konuya nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama anlatıp içimi rahatlatmam lazım kızlar!
bundan 6 ay önce evime aslında evlenmeyi filan düşünmediğim halde yine bi sürü teyze toplanmıştı. ilk annesini tanıdım yani. allah var sevdimde kadıncağızı. yanında 2 teyzesi vardı onlarıda sevdim. onlarda beni sevdi hatta baya. kızım dedi oğlum gelsin yarın senle tanışsın mı, peki dedim. 1400 kilometre uzaktan çıktı geldi aynı haftanın sonu. dedim nası bi ana kuzusu geliyo acaba. kör mü topal mı allahın istanbulunda kız mı yok bi anne sözüyle atlayıp gelicek filan.
nitekim geldi. öyle bi elektrik ki yıllardır tanıyormuşuz gibi. saatlerce oturduk. akşama ailesi yemeğe davet etti teyzeleri teyzenin eşleri kuzenleri filan herkes varmış. yok dedim, ikna etti. nasıl utanmıştım o gün daha tanıştıgım gün ailesinin önüne çıktım. ordan çıktık benim arkadşlarımla buluştuk. gece yarısına kadar beraberdik. öbür günde sabahtan çıktı geldi yine tüm gün beraberdik. gece eve bırakırken ben bişeyler için ona teşekkür ediyordum ki öptü beni. bende çekilmedim yani işin aslı öyle bi huzur güven duydum ki ailene ve ona karşı gerçi hala öyle allah iyilerle karşılaştırsın. sonraki günlerimizde hep güzel geçti. sürekli yanıma gitti geldi.benim ailem hep problemliydi ona yansıtmamaya çalışsamda istenmediğini anladı. ilk önceleri çabaladı elif dedi mücadele edelim (2 aydır görüşüyorduk henüz) dedim ki bak bu iş görücü usulü hiç yorma kendini kızmam sana olmaz dedi mücadele edicez.o güçle öyle karşı koydum ki aileme( hoş yine olsa yine yaparım ailem saçmalıyordu çünkü ev alsınlar üzerine yapsınlar filan diolardı) ben gittim defalarca kaçak yanıma o geldi, hiç yapmadıgım şeylerdi bunlar hatta yanında uyudum nasıl bi görücü usulüyse artık:) bi tarih koyduk 15 haziran gelicez dedi ailecek istemeye. ama ailene söyleme planlar sarkar filan dedi tamam dedim. ailem sıkıştırınca yine, 15 haziranda gelecekler dedim tamam dediler ilkkez beni zorlamadan. bir ay önceden söyledim yani herşeyi. günler hızlıca geçti. gelmelerine 10 gün kala bu işi erteleyelim mi hazır hissetmiyorum seni kaybetmekte istemiyorum herşey hızlı oldu ilk günden beri ailenle uğraştık birbirimize vakit ayıramadık dedi.
asla dedim bitsin o zaman bu iş. görücü usulü tanıştıysak madem gayet geleceksiniz artk bunun ertelemesi yok kibarlaşmanında alemi yok bitsin diyosan bitsin. elifim dedi ,deme öyle konuşcaz halletcez tamam ertelemeyelim hayır dedim artık benim zorumla geleceksen hiç gelme. baya yokuşa sürdüm baya yordum yani. günler geçtikçe soğudugunu öyle hissettim ki. nasıl diller dökerdi saatlerce.
bi gün niye ayrılmıyosun benden dedim bilmiyorum beni sıkıştırma dedi peki dedim ben ayrılayım. ara verelim dedi bakalım özelyecekmiyiz birbirimizi. o kadar yorulmuştuk ki konuşamıyorduk bile. ama aramızda hiç kavga filan olmamıştı işin aslı.
15 gün verdiğimiz o süre içinde öyle kalbim sıkıştı öyle özledim öyle merak ettim ki anlatamam. sürenin sonunda bana aylardır ilk kez başını yastıga rahat koyduğnu huzurlu uyudugunu evliliğe hazır olmadığını benim kadar gözünün kararmadığın söyledi.
peki dedim allah iyilerle karşılastırsın ben bu defteri sonsuza kadar kapatmıyorum beni beklede diyemem ama asla elife dönmemde diyemem. kısmetimsen ne yapsak barışırız değişsekte iyi hatırla beni dedi. ben 27 yaşındayım sen 23 böyle görücü usulü tanışıp 3 ay sonra evlenmemizi gerektirecek yaşlarda değiliz dedi. faceden silme numaranı değşitirme bence ama ben böyle iyi değilim dersen onada saygı duyarım dedi. ağladım. sarıldım.
o da sarıldı. ama nasıl sımsıkı sarıldı. ağladım ama hep hayırlısı olsun dedim hep hayırlısını istedik biz dedim. saçlarımı okşadı. yol boyunca eli omzumdaydı. iskeleye geldik sarıldı kendine iyi bak tamam mı dedi öptüm bende boynundan. sende iyi bak dedim. 1.5 ay oldu 45 gün hala kafam basmıyo ayrılmadık gibi geliyor, dönecek gibi..
bundan 6 ay önce evime aslında evlenmeyi filan düşünmediğim halde yine bi sürü teyze toplanmıştı. ilk annesini tanıdım yani. allah var sevdimde kadıncağızı. yanında 2 teyzesi vardı onlarıda sevdim. onlarda beni sevdi hatta baya. kızım dedi oğlum gelsin yarın senle tanışsın mı, peki dedim. 1400 kilometre uzaktan çıktı geldi aynı haftanın sonu. dedim nası bi ana kuzusu geliyo acaba. kör mü topal mı allahın istanbulunda kız mı yok bi anne sözüyle atlayıp gelicek filan.
nitekim geldi. öyle bi elektrik ki yıllardır tanıyormuşuz gibi. saatlerce oturduk. akşama ailesi yemeğe davet etti teyzeleri teyzenin eşleri kuzenleri filan herkes varmış. yok dedim, ikna etti. nasıl utanmıştım o gün daha tanıştıgım gün ailesinin önüne çıktım. ordan çıktık benim arkadşlarımla buluştuk. gece yarısına kadar beraberdik. öbür günde sabahtan çıktı geldi yine tüm gün beraberdik. gece eve bırakırken ben bişeyler için ona teşekkür ediyordum ki öptü beni. bende çekilmedim yani işin aslı öyle bi huzur güven duydum ki ailene ve ona karşı gerçi hala öyle allah iyilerle karşılaştırsın. sonraki günlerimizde hep güzel geçti. sürekli yanıma gitti geldi.benim ailem hep problemliydi ona yansıtmamaya çalışsamda istenmediğini anladı. ilk önceleri çabaladı elif dedi mücadele edelim (2 aydır görüşüyorduk henüz) dedim ki bak bu iş görücü usulü hiç yorma kendini kızmam sana olmaz dedi mücadele edicez.o güçle öyle karşı koydum ki aileme( hoş yine olsa yine yaparım ailem saçmalıyordu çünkü ev alsınlar üzerine yapsınlar filan diolardı) ben gittim defalarca kaçak yanıma o geldi, hiç yapmadıgım şeylerdi bunlar hatta yanında uyudum nasıl bi görücü usulüyse artık:) bi tarih koyduk 15 haziran gelicez dedi ailecek istemeye. ama ailene söyleme planlar sarkar filan dedi tamam dedim. ailem sıkıştırınca yine, 15 haziranda gelecekler dedim tamam dediler ilkkez beni zorlamadan. bir ay önceden söyledim yani herşeyi. günler hızlıca geçti. gelmelerine 10 gün kala bu işi erteleyelim mi hazır hissetmiyorum seni kaybetmekte istemiyorum herşey hızlı oldu ilk günden beri ailenle uğraştık birbirimize vakit ayıramadık dedi.
asla dedim bitsin o zaman bu iş. görücü usulü tanıştıysak madem gayet geleceksiniz artk bunun ertelemesi yok kibarlaşmanında alemi yok bitsin diyosan bitsin. elifim dedi ,deme öyle konuşcaz halletcez tamam ertelemeyelim hayır dedim artık benim zorumla geleceksen hiç gelme. baya yokuşa sürdüm baya yordum yani. günler geçtikçe soğudugunu öyle hissettim ki. nasıl diller dökerdi saatlerce.
bi gün niye ayrılmıyosun benden dedim bilmiyorum beni sıkıştırma dedi peki dedim ben ayrılayım. ara verelim dedi bakalım özelyecekmiyiz birbirimizi. o kadar yorulmuştuk ki konuşamıyorduk bile. ama aramızda hiç kavga filan olmamıştı işin aslı.
15 gün verdiğimiz o süre içinde öyle kalbim sıkıştı öyle özledim öyle merak ettim ki anlatamam. sürenin sonunda bana aylardır ilk kez başını yastıga rahat koyduğnu huzurlu uyudugunu evliliğe hazır olmadığını benim kadar gözünün kararmadığın söyledi.
peki dedim allah iyilerle karşılastırsın ben bu defteri sonsuza kadar kapatmıyorum beni beklede diyemem ama asla elife dönmemde diyemem. kısmetimsen ne yapsak barışırız değişsekte iyi hatırla beni dedi. ben 27 yaşındayım sen 23 böyle görücü usulü tanışıp 3 ay sonra evlenmemizi gerektirecek yaşlarda değiliz dedi. faceden silme numaranı değşitirme bence ama ben böyle iyi değilim dersen onada saygı duyarım dedi. ağladım. sarıldım.
o da sarıldı. ama nasıl sımsıkı sarıldı. ağladım ama hep hayırlısı olsun dedim hep hayırlısını istedik biz dedim. saçlarımı okşadı. yol boyunca eli omzumdaydı. iskeleye geldik sarıldı kendine iyi bak tamam mı dedi öptüm bende boynundan. sende iyi bak dedim. 1.5 ay oldu 45 gün hala kafam basmıyo ayrılmadık gibi geliyor, dönecek gibi..