- 16 Şubat 2012
- 6.594
- 11.147
- 448
En azından 1500lük bir harcamanın hesabının verilmeden yapılmaması gerektiğini kabul etti mi? Xden falan bağımsız olarak.
En azından 1500lük bir harcamanın hesabının verilmeden yapılmaması gerektiğini kabul etti mi? Xden falan bağımsız olarak.
x peria ev kredisinin yarısını ver geri kalanlada ister arkadaşına hediye al ister yemeğe git demiş.
Penceremden arkadaşım yazdım ya sana 2-3 gün önceki mesajı. Girmeden aradı özürler diledi. Amacın ne çözemiyorum şu an ciddenGerçekten hatalı olduğunu anlasa sen yanına gitmeden arardı sorardı özürler dilerdi.
1500 umrumda değil , x için beni kırdığına ve yalan söylediğine pişman. Boşanalım dediğinde bu kadar üzüldüğümü de tahmin etmemiş. Bir ara tutamadım kendimi ağladım konuşurken, hiç beklemiyordum kafamı kaldırdığımda onun da gözleri dolmuştu.
Sevgimi gösteremiyorum haklısın ama gerçekten çok seviyorum seni diyor. Sevgi anlayışımız farklı işte galiba....
Penceremden arkadaşım yazdım ya sana 2-3 gün önceki mesajı. Girmeden aradı özürler diledi. Amacın ne çözemiyorum şu an cidden
Xperia senin eşini de çok merak ettim var ya. Hani çok mu yakışıklı? Şeytan tüyü var dediklerinden mi?
Sen ben gibi özünde güclü bir kadının sevgisini, sabrini bu derece kazanan adamlara da saygı duyuyorum ben aslında bu da bir yetenek.
Benimki pek yakışıklı sayılmaz aslında ama duygusal anlamda işini bilir it mesela :)
Ben onu daha tam çözemedim.
Nesine bu kadar prim, hala düşünmekteyim.
Yine de tebrik ediyorum içimden Yiğidi öldür hakkını gereken yerde ver :)
1500 umrumda değil , x için beni kırdığına ve yalan söylediğine pişman. Boşanalım dediğinde bu kadar üzüldüğümü de tahmin etmemiş. Bir ara tutamadım kendimi ağladım konuşurken, hiç beklemiyordum kafamı kaldırdığımda onun da gözleri dolmuştu.
Sevgimi gösteremiyorum haklısın ama gerçekten çok seviyorum seni diyor. Sevgi anlayışımız farklı işte galiba....
Ben seni anladım ama sorduğunun sorunun cevabı zor, çok zor. Bunun için sana tek tavsiyem şu olur; içsesini dinle. Hislerine güven. Ben senin yaşadıklarını bir ilişkimde yaşadım ve ayrıldım çünkü gerçekten sevmediğimi anladım. Senin burada yapman gereken kendi içine dönmen. Bu adamı neden bu kadar önemsiyorsun mesela? Neden bir türlü koparmıyorsun? Yukarıda anlatmışsın ama benim sorduğum soru daha derinde yatıyor. Yukarıda yazdıkların birçok erkeğin yapacağı şeyler zaten. Bu adamı senin gözünde farklı kılan ne? Bunları bulursan sanki rahatlayacaksın gibi geldi bana. Bir de sana bir kitap önereyim; Nevzat Tarhan, Aşk Terapisi. Benim için dönüm noktası olmuştu. Belki sana da faydası olur.Tamam işte ortada böyle koskoca bir sorun var zaten , bunun üzerinde yorum yapılsın amenna. Ki benim derdim bu zaten. Yoksa konu başlığı olarak eşim benden gizli 1500 harcamış ne yapmalıyım olurdu. Size emin olduğum noktaları söylüyorum başka kadın yok , bu adam boşanmak istemiyor kesinlikle. Ama yine de konuyu kapatmak için dahi olsa boşanalım demesi beni üzüyor, değersiz hissettiriyor. Maddi kayıp da önemli değil. İşin duygusal bölümü beni üzen ve düşündüren.
Ama ısrarla başka kadın olabileceği imaları , yok sen bunu baba yapma sözleri anlamsız yani. Bu adam sorumsuz da değil. Sorumsuzluğu nerden çıkardılar onu da anlamadım, baba olsa şahane de baba olur. Sorun neyse onu yazıyorum söylüyorum zaten. Olmayan şeyi de kabul etmemi beklemeyin sırf eşime kızgın olduğum için. Temizliği de yemeği de tek başıma yapmadım 4 senedir. Ben silersem o süpürür, alışverişe gider , memlekete gitmemiz dışında akşam dışarı çıkmaları ayda 2-3 olur. Akşamları birlikte yemek yapar yer birlikte film izleriz. Gayet esprili konuşkan olur, iş arkadaşlarım da sülalem de kendisine bayılır. Girdiği ortamda da gayet konuşkan neşeli. Ailesinin yanında beni tek bir sefer olsun ezdirmedi, mahçup etmedi. Bu adamın iyi tek bir huyu yok değil.
Sorun; 4 sene geçmiş olmasına rağmen ben bu adam beni çok seviyor yada bana aşık diyememem. Buna sebep olan şey ise maddi anlamda kazancımın ondan fazla olması , onun da çekinmeden benden maddi talepleri olması , tek seferlik değil evlendiğimizden beri anlattığım durumlar ortada. Ha belki buna da evlilikte ayrı gayrı olmaz yorumu yapabilecek olan vardır. Sonuçta bu ay hariç böyle büyük harcamaları ev dışına yapmış değil. Bu sınavı da gerçekten çok önemsiyordu. Kazanmasına çok sevindi. Arkadaşına hediye almasını benden gizlemese hiç bu kadar büyümezdi. Hani her ay o kendi maaşını benim bilmediğim yerlere harcıyor da ben tamamen eve yatırıyor değilim. Normalde o çok daha tutumlu da benden. Ama onun kazandığı benden az olduğu için benim ödeme yaptığım şeyler daha fazla.
Ben de salak değilim "uyduruk bir özre" kanayım. İş ortaklığı da değil bu dediğin gibi. Ortada bunca yaşanana rağmen bitmeyen duygularım var. Karşının duygularından emin olamıyorum. Sorun bu işte
Güzel Xperia, (yunan mitolojisi gibi oldu)
Geçen eşimle senin bu konuyu konuştuk. Ya dedi işte benim y isimli şahsa borç vermem gibi olmuş. (Borç dediğine bakmayın geri gelmeyecek borçlardandı) Dedim sen o insana borç verdiğinde evli değildik. Evlilik yolundaydık sanırım ama ben verme demezdim. Neden? Çünkü sen de bana verme demezdin. Ama evliliğimin ilk yıllarında sen bana cimrilik yapacaksın, kardeşime aldığım 10 liralık şeye laf söyeleyeceksin bak bakalım o parayı ailene bile verebiliyor musun? Yani demem o ki, tüm varlığım senin olsun denilecek adam var denilmeyecek adam var. Eğer eşin tüm varlığım senin olsun diyebiliyorsa ne ala. Tabiki de böyle cümleler kur. Ama sırf seviyorsun diye bu cümleler kurulmaz. Karşılıklı olduğu için kurulur. Karşıdan da öyle bir ışık geldiği için söylenir. Tamam diyorsun bu evililiğimizin ilk yılları idi sonra toparladı. Ama sana bütün samimiyetimle soruyorum. Sen şimdi bir kalemde abine 1500lük harcama yapsan ne olur? Üstüne hatırlamıyorum desen, üstüne karışamazsın desen demiyorum bak.
Hadi tamam 1500 umrunda değil. Umrunda olan konu bir sonuca bağlandı mı? Şimdi diyebilir misin bu x için beni bir daha üzmez? Yok diyemiyorsan özrün anlamı ne? Özür demek bir daha bu olmayacak demek değil mi?
Seni hüngür hüngür ağlatan adamın gözleri dolmuş çok mu? Boşanma lafına kırılacağını tahmin etmemek ne demek? Nasıl bir zekanın ürünü? Bir tane patlattım sana ama acıyacağını tahmin edemedim demekten daha zekice değil.
İzinler sıkıntı değil de 1 sene de 20 gün sadece. İzinli dönemlerde geziyoruz elbet ama 1 sene de 20 gün olunca kısıtlı demek istedim.Bu niye böyle? İzinler de mi sıkıntı var?
Bakın güzel paralar alıyorsunuz kira da 400 liraymış, çok güzel gezmeniz lazım. Gezmezseniz kulağınızı çekerim.
İzinler sıkıntı değil de 1 sene de 20 gün sadece. İzinli dönemlerde geziyoruz elbet ama 1 sene de 20 gün olunca kısıtlı demek istedim.
Güzel Xperia, (yunan mitolojisi gibi oldu)
Geçen eşimle senin bu konuyu konuştuk. Ya dedi işte benim y isimli şahsa borç vermem gibi olmuş. (Borç dediğine bakmayın geri gelmeyecek borçlardandı) Dedim sen o insana borç verdiğinde evli değildik. Evlilik yolundaydık sanırım ama ben verme demezdim. Neden? Çünkü sen de bana verme demezdin. Ama evliliğimin ilk yıllarında sen bana cimrilik yapacaksın, kardeşime aldığım 10 liralık şeye laf söyeleyeceksin bak bakalım o parayı ailene bile verebiliyor musun? Yani demem o ki, tüm varlığım senin olsun denilecek adam var denilmeyecek adam var. Eğer eşin tüm varlığım senin olsun diyebiliyorsa ne ala. Tabiki de böyle cümleler kur. Ama sırf seviyorsun diye bu cümleler kurulmaz. Karşılıklı olduğu için kurulur. Karşıdan da öyle bir ışık geldiği için söylenir. Tamam diyorsun bu evililiğimizin ilk yılları idi sonra toparladı. Ama sana bütün samimiyetimle soruyorum. Sen şimdi bir kalemde abine 1500lük harcama yapsan ne olur? Üstüne hatırlamıyorum desen, üstüne karışamazsın desen demiyorum bak.
Ah Xperia 20 gün çok iyi. Ve Türkiye ile sınırlı kalmayın sakın. Bayramdır seyrandır birleştirin, uzakdoğu yapın Mısır yapın Fas yapın. 20 gün cidden çok iyi bak. Özel sektörde 14 gün falan. Her bir bayramı birleştirip gidiyoruz biz. Maddi imkanı olup da gezmeyeni dövesim geliyor benim. Aman arabamın modelini yükseltiyim aman çocuklara da kalsın ikinci evi alayım diye ömür tüketiyor millet.
Canın fıstığı bak ne güzel empati yapmışsın. Empati yapınca "ben olsam hayatta yapmam" diyemiyor insan işte. Evliliğin ilk zamanında yaptığı cimrilikler oldu doğru ama şu anda ben de götürüp bir arkadaşıma yada aileme harcasam lafını etmez. Haberi bile olmaz , paranın nereye gittiğini de sormaz. Ki daha 2 gün önce 4 yaşındaki yiğenime karne hediyesi olarak aldığım hediyeden eşimin haberi de yok. Gizleme değil bu , haber verme ihtiyacı hissetmedim.
Ben bir kalemde 1500 lük harcama yapsam ben söylemesem , eşimin haberi bile olmaz yani. Konunun başında da söyledim zaten , x in yanına gittiğini biliyor olmasam sormazdım bile nasıl bitti senin paran diye. Öyle para konuları olmuyor çünkü aramızda. Bak mesela bu ay arabanın vergilerini yatırdım 1 senelik olarak, eşime söylemedim yatırdığımı. Paramın bittiğini biliyor ama nereye gitti diye sormadı. Vergi de 750 e yakın bişeydi. Sormadı senin şu kadar olması lazım ne yaptın diye.
bunlar sizin hisleriniz d e somut bir olay göremedim ve yorum yapamıyorumKonuyu açıp açmamakta uzun tereddütler yaşadım , eski konularımı kes kopyala yapacak olanlar , en son ihtiyacım olan şey bu şu anda , lütfen yapmayın diyerek konuya giriyorum..
Bugün eşimle tanışmamızın 4. yılı. Ve biz dargın kırgın ve kötü durumdayız. Ayaklarım yerden kesilmişti 4 sene önce tam da bugün , bundan bikaç saat sonra. Bir insan nasıl bu kadar mükemmel olabilir demiştim... şimdi ise o mükemmelliğin aslında hic olmadığını , hepsinin beynimin oyunu olduğunu anlıyorum.. her sessizliğine anlam kattığımı , nasıl görmek istiyorsam öyle gördüğümü...
Eşim bir kaç haftadır şehir dışında ve 2 ay daha devam edecek bu durum. Yalnız kalmak iyi gelecek diyordum ama hiç öyle olmadı. Hiç iyi gelmedi evliliğimize.. sanki daha uzaktan bakabiliyorum şimdi ve hep boşa kürek çekmişim en başından beri bunu görüyorum..
Herkes aynı şekilde sevmez , aşık olmaz.. herkes duygusunu farklı yaşar diye eşimin aslında beni sevdiğini ama gösteremediğini düşünüyordum. Deli divane aşık olmadığının zaten farkındaydım. Ama şimdi o yokken o kadar anlamsız geliyor ki bu evliliği devam ettirmek... kaybetme korkusu kalmamış belki de hiç olmamış bir adam karşımdaki... ve bikaç gün önce nereye gittiğini açıklayamadığı bir miktar para için başlayan kırgınlığım iyice derinleşti.. sana hesap mı vericem demesi aklımdan çıkmıyor. Bana güvenmiyorsun bıktım artık ayrılalım demesi... (son zamanlarda bu ayrılık kelimesi zaten sakız oldu ağzına)
Ayrılmak istiyorsan yolun açık olsun , bir kere bile dur diyecek değilim dedim. Hiçbişey olmamış gibi ertesi gün yazdı , ama artık ben bu saçmalıkları görmezden gelmekten yoruldum.. cevap vermedim. Bugün de mutlu musun diye sormuş... benim tercihimdi bu sanki...
Kızlar blöf değil amacım ama ayrılmayı da içime sine sine istemiyorum. Eğer yolun sonu boşanmaya giderse üzüleceğim ama hazırım. Bu adamın değişeceğini de düşünmüyorum.. onsuz mu daha mutluyum onla mı , buna karar veremiyorum.. evlendiğimizden beri küçücük ve hiçbir sosyalliği olmayan bir şehirdeyiz. Ayrıca çocuk mevzusu da var bizi yıpratan. Şimdi bikaç ay sonra tam büyük şehire gidecekken o kadar yıl sabretmişken birkaç ay daha saçmalıklarını görmezden mi gelsem , yoksa dananın kuyruğu kopuyorsa kopsun deyip tamamen akışına mı bıraksam bilmiyorum...
Ki karşı taraftan da bir özür gelmedi gerçiaffedeyim diyeceğim bir bahanem bile yok bu defa...
Tabiki sevdiğinden emin olayım herşeyi veririm , vermeyip ne yapıcam mezara mı götürcem? Yada o kendi bütçesiyle yemek yiyecek ben kendi bütçemle ayrı yemek mi yapıcam? O kendi bütçesinin yettiği tatile gidecek ben de benimkine mi? Biz evliyiz karı kocayız farkında mısınız?
Ben seviyorum , deli gibi aşık olarak 6 ayda evlendim. Duygularım azaldı ama bitmedi. Hal böyleyken tabiki bitmemesi gönlümden geçen. Sevgisinden emin olsam bitirmeyi düşünmem zaten. Tek sorun sevgisinden emin olamamam.
4 buçuk sene bitti ben de eşimin bana olan sevgisinden emin değilim.
Bu adam isi yokken, beş kurussuzken, cebindeki üç kuruşla bana hediye alırdı.
Hala da kendi botsuz gezer ben giyineyim ister.
Aynı adam gitti bizi borç batağına soktu.
Bizde hiç yemek temizlik kavgası bilmem ben.
Ki gercekten yapmiyorum ben.
Ögrenci evinden hallice bir hayat bizimki.
Üstelik benim eşim çok becerikli, titiz bir anneye sahip. Ordan bana geçiş korkunç olmalı..
Aşkımdan ölüyorum diyen adam karısını yemek yok diye ağlatir. Karısına sorsan sevgisinden emin ama.
Yani hangi sevgi?
Kime göre kim kimi seviyor hiç belli olmuyor..
Herkesin sevgi dili farklı..
Sevgiye yüklenen anlam farklı.
Oradan bakan benim eşime maddi konudaki şu sorumsuzlugu yapan adam karısını seviyor olamaz diyebilir, dediler de..
Bana göre de eşini boğazı için üzen bir adam seviyor olamaz mesela...
Bu çok karmaşık bir konu bence.
Verme o zaman.Sen ayrı yerlerdeyiz diye evin faturalarını üstlenmişsin bir yıllık vergileri ödemişsin. O peki niye karım bunca şeye katlanıyor demiyor elindekini savuruyor sonrada yüzsüzce senden isteyebiliyor.Madem öyle faturaları ödemeye devam etseydi.
Allahtan elinde çok varda kapatabiliyorsun .Ya olmasaydı ,onun kadar ya da daha az kazansaydın, eşinin bu sorumsuzluğu ile haliniz ne olurdu.
Maaşının yarısını bir başkasına vermek ne demek.Hemde eşinden saklayarak.Basit bir olay değil.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?