benimle zayıflayın (diyetle ilgili herşey)

Binnur08

başlangıç 81 güncel 72
2. Üyelik !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2017
343
372
30
Günlük Kalori İhtiyacı Kaç Olmalı?

Hazır yemek sektörünün gelişmesi, iş hayatının temposu ile birlikte birçok kişi fazla kilolarından şikayetçidir. Özellikle bayanlar çok kilo aldıklarında kendilerini mutsuz hissederler, istedikleri kıyafetleri giyemezler ve psikolojik olarak sorun yaşamaya başlarlar. Hal böyle olunca hızlı kilo vermek için sağlıksız diyetler uygulanmaya başlarlar. Bu düzensiz aktivite kısa sürede kilo verdirse de ilerleyen zamanlarda kilo alımına neden olmaktadır. Zayıflamak için öncelikle günlük kaç kalori almalıyız ve yakmalıyız bunları bilmemiz gerekiyor.

Kalori hesaplama araçları ile günlük kalori ihtiyacınızı ortalama olarak öğrenebilirsiniz, yalnız kalori ihtiyacı kişinin yaşı, cinsiyeti, genetiği ve vücut yapısına göre farklılıklar gösterdiği için kesin sonuçlara ulaşamayabilirsiniz. İnsanların çoğunda ortalama aynı değerler olduğu için kabul görmüş bir sistemdir.

Günde kaç kalori: Ülkemizde yaş aralığına göre örnek vermek gerekirse; 19-30 yaş arasındaki kişiler ortalama 1900-2000 kalori almalıdır. Tabi bu değer egzersizi az yapan veya hiç yapmayanlar için geçerlidir. Günlük hafif tempoda yürüyüş, koşu ve bisiklet binme gibi egzersizler yapıyorsanız bu değeri 200 kalori artırabilirsiniz. Ben sporu seviyorum, işim gereği de sürekli hareket halindeyim derseniz günlük kalori ihtiyacınız 2300-2400 aralığında olmalıdır.
mikrar(1 tatlı kaşığı ) kaloriler(5g)
vişne reçeli 14
çilek reçeli 11
böğürtlen reçeli 13
ayva reçeli 11
bal 15
tahin 29

üzüm pekmezi 12
tereyağ 38







miktar (1 yemek kaşığı ) kalori

pekmez 60
portakal reçeli 60
kiraz reçeli 57
tereyağ 143
üzüm pekmezi 50
beyaz peynir 31
kayısı reçeli 50
çilek reçeli 50
bal 64








miktar( 2 yemek kaşığı) kalori
2 yemek kaşığı balzemik sos 90 kalori
2 yemek kaşığı zeytinyağı 180 kalori
2 yemek kaşığı nar ekşisi 52 kalori
2 yemek kaşığı dijon sirke 60 kalori
2 yemek kaşığı hardal 18 kalori
2 yemek kaşığı soya sosu 20 kalori








miktar (1 dilim) kalori

kaşar peynir (yağlı) 124
kaşar peynir(yağsız) 73

beyaz peynir (yağlı) 110
beyaz peynir(yağsız) 85




miktar (1 adet) kalori
yumurta( beyazı) 15
yumurta( sarısı) 75
elma 60
erik 8
greyfut 60
hurma 15
kayısı 8
ayva 57
armut 61
portakal 50
şeftali 38

kivi 34
mandalina 50
tulumba tatlısı 92
şekerpare 140
poğaça 180
açma 250





miktar (1 bardak) kalori
süt(yağlı) 153
süt (yağsız) 91

çay(şekersiz) 1
fitre kahve(şekersiz) 2

coca cola (bir kutu) 149
fanta portakal 124
fanta limon 124
fanta mandalina 103
sprite 103
sahlep 80





bu şekilde fırsat buldukça ekleme yaparım umarım faydalı olur ne ne kadar kaç kalori bilince ve günlük almamız gereken kalori miktarına göre beslenince göreceksiniz çok büyük değişiklik olacak hayatınızda :KK66:







 
Son düzenleme:
Mutlu olmanın yollarını öğren

Mutluluk ile yaptığınız her işte daha iyi bir sonuç alırsınız. Yapılan çalışmalar ve tecrübelerime dayanarak kesinlikle ilk kural bu diyebilirim. Mutlu olanlar, yani hayatın tadını çıkaran ve şükredenler, daha rahat zayıflıyor. Benden söylemesi... Peki nedir bu mutluluk? Bu tabii ki değişir, sizi ne mutlu ediyorsa! Sinemaya gitmek, yemek pişirmek, dışarıda yürümek, kız arkadaşınla geyik yapmak, seyahat etmek, fotoğraf çekmek. Bunun listesini çıkarın ve bunları daha sık yapmaya çalışın. Başkalarına da sorun, belki farklı şeyler vardır denemeniz gereken. Eğer sürekli diyeti, yemediğiniz yiyecekleri, uzun bir yolun başında olduğunuzu düşünürseniz, bu işkenceye dönüşür ve başarı oranı azalabilir.



Haftada 1 gün kaçamak yap

Bu kuralı sevdiğinize eminim! Ben de çok seviyorum. İlle de hafta sonu olması şart değil ama genelde danışanlarıma baktığımda cumartesi akşamı veya pazar kahvatısında kaçamak yapmak istiyorlar. Çok da haklılar. 1. kuralı uygulayabilmek için sevdiğiniz yiyeceklerden uzak durmamanız lazım. Ortalıkta dönen asılsız söylentiler ile canınızı sıkmayın. Sevdiğiniz besin ne ise , haftada 1 tüketin. Pazar kahvaltısında kuru kuru değil, ekmeğinizi zeytinyağına banarak tüketin. Nasıl keyifle zayıfladığınızı göreceksiniz!



Vücudunu tanı

Domates çok iyi bir besindir ama size iyi gelmeyebilir. Yıllardır kabızlık problemi ile uğraşıyor olabilirsiniz. Çorba birini tok tutarken, birini de daha çabuk acıktırıyor olabilir. Size iyi gelen ve gelmeyen besinleri bir yere not alın. İşte bir liste daha! Size neyin iyi geldiğini en iyi siz bilirsiniz. Vücudunuz size her şeyi anlatıyor, yeter ki onu dinleyin!


Hedeflerini belirle, plan yap!

Yolun sonunu düşünüp, ideal rakamı hesaplayın gözünüzü korkutmayın! Demek

istediğim bu değil. Bir vücut analizi yaptırın ve sağlıklı aralıkları öğrenin. Önünüze küçük hedefler koyun. Örneğin; 1. hedef 5 kg vermek olsun. 1. hedefi gerçekleştirene kadar diyetinizi bozmayın. Sevdiğiniz yiyecekleri 2. hedefe geçerken kullanın. 20 kg vereceğim yerine, ben önce 5 kg vereceğim deyin, sonra bir 5 daha, bir 5 daha....



Diyetisyenle çalış

Tüm bu bahsettiklerimi bir uzman desteği ile yapmak çok daha doğru adımlar atmanızı sağlar. Diyetisyene bu yaptığınız listeler ile giderseniz, o da, siz de kendinizi daha iyi tanır ve takip edebilirsiniz. Diyetisyen ile çalışmak sizi sağlıksız denemelerden korur. Bu bir ekip işidir! İyi anlaştığınız ve sevdiğiniz bir diyetisyen ile çalışın.



Ne yediğini yaz

Çoğunuzun o şuna gitmeyen, sıkıcı bulduğunuz bir öneri. Günlük tutmak! Ne yediğini, nerede yediğini, nasıl yediğini... Tüm ayrıntıları not alanlar daha kolay zayıflıyor. O zaman neden üşeniyorsunuz? Yediğinizi not almak sadece 1 dakika sürer. Biriktirmeyin, hemen yazın. Sütü çok seviyor olabilirsiniz ama belki de 3 gündür hiç süt içmediniz? Meyve sevseniz de belki de alışverişe çıkamadığınız için 2-3 gündür hayatınızda ki meyveler de azaldı. Neyin eksik neyin fazla olduğunu görmek ve besin çeşitliliğini artırmak için günlük harika bir fikir!



Daha çok hareket edin

Ne kadar çok hareket ederseniz, diyet yaparken o kadar özgür olabilirsiniz. Gidip de bir spor salonuna saatlerce kendinizi yormayın. Gidecekseniz bile egzersiz uzmanına size özel bir program vermesini isteyin. Çok fazla yüklenmeyin. En iyisi, yürüyün, yürüyün, yürüyün...


Ara öğünler metabolizmayı hızlandırır


Aralarda yemek yemeyin de, zayıflayın gibi bir şey asla yok. Yıllardır takip ettiğim binlerce hastaya en az 6 öğün verdim, çok da güzel zayıfladılar. Daha da önemlisi, aç kalmadan, zorlanmadan, acı çekmeden. Ara öğün metabolizmaya ‘haydi çalış’ demektir. Kan şekerinizi düzenlemek, iştahızı dengelemek ve metabolizmanızı hızlandırmak için mutlaka ara öğün yapın. Arada 2 ceviz atıştırmak bile öğün sayılır.



Yeşil çay tüketin

Metabolizmayı hızlandıran hiçbir şey yok diyoruz ya... Aslında var! Yapılan çok güzel çalışmalar var. Yeşil çay metabolizmayı hızlandırıyor! Günde 2 yeşil çay, tarçınlı tavsiyem. Birini sabah, birini de akşam üzeri içebilirsiniz.



Su için

Su içmenin faydasını sürekli hatırlatıyoruz. Ben yine size her fırsatta hatırlatacağım çünkü sağlklı olmak için gerekiyor. Günde 2-3 lt arasında su tüketmeye çalışın. Kişiye göre bu miktar değişir. Gün içindeki sıvı kaybınıza, tuz tüketiminize, terlemenize göre miktar aratabilir, azabilir.
 
Diyete Başlarken
Diyet programlarına başlarken ilk haftalarda çok yüksek olan motivasyon ve kilo verme isteğinin git gide azalması diyetlerin yarım kalmasında önemli bir sebeptir. Danışanlarımız diyor ki “Hepimiz aceleciyiz, bir an önce bizi yoran, mutsuz eden fazlalıklardan kurtulmak istiyoruz bunun uğruna şok diyetler, zayıflama hapları, ağır egzersizler gibi çeşitli yollar deneyebiliyoruz”. Oysa bu tarz yaklaşımlar hem bedeninizi hem de ruhunuzu oldukça fazla yoruyor.

Diyetteyken “motivasyon” ve “istemek” en sık kullandığım kelimelerdir. Ancak zaman zaman motivasyonda düşüş yaşanması normaldir, genelde motivasyondaki oynama, duygu durumunda ki değişikliklerden meydana gelebilir. Ulaşılmak istenen hedef gözde büyüdüğü için istekte azalma ve iştah hakimiyetinde zorluk yaşanabilir. Bu dönemde amacınızı yani “neden zayıflamak istediğinizi” tekrar gözden geçirirseniz, kontrol mekanizmanızın daha iyi çalışacağını göreceksiniz. Daha önce birçok kez diyetler yapıp kilo vermiş sonra da verilen kiloları tekrar geri almış olabilirsiniz bu nedenle yeni bir diyet girişiminde endişeli ve mutsuz olmanız çok normal ancak yeniden başlamak düşündüğünüz kadar zor değil. Her bireyin motivasyon kaynağı birbirinden farklıdır. Giymek istediğiniz bir kıyafet, eşinizden-sevgilinizden duymak istediğiniz övgü, kalabalıkta fark edilme, sağlıklı, genç ve dinç hissetme gibi… Zihninizi boşaltıp motivasyon kaynağınızı belirleyin, onu hep canlı ve yaşanılır tutmaya devam edin. Yolunuz uzun ise minik molalar başarınızı azaltmak yerine körükler. Acele etmenize gerek yok bazı kilolar daha dirençli olabilir bu sadece sizin başınıza gelen bir şey değil.

Dirençli kiloların zor gitmesinin farklı nedenleri olabilir;
Kilo kaybetme hızı, hedef kilonuza yaklaştıkça azalabilir, çünkü vücudunuzun yüzey alanı azaldığı için daha az kalori harcamanız gerekir. Bu sebeple vücut ağırlığınız azaldıkça ihtiyaç duyduğunuz kalori de azalır yani zayıfladıkça kilonuzu muhafaza edebilmek için daha az yemeniz gerekecektir . Bu kısır döngüden çıkmanın en güzel yolu hareketinizi arttırmaktır

Diyetin ilk başlarında genellikle çok daha disiplinli olunur. Çevreden gelen yemek teklifi ve ısrarlara kulak asılmaz ama kilo vermiş bireye gelen övgüler kişiyi yoldan çıkarabilir ve her gün 50 -60 kalorilik küçük kaçamaklar haftada 400-500 kalori ayda 2000 kalorilik fazla yemek haline dönüşür.

Hep aynı tarz beslenme kilo verme hızını etkileyebilir bu nedenle farklı ama sağlıklı bir beslenme şekli veya öğün saatlerinde değişiklik yapılması yardımcı olabilir ve akşam mümkün olduğunca erken yemeyi deneyebilirsiniz. Hareketinizi arttırmak bu tür durumlar da en hızlı cevap veren yoldur.

3 aydan daha uzun bir süre diyet yapılıyorsa molaya ihtiyacınız var demektir bu nedenle programa bir süre ara verebilirsiniz, kilo koruma programına geçmekten korkmayın, aynı kiloyu 1-2 ay korumayı deneyin. Koruma döneminde farklı besinler tüketin. Tekrar diyete başladığınızda sorun oluşturan son kiloları daha rahat verebilirsiniz.(d.dilara koçak)
 


Sizi mutsuz eden kilolarınızdan kurtulmak için inancınızı yükseltmeye mi ihtiyacınız var? O halde, 20 kilo vererek zayıflamayı ve formda kalmayı başaran Meltem Hanım’ın öyküsünü okumak size çok iyi gelecek! Zayıflama başarı hikayesini okuyun ve kilo vermenin gerçek yollarını öğrenin.

Bedeninizle konuşun; “söz veriyorum seni üzmeyeceğime ve kilo vereceğime” diyebilirsiniz. Aceleniz var, siz de benim gibisiniz, ama şunu yapabilirsiniz; inanırsanız ve kendinizi zayıflamış düşünürseniz hızla kilo vereceksiniz. Önce beyninizdeki mutsuzluk sorununu çözmemiz gerekiyor. Canım her sıkıldığında bir şeyler yemek istiyordum. Ne zaman moralim bozuk olsa, kendimi kötü hissetsem yiyeceklerden yardım alıyordum. Dünyanın en iyi diyetisyeni ya da doktoru bile, siz inanmadıktan sonra, size yardım edemez. Kendinizin dünyanın merkezinde olduğunu ve çok önemli olduğunuzu düşünerek başlayabilirsiniz.

Öncelikli olarak, bir bebek gibi kendinize bakmalısınız. Size armağan edilen bedeni hor kullanıp genişletmek mi yıpratmak mı yapmak istediğiniz? O zaman devam edin, ama unutmayın bu bir döngü. Sizin yerinize başkası mı verecek kiloları? İnanın hiç kimse sizi sizden fazla düşünemez.
Bol su içmek en önemlisi; sürekli ılık, sıcak su için. Hem cildiniz güzelleşecek hem de kilo vermeniz hızlanacak. Elinizde hep sıcak su bardağı olsun. Tere tohumu yağ yakımını hızlandırıyor ve bağırsakları çalıştırıyor. Krom içeren yiyeceklerin faydasını gördüm. İştahımı dengelediği gibi, açlık duygumu ve tatlı isteğimi bastırdı. Tamamen doğal, yan etkisi yok.

Bana bir haftada, hızla kilo verdiren diyet için yapmanız gereken çok basit; sabah uyanınca ılık limonlu suyu aç karnına içiyorsunuz. Sabah akşam sandaloz sakızızayıflama gücünden faydalandım. Kahvaltıyı benim gibi hızlı yapıyorsanız, yağsız peynirle kepekli tost ya da iki dilim kepek ekmeği doygun ekmek tercih edebilirsiniz. Yağsız dil peyniri ve sudan geçirilmiş altı adet zeytin yiyebilirsiniz. Yanında yeşil çay ya da açık çay içebilirsiniz. Portakal suyu asla yok. Aralarda kuru kayısı ya da meyve olabilir ama kiraz ve muz yok. Karpuz seviyorsanız bir ay dilimi olabilir.
 
Eğer; hayatının içinde, yavaş ve küçük değişiklikler yaparak kilo problemini halledersen, verdiğin kiloları geri almazsın! Bu tam olarak ne demek?



  • Sabah çok zor uyanan birine “Sabah 7.00’de kahvaltı yapmak çok sağlıklıdır” diyemezsin!


  • Gece sabaha kadar prova yapan bir oyuncuya “Akşam 19.00’dan sonra yemek yeme” diyemezsin!
Bol su içmek en önemlisi; sürekli ılık, sıcak su için. Hem cildiniz güzelleşecek hem de kilo vermeniz hızlanacak. Elinizde hep sıcak su bardağı olsun. Tere tohumu yağ yakımını hızlandırıyor ve bağırsakları çalıştırıyor. Krom içeren yiyeceklerin faydasını gördüm. İştahımı dengelediği gibi, açlık duygumu ve tatlı isteğimi bastırdı. Tamamen doğal, yan etkisi yok.

Bana bir haftada, hızla kilo verdiren diyet için yapmanız gereken çok basit; sabah uyanınca ılık limonlu suyu aç karnına içiyorsunuz. Sabah akşam sandaloz sakızızayıflama gücünden faydalandım. Kahvaltıyı benim gibi hızlı yapıyorsanız, yağsız peynirle kepekli tost ya da iki dilim kepek ekmeği doygun ekmek tercih edebilirsiniz. Yağsız dil peyniri ve sudan geçirilmiş altı adet zeytin yiyebilirsiniz. Yanında yeşil çay ya da açık çay içebilirsiniz. Portakal suyu asla yok. Aralarda kuru kayısı ya da meyve olabilir ama kiraz ve muz yok. Karpuz seviyorsanız bir ay dilimi olabilir.

  • Çikolata yediğinde kendini çok mutlu, rahat, zinde, keyifli hisseden birine “Çikolatayı unut” diyemezsin!


  • Evde annesinin börekleri ile büyümüş bir çocuğa, börek zehirdir, diyemezsin,


  • Herhangi bir nedenden dolayı vejataryen olmuş birine “Her gün istediğin gibi et ye” diyemezsin,


  • Gastrit ağrısından kıvranan birine, “Günde 5 kez salata ye, detoks yap” diyemezsin.


Bu örnekler uzar gider, bence bu kadarı yeter. Hele şimdi, tam da zamanı, etrafınızda kaç kişi bu hafta diyete başladı?



Demek istediğim, aslında sizin demek istediğiniz. Önce dönüp hayatınıza bakın. Yapmanız gereken şey sadece birkaç liste çıkarmak. Başardığınız herhangi bir işi düşünün. Nasıl başladınız? Önce hayal ettiniz, çok istediniz, başaracağınıza inandınız! Tabii ki aklınızda soru işaretleri vardı, ama bunları nasıl çözeceğinizi de düşündünüz. Başardınız.
 
Menüm
İnce bir dilim kepek ekmeği
2 sahanda yumurta
1 çay kasigi krem peynir
Yeşil çay

Ara yok

Saat 16:30
2 tabak nohut yemegi
İki kaşık bulgur
2 bardak köy (yoģurdu ile yapilmis)ayran
1 küçuk salata turşusu,acı biber

2 lt su
15 dakika bisiklet
Bugun ku kalorim 700 civarında
 
Menum
Sabah elma
Öglen
Kuymak,domatesli biber,yumurta
2 bardak (köy yogurdu ile yapilmis ayran
Zeytin,peynir

Ara :ücgen gofret(bu hafta baska kacamak yapmam )

Akşam
Yulafli yogurt
Bugun kalorim 1.600 civarinda

Amaaa 40 dakika eliptik bisiklet :KK71: spor yapinca tüm gün enerjik hissediyorum ve icim de rahat oluyo aslinda hergün yada en azindan haftada 5 gün eliptik bisiklet sürmek niyetim ama bakalım insallah başaririm .gelişmeleri yazcam ve bakalım cumartesi günu tartida ne kadar gelcem :KK66:
 
Menüm
Sabah
IMG-20170309-WA0001.jpg
bu kahvalti 183 kaloriden ibaret hafif bir kahvalti tavsiye ederimm
Ara öğün
Tarçınli elma(tarçının faydalarini aşaģida paylaşcam arkadaslar okumanizi tavsiye ederim
IMG-20170309-WA0003.jpg

Aksam saat 16:30
Erişte
Firinda patatesli karanabahardan {cok az yedim}
toplamda 876 kaloriye denk geliyo aksam açlık hissedersem 86 kalori daha alcam
Su 2 lt 40 dakika eliptik bisiklet
 
Bir Bakışta Tarçının Faydaları
  • Her gün yarım çay kaşığı tarçın kötü kolesterolü düşürür.
  • Tip 2 diyabet hastalarında insülin üretimini arttırarak kan şekerini düşürür.
  • Tarçın yağı mantara karşı kullanılmaktadır.
  • Tarçın lösemi ve lenfoma hastalarında kanser hücrelerinin çoğalmasını azaltabilir.
  • Kanın pıhtılaşmasını önleyici özelliği vardır.
  • Uzun süre tüketilmeyecek yemeklere biraz tarçın serpmek ürünlerin raf ömrünü uzatır.
  • Tarçın kokusu hafızayı güçlendirir.
  • Pastörize edilmemiş içeceklerde bulunan E.Koli bakterisine karşı kullanılır.
  • Strese bağlı baş ağrısı ve migrene iyi gelir.
  • Kan şekerini dengeleyerek kilo vermeye yardımcı olur.
  • Tarçın yağı kokuya neden olan bakterileri öldürür.
  • Serbest radikallerle savaşarak kanserli hücre oluşumunu yavaşlatır.
  • Tarçın çayı veya tarçın yağıyla masaj yapmak artrit ve osteoporoza bağlı ağrıları hafifletir.
  • Tarçın yağı taşıyıcı yağlarla (badem yağı, zeytinyağı, badem yağı…) karıştırılarak masaj yapıldığında kas ağrılarını alır.
  • Tarçın çayı “huzursuz bağırsak sendromu” olarak adlandırılan sindirim sistemi rahatsızlığına iyi gelir.
  • Taçrın çayı antibakteriyel özelliği ile ağız hijeni sağlayarak diş çürüklerini geciktirir ve dişeti sağlığını korur.
  • Tarçın yağı etkili bir sinek savardır. Mutfakta karıncalara karşı kullanılabilir.
  • Tarçın yağı boğaz ağrısına ve kuru öksürüğe iyi gelir.
  • Hafızayı güçlendirir.
  • Kan dolaşımını arttırır.
  • Yüksek manganez içeriğiyle adet öncesi sendorumuna ve adet kramplarına iyi gelir.
    Diyetinize daha fazla tarçın ekleyerek;

    1 – Glikozun vücut tarafından daha iyi işlenmesine katkıda bulunabilir,

    2 – Vücudun enerji kaynağı olarak yağ depolarını kullanmasını sağlayabilir,

    3 – Yemeklerden sonra daha uzun süren tokluk hissi yaşayabilirsiniz.

    Tarçına ek olarak karanfil, defneyaprağı ve zerdeçal da aynı etkiye sahip bitkiler arasındadır
    Tarçının Faydaları Nelerdir?
    Tarçını Diyetim İçin Nasıl Kullanabilirim?
    Tarçın çayı hazırlayabilir, meyvelerin veya yoğurdun üstüne serpebilirsiniz.

    Tarçın Çayı Tarifi: Tarçın çayını çubuk veya toz tarçınla hazırlayabilirsiniz. Toz tarçın kullanacaksanız 1 büyük bardak çay için 1-1.5 çay kaşığı tarçın yeterli olacaktır.

    Tarçını kaynamış suya ekleyip karıştırdıktan sonra içebilirsiniz. Çubuk tarçın kullanacaksanız bardağa aldığınız kaynamış suyun içine 1 adet çubuk tarçın atarak 8-10 dakika demlenmesini bekleyin. Tarçın çubuğu bardaktan büyükse birkaç parçaya bölerek tamamının suyun içinde olmasına özen gösterin.

    Çayı tatlandırmak için 2-3 diş karanfil ve/veya 1 dilim limon ekleyebilirsiniz.

    Yapılan araştırmalara göre en sağlıklı baharatların başında gelen tarçının bir çay kaşığı tüketimi bile kan şekeri düzeyini, sindirimi, bağışıklık sistemini ve genel olarak vücut sağlığını korumaya yardımcı olur. Sık tüketimi ile diyabet, kanser, kalp hastalıklara karşı koruma sağlayabilirsiniz. Şimdi ise tarçının faydalarına göz atalım:
    • kan şekerini kontrol eder.
    • Kanın pıhtılaşmasını önler.
    • Mantar enfeksiyonlarına karşı inanılmaz etkilidir.
    • Tırnak mantarını yok eder.
    • Tarçın bağışıklık sistemini güçlendirir.
    • Mide rahatsızlıklarına karşı etkilidir.
    • Şişkinlik gibi sindirim sorunlarını azaltır.
    • Kanseri önler, özellikle mide kanseri ve kolon kanseri için tarçın oldukça faydalıdır.
    • Artriti önler.
    • Tarçın kemikleri güçlendirir, kemiğin gelişimini sağlar.
    • Bakterileri öldürdüğü için kötü kokuları yok eder.
    • Stresi azaltır ve rahatlatıcı etkisi vardır.
    • Unutkanlığı azaltarak hafızayı güçlendirir.
    • Dikkat bozukluğuna karşı etkilidir. Konsantrasyon sağlamak için yardımcı olur.
    • Kilo vermeye yardımcı olur.
    • Tarçın yorgunluğu alır.
    • Kas ağrılarını yok eder ve kasları rahatlatır.
    • Kolesterolü düşürür.
    • Dişlerde ve diş etlerinde oluşan zararları bakterilerden kurtulmanızı sağlar. Diş ve diş eti sağlığı için oldukça etkilidir.
    • Ağız kokusunu yok eder.
    • Bit, karınca, böcek ve toz akarlarından kurtulmak için iyi bir çözümdür.
    • Boğaz ağrısı, öksürük ve soğuk algınlığı tedavisi için faydalıdır.
    • Baş ağrısını önler.
    • Kan akışını hızlandırır.
    • Kandaki oksijen düzeyini artırır.
    • Alzheimer hastalığını önler.
    • Parkinson hastalığına karşı etkili bir çözümdür.
    • Diyabeti önler.
    • Tarçın cilt sağlığı için gereklidir. Ciltte oluşan tahriş, döküntü ve enfeksiyonlara karşı oldukça etkilidir.
    • Sivilce ve siyah noktaları yok eder.
    • Tarçın cinsel gücü artırır.
    • Anne sütünü artırmaktadır.
      Tarçının faydalarından yararlanmak için günde yaklaşık 1-2 çay kaşığı tüketmelisiniz. Tarçının pratik kullanımları şunlardır:
      • Badem sütü ile tarçın çubuklarını kaynatın ve lezzetli olması için bal ekleyin.
      • Fasulyeye benzersiz bir tat vermek için, tarçın ekleyin.
      • Kahvaltı gevreklerinin üzerine tarçın serpin.
      • Sotelere tarçın katarak tatlandırabilirsiniz.
      • Tost üzerine tarçın serpebilirsiniz.
      Tarçının Zararları Nelerdir?


      Tarçın tamamen sağlıklı bir baharat olsa da aşırı tüketimi sonucu bazı yan etkileri mevcuttur. Tarçının yan etkileri şunlardır:
      • Tarçını çok fazla tüketmek karaciğer yetmezliğine yol açabilir.
      • Cilde uygulandığında yanma hissine ve tahrişe neden olabilir.
      • Kalp atışında artış meydana gelebilir.
      • Tarçın tozu yutmak zor ve son derece tehlikelidir. Su içmeden yalnızca tarçın tozu yutmak ciddi bir boğulma tehlikesi meydana getirebilir.
      • Solunum komplikasyonlarına neden olabilir.
      • Aşırı miktarda tarçın tüketimi mideye zarar verir.
      • Ağız ülseri meydana getirebilir ve ağızda yanma hissi oluşturur.
      • Nefes darlığına neden olabilir.
      • Tarçın tüketimini artırmak böbreklere zarar verir.
      • Kan incelmesine sebebiyet verebilir.
      • Tarçın rahim kasılmalarına neden olabilmektedir. Bundan dolayı hamile kadınların tarçın kullanması kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Rahim kasılmaları nedeniyle erken doğum meydana gelebilir.
 
İki gundir pek fırsat bulamadım ama 900 kaloriyi gecmedim şimdi size bugün ku salatami paylaşiyorum
IMG-20170311-WA0008.jpg

İcerisinde kirmizi lahana (turşusunu yapıyorum ben boyle salatalara ilave ediyorum yogurtla yiyorum)haslama yumurta ton balığı havuç ceri domates var.
 
Bu yazıyı çok beğendim paylaşmak istedim
Kilolu olmak, günümüzde birçok insanın problemi. Bunun temelinde de sağlıksız beslenme, ölçüsüz yeme alışkanlıkları yatıyor. Kilosuna dikkat etmeyenler, çözümü diyetisyen önerilerinde, bitki kürlerinde, dost tavsiyelerinde arıyor. Peki, gerçekten çözüm nerede?

Özellikle Avrupa ve Amerika'da yaşayan insanlarda görülen obezite, kapitalizmin etkisi ile tüm dünyaya yayıldı. Her gün ve her saat televizyonlarda gördüğümüz reklâmlarla tetiklenen yeme arzusu, bilinçsiz beslenmeyi yaygınlaştırdı. Gece yarısı olduğu düşünülmeden maddi kaygılarla yayınlanan reklâmlar, yemek saati alışkanlıklarını ortadan kaldırdı. Bunun yanında, açılan yüzlerce restoranın, obezitenin yaygınlaşmasında etkisi olduğu çok açık.

Tabiî ki reklâmları ve restoranları tek suçlu ilan edemeyiz. Televizyonda ızgara üzerinde pişirilen bir sucuk gördüğümüzde, saatin kaç olduğunu önemsemeden mutfağa koşan da biziz, sokakta yürürken kokusuna dayanamayıp, önümüze geleni alan da... İrademize hâkim olamadık ve sınır tanımaz bir şekilde yedik! Bu da kaçınılmaz sonu beraberinde getirdi. Hâlbuki Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) sünnetlerine biraz olsun riayet edersek, kilo ve kilonun sebep olduğu sağlık problemleriyle uğraşmak zorunda kalmayız.

Peygamber Efendimiz birçok hadisi-i şerifte günde iki öğün ve az yemenin, doymadan sofradan kalkmanın, lokmaları ağza göre almanın ve iyice çiğnedikten sonra yutmanın önemine değiniyor. Günümüzde bu sünnetlere az riayet edildiğinden olsa gerek herkes soluğu ya diyetisyenlerde ya da çeşitli sağlık problemleri yüzünden doktorlarda alıyor.

Efendimiz döneminde doktora ihtiyaç duyan çok az kişi varmış. 'Tıbbi Nebevi'de bununla ilgili olay şöyle nakledilir: Asr-ı Saâdette, hükümdarlardan biri Peygamber Efendimize hizmet için bir doktor göndermiş. Bu doktor, Efendimizin yanında uzun süre kalmış ve hastaları tedavi etmek için beklemiş. Fakat tedaviye çok az kişinin ihtiyacı olduğunu görünce geri dönmek için izin istemiş. Peygamber Efendimiz de az hastalanmanın sebebinin, 'ashabın iyice acıkmadıkça yemek yememesi ve yemekten tam doymadan kalkması' olduğunu söylemiş.

Şimdi bırakın az yemeyi günde 7-8 öğün yemek yediğimiz bile oluyor. Fakat bilimsel araştırmalar günde en fazla 3 öğün yenilmesini tavsiye ediyor. Diyetisyen Serkan Tutar, fazla sıklıkta yemek yemenin kilo alımına neden olacağını söylüyor. Yenilen her besinle kan şekerinin yükseldiğini ve insülin salgılandığını belirtiyor. İnsülinin sürekli salgılanması da besinlerin yağ olarak depolanmasına yol açıyor. Tutar, "Vücuttaki yağ kitlesinin artması obezite ile sonuçlanır. Bireyin obez kalması da kalp ve şeker hastası olma riskini artırır." diyor.


Yemekleri iyice çiğnemek kilo almayı engelliyor

"Lokmaları ağzınıza göre alınız ve iyice çiğnedikten sonra yutunuz." hadisi bugünler için söylenmiş gibi. Koşuşturma ile geçen hayatımızda her şey için o kadar acele etmemiz gerekiyor ki; buna yemek yemek de dâhil. Acele ile fazla çiğnemeden yuttuğunuz yiyecekler kilo almanıza neden olabiliyor. Serkan Tutar, "Besinler ağızda ne kadar iyi çiğnenirse midedeki sindirim o kadar kolaylaşır. Çiğneme tam sağlanmadığında hazımsızlık, şişkinlik, gaz sancıları ve kabızlık meydana gelir. Sürekli az çiğneme ise ileriki safhalarda mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Ayrıca çiğneme ile besinin içerisindeki vücudumuza yararlı öğelerini emilimi daha fazla gerçekleşir. Bunun yanında iyi çiğnemek çabuk doymayı sağlar." diyor. Dolayısıyla besinleri iyi çiğneyerek kilo almayı da engelleyebilirsiniz.

Yemek arasında su içmek tokluk hissi veriyor

Peygamber Efendimiz "İnsana belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Bunu yapamıyorsa; karnının üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de teneffüs etmeye ayırsın." buyurmuştur. Buna rağmen yemek arasında ya da sonrasında su içmek kilo aldırır gibi yanlış kanılar vardır. Fakat bilimsel araştırmalar yemek arasında su içmenin kilo aldırmayacağını; aksine doygunluk hissi vererek az yemeyi sağladığını ortaya koymuştur.

Sıcak yemek mide kanserine neden oluyor

Tüm bunların yanında Peygamber Efendimiz'in yemeklerin nasıl yenmesi gerektiği ile ilgili sözleri, sağlığımız açısından da ne kadar önemli olduğunu bize gösterir. "Yemekleri çok sıcak ve çok soğuk yemeyiniz." hadisinin mide sağlığı açısından önemini belki hiç düşünmemişizdir. Serkan Tutar, yemeklerin ılık yenilmesinin mide sağlığı açısından en doğru tercih olduğunu belirtiyor. Tutar, "Yemeklerin çok sıcak olması mide kanserine sebep olabiliyor. Özellikle Japonya'da besinler çok sıcak tüketildiğinden mide kanseri oranı çok yüksektir." diyor.

Oturarak su içmek hastalıklardan koruyor

Ayakta su içmenin yanlışlığı da birçok hadiste karşımıza çıkar ve oturarak içilmesi tavsiye edilir. Bunun sağlık açısından önemi ise şöyle: Herhangi bir sıvıyı ayakta içtiğimizde doğrudan onikiparmak bağırsağına, oturarak içtiğimizde ise önce mideye daha sonra onikiparmak bağırsağına gider. Sıvıların önce mideye gitmesi daha sağlıklı; çünkü mide asidi sayesinde sıvının içinde bulunan mikroplar ölüyor. Böylelikle birçok hastalıktan korunmuş oluyoruz. Suyun üç yudumda içilmesi ile ilgili hadisin hikmeti de; suyun yavaş içildiğinde vücudun ihtiyaç duyduğu yer tarafından emilmesinden kaynaklanıyor. Hızlı içildiğinde ise vücutta gereken vazifesini yapamıyor.

İlahiyatçı Dr. Reşit Haylamaz: '26 kilo verdim'

İlahiyatçı Reşit Haylamaz da konunun önemini şu şekilde açıklıyor: "Ben çok uzun zaman diyet yaptım. 8 yıl diyetisyene gittim ve 26 kilo verdim. Bunu tecrübe eden biri olarak o süreç zarfında gördüm ki işin temelinde Peygamber Efendimizin bir hadisi var. O, Ademoğlu'na midesinin yalnız üçte birini yemek ile doldurmasını söylüyor. Aslında sünnete uyunca insan zaten diyet yapmış oluyor. Demek ki biz sünnete uygun yaşamadığımızdan kilo almış oluyoruz. Hadisleri hayatımıza geçirebilsek kilo problemimiz kalmayacak.Öteden beri insanlık, değişik hastalıklarla mücadele etmiştir. Her asırda asra damgasını vuran bir hastalık meydana çıkmış ve doktorlar bu hastalığı yenme adına araştırmalar yaparak tedavi yolları aramışlardır.

Günümüzde de tedavisi için uğraş verilen pek çok sağlık problemleri var. Bunlardan bir tanesi de şişmanlık. Özellikle gelişmiş ve gelişme yolunda olan ülkelerde şişman insan sayısı her geçen gün daha da artıyor.

Doktorlar şişmanlığı artık en önemli sağlık problemleri sıralamasına alıyor ve şişmanlığın sebep olduğu hastalıklara karşı insanların dikkatlerini çekmeye çalışıyorlar. Şişmanlık vücudumuzu sadece estetik açıdan bozmakla kalmayıp, aynı zamanda çabuk yorulma, nefes darlığı, eklem ağrıları, şeker hastalığı, damar sertliği gibi beraberinde çeşitli ölümcül rahatsızlıklara da zemin hazırlıyor.

Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), asırlar öncesinden “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Göbek bağlamak, çok uyku, tembellik ve yakîn (iman) azlığıdır.” buyurarak şişmanlık tehlikesine dikkatleri çekiyor ve ümmetini uyarıyor.

Göbek bağlamak; hadisteki ifadesiyle “kiberu’l-batn” kendini gaflete salıp çok yiyen ve tabir caizse yemek için yaşayan ve tabii bunun neticesi olarak da olabildiğine şişman olan insan demektir ki bu, Allah Rasulü’nün dünya ve ahiret hayatları adına endişe duyduğu insanların birinci özelliğidir.

Niçin şişmanlıyoruz?

Uzmanlar, bel çevresi erkekte 94 santimetreden büyükse risk, 102 santimetreden büyük ise yüksek risk; kadında 80 santimetreden büyük ise risk, 88 santimetreden büyük ise, yüksek risk belirleyicisi olduğunu söylüyorlar.

Hareketsiz ve monoton bir yaşam tarzı, beraberinde şişmanlık illetini getiriyor. Modern hayat, kişilere hazır, lezzetli, çeşitli, ucuz fakat yüksek enerjili yiyecekler sunuyor, buna karşılık fizikî aktiviteleri düşürüyor.

Özel otomobiller, toplu ulaşım araçlarının yaygınlığı, binalardaki asansörler, televizyon bağımlılığı gibi daha pek çok sebepten dolayı bedenimizin ihtiyacı olan fizikî hareketlerden uzak kalıyoruz.

Ne kadar yemek yemeli?

“Açlığın sıkıntısı bir lokma ile giderilir; ancak, tokluğun sıkıntısı bir hazine de sarf edilse giderilemez.” diyor bir mana büyüğü. Bu sebeple midemize giren şeylere ve miktarına çok dikkat etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (sas), “İnsanoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki insan için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman midesinin üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de nefes için ayırsın.” buyurarak en ideal yeme ölçüsünü ortaya koyuyor. Bugün, günümüzdeki diyetisyenlerin yapmış oldukları diyet programlarına baktığımızda bunu daha iyi anlıyoruz.

Mide ve bağırsaklarmız esneyen ve büzülen organlardır. Uzmanlar, midemizin toplam kapasitesinin 1.000-1.500 mililitre olduğunu söylüyorlar. Buna göre yukarıdaki hadis ışığında bir öğünde alınması gereken yemek miktarı anatomik yapıya göre 333-500 mililitredir.

Kaba bir ölçümle mide hacmi büyük olan bir kişi yaklaşık 2,5 su bardağını geçmeyecek kadar yemek yemelidir (Ekmek, yemek, çorba, meyve ve 1/3 su ilave edilirse, içilen su ile birlikte 666-1.000 cc arasında bir miktar bir öğünde yenilecek miktardır.) Bu da, çapı 4-5 santimetre, uzunluğu 20-25 santimetre olan ve onikiparmak bağırsağının hacmine (700-1570 cm3) yaklaşık olarak eşittir.

Kilodan uzak durmak için şunlara dikkat edelim

1.Kalorisi, yağ oranı fazla besinlerin alımı azaltılmalı, fizikî aktivite artırılmalı.

2.Bol yağ, karbonhidrat ve kalori içeren gıdalar yerine, vitamin ve lif bakımından zengin, yağca fakir sebze ve meyveler yenilmeli.

3.Bol şekerli ve asitli içeceklerden kaçınılmalı, bol su içilmeli.

4.Çocuklardan fast-food türü yemek, kola ve gazoz içilmesi, kraker, cips ve bisküvi gibi gıdaların tüketilmesi azaltılmalı.

5.Sabahları düzenli olarak sağlıklı kahvaltı yapılmalı.

6.Buzdolabına daha çok yağca fakir gıdalar, meyve ve sebzeler konulmalı.

Sünnete riayet eden şişmanlamaz

Hadis-i şeriflerden hareketle, “Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra da dört-beş saat yeme. Şifa hazımdadır; yani, kolayca hazmedeceğin miktarda ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek üstüne tekrar yemektir.” diyor meşhur tabibimiz İbni Sina. O halde insan midesinin altında kalıp ezilmemeli, yemesini-içmesini disipline eden, edebilen bir irade insanı olmalıdır. Yani mide insanı olmamalıdır.

Aslında şişmanlık, -tıbbi bir problem yoksa- sünnete riayet eden bir Müslüman’da olmaması gereken bir durumdur. Hayatını sünnete göre programlayan bir kimse, yemesini de ona göre ayarlayacak, sofradan tam doymadan kalkacak ve hem bu dünyada hem de öte dünyada huzurlu ve mesut olacaktır.

Mânâ sultanları çok yemekle ilgili ne diyorlar?

Kur’an ve sünneti çok iyi anlayan ve bunu hayatlarına yansıtıp çevrelerini nurlandıran mana âleminin sultanları az yemekle alakalı pek çok altın söz söylemişler. O sözlerden derlediğimiz bir buketi sizinle paylaşmak istiyoruz:

İlim ve amel, az yemekte, kalb temizliği az uyumakta, hikmet az konuşmaktadır.

Az yemek ustalık, çok yemek hastalıktır.

Çok yiyen çok uyur, herkesten tembel olur.

Çok yemek heder, çok uyumak kederdir.

Çok yemek zihni çalıştırmaz, çok uyumak menzile ulaştırmaz.

Az yiyenin kalb gözü körleşmez, açlıkla hastalık birleşmez.

Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır.

Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır.

Az yiyenin kalbinde hikmet kapıları açılır, ağzından inci mercan saçılır.

Az yemek, insan için nezâfettir, zihni açan firâsettir.

Çok yiyen çok uyur, çok uyuyan çok konuşur, çok konuşan nimetten mahrum olur.

Çok yemek, organları çok çalıştırıp yıpratır, tedavi için doktor aratır.

Çok yiyenin az olur ibadeti, kaçırır ebedî saadeti.

Çok yemek tohumudur her derdin, az yemek ilacıdır her ferdin.

Az ye, az uyu, az söyle, nimete kavuşulur böyle.

Az yemek, meyveli bir ağaçtır, hasta kalblere ilaçtır.

ALİ DEMİREL
 
Formunuzu bisikletle koruyun
Bisiklete binmek kasları güçlendiriyor, nefes alımını düzenliyor, aşırı kilo alımını önlüyor, kolesterol, yüksek tansiyon, eklem ve romatizma ağrılarına da iyi geliyor...
Güzellik
Günümüzde birçok insan; yoğun iş temposu, sosyal sebepler ve çevre düzenlemeleri gibi çeşitli nedenlerden dolayı artık bisiklete binmiyor. Oysaki bisiklete binmek kasları güçlendirir, nefes alımını düzenler, aşırı kilo alımını önler, kolesterol, yüksek tansiyon, eklem ve romatizma ağrılarına da iyi gelir. Bisiklet kullanımı stresi azalttığı gibi doğanın korunmasına da yardımcı olur. Central Hospital’dan Fizyoterapist Fzt. Sena Türkoğlu, sağlıklı ve formda bir beden için bisiklet kullanımının faydaları hakkında bilgiler veriyor.
fft99_mf4462728.Jpeg


Bisiklet sürmek; yüzme ve yürüyüş gibi her yaşa ve her şarta uyumlu olan spor dallarından biri. Özellikle Avrupa ülkelerinde ulaşım amaçlı olarak kullanıldığı için, trafik sorununa ve enerji tasarrufuna çözüm getirmesi sebebiyle tüm dünyada ayrı bir öneme sahip.

Stres, şişmanlık ve sırt ağrısından bisiklet ile kurtulun
Yapılan araştırmalar bisiklet kullanmanın başta stres olmak üzere; şişmanlık, sırt ağrısı, metabolizma hastalıkları ve yüksek tansiyon rahatsızlıklarını giderdiği, daha sağlıklı ve mutlu bir bireye dönüştürdüğünü ortaya çıkarıyor. Bunların haricinde kişinin dayanıklılık gücünü artırması, stresle baş etmesine yardımcı olması, yağ yakımı ve kilo kontrolünü sağlaması, eklemleri güçlendirmesi, sırt, bacak, basen, kalça, karın ve kol kaslarını çalıştırması, kondisyonu artırması açısından da insan sağlığı için oldukça faydalı. Peki sağlıklı ve formda bir beden için hangi bisikletler tercih edilmeli?

Mobil bisiklet ile 40 dakikada rahatlama!
Normal bisiklete binmek, düzenli ve ritmik hareketlerle yapıldığı için stres atmaya yardımcı olur. Bisiklet gibi uzun süreli yapılan fiziksel sporlarda, insan vücudu 40 dakika sonra, mutluluk hormonu olan endorfin salgılamaya başlar ve bu durumda kişide psikolojik olarak rahatlatma sağlar. Ayrıca bacak kaslarını da çalıştırdığından, tüm vücudun uyum içerisinde hareket etmesine de olanak tanır. Her gün düzenli bir şekilde 30 dakika bisiklet kullanıldığında, ayda ortalama 2-3 kilo verilebilir. Pedal çevirmek, bir saatte 600 kalori yakılmasına yardımcı olur.

Kalp ve damar dostu; Kondisyon bisiklet
Kondisyon bisikleti yoğun efor gerektiren ve oldukça fazla kalori yakılmasını sağlayan bir kardiyo egzersizidir. Kalp ve damar sağlığı için de çok faydalıdır. Kondisyon bisikleti ile çalışmak, kalp dolaşım sistemini olumlu yönde etkileyerek hızla zayıflamayı sağlar.

Kondisyon bisikletinden doğru fayda sağlanması için haftada en az 3 gün, 45 dakika ile 1 saat arası egzersiz yapılmalıdır. 40 dakikadan az yapılan egzersizde istenilen sonuca ulaşılamaz. Bisiklet, tempolu yürüyüş ve yüzme gibi ritmik sporlar, ancak 40 dakikadan sonra vücuda yağ yaktırmaya başlar.

Kondisyon bisikletinin en belirgin faydası egzersiz boyunca yakılan yağ, karbonhidrat ve nabız takibinin görülebilmesidir. Bunların yanı sıra, vücut direncini artırır, metabolizmayı hızlandırır, fazla kilolardan kurtulmayı sağlar ve fit bir görünüme kavuşturur. Kondisyon bisikleti ayrıca kemikleri güçlendirerek kas yapısını da kuvvetlendirir. Bu sayede kan basıncı kontrol altına alınmış olur ve kolesterol düşer. Tüm bu fiziksel faydalarının yanı sıra kişi kendini daha sağlıklı, dinç, enerjik ve pozitif hisseder.

Eliptik bisiklet ile üst ve alt vücut aynı anda çalışır
Daha çok spor salonlarında rastlanılan eliptik bisiklet; merdiven tırmanma, koşu bandı ve egzersiz bisikleti hareketlerini tek bir alette birleştiren bir cihazdır. Diğer bisikletlerden farkı ise, düzenli ve doğru kullanıldığında kısa zaman içerisinde etkili bir sonuç alınabilmesidir.

Eliptik bisikletin en önemli faydası egzersiz sırasındaki darbeleri azaltmasıdır. Koşuya benzer bir çalışma sağlasa da eklemlerde aşınma ya da yıpranmaya sebep olmaz. Eliptik bisiklet kullanılırken bacaklar makineyle devamlı temas halindedir ve eklemlerin zemine darbe yapma hareketini kısıtlar. Üst ve alt vücut yani kol, karın, bel ve kalça birlikte çalışır. Eliptik bisiklet bu durumdan dolayı oldukça güvenlidir. Alt sırt, diz, kalça problemi ve diğer eklem sorunlarından yaşayan kişiler ve yaşlılar tarafından rahatlıkla kullanılabilir.

Eliptik bisiklet kullanımı yüzme ve yürümede olduğu gibi en az 40 dakika ve üzeri çalışılmalıdır. Haftada 3-4 kez yapılması uygundur. Bu çalışma düzeni kalp hızının gerekli seviyeye ulaşmasını sağlar. Kalp hızının yüksek tutulmasıyla da vücudun metabolik hızı artar ve kilo verme kolaylaşır. Epiliptik cihazla dakikada ortalama 8-10 kalori harcanır.
 
Bu sabah 72 .5 geldim tartida aslinda daha da az gelmem gerekiyordu ama regl zamanim geldi onla alakali bir durum olabilir.
Bir kac ay icinde 56 yada 59 a inebilmek niyetim.
O yüzden bu hafta farkli bir uygulama yapcam.sabahlari en gec 8:30 da kahvaltim bitmis olcak. cok hafif beslencem bir haslama yumurta iki zeytin ufak bir peynir ve yesilliklerden ibaret olabilir (belki bir dilim ekmek ). Yesil cayla birlikte tabiiki. Yada yulafli hafif bir kahvaltida olabilir.ara ogun olarak yesil elma öglen salata yogurt aksam sebze yada balik yada tavuk türü yada kuru fasulye nohut mercimek de olabilir . Ama günluk bir tatlı kaşıgı yağ ile sınırlandıriyorum .yemeklerim bana özel yaģsiz olcak .tabiki arada ceviz findik da yiyebilirim biber tane falan.cünku saglıkli yag var iclerinde akşam yemegim en geç 19:00 da bitmeli .su 2 lt gecemiyorum ama gecmeye caliscam.ve haftada 5 gun 45 dakika eliptik bisiklet 10 dakika egzersiz .bu sekilde .bakalim sonuç ne olacak haftaya pazartesi sonucu buraya yazcam arada bir belki paylasim da bulunurum. En azindan 71 olsam yada 70 olsam cok mutlu olurum.cunku enson ne zman bu kilolardaydim bilmiyorim.bu hafta iyi sonuc alirsam haftayada devam etcem 6 li rakamlari görmek istiyorum artik. Hadi bakalim o zman 20 martta gorüsmek üzere :KK54:
 
Sabah tost
Ara ogun 1 salatalik
Aksam tavuk sote (yağ ilave etmedim)
1 salatalik ,2 çeri domates

Bugun 1.günum bitti su ne kadar ictim bilmiyorum dışardaydım
 
Menum
Sabah iki haşlama yumurta
yeşil zeytin peynir
Ceri domates ,salatalik,çiģ biber
Yeşil çay
(Hepsi yağsız tuzsuz )
Ara
3 parca bitter
1 elma
1 portakal
Saat 16:00
Bir tabak firinda yagsiz çıtır tavuk
Bir dilim ekmek

Acıkırsam salatalik yerim bir tane.
Spor yapamadim cok ağrım var malesef regl oldum bugün :KK43: üzgünum cünku 1 yildir gebe kalamiyorum.neyse reglim den dolayi meyve ve bitter yedim şeker ihtiyacim gitsin diye
Su 2 lt ye yakin

(Yarın daha hafif olcak.menüm:KK66:
 
Menüm
Sabah
Bir buyuk bardak süt
Bir haslama yumurta
Domates peynir

Ara
Biskuvi (malesef anladim ki cok sıkamiyorun kendimi )

Saat 16 :00
4 ızgara köfte yaninda salata

Az once de bir tane kücuk salatalık yedim

Su ne kadar ictim bilmiyorum dısardaydim tüm gün
Yinede bugun cok hafif bir menuydu :super:bakalim yarin tatida kac gelcem :)
 
Bu sabah 71.6 geldim tam anlamiyla uymadim listeme ama elimden geleni yaptim birde regl haftamdi önumuzdeki pazartesi kac gelcem bakalim artik 6 lari gormek istiyoruuuuumm :/
 
Menum
Salatalik,ceri domates
Bir bardak süt
Yarim dilim ekmek
Bir dilim salam

Ara bir yeşil elma bitter çikolata

Saat 17:00
firinda patatesli kofte
1 dilim ekmek
2 kaşık yoğurt

2 lt su
Egzersiz 150 ip atlama.
 
Sabah
Kiymali yumurta
Kuymak
İki ince dilim kepekli ekmek

Ara yesil elma

Aksam yarim avuc antep fistigi
2 ceviz

2 lt su ( birde boyle denicem sabahlari yiyip baska ögün yapmicam bu sekilde ara ogunlerim olcak gunde 1 ogun yicem sabah yada ogle olcak aksama birakmicam )
 
X