Allah korusun,abiniz ölse 'yengen dul kaldı,sen de kal' diye oglunu da öldürürdü bu aile.
Valla unutur musun?
İki alternatif senaryo var.. birincisi zırcahil ailenin dizinin dibinde oturacağın, gelen giden bütün komsular sana acıyacak. Ah yavrım, vah kadersizim...size bu olayı anlatıp duracaklar. Çünkü çok balli bir dedikodu. Bu devirde berdel ve sonraki ayrılığınız. Evde ne yapsanız göze görünecek. Yapmak istedikleriniz 'sen dul kadınsın,az dikkat et hareketlerine' diye engellenecek. Bir süre sonra iyice göze batacaksin seni boşanmış-cocuklu vs bir adama yamamaya kalkacaklar.
Senaryo 1de tabii ki unutamazsın. Çünkü mutsuzluğunun sebebi bu olay. Devamlı zamanı geriye döndürmeye çalışıp 'soyle desem boyle olmazdi, şunu ikna etseydim,böyle deseydim' diye düşünüyor, nostaljinin bütün kötü şeyleri unutturan etkisiyle bir süre sonra bu yaşanan iğrençlikleri unutur,sadece güzel anıları hatirlar , elaleme ah eder - 'hala mutlular mi' diye araştırır, çatlar durursun.
İkinci secenek ise evden ayrılıp başka ilde bir univeristeye-egitime başlamak. Okulda bambaşka (Türklerden uzak) bir çevre edinmek - akilli- kendini gelistiren insanlarla takılmak, okurken para kazajip seyehatler etmek ,yolda insanlarla tanışmak... Bu seçenekte ufkun acilir, daha sağlıklı bakıp geçmişte ne kadar mutsuz olduğunu farkeder, bugününe sukredersin. Bir süre sonra o dönemi anlatasin bile gelmez ,yeni tanistigin insanlara