştirebiliriz. Benim yaşadığım yer bol oksijen..her sabah uyandığında senden önce horozlar ötüyor
Balkona çıkıyorsun soba yakanlardan gelen is kokusu immhhh burası çok güzel evleri değişelim mi
 

Ben çocuk konusunda size katılıyorum. Özellikle eşinizle kafa dengiyseniz bu konuda her şeyi dilediğiniz gibi yapabilirsiniz..

Zararlı olan her şeyden Çocuğunuzu uzun süre uzak tutabiliyorsunuz.

Mesela ben tam da bu kafadaydım hep. Büyük oğlumu 5 sene televizyon ve aburcuburdan uzak tutmuştum gayette başarılı olmuştum.

Belki 6 - 7 sene televizyonsuz yaşadık sırf oğlum için tv yi evden çıkardım. Onunla bol bol oyun oynuyor, dışarıya çıkarıyordum. Gündüz Uyuduğu zaman bile sıkılırdım uyansa diye beklerdim tabi bende çocukmuşum yaşım 22 enerjim tavanıdı. Kimyasaldan uzak ahşap oyuncaklar alırdım oyuncakları az ama severek oynadığı oyuncaklarıdı.

Legosu vardı ama tek bir set almıştım elinden hiç düşürmezdi. Senelerce onlarla oynardı. Her akşam babası belki 7-8 kitap okurdu abartmıyorum keyifle dinlerdi sonra kendisi kitap kurdu oldu. Şimdi çok güzel bir kitaplığı var. Her ay mutlaka ona kitap aldım. Şimdi kendisi her ay kitap alır okumadan bırakmaz
Yani işin özü anne bana isterse hedeflerine ulaşır yeter ki biraz emek harcasın.

2.çocuğumda çalıştığım için ilk çocuğum kadarını yapamıyorum ama onda da elimizden geldiğince dikkat ediyorum.
 
İnanın uzun yıllar böyle yaşasaydınız hiç böyle özlemleriniz olmazdı.
Kalorifer evimize ben lise sondayken falan geldi.
Sobalı evi ve soba romantizmini hiç sevmem çünkü yıllarca soba yaktım onun kulpunu taşıdım bilmem ne o yüzden hiç romantik olmadığını biliyorum.
Eski evlerde malesef ısı yalıtımı yok soğuk oluyor deprem riski var vs.
Yani ne desem bilemedim size
 
Yaaa manisanın neresindesiniz çok fazla bilmiyorum açıkçası manisayı eşim buralı benim bazen gezmeye çıkıyorum ama sınırlı yerleri biliyorum çalışmaktan da çok fırsatım olmadı acikcasi simdide hamilelikten dolayı gezemiyorum
 
Ya ahahah sizin bu esprili yaklasiminizi çok seviyorum keşke sizin gibi birileri olsa çevremde gorusebilecegim çok tatlısınız Allah mutluluğunuzu daim etsin eşim benimle aynı görüşte olmadığı için biz çok ortak nokta da bulasamiyoruz ama anlaşıyoruz örnek:benim çok güzel kahvaltıydı dediğim onun dediği yaz olsa da köye gitsem bu konuşmaların ustune
 

Eklentiler

  • Screenshot_20251221-210839_Photos.webp
    68,6 KB · Görüntüleme: 48
  • Screenshot_20251221-210308_Photos.webp
    71,7 KB · Görüntüleme: 48
Tabi ki zorluklarını biliyorum, ananem bazı akrabalarım uzun süre dediğiniz gibi yaşadılar. Ben küçükken yaşadım sadece ben eşyaları romantizme etmiyorum sadece geçmişi özlüyorum özlem duyuyorum o yüzden eskiden kullandığım şeyler huzur veriyor. Sanırım o zaman ailemle hep bir aradaydik cevre dostuklar güzeldi diye böyle kaldı aklıma. Mesela korona zamanı çok kötü günler olarak geçiyor herkes için ,kayıplar hastalık olduğu için ama benim ve ailem için çok güzeldi herkes evde iş telaşı yok herkes sahura kalkardı evli ablam yeğenimle bizde kaldı kalabalik ramazan boyu birliktelik dışarı telaşı yok 2 ay evde kapalıydk ama herkes çok mutluydu dediğim gibi eşyadan çok eski samimiyete özlemim bence
 
Sizde şu vibe ı aldım; 60 lı yıllarda Almanya’ya çalışmak için giden gurbetçilerin bir kolektif yemini var gibidir ya asla değişmeyeceğiz,özümüze bağlı kalacağız deyip de mağarada yaşar halleri ve bu durumu güzellemeleri. Ülkedekilerinde de bunların kafasını ve hayatını görünce neyin kafasında bunlar hissi…Siz de bir anda doğudan batıya epey bir farklı konuma geçerken bu kolektif yemin gibi bir şey yapmışsınız sanki biz hala aynı insanlarız, biz hiç değişmedik kafasıyla yaşarken abartıyor musunuz? Yoksa tabi normal nostalji sevmeniz; anormal olan eşinizle sürekli kendinizi karşılaştırmanız ve ben neden böyleyim diye sorgulamanız.
 
Ben de küçük bir köyde buyudum. Ve herseyden yoksundum. Şimdi o günleri aramıyorum ama böyle bembeyaz döşenmiş, ne kadar temiz ve titiz olduğunu ara ara söyleyen insanları evindense, daha doğal ve eski tip demeyeyim ama çok kasılmadan döşenmiş evlerde daha rahat ediyorum.

Doğal gaz ve kalorifer cok rahat ama klimayla ısındığım için ben de sobayı çok özlüyorum. Üstelik evlendikten sonra iki sene eşimle soba yaktık, çok güzeldi. İşi ortaklaşa yaptık zor gelmedi
 
Merkezde değilim inşallah seneye kadar merkeze geleceğim
çok iyi bilirim manisanin en kötü semtinde doğup en guzel yerinde büyüdüm:) özelden detay verebilirim
 

Ay ben de böyleyim. Ama aşılması gereken bi şey olarak düşünmedim hiç. sadece yoğunlaştığını hissettiğim dönemler oldu o zman beni de biraz rahatsız etmişti beni, yani sizi anlıyorum kendi adıma şöyle bir çözüm bulmuştum, bu nostalji duygumu tatmin edece köşeler ya da anlar yaratıyorum kendime, o kısmı boş bırakmıyorum göz ardı etmiyorum. mesela ışıkları kapatıp yarım saat radyo dinliyorum, özellikle biraz mum ya da kandil ışığındanakış vs. yapıyorum. istersem eski dizileri izliyorum. canım isteyince tost makinesini açmayıp tava tostu yapıyorum gibi gibi. Yani herkesin dünyaya ilgisi ve ilgi alanları aynı olmak zorunda değil. o yüzden bana sorarsanız bu hiç anormal değil, aynı dalların farklı çiçekleriyiz.
 
Annnamm siz bensiniz eski evler, kömür kokusu, köy hayatı, falan filan aynı ben arabesk dinlemekten ve dinlerken ben bu devrin insanı değilim demekten de kendimi alıkoyamıyorum. Geçmişe aşırı Özlem duyuyorum eski evler görünce keşke benim olsaydı diyorum Yeşilçam ve eski dizilerin hastasıyım yaşınız kaç bilmiyorum 90 da çocuktum ve 90 geçiş dönemidir bu dönemin çocukları eksik kaldı bence bir anda milenyum çağına girdik her şeyin değiştiği teknolojinin hızla hayatımıza girdiği bir dönem oldu ve gerçekten tadı damağımızda kaldı ve hep arada kaldık ilk öğrenmeler hep bizim dönemle oldu yeni ile eski arasına sıkıştık ve gönlümüz hep eskiden yana oldu
 
Sizin kadar değil ama biz de zaman zaman özlüyoruz.Terasa soba kurmuştuk ,kar yağarken yakar; kestane filan yapardık. Baktık olmuyor, hobi bahçesine otantik bir ev yapıp hafta sonları orada vakit geçirmeye başladık.
 
zorluğunu görmediğiniz için olabilir bence.. hafta içi banyoya girmek istesek annem banyo sobasını bize yaktırırdı.. bahçeye in odun al. Kömür yoksa kömürlükten al. Ki Bodrum kattaydı… yak, kazan kaynarken üzerine dökülür mü korkusu yaşa… annem evde yoksa sobayla ilgilen. Soba tüttü mü cam pencere aç… külü hiç dökmedim. Tek önlük ve tek forma ile haftayı geçirmeye çalış. Hafta içi yıkamaya kalksam mümkün değil kurumaz

Neyse ben süpürgeyi uzaktan kontrol etmeyi seviyorum, kombimi de uzaktan kontrol ediyorum. Böyle iyi , ben anlamayayım. Bahçeli evi anca villa olarak görmek isterim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…