Buyuk konusmamak gerekmis dayak yiyip oturdum

Şurada aynı konu üzerinde konuşan birkaç kişi olunca insan ister istemez "bana mı diyorlar acaba" diye düşünüyor :)
 
Şurada aynı konu üzerinde konuşan birkaç kişi olunca insan ister istemez "bana mı diyorlar acaba" diye düşünüyor :)

Dogru diyorsunuz, öyle düşünebileceginiz aklıma gelmemişti.
Fakat psikolojik şiddet uygulayan ve uslubunuzun yanlış oldugunu düşündügüm, hakarete kaçan bir tavrınız olsaydı ne alıntım o şekilde olurdu ne de şu anki karşılıklı yazışmamızdaki icerik aynı kalırdı.
 
Anlaştık o zaman :)
 
Bunun üzerine bi çok hadis var hanfendi ezbere konuşmuyorum Elhamdülillah Müslüman olduğum için böyle söyledim yoksa Aaaa kınama bak başına gelir diye sevinmiyorum bi başkası için ya da bunun arkasına sığınmıyorum
Uzerinize de alınmayın zaten efendim alintilayarak cevap vermek zorunda değildiniz ben sizin için yazmadım genel olarak yazdım...
Bu benim düşüncem o da senin düşüncen bitti nokta.
 
Farklı bir bakış açısı getireyim.
Şiddetle tanışmayan azınlıktan olamadım.
İstismar ve fiziksel şiddete maruz bırakıldım. Gerekeni yapmaya çalıştım ama kös kös kabullenmedim. Bir daha olmayacak safsatalarına inanmadım.
Şimdi de karşısındayım ve evet şiddet gören herkes gereğini yapmalı. Yansıtma falan değil bu, kendi eksikliğimi kapatmış olmam bunu diyerek zira bunları yaşamayı ben istemedim. Konu sahibi de eminim istememiştir.
Şiddetten uzak mis gibi bir hayatım var şimdi. Bence her kadın buna layık.
 
Ayy çok üzüldüm ya. İnşallah bir daha ayni şeyleri yaşamazsın. Ama bak bence sen korkma ondan hiç bişey yapamaz. Sen korktukça daha da üstüne yürür. Eşinin olmadığı bi zamanda evden ayrıl ailene de durumu anlat darp raporu almayı da unutma sakın. Allah yardımcın olsun şimdiden. Ne olursa olsun katlanmak zorunda değilsin
 


Erkek şiddeti ve erkek şiddetini kabullenme problemlerinde zihniyet çok önemli bir yer taşır. Bunu göz ardı ediyorsunuz bana göre.

Burada şu ayrımın çoğu zaman yapılamadığına tanık oluyorum, psikolojik sorunlara sahip olmak, psikolojik olarak yıpranmış olmak ile zihniyet olarak bu problemlere çanak tutmak başka şeylerdir.

Yani bir insana sen zeka olarak vasatsın psikoloğa git demek yararlı olamayacağı gibi, sen evrensel değerlerden uzak ve geri kafalısın, psikoloğa git demenin de herhangi bir yararı olmaz.

Çok çok az sayıdaki şiddet gören ve bu sebeple psikolojisi bozulmuş, normal tutumundan sapmış, anomilileri travma şüphesine yol açan üyeler hemen belli oluyor zaten. Bu üyeler belirli sürelerde siniyor, korkuyor veya inanamıyor. Ama erkek şiddetini yüceltmiyorlar.

@Mune, bu forumdaki ortalama üye profili sizin anlattığınız üyelerden oluşmuyor. Bunu aslında bildiğinizi düşünüyorum.

Eski üyeliğimle bu foruma üye olmamın tek bir sebebi vardı. Zor durumdaki kadınlara yol göstermek. Paragraflarca yol tarif ettim, telefon verdim, kişisel bağlantılarıma yönlendirdim. Doktor tavsiyesi yaptım, örnekleri de arttırabilirim. Size kontrol de edebileceğiniz gelen özel mesajlardan örnekler vereyim. (Yazım hataları benim tarafımdan düzeltilmiştir.)

- Kocamla beni ayırmaya mı çalışıyorsun? Çok beklersin, sizin gibi leşçilere kaptırmam kocamı.

- Sen git öyle yap ben yanımda erkeğimle mutluyum, kocasız millete meze olamam.

- Sana ne?

- Kesin dulsundur sen, bu yüzden konuşturmuyorum kocamı dullarla zaten.

- Aldattı diye boşanacak halim yok ya?

- Bu kadın ne yapabilir ki erkek yok mu görevli?


Şimdi bu kadınların Stockholm gibi post travmatik bozukluklar yaşadığınızı düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz. Bu kadınlar böyle düşünüyor, böyle inanıyor ve bu tedavi edilebilecek bir durum değildir. Zihniyet tedavi edilemez.

Not: Psikolojik şiddet kavramının benimsenmesine çok mutlu oluyorum. Ancak eşi tarafından dayak yiyen ve ayrılmayacağım diyen kadına çok yumuşak davranan insan o şiddete ortak oluyordur. Davranmayan değil.
 
shot ben temelinde yine psikoloji olduğunu düşünüyorum, konuyu şöyle devşirelim, şiddet olmasın aldatma olsun mevzu, verilen verilebilecek tavsiyeleri aklından geçir, makyaj, giyim değişiklikleri, kapıda gayet sevimli bir karşılama.

Kadınlar aldatılma, şiddet, eşin ilgisizliği gibi durumlarda ilişkiyi değil kendilerini sorguluyorlar, ilk yaptıkları bu, çünkü biz ne kadar bunu yıkmaya çalışsakta resmen DNA'mıza kodlanmış, kadın bakımsızsa aldatılır, kadın ev kadınlığı yapmıyorsa aldatılır, kadın sesini yükseltirse şiddete maruz kalır gibi kodlamalar bunlar, çevreninde bunda etkili olduğunu, hatta medyanında bunu desteklediğini düşünüyorum, parfüm reklamı oluyor erkeğinizi baştan çıkartın sloganlı, erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer, kızını dövmeyen dizini döver, küssenizde yatağa ayrı girmeyin sözleri, iç çamaşırı sektöründe hep erkeği kışkırtan kadın çamaşırlarının reklamı yapılır, hiç erkeğin kadını kışkırttığı çamaşır reklamı yoktur.

Sistematik olarak erkeği mutlu etme misyonu yüklenmiş bize.


Yani kadın kadınlığını yapmalı ki erkek mutlu olsun, aldatılmalısın, şiddet görmesin, iyi davransın psikolojisi bu.


Hal böyle olunca kimi kadın bundan kendini kurtarabiliyor, kimi kadın yaşadıklarına kendini mecbur hissedip devam ediyor.

Niye ısrarla psikoloji diyorum çünkü benim bir arkadaşım hem şiddet gördüğü hemde evlendiği günden itibaren aldatıldığı halde ben ne dersem diyeyim adamdan uzaklaşmadan ayrılma kararı alamadı, evlendikten 10 yıl sonra boşandı ve boşanma kararı için tam 5 yıl düşündü, ki o düşünme döneminde adam uzakta olduğu için yaşadıklarının normal olmadığını görmeye başladığından karar verebildi, bu arkadaşım yataktan dövülerek atılırdı, ne kadar acı değil mi? Ama buna rağmen yine de o yatağa girdi her seferinde, bunu her kadın yaşıyor zannediyordu, anlatmalarıma rağmen inandıramadım.

Şiddet görmeyen ama aldatılan başka bir arkadaşımda adam son aldatmasında sevgilisini hamile bırakıp boşanalım diyene kadar boşanamadı çünkü babası erkek yapar deyip kızı evine gönderdi, son aldatılışını öğrendiğinde yanındaydım, telefonda kocasına ne olur eve döneyim diye yalvardığını biliyorum, sen bunu yapar mıydın? Bende yapmazdım ama yaptı, bunların hepsi bana kadınların yaşadıkları bu travmalarda psikolojilerinin etkilendiğini düşündürüyor.
 
Son düzenleme:

O dönem bunu kabullenmek zorunda kalmış da olabilirdiniz, böyle bir savunma yapmanıza da gerek yok çünkü bu sizi daha kötü ya da eksik yapmaz bence. Kötü olan birileri varsa size bunları yaşatanlardır.
Kararlarımızı istedigimiz an istedigimiz şekilde verdigimizi zannetsek de aslında dışardan neler aldıgımıza göre şekilleniyor, yani siz bugun güçlü bir kadın profili ciziyorsanız ve o günlerde de bunun icin mücadele ettiyseniz yine o dönemde veya öncesinde ögrendiginiz, duydugunuz birşeylerin etkisi vardır. Bunu ben demiyorum, bilim böyle işliyor.
Bu nedenle de burada yazan kadınların tasvip edilen bir seçimi yaşıyor olup olmamalarından ziyade konuşmaları ve karşılıklı paylaşımda bulunmalarının onların önünü açtıgını düşünüyorum.

Bu arada sanırım siz de yansıtma cümlesine takılanlardansınız. İlk olarak bunun direkt kötü oldugunu söylemedim, aksine komşularından, ailesinden ya da buradaki üyelerden saklamaya çalışırken bir yandan sanki kendisi hiç boyun egmiyormuş gibi yorum yapanların asıl istedigi hayata yaklaşmaya başladıklarını söyledim.
Fakat bunu nasıl yaptıgı da kişinin karakterine göre degisiyor; kimisi kızar ama karşısındaki kisiyle empatiyi elden bırakmaz, o caniden kurtulması icin yol gösterir, kimisi de bunun dozunu ayarlayamaz ve o kadına da saldırmaya başlar ama bu onun lanet bir insan oldugunu göstermez yine de, kadın kurtulamadıgı bir hayat yaşıyorsa öfkesinin asıl sahibine tepkisini yeterince gösteremiyorsa bir şekilde bunu dışarı atmak isteyecek ancak asıl yapması gereken yardım almak... Bu iki örnek için de yukarıda yazdıgım üzere bu durum kendisi için attıgı bir adımın başlangıcı da olabilir.

Kendinizi nerede konumlandırdıgınızı en iyi yine siz bilirsiniz. Ancak ben mi anlatamıyorum bilmiyorum sizi tanımıyorum yorumlarınızı da bilmiyorum fakat şu yazdıgınız yoruma istinaden bahsettigim şeyle sizin geçmişiniz ve bugunku tavrınızın bir ilgisi yok ki.
Diger üyelerin savunma yapma ihtiyacını kısmen anlamıştım çünkü eleştirilen şeyin sert yorumlar oldugunu düşünüyorlarmış fakat psikolojik şiddet uygulamak, bir insanı aşagılamak ile onların yaptıkları arasında çok net bir ayrım var zaten. Ancak sizin durumunuzun uzaktan yakından bir benzerligi dahi yok bence, işkenceci biri olmadıgınız sürece bu alınacagınız birşey de degil ki bir insanın şiddete maruz kalmaması gerektigini söylerken yansıtma olmadıgını belirtmek durumunda kalasınız.
İnsan şiddet görsün ya da görmesin her zaman buna karşı çıkabilir, çıkmalıdır da, bu hepimizin sorumlulugu, birilerine sınır koyuldugu falan yok ki. Öncesinde tartışılan sey de bunun biçimiydi zaten.
 
A aptalinsan fikrinize saygı duyuyorum ama çevremde ve burada gördüğüm çoğu kadının travma yaşadığını düşünüyorum, zihniyet diyorsunuz kabul ama bu tepkiler sizce içinde yine de korku endişe barındırmıyor mu? En çokta kocasız millete meze olamam örneğiniz endişe içeriyor çünkü kadın mutlaka evli olmalı veya başında babası, ağabeyi bulunmalı yoksa başına kötü şeyler gelir, dedikodusu yapılır, adı çıkar, küçük yerlerde barınamaz kaygısı var.

 

Güzelce okumaya çalıştım, ana fikrini anladım vakit ayırıp açıkladığın için teşekkür ederim.
Anlaştık stepanova :)
 
geçmiş olsun
üzüldüm
aıle destegını alın
 

Erkek şiddeti ve zihniyeti ile ilgili soylediklerinize zaten katılıyorum fakat "erkek şiddetini kabullenme problemleri" olarak ayırdıgınız şeyde bizimle benzer iradeyi gösteremeyen kadınların aşagılanmasına itiraz etmeyi mi çanak tutmak olarak adlandırdıgınızdan emin degilim.
"Kocandır, sabret geçer" denildiginde ya da size gelen mesajlardaki gibi cümleler yazıldıgında evet bu şiddeti beslemektir, erkek tahakkümünü savunmaya yönelik yer aldıgının da beyanıdır.
Ancak bir kadının her hangi biri tarafından sırf kendisi gibi dirençli duramıyor, yeterince karşı çıkamıyor diye aşagılanması da o şiddete ortak olmaktır.
Yukarıda verdigim iki örnekteki gibi olunmamasının tek yolu çok yumuşak yorum yapmak degil ki şahsen eleştirdigim şey aman ne kadar sert yazıyorsunuz gibi bir durum da degil.
Birilerini baskı altına almak üzere uygulanan şiddetin zaten ancak sert durularak kırılabilecegine inanıyorum fakat bunu yaparken o kadını kurtarmak adına gerçek anlamıyla bir yumruk da benden olsun demek ile bazı konularda yapılan yorumlar arasında büyük bir fark olmadıgını düşünüyorum. Bunun da savaş koşullarında bazı insanların kendi iç dünyasının dışa vurumuyla işkenceci olması ile benzer bir dönüşüm oldugunu düşünüyorum. O yüzden uzak durulması gerektigini savunuyorum.
 
Yalnızca bu forumda değil hayatın genelinde uydurma hadisler konusunda hassasiyetim olduğundan sizi de bilgilendirmek istedim, söylediğiniz gibi bir hadis yoktur, bu yüzden yanlış bilgileri dini bilgi gibi vermemek doğru olacaktır.

Hepimiz 'büyük konuşma, bakarsın hayat seni de o noktaya getirebilir' demişizdir ve bazıları gerçekten de o noktaya gelir ama herkesin kınadığını yaşaması gibi bir düşünce tamamen mantık dışıdır zaten. Allahın adaleti biz insanoğlunun tahayyül ettiğinden daha keskindir.
 
Bu hadis konusunda ne kadar gerçekçi ne kadar değil doğru mi yanlış mı guvenilir hocalara sormak lazım aslında çünkü ben neyi büyük konuşursam gerçekten hep başıma geldi ama zaten konuşurken hep inşallah olmaz yapmam etmem diyerek konuşmak gerek yani keskin bi şekilde yapmam etmem şeklinde değil insanoğlu beşer şaşar Allah şaşırtmasın diyorum ben
 
Korkup sinmek değildir ki çözüm.
Olayın sıcağında tabii ki insan neye uğradığını şaşırır.
Karşındaki gözü dönmüşün de ne yapacağını kestiremez, bu konuda haklısınız.
Fakat üstünden geçmiş, artık birşeyler yaşanmış bitmiş.
Ne diye hala eşinizin yanınızdasınız?
Size değer vermeyen, sizi o hale sokacak kadar hayvani duygular yaşayan bir adamın yanındasınız?

Kötü örnek vs. değil konu.
Konu size değer verilmemesine ve tehdit edilmenize göz yummak.
Burada etkilenen bizim hayatımız değil ki, bizzat senin hayatın.
Senin bir bebeğin var, sen o bebeğin geleceğinin nasıl etkilendiğini görüyor musun?
Yazık değil mi evladına?

Böyle saçma bahanelerden sana el kaldıranın daha sonra duracağını mı sanıyorsun?
Bir defa almış o gazı, durur mu artık?
Her sana saçma ona gerekçe olan konudan yine seni haşata çevirecek.
Hem de belki çocuğunun önünde yapacak bunu...

Allah yardım etsin hakikaten içim acıdı...
 
Ama buna rağmen yine de o yatağa girdi her seferinde, bunu her kadın yaşıyor zannediyordu, anlatmalarıma rağmen inandıramadım.

(...)
babası erkek yapar deyip kızı evine gönderdi,
Ama bak bu iki örnek benim dediğime çıkıyor zaten.
Bu forumda başlık açan kadına 50 kişi bunun normal olmadığını söyleyip eşine (ve kabullendiği için aslında kadına) tepki verdiğinde kadın zaten bunu her kadının yaşamadığını görmeye başlıyor.
Bunu gördüğü halde bir şey yapmamayı seçiyor olabilir.
Kendi seçimi nihayetinde beni ilgilendirmez tabii ki. Ama yine aynı şeyi diyeceğim, bunun normal dışı olduğun biliyorsa (ve imkanları varsa) kocasıyla kalmayı seçiyorsa o noktadan sonra beni ilgilendirmez.

"Her zamanki gibi dövüyordum, bu sefer öldü" diyen adam var mesela. Bu forumda kocasından dayak yiyip oturan kadınlardan birinin bu noktaya gelmeyeceğini bilemeyiz. Eğer şu "dövüldüm gitmedim mutluyum" başlıklarından birini okuyup "benimki de düzelir belki sabredeyim" diyenlerden biri de bu noktaya gelirse bunun vebali de benim olmaz. Daha geçen günkü başlıkta bir üye vardı, "sevgilim çok sinirli, henüz şiddet uygulamadı ama uygulamasından korkuyorum" diye. Bu kız bu kadınlardan cesaret alıp "ha bak şiddet gören ama yine de ayrılmayanlar var, demek ki ayrılmam gerekmiyor" diye düşünemez mi?

İkinci örneğinden de bahsetmiştim. Maalesef "gelinliğinle çıktığın evden kefeninle dönersin" zihniyeti hala var. Kadın çalışmıyorsa, ekonomik gücü yoksa, ailesi de arkasında değilse, sığınma evine gidemiyorsa ben zaten bu kadına bir şey diyemem.

Ama -yine konu özeline iniyorum- konu sahibinin kendisini dayaktan kusturan kocasıyla kavga edip edip sevişmesini "Stockholm, psikolojisi bozulmuş, olabilir bunlar" deyip konuşmadan geçersek konu sahibi bunun normal olduğunu düşünmeye devam edecek.
 
Ben bu psikolojik olarak yipranmistir, caresiz hissediyordur vs seylere inanmiyorum.
Yillarca ailemden siddet gordum. Hem psikolojik hem fiziksel. Psikolojik daha fazlaydi. Her gun dua ederek uyurdum kucuk bir cocukken Allahim lutfen beni öldür diye. Bu kadar buyuk travma halindeydim. Okulumun son senesi evi terk ettim. Bir daha onlarla yasamak icin o eve donmedim. Evli degildim, yalnizdim ve cebimde 5 kurus para yoktu. Arkadasta kalarak idare ettim ilk ay vs vs. Yasadiklarimdan dolayi anksiyete ve okb hastasi oldum. Donem donem tedavi goruyorum.
Gunumuze donelim, 7 aydir ailemle gorusmuyorum yuz yuze, telefonda sadece.
Anksiyete hastaligi olan bir kadinim, bosandim ve yalnizim hala bana yapilanlari kabul edemedigimden pes etmiyorum.
Kadinlar korkuyor, duzenli bozulacak, basinda erkek olmayacak (!), Maddi durumu yoksa ona kim bakacak (!). Bu sadece korkaklik.
Sizler kocadan ayrilamiyorsunuz ben anne ve babamdan ayrildim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…