Bu Aldatma Mı?

Annenize söyleyecektiniz, kararı o verecekti. Siz bu ailenin çocuğusunuz ebeveyni değil. Üzülmenizi anlıyorum, normaldir insan elbet üzülür ama anne baba arasındaki ilişkiye çocuklar asla müdahil olmamalı.
 
Merhabalar, bu hesabı sizin gönderinize yanıt vermek ve sizinle konuşmak için açtım. Ben sizin deneyimlediğiniz bu olaydan daha fazlasını deneyimledim. Sinir krizleri de geçirdim terapi almadım ama şu an iyiyim ve sağlıklı bakış açısıyla bakabiliyorum sizin gibi dipte olduğum bir dönemde tanımadığım ve beni anlayacak biriyle dertlesmeyi çok istedim ama olmadı isterseniz fake bir hesap aracılığıyla konuşabiliriz Instagramdan falan. Ben de içimi dökmüş olurum iyi geceler
 
Merhabalar, aslında nereden başlayacağımı bilmiyorum. Büyük bir utanç içerisindeyim ama kendi adıma değil. Utanıyorum çünkü babamın bir başkası ile görüştüğünü fark ettim.
Bu olay tam geçen sene Mayıs sonu gibi ortaya çıktı. Ben babamın telefonunda Whatsapp görüşmesinde bir kadınla görüştüğünü (erkek ismi ile kaydetmiş) fark ettim. Sadece fotoğraflar vardı. Kadın tanıdığımız birisi, ikinci eş olmayı kabul etmiş bir başkasının kuması. Ama eşi ona bir ev açmış, eve nadiren geliyormuş ve kendinden yaşça büyük birisiymiş. Ben tanımıyorum eşini sadece kadını tanıyorum. Babam kadının eşi ev ile ilgilenmediği için bu aileye yardım ediyordu. Eşi bundan 2 sene kadar önce kadını tamamen terk etti.(Babama göre sebebi bizim yaptığımız yardımlarmış ve adamın terk etmesinden vicdan azabı duyuyormuş.) Kadın bir yerlerde çalışıyor, evini geçindiriyordu. Daha doğrusu böyle sanıyordum ama artık ona da şüphe duyuyorum.
Whatsapp konuşmalarında babam şahsa kendi fotoğrafını atmış, o şahıs kapalı olduğu halde açık fotoğrafını atmış, hatta ve hatta babam benim ödül alırken çekilen bir fotoğrafımı bu şahsa göndermiş. Ben bunları gördüğümde annem ve kardeşim yanımdaydı bu yüzden o gün hiçbir şey söylemeden biraz yorgunum diye odama çekildim. Ertesi gün babamı aldım ıssız bir yere götürüp hepsinin hesabını sordum. Bu kadının eşi terk edince vicdan azabı çektiğini, sorumlusunun biz olduğunu, kadının ameliyat olduğunu ve çalışamaz olduğunu sadece gıda yardımı yaptığını dile getirdi. Elbette inanmak istedim ve inandım. Fakat o gün bir daha böyle bir konu ile karşıma çıkmaması gerektiğini, eğer çok yardım yapmak istiyorsa annem ya da benim vasıtam ile yapması gerektiğini söyledim. Bunun dinen de ahlaken de doğru olmadığını, benim evli bir adama açık bir fotoğraf atmamın iyi bir niyet olup olmayacağını sordum. Beni destekledi ve bir daha destek olmayacağına söz verdi. Babam ameliyat oldu diyince ben de belediyenin kursları var klavyede yazmayı öğrensin masa başı bir işe girsin, işsizlik maaşı alsın, yardım kuruluşları var destek verirler diye tüm iyi niyetimle öneriler sundum. Ama bir daha o kadın ile görüşürse hakkımı helal etmeyeceğimi söyledim.
Bundan uzunca bir süre sonra görüştüğünü görmedim, normal hayatımıza döndük. Şubat ayında bir ses duydum, telefonla görüşüyordu. Telefonda birisine "Gülüm" dedi. Şok oldum tabii, annem içerideydi. Daha sonra gizli gizli telefonunu aldım Whatsapp'a girdim birisiyle görüşmüş ama tüm mesajlar silinmiş. Numarayı aldım, kendi telefonuma kaydettim. Numara sahibinin profil fotoğrafında bir kalp vardı üzerinde de sadece sen yazıyordu. O gün telefon konuşmasında bir şeyler alacağını söyledi. Ben de tüm gün peşine takılmaya karar verdim. Evden çıkıyordu, ben de geliyorum dedim ilk başta bi şey demedi gittim. Birkaç işi vardı halletti geri eve geldik. Ama tüm yolculuk boyunca bir arkadaşımın dayısının eşini ve çocuklarını aldatma hikayesini anlattım sadece sustu ve dinledi. Ben lanetler okudum, neden sessizsin dedim sen zaten lanet okuyorsun ne diyeyim de dedi.
O gün biraz rahatsızdı ve arkadaşına gideceğini söyledi. Seni böyle hasta hiçbir yere bırakmam ya gitmeyeceksin ya da ben de geleceğim dedim. Arkadaşımın oğlu iğne yapacak dedi. Tamam araba kullanamazsın ben geliyorum dedim. Benimle inatlaştı, ben de Allah şahidim olsun ki seni bu evden yalnız çıkarmayacağım bugün dedim. Tamam gel gidelim bir uğrayayım beni bekliyor dedi gittik arkadaşına uğradı ben arabadayım. 5 dk kadar sonra geldi ben alınacakları almaya doğru gittim. Ne yapıyorsun dedi, e sen telefonda demedin mi bunlara ihtiyacın var mı gel alalım hadi dedim. O an anladı duyduğumu. O gün de bir sürü şey söyledim, ağzımdan çıkanı kulağım duymadı. Daha sonra annemi ve kardeşimi asla üzmeyeceksin, haberleri olmayacak şimdilik dedim. Birkaç gün sonra ben sinir krizleri geçirmeye başladım. İşten izin alıp çıkıp bilmediğim yollara, bilmediğim yerlere, ıssız yerlere gidip ağlayıp bağırıyordum. Yine öyle bir gün o şahsın evine gittim. Ama evine çıkıp da aşağılık bir biçimde davranmayı da kendime yediremedim. Aradım babamı, insin aşağıya iki çift kelam edeceğim dedim. Gerçi inse de asla bir şey demezdim sanırım, ben onun kadar bayağı bir kadın olmak istemem. Oradan uzaklaş, kocası evini hala izletiyor arabayı orada görürse beni de seni de öldürürler dedi. Açıkçası ölüm çok cazip geldi o an bana. Yüreğimdeki acı, yaşadığım utanç, omuzlarımdaki yük o kadar ağırdı ki en güzel çarenin ölüm olduğunu düşündüm. Bu sefer de aklıma annem ve kardeşim geldi, onlar bana bir şey olsa ne yaparlar dedim ve evinden uzaklaştım.
Daha sonra da babamı aldım ve sadece ağlayıp çok ağır hakaretler ettim. O kadar ağır hakaretler ettim ki sadece sustu. Bir evladın babasına söyleyemeyeceği şeyler söyledim ama yüreğim o kadar çok acıyordu ki ağzımdan çıkan hiçbir şey bu acıyı hafifletmiyordu. Bu sırada terapi almaya başladım. Biraz iyi geldi terapi, biraz daha düzgün düşünmeye başladım. Babamı yeniden konuşmak için çağırdım. İnsan babasına, ilk aşkına konduramıyor bunları. Konuşayım, onun ağzından dinleyeyim dedim. Dikkatlice anlattıklarını dinledim. Annemi aldatmadığını, o şahsa sadece yardım ettiğini söyledi, yeminler etti. Ben de ben sana aylar önce eğer vicdani bir rahatsızlığın varsa benim ya da annemin vasıtası ile yardım et demedim mi dedim. Evet ama anneni üzmekten korktum dedi. Bunları öğrense benim annem hiç üzülmeyecek mi dedim. Gün sonunda yeniden sözler verdi bana. Bir daha asla yardım etmeyeceğini, bizi üzmeyeceğini söyledi. Ben de o kadına tüm iyi niyetimle, gerçekten çocukları var ve yardıma ihtiyacı varsa diye (inanın ihtiyacı var mı bilmiyorum) bir yardım kuruluşuna başvurmayı düşündüm. Bunun için gerekli belgeleri istedim ve mesajımda kibar bir dille de ailemden uzak durması gerektiğini söyledim. Bu mesajı gördü ama cevap verme zahmetine bile girişmedi. Sen beni yanlış anlamışsın, düşündüğün gibi bir şey yok bile demedi. Neyse babam o günden sonra bir daha yardım etmediğini söyledi. Daha bir ay kadar önce beni çağırıp, benim vicdani bir rahatsızlığım vardı. Bu kadının eşi benim yaptığım yardımlar yüzünden bıraktı. Ama artık kadının kardeşine yardım edemeyeceğini iletmiş ve kadının kardeşi "Ne yardımı? Biz onu çalışıyor biliyorduk." demiş. Kadın kardeşi vasıtası ile tüm yardımların bedeli olarak arabamı onlara vereyim. Kazanıp biriktirebilirsem de elime para geçtikçe ödeme yaparım demiş. Babam da bana bunu sordu ve ben şok oldum. Bu kadının arabası vardı ve ihtiyaç sahibiydi. Bu nasıl bir çelişki böyle? Arabası olup da (hem de en az 20 bin lira değerindeymiş) nasıl ihtiyaç sahibi olabilir ki bir insan? Neyse o gün artık sinirlerim laçka olduğu ve aileme daha fazla zarar vermesini istemediğim için başımın gözümün sadakası olsun, ondan gelen bir kuruşu bile istemem dedim. O günden sonra hiçbir şey görmedim, hiçbir hareket hissetmedim. Babam bize karşı daha da ilgili oldu, anneme sürekli karantina sonrasında sana şunu alalım, bunu alalım gibi ilgiyle yaklaşmaya başladı. Ben de yavaş yavaş yeniden güvenmeye başlamıştım. Ta ki bugüne kadar. Babamın 2 hattı var, hepimiz biliriz bu hattı, gizli değil. Sanırım bugün ya da birkaç gün önce yeni bir telefon almış, bugün fark ettim. Bu kimin diye anneme sordum, baban diğer hattı için aldı ama içinde SIM yok dedi. Bir bakayım nasıl bir şeymiş diye kurcalamaya başladım. Mesajlara girdim, sadece bir numara var. Mesaj atılmamış, yazılmamış ama taslak olarak duruyor. Yüreğim ağzıma geldi, bu kimin numarası diye. Kendi telefonumda o şahsın numarası kayıtlı olduğu için numaranın kime ait olduğunu teyit etmek istedim. Bir de ne göreyim gerçekten o şahsa ait. Bir sürü mesaj attım, sana inanmıştım diye. Evde değildi, aradı. Vallahi de billahi de ben sana yemin ettiğim günden beri o şahısla görüşmüyorum. Bizim aramızda hiç öyle bir şey de olmadı dedi. Ben inanmadım. Yüreğim bir kordu, alev topu oldu. Neden mesajlar kısmında o şahsın numarası var bilmiyorum, açıklayayım bırak dedi izin vermedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. Hata yapanın ben, düzeltenin babam olması gerekirken rolleri neden değiştik bilmiyorum.
Her şeyi tüm açıklığı ile anlatmaya çalıştım. Biraz uzun, farkındayım ama yolumu aydınlatırsanız, önümü görmemi sağlarsanız çok mutlu olurum. Çünkü ne yapacağım, nasıl hareket edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Okuduğunuz ve ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.
kusura bakma ama yazacağım böyle insanlar yaşamamalı ya da rehabilite edilmeli normal insanlarla aynı yerde yemek bile yememeli.Sen ne pislik bir herifsin çocuğunun psikolojini bozana kadar uçkur pesinde geziyorsun. Bende de var bir tane Allah bin belasını versin. Cocugum onun yüzünden basi önde geziyor annen bilmiyor mu gerçekten senin yerinde olsam kadını çok fena yaparım babana zaten diyeceğini demissin
 
Benim babam annemin akrabasıyla aldattı annemi bende yakaladim kimseye demedim annemin bi ağzını arıyordum suphelendigini farkettim yine bisey demedim sonra kendi yakaladi. Ben babama siz gibi yapıcam cenazem çıkmıştı. Annem bosanicakken yardım ettim diye tehdit edildim babam tarafindan hayırsız evlat oldum. Ondan sonra tepki gösterdim.simdi annemle babam evlerinde mutlu kötü ben oldum. Babanizla anneniz arasinda. Sizin söz sahibi olduğunuz bir konu değil. Siz nasil babalık yaptigina evlatlik hakkina bakacaksiniz aldattigini annenize soyleyip karari ona birakmalisiniz.
 
Merhabalar, aslında nereden başlayacağımı bilmiyorum. Büyük bir utanç içerisindeyim ama kendi adıma değil. Utanıyorum çünkü babamın bir başkası ile görüştüğünü fark ettim.
Bu olay tam geçen sene Mayıs sonu gibi ortaya çıktı. Ben babamın telefonunda Whatsapp görüşmesinde bir kadınla görüştüğünü (erkek ismi ile kaydetmiş) fark ettim. Sadece fotoğraflar vardı. Kadın tanıdığımız birisi, ikinci eş olmayı kabul etmiş bir başkasının kuması. Ama eşi ona bir ev açmış, eve nadiren geliyormuş ve kendinden yaşça büyük birisiymiş. Ben tanımıyorum eşini sadece kadını tanıyorum. Babam kadının eşi ev ile ilgilenmediği için bu aileye yardım ediyordu. Eşi bundan 2 sene kadar önce kadını tamamen terk etti.(Babama göre sebebi bizim yaptığımız yardımlarmış ve adamın terk etmesinden vicdan azabı duyuyormuş.) Kadın bir yerlerde çalışıyor, evini geçindiriyordu. Daha doğrusu böyle sanıyordum ama artık ona da şüphe duyuyorum.
Whatsapp konuşmalarında babam şahsa kendi fotoğrafını atmış, o şahıs kapalı olduğu halde açık fotoğrafını atmış, hatta ve hatta babam benim ödül alırken çekilen bir fotoğrafımı bu şahsa göndermiş. Ben bunları gördüğümde annem ve kardeşim yanımdaydı bu yüzden o gün hiçbir şey söylemeden biraz yorgunum diye odama çekildim. Ertesi gün babamı aldım ıssız bir yere götürüp hepsinin hesabını sordum. Bu kadının eşi terk edince vicdan azabı çektiğini, sorumlusunun biz olduğunu, kadının ameliyat olduğunu ve çalışamaz olduğunu sadece gıda yardımı yaptığını dile getirdi. Elbette inanmak istedim ve inandım. Fakat o gün bir daha böyle bir konu ile karşıma çıkmaması gerektiğini, eğer çok yardım yapmak istiyorsa annem ya da benim vasıtam ile yapması gerektiğini söyledim. Bunun dinen de ahlaken de doğru olmadığını, benim evli bir adama açık bir fotoğraf atmamın iyi bir niyet olup olmayacağını sordum. Beni destekledi ve bir daha destek olmayacağına söz verdi. Babam ameliyat oldu diyince ben de belediyenin kursları var klavyede yazmayı öğrensin masa başı bir işe girsin, işsizlik maaşı alsın, yardım kuruluşları var destek verirler diye tüm iyi niyetimle öneriler sundum. Ama bir daha o kadın ile görüşürse hakkımı helal etmeyeceğimi söyledim.
Bundan uzunca bir süre sonra görüştüğünü görmedim, normal hayatımıza döndük. Şubat ayında bir ses duydum, telefonla görüşüyordu. Telefonda birisine "Gülüm" dedi. Şok oldum tabii, annem içerideydi. Daha sonra gizli gizli telefonunu aldım Whatsapp'a girdim birisiyle görüşmüş ama tüm mesajlar silinmiş. Numarayı aldım, kendi telefonuma kaydettim. Numara sahibinin profil fotoğrafında bir kalp vardı üzerinde de sadece sen yazıyordu. O gün telefon konuşmasında bir şeyler alacağını söyledi. Ben de tüm gün peşine takılmaya karar verdim. Evden çıkıyordu, ben de geliyorum dedim ilk başta bi şey demedi gittim. Birkaç işi vardı halletti geri eve geldik. Ama tüm yolculuk boyunca bir arkadaşımın dayısının eşini ve çocuklarını aldatma hikayesini anlattım sadece sustu ve dinledi. Ben lanetler okudum, neden sessizsin dedim sen zaten lanet okuyorsun ne diyeyim de dedi.
O gün biraz rahatsızdı ve arkadaşına gideceğini söyledi. Seni böyle hasta hiçbir yere bırakmam ya gitmeyeceksin ya da ben de geleceğim dedim. Arkadaşımın oğlu iğne yapacak dedi. Tamam araba kullanamazsın ben geliyorum dedim. Benimle inatlaştı, ben de Allah şahidim olsun ki seni bu evden yalnız çıkarmayacağım bugün dedim. Tamam gel gidelim bir uğrayayım beni bekliyor dedi gittik arkadaşına uğradı ben arabadayım. 5 dk kadar sonra geldi ben alınacakları almaya doğru gittim. Ne yapıyorsun dedi, e sen telefonda demedin mi bunlara ihtiyacın var mı gel alalım hadi dedim. O an anladı duyduğumu. O gün de bir sürü şey söyledim, ağzımdan çıkanı kulağım duymadı. Daha sonra annemi ve kardeşimi asla üzmeyeceksin, haberleri olmayacak şimdilik dedim. Birkaç gün sonra ben sinir krizleri geçirmeye başladım. İşten izin alıp çıkıp bilmediğim yollara, bilmediğim yerlere, ıssız yerlere gidip ağlayıp bağırıyordum. Yine öyle bir gün o şahsın evine gittim. Ama evine çıkıp da aşağılık bir biçimde davranmayı da kendime yediremedim. Aradım babamı, insin aşağıya iki çift kelam edeceğim dedim. Gerçi inse de asla bir şey demezdim sanırım, ben onun kadar bayağı bir kadın olmak istemem. Oradan uzaklaş, kocası evini hala izletiyor arabayı orada görürse beni de seni de öldürürler dedi. Açıkçası ölüm çok cazip geldi o an bana. Yüreğimdeki acı, yaşadığım utanç, omuzlarımdaki yük o kadar ağırdı ki en güzel çarenin ölüm olduğunu düşündüm. Bu sefer de aklıma annem ve kardeşim geldi, onlar bana bir şey olsa ne yaparlar dedim ve evinden uzaklaştım.
Daha sonra da babamı aldım ve sadece ağlayıp çok ağır hakaretler ettim. O kadar ağır hakaretler ettim ki sadece sustu. Bir evladın babasına söyleyemeyeceği şeyler söyledim ama yüreğim o kadar çok acıyordu ki ağzımdan çıkan hiçbir şey bu acıyı hafifletmiyordu. Bu sırada terapi almaya başladım. Biraz iyi geldi terapi, biraz daha düzgün düşünmeye başladım. Babamı yeniden konuşmak için çağırdım. İnsan babasına, ilk aşkına konduramıyor bunları. Konuşayım, onun ağzından dinleyeyim dedim. Dikkatlice anlattıklarını dinledim. Annemi aldatmadığını, o şahsa sadece yardım ettiğini söyledi, yeminler etti. Ben de ben sana aylar önce eğer vicdani bir rahatsızlığın varsa benim ya da annemin vasıtası ile yardım et demedim mi dedim. Evet ama anneni üzmekten korktum dedi. Bunları öğrense benim annem hiç üzülmeyecek mi dedim. Gün sonunda yeniden sözler verdi bana. Bir daha asla yardım etmeyeceğini, bizi üzmeyeceğini söyledi. Ben de o kadına tüm iyi niyetimle, gerçekten çocukları var ve yardıma ihtiyacı varsa diye (inanın ihtiyacı var mı bilmiyorum) bir yardım kuruluşuna başvurmayı düşündüm. Bunun için gerekli belgeleri istedim ve mesajımda kibar bir dille de ailemden uzak durması gerektiğini söyledim. Bu mesajı gördü ama cevap verme zahmetine bile girişmedi. Sen beni yanlış anlamışsın, düşündüğün gibi bir şey yok bile demedi. Neyse babam o günden sonra bir daha yardım etmediğini söyledi. Daha bir ay kadar önce beni çağırıp, benim vicdani bir rahatsızlığım vardı. Bu kadının eşi benim yaptığım yardımlar yüzünden bıraktı. Ama artık kadının kardeşine yardım edemeyeceğini iletmiş ve kadının kardeşi "Ne yardımı? Biz onu çalışıyor biliyorduk." demiş. Kadın kardeşi vasıtası ile tüm yardımların bedeli olarak arabamı onlara vereyim. Kazanıp biriktirebilirsem de elime para geçtikçe ödeme yaparım demiş. Babam da bana bunu sordu ve ben şok oldum. Bu kadının arabası vardı ve ihtiyaç sahibiydi. Bu nasıl bir çelişki böyle? Arabası olup da (hem de en az 20 bin lira değerindeymiş) nasıl ihtiyaç sahibi olabilir ki bir insan? Neyse o gün artık sinirlerim laçka olduğu ve aileme daha fazla zarar vermesini istemediğim için başımın gözümün sadakası olsun, ondan gelen bir kuruşu bile istemem dedim. O günden sonra hiçbir şey görmedim, hiçbir hareket hissetmedim. Babam bize karşı daha da ilgili oldu, anneme sürekli karantina sonrasında sana şunu alalım, bunu alalım gibi ilgiyle yaklaşmaya başladı. Ben de yavaş yavaş yeniden güvenmeye başlamıştım. Ta ki bugüne kadar. Babamın 2 hattı var, hepimiz biliriz bu hattı, gizli değil. Sanırım bugün ya da birkaç gün önce yeni bir telefon almış, bugün fark ettim. Bu kimin diye anneme sordum, baban diğer hattı için aldı ama içinde SIM yok dedi. Bir bakayım nasıl bir şeymiş diye kurcalamaya başladım. Mesajlara girdim, sadece bir numara var. Mesaj atılmamış, yazılmamış ama taslak olarak duruyor. Yüreğim ağzıma geldi, bu kimin numarası diye. Kendi telefonumda o şahsın numarası kayıtlı olduğu için numaranın kime ait olduğunu teyit etmek istedim. Bir de ne göreyim gerçekten o şahsa ait. Bir sürü mesaj attım, sana inanmıştım diye. Evde değildi, aradı. Vallahi de billahi de ben sana yemin ettiğim günden beri o şahısla görüşmüyorum. Bizim aramızda hiç öyle bir şey de olmadı dedi. Ben inanmadım. Yüreğim bir kordu, alev topu oldu. Neden mesajlar kısmında o şahsın numarası var bilmiyorum, açıklayayım bırak dedi izin vermedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. Hata yapanın ben, düzeltenin babam olması gerekirken rolleri neden değiştik bilmiyorum.
Her şeyi tüm açıklığı ile anlatmaya çalıştım. Biraz uzun, farkındayım ama yolumu aydınlatırsanız, önümü görmemi sağlarsanız çok mutlu olurum. Çünkü ne yapacağım, nasıl hareket edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Okuduğunuz ve ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.
Tabiki aldatmiş. Şimdi baban hakli ola bilir dogru soyleye bilir demeniz yanliş. Yalniz bir kadini gorerken erkekler akbaba gibi üşüşüyor tepesine. Bugun yarin evlenecek babanizdan uzakda yaşayacaksiniz. O zaman annenizi hep aptal yerine koyacak. Yuva yikilmasina, insanlari hemen suçlamaya karşiyim. Ama babaniz tüm verdiyiniz şanslari kaybetmiş insan çocugundan bu sozleru dyyacagina olse der. Ama belli ki cinsel duygulari diger duygularindan üstün olmuş. Annenizin bilmesine hakki var. Hiç bir kadin aptal yerine konamaz. Babam seni aldatiyor deme olaylati oldugu gibi anlat ve karari annen versin. Allah yardimcin olsun canim. Çok zor bir durum
 
Bazı arkadaşlar bunu cabuk benimsemişler. Ama babaları ile aralarında ki bağı kuvvetli olan kızlar babalarının aldatmasını eşlerinin aldatmasindan daha ağır yasarlar. Çünkü eş elin oğlu iken baba ilk aşkdır. Yaşınız kaç bilmiyorum çalışıyorsanız ayrı eve çıkın babaniz ile olan irtibatı kesin ona tavrınız belli olsun anneniz ve kardeşiniz ile görüşürsünüz. Babanız birşeyler yaşamış mı bilemem ama duygusal olarak biseyler hissettiğine eminim. Biseyler hissetmemiş olsaydı sizin yakalamış olamniza rağmen gidip tekrar görüşmezdi. BBence ayrı eve çıkmanız sizi daha rahatlatır
 
Ah canım neye üzüldüm biliyor musun? Tüm bu yaşadıklarının ileriki yasamini çok fazla etkileyecek olmasına. Bu konuda terapi almalısın. Hayatına girecek olan erkeğe, eşine karşı ister istemez güvensizlikler yaşayabilirsin. Bunun önüne geçebilmek için bu konuyu hemen terapi ile cozmelisin. Çünkü çok yıpranmışsin..
 
X