Bir türlü bitmeyen atalet halim !


Bide bunların üstüne cahillik eklendi sağolun ne yazıyosunuz bacılarım ya atalet ne olaki
 
benzer durumdayım açıkçası 1.5 senedir evdeyim yeni mezun oldum iş yok rahata alıştım mı alıştm ama çalışmak istiyorum o ayrı. tek artı yanı bekarım
 
Evi ihmal etmiyorum diyorsun bu durum bence pek atalet değil işsizlik psikolojisine girmiş gibisin. Şu dönem gerçekten zor işverenler yatırım yapmıyor küçülmeye gidiyor personel çıkarıyor vs. Allah inşallah gönlünce bir iş nasip eder ama şu ortamda bulamaman senin hatan değil inan ki.

Ben olsam ilk olarak her gün yarım saat yürümekle başlarım. Küçük küçük hedefler koyup onlara uymak iyi geliyor aksi durumda insan herşeyi yapmalıyım diye baskı altına alıyor kendi kendini
 

Bibişko burcun ne kız ? O her şey tam olmazsa başlamam hali bende de var ve sinir oluyorum. En ufak bir sapmada tüm dengem bozuluyor illa her şey mükemmel olacak.
 
Bibişko burcun ne kız ? O her şey tam olmazsa başlamam hali bende de var ve sinir oluyorum. En ufak bir sapmada tüm dengem bozuluyor illa her şey mükemmel olacak.


sen nasıl türksün canım, kervan yolda düzülür şaka bi yana da bu öğrencilikten gelen bişey sanki, okulda çalışkan bi öğrencimiydin
 
tam senin durumun, yapılacak herşeyi bilip yapmama, 3 lü kanepenin ve eşofmanın cazibesine kendini kaptırma
Aha o ben ama benim koltuk L birkere

Atalet momenti var canım eylemsizlik ilkesi. Bak neler biliyorum hala evdeyim düşün
Dehşet içindeyim
Bibişko burcun ne kız ? O her şey tam olmazsa başlamam hali bende de var ve sinir oluyorum. En ufak bir sapmada tüm dengem bozuluyor illa her şey mükemmel olacak.
Tipik bir koç um
 
Benim koltuk da L bibi. Artık paralel evrende aynı hayatı yaşadığımızı düşünmeye başladım. L koltuk, beş yaş küçük koca, verilemeyen kilolar
Paralel evrendeki yansımam seni neden pek çok sevdiğimide anlamış bulunmaktayım
hadi ya burçdaşmışız :)
Sende de o yoksa birsey yapıcaksan bütün detaylar tam olmali ve yaptığım planlar bozulursa dünyam kararıyor bide en sevmediğim huyum acelecilik hersey hemen olsun istiyorum
 
+30 yas ustu olup iş arayan kadınlar da şu oluyor bence; bu yaşa geldim hala düzenli bir isim yok ve ben hala iş arıyorum ne olacak sonum? şimdiye kadar oturması gerekirdi bir şeylerin ama ben yine sıfırdan bir yerlere baslayacagim tutunamadım gitti. İnsanların ne güzel düzenli işleri var ya da ev hanimligi yapıyorlar. Ben arada bir yerlerde kaldım ve yaşlandım. Her işveren beni almaz.
Yukarıda bahsettiğim düşüncelerin bir kısmını veya hepsini taşıyabiliyor kadınlarımız.
Su da var hani taa çocukluğumuzdan beri ileride her şey oturacak sabit bir gelirimiz olacak düşüncesi yerleştiriliyor kafamiza. Sanki belli yaştan sonra iş aramak zulüm haline geliyor. Burada yorum yaparken bile yazıyoruz, 30una gelmiş adam daha işi oturmamış hala iş arıyor evlenme bu adamla diye. Bu hisler biz fark etmesek bile içimizde oluyor aslında.
En iyisi hayatın her dönemimizde düzene oturabileceği düşüncesini iyice sindirmek buna inanmak bana kalırsa. Geç değil hiçbir şey için. Bu enerjiyi yakalarsan öyle ya da böyle kafana gore iş bulabilirsin. Yaşı, geçmişte olanları bir kenara bırakıp ilk defa iş hayatına atılıyor ve macera yaşıyor gibi hevesle doldur kendini. Hayat sürprizlerle doludur. Belki çok farklı yerlere getirir seni kimbilir?
 
bütün işlerinizi programlamakla başlayın öncelikle. ama yazılı olmalı, kağıda dökmelisiniz madde madde. yazdıkça aslında yapmanız gereken ne çok şey olduğunu göreceksiniz. sonra bunları genel/acil/çok acil olarak sınıflandırın. her biri için bir dead-line/son tarih koyun. sonra o listeye iki gün hiç bakmayın. iki gün sonra öncelikleri doğru mu sıralamışsınız yoksa buhranlı ruh halinizden dolayı hatalar yapmış mısınız bakıp son halini verin listeye. haftaya pazartesi başlarım, yarın yaparım gibi ifadeler "asla" kullanmadan listenin son hali ile hemen eyleme geçin. yaptıkça tik atın veya üstünü çizin. görsel olarak o listenin azaldığını görün yani mutlaka. bu listeye edinmek istediğiniz hobilerden tutunda, mutfak dolaplarını düzenlemek gibi maddelere kadar yazın.

evde eşyaların yerini, dolapta kıyafetlerin yerini, mutfak dolabında da tabak çanağın yerini değiştirin. rutin insanı tembelleştirir. rutini bozduğunuzda tekrar zihniniz "alarm" durumuna geçer ve kendiliğinizden hareketlenirsiniz. kendinize format atmak gibi düşünün.

birde gerçekleşme imkanı olmayan, gerçekçi olmayan ama zihninizi sürekli gereksiz yere yoran ve meşgul eden dosyaları zihninizde tek tek inceleyip kapatın ve bir rafa kaldırın. nasıl ki telefon ve bilgisayarımızda ki gereksiz açık duran sekmeler/dosyalar enerjiden yiyor, aynı şeyi zihnimizde yapıyor.

ayrıca geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin en güzel tarafı geçmişte kalması. cafe olayını bir deneyim/kazanç olarak koyun cebinize. emin olun ilerde o olumsuz deneyimden bile ne çok şey öğrendiğinizi göreceksiniz.

son olarak; kefir tüketin, kış mevsiminde iki ayda bir d vitamini desteği alın, öğün atlamayın, sağlıklı beslenin. bunlar seratonin üretimine destek olduğu için fiziksel olarakta depresif ruh halinden çıkmanıza destek olur.

doktor falan değilim, sadece kişisel deneyimlerim, naçizane paylaşmak istedim :). haydi bakalım, hareket zamanı :).
 

Hemen hemen aynı hisler içindeyiz biliyorsun Vivi.

Fikrim yok ama güzel bir haberim var.

Sözleşme geldi elime bugün :)
Bak kaç ay bekledim üç sayfalık belgeyi :)

Bu sana bir umut olabilir.

Bazen güzel şeyler için biraz fazla beklemek gerekebiliyor.

Ben şuan kitaplar için çalışıyorum mesela.

Bak kaç aydır ellemiyordum, bir şey olduğu yok diye.

Bugün biraz daha iyi hissediyorum..

Sen de ümitli ol lütfen.
 

Oooo değişklik en sevdiğim. Zaten sürekli olarak bir şeylerin yerini yönünü değiştiririm asla acımam işlevini yitirmiş eşyayı tutmam atarım. Hatta eşim takılıyor "benden ne zaman sıkılacaksın " diye :) Ama zihnen bir bıkkınlık var ve acilen bunu aşmam lazım. Uzun uzun yazdığınız ve güzel tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…