Çalışsan da çalışmasan da, eşin çalışsa da çalışmasa da bence ortak alanda yani evimizde her şeyin tek bir eşin omuzlarına yükletilmesini doğru bulmuyorum. Aslında konu sahibinin eşi bir iki şeyi de birlikte yapmak istese iletişim açısından iyi olmaz mıydı? Ne bileyim en azından kıyafetlerini ortalığa atmasa veya arada bir kendisi jest yapıp meyve tabağı, abur cubur tabağı yapsa sofra kursa fena olmaz mıydı? Bence bunlar ilişkiyi de güzelleştiren davranışlar. Bazen eşim ben yayılırken canı ister meyve tabağı hazırlar, kola cips hazırlar, rakı balık sofrası kurar. İçinden geliyorsa her iki eş için ne âlâ...
Kadınlar da ben evdeyim ev hanımıyım tüm evi ben sırtlanmalıyım diye düşünmekten vazgeçmeli. 40 sene sonra ne oluyor? Yıllarını evde ev işleriyle geçirmiş, yaptıkları artık görev olarak algılandığı için bir güler yüz bir teşekkür dahi çok görülen, üstelik herhangi bir sigortası da yatırılmamış olduğundan eşinin sosyal güvenliğine muhtaç ( dolayısıyla kolay kolay boşanamayan) kadıncağızlar ortaya çıkıyor.
Eşler birlikte bir şeyler yaptıkça evlilik güzelleşiyor. Ayrıca kadının kendini eve kapıtıp ev işlerine adanmasını da doğru bulmuyorum. Kendini geliştirsin güzel vakitler geçirsin üç günlük dünya, ne bileyim hobi edinebilir veya sosyalleşebilir bunları yapabilecekken eve adanmasına üzülürüm.
Ayrıca daha önce de bu forumda bir yerlerde yazmış olmalıyım, hastanelerde hastalıklarla boğuşan, bel fıtığı boyun fıtığı eklem rahatsızlıkları ve kireçlenme gibi sorunlarla en sık karşılaşan kesim yine uzun yıllar ev hanımlığı yapmış olan kadınlarımız. Ev hanımlığı öyle basit bir şey değil, insanın ömrünü törpülüyor bu sebeple erkeğin destek olması şart.