- Konu Sahibi Kirlangiic_cigligii
-
- #61
Kendin de çalıştığın ve zorluğu gördüğün için harcamak zor geliyor olabilir sana yazdıklarını kınamıyorum asla . Bende ev hanımıyım dışardan lüks görünebilir herşey. Eve gelen misafire çeşit çeşit koyarsın önüne tatlısından kuruyemisine herşeyi lükstür. Peki ya misafir olmadığı günlerEvde durmak bana hep tembellik gibi gelmiştir. İşimi çok seviyorum. ( Memurum bu arada.)
Son zamanlarda aklımda tuhaf düşünceler var. Sakın yanlış anlaşılmasın küçümseme için söylemiyorum. Ama etrafımda benim çektiğim zorlukları çekmemiş (yani sınavlar, ağır tempo, üniversite vs..) kadınlar var ve hayatları mükemmel görünüyor. Onun çocuğu da aynı çalışanın da aynı. Hatta bakıyorum evleri eşyaları daha iyi biz iki kişi çalışıyoruz acaba bunu yesek mi diye düşünüyoruz masraf olmasın diye. Üzülüyorum boşuna mı okudum her sabah kalkıyorum evimden ayrılıyorum diyorum. Ben çalışmasam ne yaparız bilmiyorum.
Bu aksam iyice moralim bozuldu sebebi şu,
Üniyi kazandığımda 2 senelik ilişkim vardı. Erkek arkadaşım beni çok severdi ailelerimiz birbirini tanırdı. Ben üniyi kazanınca sevgilim komplekse girdi açıkçası ben de çok yorulmuştum o ilişkiden. Yıllarca beni unutmadığını duydum bana bakacağını söyledi defalarca okumasan da olur dedi durumları da çok iyiydi zaten.
ama işim ondan önemliydi ve elin oğlunun eline bakamadım.
Yıllar geçti ben evlendim ve hayalini kurduğum bir yerde ev almak için 20 25 yıl borç ödiycez. Bu aksam duydum ki o çocuk da evleniyormuş ve daha evlenmeden o semtte ev almış çocuğa ailesi. Evlendiği kız ev hanımı. Zoruma gitti. Eşimi çok seviyorum. Ailesinin tek erkek çocuğu ve isteseler daire alacak güçteler ama bırakın ev almayı bizden kırpmaya bakıyorlar. Biz onlara yollayacakmışız sonra bize yardım edeceklermiş. Ben de kalsın dedim 50 bin verip sonra size ev aldık dedirtmemek için. O kadar para verdikten sonra 50 de veririm. Kısacası soruyorum bazen niye?
Ne için çocuğumu kreşlerde süründürücem, ne içindi her şey?
Zoruma gidiyor. Evlenip hemen anne olanlar, düşünmeden etmeden.
Ben sürekli hesap yapiyorum hangi ay çocuğum doğarsa daha rahat olur borçlar bitmiş olur diye. Bunun için miydi emeklerim?
6500 tl mi?Cerrahlar cok kazanir algisi eskidendi .
Suan devlette 6500 aliyor acilde çalışan arkadaşım. 10 bin alanda var . Uzman olunca artiyor maaslar ama cerrahlar uzmanlikta bile ortalama kazanan grup diyebilirz . Sanirim en iyi psikiyatristler kazanıyor suan . Ozellikle cocuk psikiyatristleri
Ailesinin imkanlarını kullanan, kolunda bilezikler dolu olan ev hanımlarının bir çoğu ailesinden, kocasından habersiz hicbirsey yapamıyor, alamıyor. Onları da kullanmak için değil takmak, göstermek için kullanabilir en fazla. Çok örneği var bunun. Bende tam tersi güçlü, kimseye minnet etmeyen ayakları üstünde duran bağımsız kadınlara ozenirim.Davulun sesi uzaktan hoş gelir kimin ne yaşadığını iç yüzünü bilemeyiz. Siz halinize şükredin çünkü bunun sonu gelmez keşke şöyle yapsaydım böyle yapsaydım demekle olmuyor çünkü bazı şeyler elimizde değil .Bir bakarsın o dediğin kişi yerlerde olur e o zaman iyi yapmışım diyeceksin falan filan işte anladın sen onu
Meslek sahibi olmak cok az par kazandıriyo malesef ulkemizde emeginin karsiligini almak çok zor meslek statu düzen ve biraz güven veriyo sadece. Hic emek göstermeyip ne okuyup ne calisan kadinlar zengin bi esle evlenip hoop zengin olabiliyo
Evde durmak bana hep tembellik gibi gelmiştir. İşimi çok seviyorum. ( Memurum bu arada.)
Son zamanlarda aklımda tuhaf düşünceler var. Sakın yanlış anlaşılmasın küçümseme için söylemiyorum. Ama etrafımda benim çektiğim zorlukları çekmemiş (yani sınavlar, ağır tempo, üniversite vs..) kadınlar var ve hayatları mükemmel görünüyor. Onun çocuğu da aynı çalışanın da aynı. Hatta bakıyorum evleri eşyaları daha iyi biz iki kişi çalışıyoruz acaba bunu yesek mi diye düşünüyoruz masraf olmasın diye. Üzülüyorum boşuna mı okudum her sabah kalkıyorum evimden ayrılıyorum diyorum. Ben çalışmasam ne yaparız bilmiyorum.
Bu aksam iyice moralim bozuldu sebebi şu,
Üniyi kazandığımda 2 senelik ilişkim vardı. Erkek arkadaşım beni çok severdi ailelerimiz birbirini tanırdı. Ben üniyi kazanınca sevgilim komplekse girdi açıkçası ben de çok yorulmuştum o ilişkiden. Yıllarca beni unutmadığını duydum bana bakacağını söyledi defalarca okumasan da olur dedi durumları da çok iyiydi zaten.
ama işim ondan önemliydi ve elin oğlunun eline bakamadım.
Yıllar geçti ben evlendim ve hayalini kurduğum bir yerde ev almak için 20 25 yıl borç ödiycez. Bu aksam duydum ki o çocuk da evleniyormuş ve daha evlenmeden o semtte ev almış çocuğa ailesi. Evlendiği kız ev hanımı. Zoruma gitti. Eşimi çok seviyorum. Ailesinin tek erkek çocuğu ve isteseler daire alacak güçteler ama bırakın ev almayı bizden kırpmaya bakıyorlar. Biz onlara yollayacakmışız sonra bize yardım edeceklermiş. Ben de kalsın dedim 50 bin verip sonra size ev aldık dedirtmemek için. O kadar para verdikten sonra 50 de veririm. Kısacası soruyorum bazen niye?
Ne için çocuğumu kreşlerde süründürücem, ne içindi her şey?
Zoruma gidiyor. Evlenip hemen anne olanlar, düşünmeden etmeden.
Ben sürekli hesap yapiyorum hangi ay çocuğum doğarsa daha rahat olur borçlar bitmiş olur diye. Bunun için miydi emeklerim?
Canım çikolatamCanım senin ne müthiş yorumların var..
Hep hayran kalıyorum..
Benimde aklımdan üniversite mezunu işsizliği geçti.
Üşenmemiş yazmışsın..
Coğrafya kaderdir.
Sen Almanya 'da olsaydın şimdiye kaç yıllık hocaydın..
Ama burası dediğin gibi hala gelişmekte olan bir ülke..
Hepimiz bunun bedelini ödüyoruz az ve çok.
Bir öğretmen eğitimci iş bulmak için kapı kapı gezmemeli.
Ben konu sahibini de anlıyorum. Emek vermiş karşılığını istiyor. Ama bu ülkede bunun karşılığı yok.
Çok güzel bir yorumdu..
Üzülme canım bir öğretmeni iş için kapı kapı dolaştıranlar bir gün içlenmeli..
En güzel kararı vermişsiniz. İşi bırakıp çocuğunuza bakma konusunda sizi tebrik ediyorumAnlayamadım şimdi evde oturan kadınlar iyi yaşıyor bu haksızlık mı diyosunuz? Ben çocuğum bakıcıda büyümesin diye işimi bıraktım mesela tek maaşla geçiniyoruz evimiz yok haksızlık mı bu?
Yok yaa.. o kadının ne kadar değer gördüğüyle alakalı bişey. Ev hanımı olup da çalışanlardan daha rahat harcayanlar da var, çalışıp kredi belasıyla bütün maaşını,zamanını, gençliğini heba edenler de var.Ailesinin imkanlarını kullanan, kolunda bilezikler dolu olan ev hanımlarının bir çoğu ailesinden, kocasından habersiz hicbirsey yapamıyor, alamıyor. Onları da kullanmak için değil takmak, göstermek için kullanabilir en fazla. Çok örneği var bunun. Bende tam tersi güçlü, kimseye minnet etmeyen ayakları üstünde duran bağımsız kadınlara ozenirim.
Tabiki az bunun ek gelirleri dönerleri falan da vardır herhalde .Eşim de öğretmen maaş 4500 e birde kurslarla falan 3000 de ek ders alıyor 7500 ediyor .Benim fazla ek dersim olmuyor kurs falan vermiyorum benimkide 6000 olsun hadi .Öğretmen bu kadar alıyorsa doktor iki katı alır bence .6500 tl mi?
Çok az değil mi ya?
Ben 10 bin diye biliyordum..
Azmış.
Bazı kamudaki meslekler hak ettiği parayı alamıyor maalesef.
Bence bir doktor ihtisası olmasa da en az 15 bin almalı. O strese o para olmalı..
Devlette diğer sağlikcilar mesela hemşireler ne kadar aliyor? Ben yüksek alıyor sağlıkçılar diye biliyordum.
Ben sizi anladim.. biz de esimle calisiyoruz iki kisi.. bakiyorum calismayan kadinlara, rahat olanlari var evet ama o iste ya baba parasi ya koca parasi.. bu ulkede o dediginiz gibi olmasi icin babadan zengin olacaksin malin mulkun olacak. Oteki turlu calisarak ancak yasaniyor buyuk sehirlerde.. evet adaletsiz bir durum fakat siz esinizle mutluysaniz gerisi bos...Evde durmak bana hep tembellik gibi gelmiştir. İşimi çok seviyorum. ( Memurum bu arada.)
Son zamanlarda aklımda tuhaf düşünceler var. Sakın yanlış anlaşılmasın küçümseme için söylemiyorum. Ama etrafımda benim çektiğim zorlukları çekmemiş (yani sınavlar, ağır tempo, üniversite vs..) kadınlar var ve hayatları mükemmel görünüyor. Onun çocuğu da aynı çalışanın da aynı. Hatta bakıyorum evleri eşyaları daha iyi biz iki kişi çalışıyoruz acaba bunu yesek mi diye düşünüyoruz masraf olmasın diye. Üzülüyorum boşuna mı okudum her sabah kalkıyorum evimden ayrılıyorum diyorum. Ben çalışmasam ne yaparız bilmiyorum.
Bu aksam iyice moralim bozuldu sebebi şu,
Üniyi kazandığımda 2 senelik ilişkim vardı. Erkek arkadaşım beni çok severdi ailelerimiz birbirini tanırdı. Ben üniyi kazanınca sevgilim komplekse girdi açıkçası ben de çok yorulmuştum o ilişkiden. Yıllarca beni unutmadığını duydum bana bakacağını söyledi defalarca okumasan da olur dedi durumları da çok iyiydi zaten.
ama işim ondan önemliydi ve elin oğlunun eline bakamadım.
Yıllar geçti ben evlendim ve hayalini kurduğum bir yerde ev almak için 20 25 yıl borç ödiycez. Bu aksam duydum ki o çocuk da evleniyormuş ve daha evlenmeden o semtte ev almış çocuğa ailesi. Evlendiği kız ev hanımı. Zoruma gitti. Eşimi çok seviyorum. Ailesinin tek erkek çocuğu ve isteseler daire alacak güçteler ama bırakın ev almayı bizden kırpmaya bakıyorlar. Biz onlara yollayacakmışız sonra bize yardım edeceklermiş. Ben de kalsın dedim 50 bin verip sonra size ev aldık dedirtmemek için. O kadar para verdikten sonra 50 de veririm. Kısacası soruyorum bazen niye?
Ne için çocuğumu kreşlerde süründürücem, ne içindi her şey?
Zoruma gidiyor. Evlenip hemen anne olanlar, düşünmeden etmeden.
Ben sürekli hesap yapiyorum hangi ay çocuğum doğarsa daha rahat olur borçlar bitmiş olur diye. Bunun için miydi emeklerim?
Ek ders olmadan 6000 olmaz sanki?Tabiki az bunun ek gelirleri dönerleri falan da vardır herhalde .Eşim de öğretmen maaş 4500 e birde kurslarla falan 3000 de ek ders alıyor 7500 ediyor .Benim fazla ek dersim olmuyor kurs falan vermiyorum benimkide 6000 olsun hadi .Öğretmen bu kadar alıyorsa doktor iki katı alır bence .
Pardon hiç ek ders yok dememişsiniz az demişsiniz yanlış anladımEk ders olmadan 6000 olmaz sanki?
Tabi tabi ekdersle canım yoksa nerde ham maaş o kadarEk ders olmadan 6000 olmaz sanki?
4 sene eğitim okudum. Saçlarıma ak düştü. Bana okumak zor geliyordu. Ama başla çarem de yoktu. Zorla güç bela üniversite okudum.
Buyuksehirdeydim. Tek başımaydım. Kulağa güzel mi geliyor.??? Bilemem.
Ama bez gardrobum vardı. Sökersem bi daha takamam diye onu sırtlanıp sokaklarda eşya taşırdım.
Her işimi tek yapmayı severim. Yalnızlığı severim. Ama birgün acil servisin müşahade odasında tek olanın sadece ben olduğumu fark ettim..birdenbire aydınlandım. Kafama balyozla indi sanki. O ana kadar orda tek olduğumu fark etmemiştim.
Sonra 3 sene çalıştım. Yine yalnızdım. Deliler gibi çalıştım.ha evet kazandım. Yalan yok. Para kazandım . harcadım.
Ama mutluluğu orda da bulamadım. Bigun müdür beye istifa dilekçesi verdim. Adam şok..severdi beni. Iyi adamdı. Gitmeyin hocam,yeni biri ile başlamak bana zor gelecek, seneler sonra evinize dönmek size zor gelecek. Oturun konuşup anlaşalım dedi".
Yok . Ben kararımı vermiştim.
Ailemin yanına döndüm.
26 yaşında issiz bir kız olarak ailemin yanında sultanlar gibi yaşadım .
Hayatımda tecrübe etmedigim tek şey parasizliktir. Babamin durumu iyiydi. Param vardı. Nerdesin . Nereye gidiyorsun diyen yoktu .
Babama baba izmire gideceğim,istanbula gideceğim diyordum. Valla bence de git diyordu. Geniş geniş paramı da veriyordu.
Kpss ile uğraştım. Yalan yok. Kitapları yedim yuttum. Deliler gibi çalıştım.
O kadar çalıştım ki
... hep aynı pozisyonda durmaktan Boynum, belim, omuzlarim ve sırtım bir bütün olarak kaldi. Hareket etmem ya da yatmam mümkün degildi. Ayakta durmak kolaydı ama...
.ben de ayakta ders çalışıyordum. Kapıyı kilitliyordum
Çünkü annem ders calismanin ayarını bilmediğim icin öfkeleniyordu.
Sinava kadar o pozisyondaydım. 15 temmuz gecesi olayi olunca sinav ertelendi. Ben o şekilde çalışmaya devam ettim.
Halen daha şaşkınım. O kadar çalışmayı ilkokul öğrencine yaptirsak o atanirdi. Ama ben atanamiyordum.
Son olarak 2017 senesinde sinava girdim.
Olmadi.
Özel sektörde iş aramaya başladım. Kac kapıdan kovuldum... bilemiyorum. Bir is verenin karşısında ağlamaktan kriz geçirdim. Adam şok oldu.
Az paraya çok çalışırım diye yalvardım birisine...
Ha is yok derken şunu anlatmaya çalışıyorum. Çalışmak isteyene bulaşık yikamak da bir meslektir. Fakat ben kalifiye eleman olarak işimi yapmak istiyordum
Bi is veren , okulun kutuphanesine bekçi ariyordu. Kütüphanede olma fikri hosuma gitmişti . Koşa koşa oraya gittim. Ama komşusunun kızı varmış. Onu alacakmış.
Bir tanesi acikca dediki :
"hocam sizi kim gönderdi".
Ben de saf saf :" kimse göndermedi ben kendim geldim" dedim.
Okulun müdürüydü bu şahıs
Sahibi değildi . Gençten bir adam. Dedi ki:
"ben de sizin gibiydim. Çok cok çabaladım. Ama is yok.. en azından size yok. Bizler sizinle neden çalışalım. Siz bize arkanizdaki güçlü birinden selam getirmedikçe sizinle nasıl çalışalım .kirilmayın. ama burasi küçük bi yer. Size sıra gelmez hocam yorulmayın. Zira bana da gelmemişti . Sans eseri burdayım"
Çıktım yollarda hem ağladım hem eve geldim
Şimdi el isi yapip instagramda satıyorum. Sinif arkadaşım ile evliyim.
Sabahlara kadar ince ince ciceklere kelebeklere göz nuru akıtıyorum .
Evimde kütüphanem var. Övünmek için demiyorum ama boş bir insan değilim. Çok okuyorum çünkü. Ve burdaki arkadaslar da yorumlarimdan bilirler beni.
Ve bu kadar emek caba gözyaşlarından sonra "asla küçümsemek amacıyla söylenmeyen ve fakat daima küçümsenen" işsiz Ev hanımı bir insan oldum.
Benim okuduğum kitap kadar kelime haznesi olmayan birçok insan çok müthiş hayatlar yaşıyor. Ama bu bugün olmadi. Bu her zaman böyleydi.
Adalet aramaktan vazgeçin.
Olaya yanlış yerden bakıyorsunuz.
Siz çocuklarınız kreşte diye üzülürken dünyanın birçok yerinde çocuklarım ac diye üzülen insanlar var.
Coğrafya kaderdir. Eğer Ortadoğuda, senelerdir gelişmekte olan ve fakat asla gelişemeyen, toplumunun yüzde 95i okur yazar olan ama okuyan oranın yüzde 5i geçmeyen bir ülkede doğduysam.... bunun ceremesini çekeceğim.
Hayatim boyunca :asla küçümsemek amaci ile kurulmayan cümlelere konu olacağım.
Yani hepimiz... herkes bi şekilde bedel ödüyor . Çünkü adalet bu gezegene hic uğramamış.
Fakat ben sağlıklı olduğum sürece bunlara üzülmeyeceğim.
Bence siz de sağlığınızı hedefe koyun.
Ben sizden kötü durumdayım. Ama burda birisi çıkıp "ben daha da kötü durumdayım: diyerek beni çürütebilir .
Kesinlike.. 50 bin kredi ödeyen birini düşünsene. 1 yıl banka için çalışıyor... 12 ay kendini paralıyor ve para uçmuş gitmiş. Bebek varsa anneye hasretBen anlamıyorum iki maaş giren evler nasıl böyle maddi sıkıntı yaşayabiliyor. İki üc cocuk olsa anlarımda iki memur maasıyla çok lüks olmasada geçinilir. Ama bizim insanimız napıyor gezeyim tozayım para harcayayim diyeceğine "ev alayım,düğün yapayım,en kalitelisinden ev esyası alayım senelerce borc ödeyeyim"
Valla ben cogunlukla lüks icinde büyüdüm ama şu an evlensem beyaz esyalarım koltuklarım 2.el olsa hic dert etmem temiz mi temiz kuru temizlemeye verince yeniden farkı olmuyor çalışıyor mu çalışıyor. Düğünmüş gelinlikmiş ev kredisiymiş hic kendimi yoramam. Bir de ev almak insanı oraya bağlıyor komsunla anlasamadım sıkıntı yasadın en olmadı evden sıkıldın alıp bavulunu gidemiyorsun. Dediginiz gibi bir de cocugunun en güzel en ihtiyac duyduğu dönemde hem kendini yoruyor hem cocugu üzüyorKesinlike.. 50 bin kredi ödeyen birini düşünsene. 1 yıl banka için çalışıyor... 12 ay kendini paralıyor ve para uçmuş gitmiş. Bebek varsa anneye hasret
Yazık gerçekten köleler olduk farkında değiliz
Lüks?Zengin olmaktan bahsetmiyorum daha rahat bir hayat için okudum ama okumamıs olanlar bile daha rahat lüks içinde görünüyor nasıl oluyor anlamıyorum eşi bimde çalışan arkadaşım benden daha lüks yaşıyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?