Çalışmayan kadınlar

Konu sahibi arkadaşım. Kimseyle tartışmaya girmene gerek yol. Durumundan muzdaripsin ki başlık açmışsın. Fakat son iletilerinde neredeyse kocanı haklı bulmaya başladığını düşünüyorum. Bu ne çelişki.
Uzun lafın kısası arkadaşım, sen bir işte çalışmadığın yıllar boyunca kocandan bir söz işiteceksin ve istediğin birşeyi almak isteyip büyük ihtimalle alamayacaksın. Yılların böyle geçecek. Çocuğun var mı bilmiyorum ama o zaman daha da sıkışacaksın.
Böyle bir hayatı gözümün önüne getiriyorum şimdi. Bak ben de iyi bir üniversiteden mezun olup yüksek lisans yapan biriyim, ev temizliğine gitmeyi tercih ederim. Hiç abartmıyorum.
 
Bak hala muneccimlik yapıyor. Issiz kimse deger gormezmis meslegini yapmana engel olacak bir sağlık sorunun olur o zaman da sallarsın böyle haybeden. Bu ne sekilcilikse. Sana gore kadinlarin adi var bana gore yok. Git siyasileri incele bakalim. Ordan anlarsin kadina verilen degeri. Senin adin yoksa diyip gulmus bir de hahaha. Tartışma adabin da kendince laf soktugunu sanmaktan ibaret. Kafayi calistirip biraz ulke capinda dusun bakalim sen. Esinden ailenden bana ne yahu. Hepimiz degerliyiz onların gozunde. Geciktin haydi sana güle güle. ( bak tek imla bilen de sen degilmissin :))
 
Evlenip geldiğim şehirde mesleğimi yapamıyorum ne yapayım şeklinde bir savunma bana komik geliyor hanımlar. Ben evlenince x şehrine taşınacağım ama nasıl olsa kocam çalışıyor, ben çalışmasam da olur düşüncesinden başka bişey değil bu. Bu ülkede kaç tane kadın 'ben o gittiğim yerde iş bulamam' düşünesiyle evlenmeyi ya da evlenince o şehirde yaşamayı reddediyor? Bal gibi de kocam çalışır nasıl olsa, idare ederiz diye düşünüyorsunuz. 'Geldiğim yerde iş imkanım yok " lafı bir bahane değil, gelmeseydin o zaman? Evlenmeseydin? Kaç tane Türk kadını iş ile evlilik arasında seçim yapmak zorunda kaldığı an işini seçiyor? Birçoğu kocayı seçiyor. Yine de bir şekilde kötü bile olsa bir yerde çalışıp parasını kazanan kadınlarımıza selam olsun elbette. Ne durumda olursanız olun benim size tavsiyem, ezdirmeyin kendinizi.
 
Bu hafta yeteri kadar tartıştım ekstra bir tartışmaya girmek istemiyorum ama işin acı gerçeği bu
Çalışmayan kadın tüm isteklerini kısıtlayan bir şeyi alırken 10 defa düşünen kadındır
eşinizin 2000 lira maaş aldığını düşünün gidip eşim bana hiç karışamaz deyip 1000 liralık bir parfüm alabilir misiniz?
Ama asgari ücretle bile çalışsa para biriktire biriktire alırdı belki
Bu verdiğim örnek çok uc bir ornek ama bunu bir çok şeye uygulayabiliriz
Yada bizim komşularımızdan biri kadının eşinin kirada 10 dairesi bir dükkanı üç dort arabası var kadın bir gün gidip 750 liraya bir çanta aldığı için olay çıkarmış kadın geri almaları icin dua ede ede bizle beraber geri vermişti
Sonra o zenginlikte ki kadın uygulamalı makkaj eğitimi aldı part time çalıştı ki bir daha mağazaya girdiğim de utanmayacagim diye

Ha tabii çalıştığı elde tüm maaşını kocasının eline veren daha kac para maaş aldığını bile bilmeyen kendi çalıştığını kocasının kaynanasina vermesine falan ses etmeyen kadınlar var ki
Onların çok ayrı bir eziklik ve güçsüzlük
 
Malesef. Dikkatimi çekti mesela bu tür bi başlık altında biri ciddi bişey konuşunca bir sessizlik oluşuyor. Nedeni açık bence. Çünkü kadınlar bu konuyu örtbas etmişler zihinlerinde, Baskıya boyun eğdikşeri için suçun biraz da kendilerinde olduğunu kabul etmek istemiyorlar. Bir tane ev hanımı da çıkıp diyemez "ya evet aslında korkaklık ettik, çalışsaydık böyle ezilmezdik" diye. Kadınlar özeleştiri yapmıyor malesef, kolayı seçiyor, sonra da içerliyor 200 liralık alışverişime laf etti kocam diye. Hiç mi yok kocası tarafından aşağılanan hor görülen ya da üç kuruşluk bir şeyi almasına müsaade edilmeyen kadın? Konu sahibi bile kocasını savunmaya geçti. Eleştiriye açık olun biraz hanımlar. Ben evlere temizliğe giden emektar bir kadına tüm gün evde saçma sapan tv programları izleyen kadından 1000 kat fazla saygı duyuyorum Eminim çalışırsanız eşiniz eşşeğin biri de olsa size saygı duymayı öğrenecektir.
 

ablam hep der; çalışmamda gönlü yoksa eğer kazandığı para onun değil ikimizindir. istediği gibi de harcar.

herkes ban yemiş ortalık dağılmış ama yorumumu bırakayım dedim :)

kimsenin haddi değil çalış çalışma demek ama benim nişanlımda ilk zamanlarımız çalışma yorulma kıyamam vs. derdi şimdi çalışmalısın evde oturan kadınlardan değil güçlü kadınlardan olacaksın vs demeye başladı bu konudaki görüşü değişti (ama dogru ama yanlış) benimde işime geldi
 
"Çalışmayan" biri olarak söylüyorum ki, elbette bi kadının meslek sahibi olması, çok çok güzel bişey. Tüm kızlarımız okusun. Meslek sahibi olsunlar. Böyle düşünüyorum. Ama konu sen çalışmıyorsun, koca parasını yiyorsuna gelirse orda bi durmak lazım. Her ne sebeple olursa olsun, kocası istese veya istemese dahi, dışarıda çalışmamayı tercih eden bi kadını, sanki dünyanın en abes hareketini yapıyormuşcasına, yargılamamak lazım. Vardır onunda bi bildiği, düşündüğü. Herkes hayata aynı pencereden bakacak diye bişey yok. Bende evde çalışıyorum, bulaşık yıkıyorum bahane olmamalı yazmış birileri. Ne kadar acımasızca. Çevremde, küçük bebeğine harıl harıl bakıcı arayan, ve ben evde daha çok yoruluyorum, benim için iş hayatı evde ki sorumluluktan çok daha kolay, kafa dinlemek diye düşünen bi çok kadın var. Hal böyleyken, çalışmayanı küçümsemek çok garip . Benim eşim dünya iyisi bir adamdır. Ama ataerkil bi ailede yetişmiş. Bu yaştan sonra kimin huyu değişmiş ki benim eşimin değişsin. O dışarı da çalışıyor, ve evet, ben evde çalışıyorum. önemli olan, hissettiğiniz. Bunu koca parası yiyorum,çok işe yaramaz biriyim ona muhtacım diye algılarsanız ömür geçmez bu şekilde. Evde olmak sizi mutsuzluğa sürükler, sağlığınızdan da olursunuz. Ama iki taraflı olarak, kabullenirseniz bazı şeyleri, koca parası muhabbetine güler geçersiniz. Benim eşim, ailem için gösterdiğim performansa şaşırır, sık sık sen benim de çocukların da, evin de eli ayağısın. Allah razı olsun der bana. Bende aynı şekilde. Bi günden bi güne kendimi ezik hissetmedim. Çok da komik geliyo böle tabirler :) Önemli olan, kendinizi nasıl huzurlu hissedeceksiniz o şekilde davranmanız.
 
Esin senden ayrilmak istese ya ailene siginicaksin ya da 3 kurusa ise gireceksin bu yastan sonra.
Belki de aldatsa, bosanirsam gecinemem diye goz yumacaksin.
Biraz da bu pencereden bakmak lazim.
 
Senin biraz eşin yüzünden böyle olmuş her ne kadr esirgemiyor olsa da arada söyledikleri etkiliyor olabilr. Bende çalışmıyrm ve babamn parasını harcarken daha rahattım :) ama bunun sebebi eşimin memur maaşı alması. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyorz.
 
yine iş çalışan-çalışmayan kavgasına dönmüş,
9 yıl full time çalıştım, 4 yıl keyfi çalışmadım, 6 ay işsiz kaldım 4 aydır yine çalışıyorum,
17 yıldır birlikteyim eşimle,
öğrenciyken de, çalışıyorken de, ev hanımıyken de, işsizken de eşim bana aynı seviyede saygı duydu,
ben de kendime...
çalışıyorken de özgürdüm, ezik değildim, çalışmıyorken de,
çalışıyorken de çalışmıyorken de eve giren parayı "kendi paramız" olarak gördüm, aile bütçemize uygun harcama yaptım.
yani çalışmayan kadın eziktir, saygı duyulmaz vs vs zihniyetini asla kabul etmiyorum, adam insanlıktan nasibini almamışsa eşi ev hanımı olsa da ezer, bilim insanı olsa da.
ekonomik özgürlük çoook önemli o kapıyı vurup çıkabilmek için,
ama normal, yolunda giden bir evlilikte, çalışsa da çalışmasa da eşlerden biri asla ezik ve zavallı olmaz.
 
Esin senden ayrilmak istese ya ailene siginicaksin ya da 3 kurusa ise gireceksin bu yastan sonra.
Belki de aldatsa, bosanirsam gecinemem diye goz yumacaksin.
Biraz da bu pencereden bakmak lazim.
Hiç bi bilgin olmadığı halde, yaşım hakkında, ailem hakkında, karakterim hakkında nasıl peşin hükümlü olabiliyorsun, ilginç. Sığınmak ne bi kere? Aile bu yahu. Evlenince ana babalıktan feragat etmiyor insanlar. O 2 kuruş dediğiniz işlerle, geçinip geçinmemek ise tamamen sizin elinizde. Aldatılınca boşanmamak karakter meselesi. Kaldı ki daha bi kaç gün önce okuduk burada. Mühendis bi hanımın neler yaşadığını. Yazımın başında da yazdım. Meslek sahibi olunmalı vs diye. Şimdi tutup da, çalışmayanlara bu şekilde öngörüde bulunursan, hadsizlik yapmış olursun. Zira, herkesin aklı fikri var. Bu yazınla birlikte bi aydınlanma yaşamayacak insanlar
 
Ben çalışıyorum; ama çalışmasaydım çok çekinirdim herhalde diye düşünüyorum. Babamdan bir şey bile isteyemezdim. Belki yanlış; ama yapı meselesi.
 
Aman erkek miletti çoğu ayni,alışverişe keyifle cikalan erkek azdır.ucuz birsey gosterirsin alalimmi dersin,yok askim cok dandik uyduruk derler,kaliteli bir sey gosterirsin çok pahali derler
Lazımmi ki ,gerek varmi?cok mu lazım?acilmi?diyerek alacagin şeyden soguturlar insani sana aylik 300 500 ne veriyorsa versin ne alırsan al.tek çözümü bu canim.
 
Esin senden ayrilmak istese ya ailene siginicaksin ya da 3 kurusa ise gireceksin bu yastan sonra.
Belki de aldatsa, bosanirsam gecinemem diye goz yumacaksin.
Biraz da bu pencereden bakmak lazim.
Valla çok iyi pozisyonlarda çok yüksek mevkilerde çalıştığı halde şiddet görüp aldatıldığını bilerek yaşayan, ayrılmaya cesareti olmayan o kadar çok kadın varki.bu iş cesaret işi birazda.
 
Evlenmeden önce çalışıyordum.evlenince işten çıktım.eşim istemedi çalışmamı.sebebi durumumuzun iyi olması sebebiyle çocuklarımıza benim bakmamı istedi.çocuklar perişan olmasın dedi.hiç bi eksiğim YÖK çok şükür.eltim çalışıyor.onun alamadığı şeyleri ben çalışmadığım halde alabiliyorum.yani çalışmamanın bi eksikliğini yaşamıyorum maddi olarak.ama yinede çalışmak istiyorum memurluk olursa.erken evlendim çocuklarım büyüdü.yaşım genç.kendim istediğim için çalışırım.
 
Bu konularda tartışmaları okuyunca aklıma hep şu geliyor. Çalışmayan kadınların kocaları bir gün gelip ,yeter benim çalıştığım biraz da ben ev beyi olayım sen çalış deseler ne yaparlar?

Ben ev hanımına da ev beyine de karşıyım fakat herkesin kendi tercihi saygı duyulmalı hakeret edilmemeli.
 
Hep çalıştığım için bilmiyorum. Galiba masa başında dosya incelerken vefat edeceğim bu gidişle. Çalışmıyor olsam eşimden para istemeye çekinmem, aile olmuşuz sonuçta. Zor durumdayızdır ya da harcamaya kalan para fazla değildir isteklerim azalır, bütçeye uygun harcamalar yaparım. Ancak eşim çalışma diyorsa ve aldığım şeylere burun kıvırıp huzursuz ediyorsa beni çalışırım. Çalışıp hem ev işini hem iş hayatını da sırtlamam tabi. Kadınlarımız çok ezdiriyor kendini.
Sohbet esnasında, bakire olmayan kadınları kınayan aşağılayan hemcinslerimi görünce şaşırıyorum. Erkeklerin bu süper ego patlamasına, dünyayı biz yönetiyoruz bizim sözümüz geçer tavırlarına zemin hazırlayanlar yine kadınlarımız. Toplumun her kesiminde hakkını arayan kadınlar olsa böyle bulutlar üzerinde gezmezler. Örneğin, erkekte ev işi yapmalı, o da yaşıyor evde dediğimde bana uzaylı muamelesi yapan çalışan kadınlar var. Çalışmak böylelerine sadece maddi güvence veriyor, işin iç yüzünde beğenmediği aşağıladığı insanlardan daha çok ezdiriyor kendini. Yıllarca hem evde hem dışarıda çalışıp, eve geldiğinde ayaklarınoı uzatan kocalarına hizmeti kadınlık görevi bilip daha çok yıpranıyorlar. Çocuk oluyor erkek 2 pışpış, 2 dışarı çıkarma, bir salata yapma ya da bugünde dışardan yiyelim demesiyle ilahlaşıyor. Yük kadına bindikçe biniyor. Ne yazıkki toplumda çok az hakkını arayan kadın var ve bu kadınlar hem diğer kadınlar hem erkeklerin nefret sebebi.
Eşim bile bana diyorki, 'Sen mi değiştireceksin bu düzeni.' Evet diyorum, ben, o, benim gibi kadınlar sayesinde değişecek gelecek nesillerde. Belki şimdi değil ama ileride mutlaka kadın değerini anlayacak. Kadını evin hizmetlisi yapan zihniyetten nefret ediyorum.
 
 
Siz ne demek istiyorsunuz çalışmak sadece bir ücret karşılığında olmaz çalışmak demek emek sarf etmek çabalara üretmek demektir çocuklarına bakmak onları güzel yetiştirmek faydalı ilim öğrenmek insanlar faydalı olmak da çalışmaktır kıymetini kazandığın paraylaolcersen sen bilirsin benim kıymetim parayla ölçülmez .Çalışmıyorum fakat istediğimi istediğim zaman alırım kredi kartı var hesabınız ortak kendime ait araba var istediğim yere giderim haber vermem yeterli il dışı dahil yani bizde kıymet kazandığın parayla değil insanlıkla her ikimiz için çocuklarımızı da öyle yetiştiriyoruz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…