Mesela süt vermiyorum çocuğa, defalarca açıkladım ve makaleler gönderdim hala süt içir diyor geçmiş 19 ay söylediğim hiç bir şeyin asla önemi yok. Kendi bildiği doğru ve ilk yalnız fırsatta da süt içireceğine eminim.
Dha yumuşak olacaktır ama belli başlı kuralları esnemez. Erkek bebekle oynamaz, erkek ağlamaz, erkek çocuğu nazlanmaz vs...
Aslen tamamen yük bende değil. Sabah uyanınca eşim kalkar, akşam da işten gelince o ilgilenir yemeğini yedirir ve uyutur. Konuşması hariç nispeten rahat dönemdeyiz ama ben onun yaklaşımını asla beğenmiyorum. Az önce uyandı ve susamıştır diye su verdi istemedi çocuk, 2-3 kere daha teklif etti istemeyince " zehir mi veriyoruz su lan bu, benden su isteme, sakın su içme tamam mı, su vermem bir daha sana" dedi. Sirekli böyle olan bir adamın davranışlarını ben sineye çeksem de çocuk için yaptıkları inanılmaz batıyor ve sürekli söylenme modunda olmuş oluyorum. Bu da ona dır dır etmek gibi geliyor ve çıkmaza giriyoruz.
Boşandıktan sonra yeni bir hayata adapte olurken bir de hiç bilmediğim insanlarla bilmediğim bir şehir zor olur bence. Ayrıca küçük bir şehrin imkanları ne olacak nasıl okullar var bunları araştırmadan da gidemem. Şimdi ailemin olduğu yerde en azından güvenilir bakıcı, bilindik okullar, sağlık kuruluşları her şeyi biliyorum. Daha güvenli geliyor bana oğlum için. Ben işteyken bir şey olsa ve izin alamasam gidip oğluma bakabilecek en az 10 tane insan olur. Bunlar bana avantaj.
Teşekkür ediyorum, kesinlikle ilk adım zor ileri veya geri adım atsam gerisi gelecek.
Damdan artık nasırlaştı bir çok şey.
Evet ben biraz kapalı kutuyum ama açık olduğum nadir zamanlarda da dönüt alamıyorum. Artık saygı duyduğum biri olmaktan ziyade bana yük gibi geliyor. Sürekli yanlış davranan, sorumsuz, ilk fırsatta kaçmayı isteyen, hayatını sevmeyen, paraya aşırı önem veren ve dahi pis biriymiş gibi. Toparlansa da geçici çözüm olur veya çok uzun zaman gerekir bence. Nasıl anlatayım bilmiyorum, bazen oğlumu görümcelere bırakıp alışverişe çıkıyoruz. Hani çocuksuz bir fırsat değil mi ne el tutar ne bir muhabbet eder. Tatildeyiz bir haftadır, her gün öğlen çocukla uyur onunla kalkar. Bir gün de gel karşılıklı bir kahve içelim yok. Arada bir geç uyur onda da elinde telefon. Artık ben uğraşmak istemiyorum, yordu beni ve bence bu kadar efor bile çok ona. Ben açıkçası istediğinin sorumsuz, paralı ve istediği gibi uyuyup uyanabileceği relax bir hayat olduğunu düşünüyorum ama itiraf edemiyor. Mutlu musun diye sorduğumda verdiği cevap: mutsuz değilim.