- 20 Kasım 2017
- 2.747
- 7.955
- 158
- 40
- Konu Sahibi Sunshine232
- #121
Gecenlerde eski komsumla bir taziyeye gittik. Cenaze sahibinin oglunun evlenmek isteyip istemedigi ile ilgili konu acildi. Insanlarin kendilerine gelince farkli, baskalarina gelince apayri dusunduklerini anlatmak icin ornek veriyorum. Iki kizini da okutup is guc sahibi yapan, hatta kizlarindan biri evli olan bu komsum akrabasinin ogluna "calisan kizla evlenme, bosanmalar artti" dedi. Ne alaka... Icimden de senin kizlar neden calisiyor o zaman diye gecirmedim degil. "Kadinlar her zaman okuyup calisip ayaklari uzerinde durmali. Eskiden kadinlar calismadigi icin dovulse de kovulsa da gidecek yerleri, tutunacak dallari olmadigi icin siddet gordugu halde bosanamiyordu. Kendi ayaklarinin uzerinde durabilen kadin neden o siddete razi olsun ki?" dedim.
Sanirim amac kadinlarimizin evde sindirilmesi, dayak da yese bosanmamasi. Aman bosanmis cocuklar problemli oluyor, aman calisan kadin alma bosanmalar artiyor gibi gibi dusunceler yuzunden kadinlarimiz hep itildi, geri plana atildi, erkegin eline bakmaya razı edildi. Olay bu. Ve isin en kotu tarafi en basta kadinlarimiz boyle dusunuyor.
Hayir efendim bosanmis ailenin cocugu problemli olur, evliligi devam eden ailenin cocugu saglikli olur gibi bir denklem kuramayiz. Olayi medeni boyuta indirgemek yanlis bir cozum getirir.
Zaten o eğitimcinin eline okul başında boşanmış ailelerin listesi geliyor. Hazır lokma. Yorum yapmak kolay tabi.

Ben bizim sınıfta çocuk aklımla daha ilkokuldayken anne babası kavgalı çocukları şak diye ayırıyordum, o günkü yüz ifadesinden bile belli oluyordu. Devamlı öfkeliler, devamlı mutsuzlar.

Deney yapalım o listeyi vermeyelim, bakalım nasıl ayırt edecek? Eğitimciyse anlaması lazım, asıl marifet o.