Bir anne nasıl olur da erkek evladını kız evladından daha çok sever?

bu lafları soyleyenlerde yine kadinlar. çok acı bir tablo bana göre.
kendisinin otekilestirilmesi o kadar hoşuna gitmiş ki aynı seyi kendi kiz cocuguna torununa yapmakta bir zarar görmuyorlar.

işin komedisi kendi erkek kardeşi yoktu babaannemin

babası onun yanında vefat etti, kızı olarak baktı

babamın da erkek çocuğu yok

o kutsadığı erkek torun halamın oğlu

muhtemelen annem de oğlan doğurmayan tu kaka gelin

bu arada babaannem de yıllarca halamla yaşayıp onun evinde vefat etti

yani o oğullardan beklenen bakım da yok
 
Sizin naif ve düzgün bir insan olduğunuz mesajlarınızdan da belli oluyor. Düşünmemek üzülmemek elde değil gibi geliyor belki, kırılmakta çok haklısınız ama boşverin, görmezden gelin. Burada bazı üyelerin sürekli dile getirdiği bir tavsiye var: kimseden bişey beklemezseniz üzülmezsiniz de. Çok doğru maalesef. Elbet ileride siz hayatınızı toplayınca yine görüşmek isteyecekler, çocuk biraz büyüyünce daha da çok isteyecekler bunu. Mesafenizi hep koyun, güleryüze aldanmayın. İçinizden affedin gitsin ve muhattap olmamayı seçin. Umarım herşey istediğiniz gibi olur hayatta :)
Çok teşekkür ederim...
 
işin komedisi kendi erkek kardeşi yoktu babaannemin

babası onun yanında vefat etti, kızı olarak baktı

babamın da erkek çocuğu yok

o kutsadığı erkek torun halamın oğlu

muhtemelen annem de oğlan doğurmayan tu kaka gelin

bu arada babaannem de yıllarca halamla yaşayıp onun evinde vefat etti

yani o oğullardan beklenen bakım da yok
o zaten hep öyle oluyor, kimi dışlarsan onun ekmeğiyle emeğiyle ölüyorsun sanki.
 
Ben konuda erkek kız ayrımı göremedim. Kardeşinizin kıymetli olmasının tek sebebi eyvallahı olmaması, hoşuna gitmeyen işine gelmeyen en ufak şeyde rest çekip görüşmemesi, eşini ve onunla ilişkisini ailesinden önde tutması. İki kız kardeş de olsaysınız o daha kıymetli olacaktı üzgünüm. Kaçan kovalanır, it gibi davranan daha çok sevilir ne derseniz deyin. Sizse her durumda alttan alan, sesini çıkarmayan, fedakarlık yapan, eşini bile ailesi için yok sayan biri olarak, dünyanın kanunu gereği gözden düşmüşsünüz. Üzgünüm ama bu işler böyle. Kıymetimizi biraz da kendimiz belirliyoruz.
 
Anlattıklarınız pek evlat ayırımı gibi değil.
Anneniz sizinle de bu tarz sorunlar yaşasaydı sizi de silemezdi.
Anneler evlatlarından vazgeçemezler, biri hayırlı biri hayırsız diye, hayırlı olanı daha çok sevemezler ( sizin beklentiniz bu yönde gibi)
Bakın kendini bıçaklayan çocuğunu korumak adına, "kazaydı" diyen anneler var. Siz erkek kardeşim kötü ama annem hala ona toz kondurmuyor diyorsunuz. Bu size yaptığı bir ayırım değil. Sizinle alakası yok.
Siz annenize sorun yaşatmamışsınız, ne mutlu size. Ama aynı şeyleri yaşatsanız dahi, sizi de silemez emin olun.
 
Ben hepsini okudum ve inan icsellestirdim hem bi anne gibi hem bi evlat gibi okudum hatta ikisinede uymuyor yani nasil yapabilir bir anne bunu ve nasil yapabilir bir evlat bunu -kardesiniz icin diyorum-
Uzulmeyin demesi kolay evet ama evladiniz var en buyuk dayanaginiz o olsun. Ilerde bir evlat ve kardes olarak uzerinize duseni yapmanin hafifligini eminim ki duyacaksiniz.
Umarim bundan sonrasi sizin icin cok iyi olur
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
Onları bosver dw
Evliliğin neden bitiyor.
En cok bu kısma üzüldüm
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
Bizim kültürümüzde bazı kadınlar kendilerinin erkek olamadığı için yeterli değeri göremediğini ve bu değeri göremediği için erkek evlatları vasıtasıyla bu değere ulaşabileceğini hissediyorlar. Bu bir döngü aslında. Çok yazık.
 
Annenizin yaptigi dogru demiyorum.

Ama bakiyorum,

Gelin hosuna gitmeyene dur diyor. Mesafeyi koyuyor. Kendine deger veriyor, size bana ters gelse bilse kendi dogrularini ve kendini koruyor.

Diger tarafta siz. Ittiler kostum yardima, kaktilar kostum kendi cocugumu birakip bebege bakmaya. Konusmadilar ben aradim. Aramadilar hediye aldim, bakici buldum. Sizin kendinize sayginiz tartisilir. Kendi kendinize kiymet vermiyorsunuz ki.
 
Çok üzüldüm. Her kelimeniz içime dokundu. Keske bu kadar kendinizden ödün vermeseydiniz diyeceğim ama kardeş işte. Yapamazsınız. Annenize diyebileceğim de bir sözüm yok.. eskiler böyle oğlum da oğlum.. annanem aklıma geldi. Ne diyebilirim içiniz soğusun diye bilmiyorum. Ne yazık ki bu değişmeyecektir hatta yaşlandıkça daha kıymete binecek kardeşiniz. Belkide göze alıp dediklerini söylemelisiniz.
 
Babanız size GİZLİ GİZLİ destek olmaya çalışıyor. Siz hala annenizi düşünüyorsunuz. Kardeşiniz sizin hiçbir yaptığınızı umursamayıp anne ve babanızla aynı kefeye koyup siliyor siz hala kardeşinizin peşinde koşuyorsunuz.

Önce siz kendinize değer verin ki başkaları da size değer versin. Sizin hayattaki değeriniz annenizin, kardeşinizin size biçtiği değer değil.

Kız çocuğu olarak üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum diyerek siz de kendinizi ötekileştiriyorsunuz ki. Kız çocuğunun sorumluluğu neden erkekten fazla olsun anne baba bakımında? Yardımcı olabileceği konular elbet farklıdır ama mesuliyet olarak eşitsiniz. Ayrıca size gösterilen ihtimam daha azken nasıl oluyor da kardeşinizden fazlasını yapmaya çalışıyorsunuz? Hiç gerek yok

Size cok katılıyorum. Ayrıca aslında bu şekilde değilmi toplumda kız evladın görevleri? Kız evlat anne baba hastalanır bakar. Ama erkek evlat değerlidir. Demezlermi hep ay kızım bana bakar oğlum bana sunu alır diye. Erkek hep maddi yardım yapsın kız hastalığı osu busu baksın. Oğluşlar yapamaz bakamaz çünkü o görev kız kardeşe aittir herzaman. Hatta kızın yok yaşlanınca bakacak demiyorlar mı yada 3 çocuğun olsun ikisi erkek biri kız olsun nasıl tek başına bakacaksın demiyorlarmi? Hasta olan annenin oğlu değilde yeri geliyor gelin bakmıyor mu ? Su ataerkil düzene yine celalendim.
 
Sizin açınızdan dinlediğimiz için kardeşinizin eşi konusunda bir şey söyleyemiyorum. Size basit ya da şımarıkça gelen şeyler belki onun için gerçekten önemli şeylerdi ve saygısızlık olduğunu düşündüğünde sesini çıkardı, eşi de ama doğru ama yanlış yanında oldu. Siz diyorsunuz ki "eşim annemle kavga etti, eşimi umursamadım, yine anneme gittim". Bu doğru bir şey değil ki, evlendikten sonra öncelik zaten çekirdek ailede olmalı, eşinizi ezip geçmişsiniz, kardeşiniz aynı şeyi yapmadığı için kınıyorsunuz ama aslında o doğrusunu yapıyor. Tabii olayları bilmeden yapıyorum bu yorumu.

Bunun dışında da sürekli fedakarlık yapıp karşılığında sevgi almak istemişsiniz ama olmamış. Böyle durumlarda insanlar farkında olsalar da olmasalar da güçlü durana, hayatından ödün vermeyene, kendisine kıymet verene saygı duymaya meyilli oluyorlar. Size ne yaparlarsa yapsınlar orada olmuşsunuz, hep de olacağınızı biliyorlar, o yüzden de kırmaktan, üzmekten çekinmiyorlar, çünkü kaybetme korkuları yok. Hiç karşı gelmemişsiniz, kendinizi korumamışsınız. Önce siz vazgeçmişsiniz kendinizden, siz kendinizi sevmezseniz inanın anneniz, babanız, kardeşiniz, çocuğunuz da sevmez istediğiniz gibi.

Anne babalar da ayrım yapıyor maalesef. Olmayanı oldurmaya çalışmayın. Beklemeyin bir şey çok fazla çünkü değişmezler. Elbette anne başka bir şey, insan sevgi, şefkat dolu olsun istiyor ama bazı anneler de öyle olmuyor işte. İnsan seçemiyor ebeveynini. Annem neden hayalimdeki gibi değil, herkesinki gibi değil diye üzülüp duracağımıza, olduğu gibi kabullenip hayata devam etmek gerekiyor.
 
Ayrım yapmayan anne baba olduğunu düşünmüyorum, evet her çocuğunu çok seviyorlar ama birini çok çok çok seviyorlar sorunca da o senin gibi sorumluluk sahibi değil onun daha çok desteğe ihtiyacı var diyorlar
 
Size cok katılıyorum. Ayrıca aslında bu şekilde değilmi toplumda kız evladın görevleri? Kız evlat anne baba hastalanır bakar. Ama erkek evlat değerlidir. Demezlermi hep ay kızım bana bakar oğlum bana sunu alır diye. Erkek hep maddi yardım yapsın kız hastalığı osu busu baksın. Oğluşlar yapamaz bakamaz çünkü o görev kız kardeşe aittir herzaman. Hatta kızın yok yaşlanınca bakacak demiyorlar mı yada 3 çocuğun olsun ikisi erkek biri kız olsun nasıl tek başına bakacaksın demiyorlarmi? Hasta olan annenin oğlu değilde yeri geliyor gelin bakmıyor mu ? Su ataerkil düzene yine celalendim.
Aynen öyle. Konu sahibi de farkında olmadan olması gereken buymuş gibi içselleştirmiş aslında. Erkek evlat alıp evinde bile baksa bütün sorumluluk geline kalıyor. Sorsan oğlumuz bakıyor derler.
 
Kardeşiniz gibi olay çıkaran,umursamaz, ailesinden uzaklaşıp duran ve daima kocanızın tarafını tutan biri olsaydınız en az erkek kardeşiniz kadar değer görürdünüz çünkü bu kanun değişmez, bizim kültüre göre çıkıntılı bir tip olmadığımız sürece asla değer görmeyiz. Artık kendinizi feda etmeyin, kız evlat olduğunuz için koşulsuz şartsız bazı adaletsizliklere katlanmak zorunda değilsiniz, o devir geçti bitti erkek düşkünü eski kuşağa geçmiş olsun.
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
Seni çok iyi anlıyorum tek tavsiyem kendini bundan sonra heba etme kimse için. Anneniz içinde zor evladı sırtını dönmüş ama kardeşini boş yere korumussun annene karşı keza kardeş bağın kopmasın diye bosu boşuna üzerine titreyip kendini yok saymissin gördüğün gibi deymez. Bizde benzer şeyleri yaşıyoruz kardeşimle aram bozuldu b.ktan sebeplerle ama annem çok sukur öle oglanci değil evlat ayrımı yapmaz hakli ile haksizi ayırt eder ben senin gibi düşünmüyorum kardeş dediğin sana sırtını dönüyorsa tutup kendine çevirmeyeceksin he öylemi hadi güle güle diyeceksin ben sadece anneme babama üzülüyorum sen büyüt yetiştir ama evladın seni saymasin.. ben hiç bir şekilde görüşme teşebbüsünde bulunmadım ben hayatında yokken daha mutlu olacağını düşünüyorsan görüşme benmle herkes yoluna dedim annemi babamı göz ardı eden kardeş benimi sayacak bırak Allah aşkına yiprandiginla kalirsin annem şükür herşeyin farkında annem konusunu açmadığı sürece hiç yorum bile yapmam madem annenizde öyle yapıyor sizde biraz el ayak çekin üzmeyin kendinizi ne kadar olayların içinde olursanız okadar üzülürsünüz
 
Naif ve hassas bir kadınsınız. Bence psikolojik olarak ağır şeyler yaşamışsınız. Kendinize değer vermiyorsunuz. Başınıza gelenler bu yüzden. Ben size terapi almanızı öneririm. Boşanma da insanı çok yıpratır her ne kadar kendimi hazırladım deseniz de. Ayrıca boşandıktan sonra ailenizin yanına dönmemenizi tavsiye ediyorum. Değersizlik duygunuzdan kurtulursanız çoğu şey çözüme ulaşacaktır.
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?

her ne kadar tum yazdiklarinizi okumasam da annesinin oglunu ayan beyan daha cok sevdigi ve kayirdigi bir kadin olarak sizi cok iyi anliyor ve sevgi ile sariliyorum. ben bu uzuntuden onlardan cok uzaga tasinarak uzaklastim. yoksa hergun evlat ayrimina ve ogullarini yere goge sigdiramamalarina sahit olmak aci vericiydi.

Öyleydim... Bu hayatta bir oğlum, iki kardeşim gelir derdim. Şimdi önceliğim değişti. Bir oğlum, iki kendim.
siralamaniz yine sizi uzecek. 1 kendiniz olmalisiniz. hepimiz evlatlarimizi cok seviyoruz ama onlar ayri bireyler. bizden farkli tercihkeri olacak. eger 1e onu koyarsaniz yine uzulen siz olursunuz.
 
hatta belirli bir yaş üstü olup da oğlunu kızından üstün tutmayan var mı
Evlat ayrımı bizde de var ama annem tam tersi bana daha düşkün. Babam da aynı şekilde.

Bunun nedeni sorulunca benim çok yıllar sonra dünyaya gelmem olduğunu söylüyor bizimkiler ama abim onların yaptığı ayrım yüzünden bana kin tuttuğunu söylemiş bir keresinde. Cinsiyet fark etmeksizin yapılan ayrım kardeşlerin arasındaki bağı da zayıflatıyor gerçekten.

Dışarıda zaten sürekli birileriyle kıyaslanıyoruz hepimiz. Birileri hep bizden daha güzel, başarılı ya da mutlu oluyor. En azından insanın evi ve ailesi dış dünyanın acımasızlığından uzak olmalı. Bizi olduğumuz gibi sevebilecek tek insanlar ailemiz diye düşünüyoruz ama her zaman böyle olmuyormuş ne yazık ki.
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
İşte bu benim annem.. biz bu durumu kanıksadık umursamıyoruz
 
X