- 25 Ekim 2015
- 24
- 11
- 88
- Konu Sahibi DerinNas12
-
- #1
Zor bir durum. Ne yapilabilir derseniz bir uzmanin dedigine gore 6 yasina kadar baba figurunu gormesi onemli cocugun. Tabi ilgili, sevecen, annesini ezmeyen hirpalamayan. Sakin kafayla esinizle konusun. Cocugun iyiligini temel alan bir yasam surmeniz gerekiyor. Esiniz iyi bir baba ise bunun icin caba harcayacaktir. Uzman destegi alarak bu sureci en saglikli sekilde atlatabilirsiniz. Esinizin yapisi buymus,degisecegini sanmiyorum.Ama cocugunu goz ardi edemez.Evlenirken, hamileliğim boyunca usul usul takip ettim kadınlar kulübünü. Çok bilgilendim, bu kez fikir almaya ihtiyacım var.
Eşimle 5 sene önce evlendik. Evlenmeden önce ılımlı, anlayışlı, saygılı, alttan alan eşimin, evlendikten hemen sonra sinirli, lafını bilmeyen, herseye küslük yapıp trip atan bir adam olduğunun farkına vardım. Eğer ortada bir yanlış anlaşılma varsa 'ben yalan mı söylüyorum' diyerek benim yalan söylediğimi ima eden, haklıysa hakaretler içinde bağırıp çağıran, haksızsa ben müdahale etmedikçe küslük sürdüren bir adam halini aldı gitgide. Ilk evlendiğimiz zamanlarda ikimizinde alışması lazım diyerek görmezden geliyordum. Ama artık yok sayamıyorum. Bir bebeğimiz oldu 2.5 yaşında bir oğlum var. Saygısızlığa gelemiyorum. Bunca kavga gürültünün içinde onu rencide edecek hiçbirşey söylemedim. Ama o haddini çok aştı, hatta konu aileme bile kaydı hiçbir suçları yokken. Evliliği bitirmeye karar verdim, ama aklımda hep çocuğum. Ondan sonra başka insanlarla hayat kurma peşinde değilim, çok şükür iyi bir firmada çok güzel bir pozisyonda çalışıyorum ve dahada önemlisi ailem sonuna kadar arkamda. Ama ne olursa olsun, hangi imkanı sağlarsam sağlayım asla babasının eksikliğini doldurmayacağını tahmin ediyorum. Onunda ayrılmaya razı gelmediğini söylemesiyle temkinli olarak yeniden başlamaya karar verdik. Fakat.. Unutamıyorum, söylediklerini yaptıklarını, ailemi düşürdükleri durumu hazmedemiyorum. Kendine de pek çeki düzen vermiş değil. Hal böyle olunca en ufak şey içimi acıtıyor. Konuşmak istiyorum, konuşamıyorum. Mesajla anlatayım diyorum, küsüyor. Bir çözüm bulalım diyorum kale almıyor. Ben çok yoruldum. Çalışıp, evde görevlerimi yapıp, çocuğumla ilgilenip hem çevreme hem çocuğuma mutlu görünmeye çalışmaktan, birde üstüne basit, önemsiz bir şeymiş gibi kestirilip ayrılmaktan çok yoruldum. Bugün boşanmış bir büyüğümle konuştum, 'çocuk babasıyla vakit geçirsin, bir kaç sene arkadaş gibi yaşayıp anne-baba sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz. Sonrada çocuğa bir destekle anlatırsınız' diyor. Olabilir. Ama bir yandan da küçükken daha kolay olur diyorum. Aslında en büyük parçam büyük bir özür dilese, kendini affettirmeyi denese hersey düzelecek diyor. Daha yolun çok başındayız, bebeğimiz çok küçük. Daha ne problemler çıkacak karşımıza kim bilir. Birazcık mücadele ettiğini görsem, bizim için azıcık savaştığına inansam.. Ama bu karakterde değil. Kahrından ölür ama burnundan kıl aldırmaz. Biraz uzun oldu kusura bakmayın.. Durum bu işte, ortaya karışık. Hadi buyrun
Haftalardır yok sayıyoruz zaten birbirimizi. En son konuşmak için teşebbüste bulunduğumda aynı umursamazlıkla karşılaşınca biz yapamayacağız diyerek kapattım konuyu. Aslında umudum yok, ama arada çocuk olunca 50 defa düşünmek istiyorum.Devrim döndü okuren valla öyle bi insansa umursamiyorsa evde iki yabancı olun yanliz birakin takmayın bosanmak çözüm degil tabi çünkü çocuk var ama gitmiyorsa çözüm o kaliyor valla çekilecek gibi degil umursama takma yokmus gibi davran belki akli.basina gelir
Düşün içini rahat ettirecek bi karar ver insAllah sıkıntınız son bulur Rabbim hakkinizda hayirlsini nasip etsinHaftalardır yok sayıyoruz zaten birbirimizi. En son konuşmak için teşebbüste bulunduğumda aynı umursamazlıkla karşılaşınca biz yapamayacağız diyerek kapattım konuyu. Aslında umudum yok, ama arada çocuk olunca 50 defa düşünmek istiyorum.
Yetiştirilme tarzı öyleymiş, maalesef ben çok geç farkına vardım. Ben 'yeterki çocuklarım mutlu olsun' diye kan kusup kızılcık şerbeti içen bir anne, eline 2 kuruş para geçse çocuklarına harcayan bir babayla büyüdüm. Önce büyüklere saygı, küçüklere anlayış öğretildi bana ve kardeşlerime. O ise sürekli kavgalı, sürekli küs, akrabalarla kanlı bıçaklı, dedikodu, kıskançlık olan bir evde büyümüş.. Karakterine işlediği belli, ama ben nedense insanların değişeceğine inanırım. Ben değişirim çünkü elimden geldiğince huzurum bozulmasın diye. Ama olmayınca olmuyormuş..Zor bir durum. Ne yapilabilir derseniz bir uzmanin dedigine gore 6 yasina kadar baba figurunu gormesi onemli cocugun. Tabi ilgili, sevecen, annesini ezmeyen hirpalamayan. Sakin kafayla esinizle konusun. Cocugun iyiligini temel alan bir yasam surmeniz gerekiyor. Esiniz iyi bir baba ise bunun icin caba harcayacaktir. Uzman destegi alarak bu sureci en saglikli sekilde atlatabilirsiniz. Esinizin yapisi buymus,degisecegini sanmiyorum.Ama cocugunu goz ardi edemez.
Amin. Güzel duaların için çok teşekkür ederim.Düşün içini rahat ettirecek bi karar ver insAllah sıkıntınız son bulur Rabbim hakkinizda hayirlsini nasip etsin
nişanlıyken dört dörtlük olan bu adamlara, evlendikten sonra ne oluyorda bu hale dönüşüyorlar..acaba kadınlar mı onları bu hale getiriyor...kendinizi eleştirdinizmi hiç...Evlenirken, hamileliğim boyunca usul usul takip ettim kadınlar kulübünü. Çok bilgilendim, bu kez fikir almaya ihtiyacım var.
Eşimle 5 sene önce evlendik. Evlenmeden önce ılımlı, anlayışlı, saygılı, alttan alan eşimin, evlendikten hemen sonra sinirli, lafını bilmeyen, herseye küslük yapıp trip atan bir adam olduğunun farkına vardım. Eğer ortada bir yanlış anlaşılma varsa 'ben yalan mı söylüyorum' diyerek benim yalan söylediğimi ima eden, haklıysa hakaretler içinde bağırıp çağıran, haksızsa ben müdahale etmedikçe küslük sürdüren bir adam halini aldı gitgide. Ilk evlendiğimiz zamanlarda ikimizinde alışması lazım diyerek görmezden geliyordum. Ama artık yok sayamıyorum. Bir bebeğimiz oldu 2.5 yaşında bir oğlum var. Saygısızlığa gelemiyorum. Bunca kavga gürültünün içinde onu rencide edecek hiçbirşey söylemedim. Ama o haddini çok aştı, hatta konu aileme bile kaydı hiçbir suçları yokken. Evliliği bitirmeye karar verdim, ama aklımda hep çocuğum. Ondan sonra başka insanlarla hayat kurma peşinde değilim, çok şükür iyi bir firmada çok güzel bir pozisyonda çalışıyorum ve dahada önemlisi ailem sonuna kadar arkamda. Ama ne olursa olsun, hangi imkanı sağlarsam sağlayım asla babasının eksikliğini doldurmayacağını tahmin ediyorum. Onunda ayrılmaya razı gelmediğini söylemesiyle temkinli olarak yeniden başlamaya karar verdik. Fakat.. Unutamıyorum, söylediklerini yaptıklarını, ailemi düşürdükleri durumu hazmedemiyorum. Kendine de pek çeki düzen vermiş değil. Hal böyle olunca en ufak şey içimi acıtıyor. Konuşmak istiyorum, konuşamıyorum. Mesajla anlatayım diyorum, küsüyor. Bir çözüm bulalım diyorum kale almıyor. Ben çok yoruldum. Çalışıp, evde görevlerimi yapıp, çocuğumla ilgilenip hem çevreme hem çocuğuma mutlu görünmeye çalışmaktan, birde üstüne basit, önemsiz bir şeymiş gibi kestirilip ayrılmaktan çok yoruldum. Bugün boşanmış bir büyüğümle konuştum, 'çocuk babasıyla vakit geçirsin, bir kaç sene arkadaş gibi yaşayıp anne-baba sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz. Sonrada çocuğa bir destekle anlatırsınız' diyor. Olabilir. Ama bir yandan da küçükken daha kolay olur diyorum. Aslında en büyük parçam büyük bir özür dilese, kendini affettirmeyi denese hersey düzelecek diyor. Daha yolun çok başındayız, bebeğimiz çok küçük. Daha ne problemler çıkacak karşımıza kim bilir. Birazcık mücadele ettiğini görsem, bizim için azıcık savaştığına inansam.. Ama bu karakterde değil. Kahrından ölür ama burnundan kıl aldırmaz. Biraz uzun oldu kusura bakmayın.. Durum bu işte, ortaya karışık. Hadi buyrun
Rica ederim Rabbimin verdigi imtihan elbet buda gecer 3 günlük dunyaAmin. Güzel duaların için çok teşekkür ederim.
Kendimi tabiki eleştirdim. Sanırım en büyük problemim herseyi sorup, her konuda fikrini danışmak oldu. Bir süre sonra kendini karar mekanizması sandı. 'sen yapamazsın, sen halledemezsin, sen nasıl altından kalkacaksın' gibi cümleler başladı. Ve işte hatalı kısım geliyor, bende 'peki o zaman sen yap' dedim.nişanlıyken dört dörtlük olan bu adamlara, evlendikten sonra ne oluyorda bu hale dönüşüyorlar..acaba kadınlar mı onları bu hale getiriyor...kendinizi eleştirdinizmi hiç...
Daha öncede tartışmalarımız olmuştu ve herseferinde bağıra çağıra hakaret ede ede kavga eder. Ve her seferinde onun gibi olmadığımı, saygısızlığa gelemediğimi, birsey söylerken 2 defa düşünmesi gerektiğini söylerim. Özür diledi yine benim konuşma teşebbüsüm sonrası. Ama herseferinde aynısı olduğu için anlamını kaybediyor bi noktadan sonra. Ki konu beni aşmıştı. Aileme yapılan saygısızlığı da görmezden gelememBir özür bile dilemediyse nasıl yeniden denemeye karar verdiniz.
En kolayı özür dilemek oysa, bunu bile yapamıyor mu?
Evlenirken, hamileliğim boyunca usul usul takip ettim kadınlar kulübünü. Çok bilgilendim, bu kez fikir almaya ihtiyacım var.
Eşimle 5 sene önce evlendik. Evlenmeden önce ılımlı, anlayışlı, saygılı, alttan alan eşimin, evlendikten hemen sonra sinirli, lafını bilmeyen, herseye küslük yapıp trip atan bir adam olduğunun farkına vardım. Eğer ortada bir yanlış anlaşılma varsa 'ben yalan mı söylüyorum' diyerek benim yalan söylediğimi ima eden, haklıysa hakaretler içinde bağırıp çağıran, haksızsa ben müdahale etmedikçe küslük sürdüren bir adam halini aldı gitgide. Ilk evlendiğimiz zamanlarda ikimizinde alışması lazım diyerek görmezden geliyordum. Ama artık yok sayamıyorum. Bir bebeğimiz oldu 2.5 yaşında bir oğlum var. Saygısızlığa gelemiyorum. Bunca kavga gürültünün içinde onu rencide edecek hiçbirşey söylemedim. Ama o haddini çok aştı, hatta konu aileme bile kaydı hiçbir suçları yokken. Evliliği bitirmeye karar verdim, ama aklımda hep çocuğum. Ondan sonra başka insanlarla hayat kurma peşinde değilim, çok şükür iyi bir firmada çok güzel bir pozisyonda çalışıyorum ve dahada önemlisi ailem sonuna kadar arkamda. Ama ne olursa olsun, hangi imkanı sağlarsam sağlayım asla babasının eksikliğini doldurmayacağını tahmin ediyorum. Onunda ayrılmaya razı gelmediğini söylemesiyle temkinli olarak yeniden başlamaya karar verdik. Fakat.. Unutamıyorum, söylediklerini yaptıklarını, ailemi düşürdükleri durumu hazmedemiyorum. Kendine de pek çeki düzen vermiş değil. Hal böyle olunca en ufak şey içimi acıtıyor. Konuşmak istiyorum, konuşamıyorum. Mesajla anlatayım diyorum, küsüyor. Bir çözüm bulalım diyorum kale almıyor. Ben çok yoruldum. Çalışıp, evde görevlerimi yapıp, çocuğumla ilgilenip hem çevreme hem çocuğuma mutlu görünmeye çalışmaktan, birde üstüne basit, önemsiz bir şeymiş gibi kestirilip ayrılmaktan çok yoruldum. Bugün boşanmış bir büyüğümle konuştum, 'çocuk babasıyla vakit geçirsin, bir kaç sene arkadaş gibi yaşayıp anne-baba sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz. Sonrada çocuğa bir destekle anlatırsınız' diyor. Olabilir. Ama bir yandan da küçükken daha kolay olur diyorum. Aslında en büyük parçam büyük bir özür dilese, kendini affettirmeyi denese hersey düzelecek diyor. Daha yolun çok başındayız, bebeğimiz çok küçük. Daha ne problemler çıkacak karşımıza kim bilir. Birazcık mücadele ettiğini görsem, bizim için azıcık savaştığına inansam.. Ama bu karakterde değil. Kahrından ölür ama burnundan kıl aldırmaz. Biraz uzun oldu kusura bakmayın.. Durum bu işte, ortaya karışık. Hadi buyrun
Boşanma olursa farklı şehirlerde olacağız ve çok yoğun çalışma mesaisi. Şimdi çocuk uyurken gelse bile öpüp kokluyor, öyle bir imkanı olmayacak. Aynı şehirlerde olsak belki daha kolay karar verebilirdimSadece şunu diyeceğim. 6 yıl önce boşanmış olarak yazıyorum. Eşler boşanıyor ama ebeveynlik baki. Yani demem o ki çocuğunuzu boşamıyorsunuz siz ya da eşiniz. Lütfen o küçücük bebeğinizi bahane etmeyin. Siz annesiniz o da baba. Boşanıldığında da bu durum değişmiyor.
Cezalandıramıyorum kiPeki söylemek dışında ne yaptınız?
Cezalandırmak adına mesela?
Cezalandıramıyorum kibenim yapabileceğim her türlü trip, küsme, konuşmama vs. eylemini o yapıyor. Aylarca konuşmasam ne oluyor demez
Çok doğru, bu da benim eksi yanım. Bende böyle yetiştim işte. Babam, 2 erkek kardeşim ve bir oğlum var, asla bütün yükü onun omzuna atamam. Belki benimde hatalarım vardır ama sorsam bile cevap alamadığım için peşini bıraktım artık.E zaten beş yılınızı bu adama heba etmişiniz. Kendi agzınızla söylüyorsunuz eşiniz yetiştiği aileden kazandıgı kişilik gözünüzün önünde ve bu evliliği sürdürürseniz cocugunuzun rol modeli de yine eşiniz olacak. Ben baba figurünün nefes alsın yeter, başımızda bulunsun yeter olanını kabul edemiyorum malesef. Mutlu olmayan bir ailede mutlu bir çocuk nasıl yetiştireceksiniz? Ben eşizin kaybetme korkusu olmadıgını sizin bir yere kıpırdayamayacagınızı ne kadar fedakar ve alttan alan bir yapıya sahip oldugunuzu bildiği için hiç çaba sarfetmediğini düşünüyorum. Siz herşeyi ve kendinizden başka herkesi düşünürseniz sizi kim adam yerine koyup da düşünecek.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?