Çift kişilik yalnızlık

Selamlar bu ara öylesine bir çıkmazdayım ki üye olup benimle benzer hisleri paylaşan olur mu bana rasyonel bir çözüm sunulur umuduyla yazıyorum buraya. Ne arkadaşlarıma, ne çoğu zaman benim ebeveynlik yaptığım aileme derdimi anlatıp fikir alamayacağım bir zamandayım. 34 yaşındayım, 5 yıldır evliyim. Severek evlendim, çok güzel arkadaşlık yapabiliyorduk o vakitler. Hayranlıkla başladı ilk benim ona olan sevgim.
Bir çok şehirde görevimiz nedeniyle yaşadık beraber çokça yer değiştirdik. Evlenmeden önce beraber de yaşadık tanımaya fırsatım da oldu. Ben daha geleneksel bir aile yapısından geliyorken o Ege şiarıyla büyümüş rahat bir yapıya sahip. Ama özellikle birbirini tanımanın o ayakları yerinden kesen aurası bitince inceden bir şeylerin yolunda gitmediğini farkettim. Pandemisi, depremleri, çoğunlukla benden gelen aile sorunları derken derken yıllar geçti. Aynı evin içinde çift kişilik bir yalnızlık ve anlaşılamamayı derinden yaşamaya başladım. Önce kendime yonttum bu ruh halimi. Öyle ya ben böyle hüznüsever, depresyona meyilli halim yüzünden böyle oluyordu. Uzun yollar işte.. 2023 ün sonuna doğru yüksek lisans tezimi yazmaya başladım hakkını yiyemem gerçekten o da elinden geleni yaptı bana destek oldu, tüm bu süreçler boyunca. Sonrasında tepetaklak gitti her şey ve ben birden sorunun sadece bende olmadığını farkettim. Benimle duygularını konuşamadığını, bana ya da bize dair soru sormadığını hep biliyordum sanki. Onda adını koyamadığım bir duvar var ben o iletişim engelini hiç aşamıyordum. Utanmak, sevinmek, öfkelenmek, üzülmek gibi soyut kavramlar lügatında olmadığı gibi, duygulara dair her konu açıldığında onu rasyonelize eden bi tavrı olur. Ben öfkelenerek kalkarım o sohbetlerden konu saptığı için. Bu durumun çözülebileceğini düşündüm bi süre yanıldım ki bir insan değişmiyor sen o kalıba ayak uydurmaya çalışıyorsun sadece. Ama o dönem çabaladım üstelik dedim sorun bende bu adamı anlamıyorum çok duygusalım bilmem ne. Mesela bir konu hakkında öfkeliyim ona konuyu açabileceğim en yumuşak zeminde açıyorum ama yok konuşamıyoruz küsüp kendini kapatıyor ya da delicesine susuyor, susuyor. Bu yatak odamızı da etkiledi, kendimi çirkin hissetmeye başladım öyle ya çekici değildim. Evet yanımdaydı, evdeydi, ev işlerini ortaklaşa yapar dizi, film izler sosyal ortamlarda ideal çift görünümünü verirdik.

Beni çokça yaralayan bi olay yaşadık. Bir toplantı için başka bi ülkeye gittiğinde instagramında farklı arayışlara girdiğini gördüm uzun zaman bunu bildiğimi söylemedim, söyleyemedim. Normalde telefonunu karıştırmazdım artık geçmişine bakmaya başladım, çoğu zaman temizliyordu. Onun bunu yapabildiğine inanamıyordum. Değersizlik algım aldı yürüdü. Depresyonda gibi olan bir kadını kim isterdi, yemek yemeye telefonlara bakmaya takatim bile yoktu. Üstelik kilo da almıştım.Sosyal ortamın çok kısıtlı olduğu bir ildeydik orada da kimsem yoktu. Üstelik o ülkedeki araması tek değildi aynı aramayı o il içinde yapmıştı. Geçen yıl yazımız kavgayla küskünlükle geçti.Bana beni cezalandırmak istediği için onu ittiğim için kendine yediremediğini ama hiç bir şey yapmadığını sadece aradığını söyledi öylesine!! İnanmak istedim ben ona. Bana dese ki ben oradaki kadınlara baktım, ya da porno izledim gerçekten anlamaya çalışacağım. Neyse ben çift terapisi istedim diye kabul etti ama o kadar sadece ben konuşuyordum ki yürütemedik. Üzeri kapatıldı artık sürekli kavgayı başlatan, şunu konuşalım diye dırdır eden, ağlayan taraf olmaktan gerçekten yoruldum. Çünkü karşımda bir duvar var ve benim uzun konuşmalarım ben dilini kullanarak duygularımı anlatmam hiç bir işe yaramıyor. Hatta daha kötüye gidiyor. Boşanmak istediğimi söyledim bir gün bunu yapmayalım dedi özür diledi vs. Onun kalıbına sığmaya önce kendin kızım demeye başladım sanki ilişkimiz de ben hırçınlığımı kaldırınca iyiye gitti gibi oldu. İyi biri o bir güne bir gün bana yüksek sesle konuştuğunu bilmem. Çok şey istemem ama isteyince muhakkak yapmaya çalışır. İyi olan yönlerine tutunmak istedim ki. Geçen yıl sonuna doğru hamile olduğumu öğrendim. Aslında hep hap kullanan bendim, prezervatif kullanmayı sevmez bıraktığım ay geri çekilme ile korunduk ama olan oldu. Kararı bana bıraktı, her isteğime tamam diyeceğini belirtti ama ilişkimizin üzerindeki öküzü ben gördüğümden gebeliği sonlandırdım o zaman. Zordu, zor bi karardı.

Şimdi yine aynı salaklık içindeyim yüzdeki lekem için tedavi gördüğüm için doğum kontrol hapını bırakmıştım üstelik o kadar da az bir araya geliyorduk ki ihtimal de vermedim en son 13 haziranda regl oldum. Ve iki hafta önce reglim gecikince yine hamile olduğumu öğrendim. Yalan yok ben hiç anne olmak istemedim hiç böyle bir hayalim olmadı lütfen çocuk sahibi olmak için uğraşanlar gücenmesinler bana. Sanki bu bir işaretti yeni ilimize taşındık yaşım 34 ve bir daha sonlandırma operasyonu geçiremeyeceğimi düşündüğümden önce doğuracağım dedim. Belki iyi de gelirdi hanemize. O da sevindi sanki ama geçen gün doktora gittiğimizde o görüntüyü görüp sesi duyduğumda çok gerildim ben. Uykularım kaçtı bi yandan sigarayı bırakmaya çalışıyordum o günden beri çok da uğraşmıyorum. Bir yandan doktorun verdiği folik asiti kullanıyorum. Saçma sapan karmaşık bir ruh halindeyim ve bu duyguları ona açtığımda yapayalnızım. Ailelere hemen söylemeyelim dediğimde de saygı duydu. Bana bu bebeği istediğini ama yine de bu kararı benim vermem gerektiğini gayet rasyonel şekilde söyledi. Hep çok saygılıdır (!) Senin yanındayım, şöyle yaparız bak böyle olur diye bir konuşma yok tabi ki. Hiç olmadı ki! Bunu yapamadığını artık biliyor ve çaresiz bir kabulleniş içindeyim. Ben de ona benzemeye başladım ne acı evde müthiş bir sessizlik. Boğuluyorum. Ona olan sevgim olmasa bu iletişimsizliğin çözümü belli tabi ki. Asıl korkum bunu bir çocukla hep yaşayacak olmak. Kendi psikolojik sağlamlığıma da hiç güvenmiyorum. Yine bir sonlandırma operasyonu geçirirsem sanki o korktuğum şeyler başıma gelecek bizim için hiç çare kalmayacak gibi söyler misiniz siz olsanız ne yapardınız. Herşeye rağmen anne olmak ister miydiniz? Bunun sebebi sadece eşimle olan bu soğuk savaş mı?
Roman olur yazsammm seniiii..... Satırı görünce dilime dolandı şarkı
 
Ne açıdan güvenmiyorsunuz?
İlk senelerde size destek olacak anneniz kardeşiniz var mı?
Çocuk bakmam zor tek bakmak daha zor en azından ilk senelerde desteğiniz olacak mı?
Bunlara göre karar vermenizi öneririm.
Hakkınızda en hayırlısı olsun.
İşim gereği çocuklarla beraberim bazen onlara bakıp başka bi ailede olsalardı neler olurdu diye düşünürüm. Hep ben önce iyi oluş halimi, kendimi dizayn etmeliyim ki öyle çocuk sahibi olmalıyım diye düşünürdüm (ne büyük bir yanılgı halbuki) bunu hak görmedim belki kendime hiç olmuş gibi hissetmem o yüzden güvenmiyorum sanırım. Annem yok ne yazık ki kardeşlerim kendi yollarında. Dilerim öyle olur 🙏🏻
 
Eşinizin yokluğu, hiçliği beni gerdi. Ortada bir aile görmüyorum. Yurtdışına gidip eskort arayıp ülkesine dönüp yaşadığı şehirde de eskort arayan birini baba yapmaya gerek var mı? Lütfen ya korunun ya da boşayın. Kürtaj bir korunma yöntemi değildir.
Beni de üzüyor duygularını ifade etmeyişi anlamayışı asperger mi eşim bunu nasıl kamufle etti bunca zaman deyip durduğum çok oldu. O kelimeyi kullanamıyorum dahi haklısınız pişman olduğunu, uğraş verdiğini görünce affettim sandım. Kürtajın bir korunma yöntemi olmadığının ayırdındayım, tam da evliliği kurtarması gereken bi can olarak düşünmek istemediğimden aldım o kararı da. Yıkıcıydı. Şimdi bunu istemiyorum zamanı geri getiremiyorum. Teşekkür ederim.
 
Beni de üzüyor duygularını ifade etmeyişi anlamayışı asperger mi eşim bunu nasıl kamufle etti bunca zaman deyip durduğum çok oldu. O kelimeyi kullanamıyorum dahi haklısınız pişman olduğunu, uğraş verdiğini görünce affettim sandım. Kürtajın bir korunma yöntemi olmadığının ayırdındayım, tam da evliliği kurtarması gereken bi can olarak düşünmek istemediğimden aldım o kararı da. Yıkıcıydı. Şimdi bunu istemiyorum zamanı geri getiremiyorum. Teşekkür ederim.
Kamufle etiğini mi düşünüyorsunuz gerçekten? Samimi olun, bile bile kabul ettiniz. Ben kürtaja karşı biri değilim. Gerektiğinde yapılır ama siz bebek istemediğiniz halde korunmadan ilişkite giriyorsunuz. Yanlış olan bu.
 
Selamlar bu ara öylesine bir çıkmazdayım ki üye olup benimle benzer hisleri paylaşan olur mu bana rasyonel bir çözüm sunulur umuduyla yazıyorum buraya. Ne arkadaşlarıma, ne çoğu zaman benim ebeveynlik yaptığım aileme derdimi anlatıp fikir alamayacağım bir zamandayım. 34 yaşındayım, 5 yıldır evliyim. Severek evlendim, çok güzel arkadaşlık yapabiliyorduk o vakitler. Hayranlıkla başladı ilk benim ona olan sevgim.
Bir çok şehirde görevimiz nedeniyle yaşadık beraber çokça yer değiştirdik. Evlenmeden önce beraber de yaşadık tanımaya fırsatım da oldu. Ben daha geleneksel bir aile yapısından geliyorken o Ege şiarıyla büyümüş rahat bir yapıya sahip. Ama özellikle birbirini tanımanın o ayakları yerinden kesen aurası bitince inceden bir şeylerin yolunda gitmediğini farkettim. Pandemisi, depremleri, çoğunlukla benden gelen aile sorunları derken derken yıllar geçti. Aynı evin içinde çift kişilik bir yalnızlık ve anlaşılamamayı derinden yaşamaya başladım. Önce kendime yonttum bu ruh halimi. Öyle ya ben böyle hüznüsever, depresyona meyilli halim yüzünden böyle oluyordu. Uzun yollar işte.. 2023 ün sonuna doğru yüksek lisans tezimi yazmaya başladım hakkını yiyemem gerçekten o da elinden geleni yaptı bana destek oldu, tüm bu süreçler boyunca. Sonrasında tepetaklak gitti her şey ve ben birden sorunun sadece bende olmadığını farkettim. Benimle duygularını konuşamadığını, bana ya da bize dair soru sormadığını hep biliyordum sanki. Onda adını koyamadığım bir duvar var ben o iletişim engelini hiç aşamıyordum. Utanmak, sevinmek, öfkelenmek, üzülmek gibi soyut kavramlar lügatında olmadığı gibi, duygulara dair her konu açıldığında onu rasyonelize eden bi tavrı olur. Ben öfkelenerek kalkarım o sohbetlerden konu saptığı için. Bu durumun çözülebileceğini düşündüm bi süre yanıldım ki bir insan değişmiyor sen o kalıba ayak uydurmaya çalışıyorsun sadece. Ama o dönem çabaladım üstelik dedim sorun bende bu adamı anlamıyorum çok duygusalım bilmem ne. Mesela bir konu hakkında öfkeliyim ona konuyu açabileceğim en yumuşak zeminde açıyorum ama yok konuşamıyoruz küsüp kendini kapatıyor ya da delicesine susuyor, susuyor. Bu yatak odamızı da etkiledi, kendimi çirkin hissetmeye başladım öyle ya çekici değildim. Evet yanımdaydı, evdeydi, ev işlerini ortaklaşa yapar dizi, film izler sosyal ortamlarda ideal çift görünümünü verirdik.

Beni çokça yaralayan bi olay yaşadık. Bir toplantı için başka bi ülkeye gittiğinde instagramında farklı arayışlara girdiğini gördüm uzun zaman bunu bildiğimi söylemedim, söyleyemedim. Normalde telefonunu karıştırmazdım artık geçmişine bakmaya başladım, çoğu zaman temizliyordu. Onun bunu yapabildiğine inanamıyordum. Değersizlik algım aldı yürüdü. Depresyonda gibi olan bir kadını kim isterdi, yemek yemeye telefonlara bakmaya takatim bile yoktu. Üstelik kilo da almıştım.Sosyal ortamın çok kısıtlı olduğu bir ildeydik orada da kimsem yoktu. Üstelik o ülkedeki araması tek değildi aynı aramayı o il içinde yapmıştı. Geçen yıl yazımız kavgayla küskünlükle geçti.Bana beni cezalandırmak istediği için onu ittiğim için kendine yediremediğini ama hiç bir şey yapmadığını sadece aradığını söyledi öylesine!! İnanmak istedim ben ona. Bana dese ki ben oradaki kadınlara baktım, ya da porno izledim gerçekten anlamaya çalışacağım. Neyse ben çift terapisi istedim diye kabul etti ama o kadar sadece ben konuşuyordum ki yürütemedik. Üzeri kapatıldı artık sürekli kavgayı başlatan, şunu konuşalım diye dırdır eden, ağlayan taraf olmaktan gerçekten yoruldum. Çünkü karşımda bir duvar var ve benim uzun konuşmalarım ben dilini kullanarak duygularımı anlatmam hiç bir işe yaramıyor. Hatta daha kötüye gidiyor. Boşanmak istediğimi söyledim bir gün bunu yapmayalım dedi özür diledi vs. Onun kalıbına sığmaya önce kendin kızım demeye başladım sanki ilişkimiz de ben hırçınlığımı kaldırınca iyiye gitti gibi oldu. İyi biri o bir güne bir gün bana yüksek sesle konuştuğunu bilmem. Çok şey istemem ama isteyince muhakkak yapmaya çalışır. İyi olan yönlerine tutunmak istedim ki. Geçen yıl sonuna doğru hamile olduğumu öğrendim. Aslında hep hap kullanan bendim, prezervatif kullanmayı sevmez bıraktığım ay geri çekilme ile korunduk ama olan oldu. Kararı bana bıraktı, her isteğime tamam diyeceğini belirtti ama ilişkimizin üzerindeki öküzü ben gördüğümden gebeliği sonlandırdım o zaman. Zordu, zor bi karardı.

Şimdi yine aynı salaklık içindeyim yüzdeki lekem için tedavi gördüğüm için doğum kontrol hapını bırakmıştım üstelik o kadar da az bir araya geliyorduk ki ihtimal de vermedim en son 13 haziranda regl oldum. Ve iki hafta önce reglim gecikince yine hamile olduğumu öğrendim. Yalan yok ben hiç anne olmak istemedim hiç böyle bir hayalim olmadı lütfen çocuk sahibi olmak için uğraşanlar gücenmesinler bana. Sanki bu bir işaretti yeni ilimize taşındık yaşım 34 ve bir daha sonlandırma operasyonu geçiremeyeceğimi düşündüğümden önce doğuracağım dedim. Belki iyi de gelirdi hanemize. O da sevindi sanki ama geçen gün doktora gittiğimizde o görüntüyü görüp sesi duyduğumda çok gerildim ben. Uykularım kaçtı bi yandan sigarayı bırakmaya çalışıyordum o günden beri çok da uğraşmıyorum. Bir yandan doktorun verdiği folik asiti kullanıyorum. Saçma sapan karmaşık bir ruh halindeyim ve bu duyguları ona açtığımda yapayalnızım. Ailelere hemen söylemeyelim dediğimde de saygı duydu. Bana bu bebeği istediğini ama yine de bu kararı benim vermem gerektiğini gayet rasyonel şekilde söyledi. Hep çok saygılıdır (!) Senin yanındayım, şöyle yaparız bak böyle olur diye bir konuşma yok tabi ki. Hiç olmadı ki! Bunu yapamadığını artık biliyor ve çaresiz bir kabulleniş içindeyim. Ben de ona benzemeye başladım ne acı evde müthiş bir sessizlik. Boğuluyorum. Ona olan sevgim olmasa bu iletişimsizliğin çözümü belli tabi ki. Asıl korkum bunu bir çocukla hep yaşayacak olmak. Kendi psikolojik sağlamlığıma da hiç güvenmiyorum. Yine bir sonlandırma operasyonu geçirirsem sanki o korktuğum şeyler başıma gelecek bizim için hiç çare kalmayacak gibi söyler misiniz siz olsanız ne yapardınız. Herşeye rağmen anne olmak ister miydiniz? Bunun sebebi sadece eşimle olan bu soğuk savaş mı?
Rus edebiyatı gibi uzun betimlemeli ve dramatik bir yazı yazmışsın. Önce kendini kurtar , mental olarak iyileş ve seni aldatan adam için hissettiğin şeyin sevgi olmadığını anlayacaksın.
 
Selamlar bu ara öylesine bir çıkmazdayım ki üye olup benimle benzer hisleri paylaşan olur mu bana rasyonel bir çözüm sunulur umuduyla yazıyorum buraya. Ne arkadaşlarıma, ne çoğu zaman benim ebeveynlik yaptığım aileme derdimi anlatıp fikir alamayacağım bir zamandayım. 34 yaşındayım, 5 yıldır evliyim. Severek evlendim, çok güzel arkadaşlık yapabiliyorduk o vakitler. Hayranlıkla başladı ilk benim ona olan sevgim.
Bir çok şehirde görevimiz nedeniyle yaşadık beraber çokça yer değiştirdik. Evlenmeden önce beraber de yaşadık tanımaya fırsatım da oldu. Ben daha geleneksel bir aile yapısından geliyorken o Ege şiarıyla büyümüş rahat bir yapıya sahip. Ama özellikle birbirini tanımanın o ayakları yerinden kesen aurası bitince inceden bir şeylerin yolunda gitmediğini farkettim. Pandemisi, depremleri, çoğunlukla benden gelen aile sorunları derken derken yıllar geçti. Aynı evin içinde çift kişilik bir yalnızlık ve anlaşılamamayı derinden yaşamaya başladım. Önce kendime yonttum bu ruh halimi. Öyle ya ben böyle hüznüsever, depresyona meyilli halim yüzünden böyle oluyordu. Uzun yollar işte.. 2023 ün sonuna doğru yüksek lisans tezimi yazmaya başladım hakkını yiyemem gerçekten o da elinden geleni yaptı bana destek oldu, tüm bu süreçler boyunca. Sonrasında tepetaklak gitti her şey ve ben birden sorunun sadece bende olmadığını farkettim. Benimle duygularını konuşamadığını, bana ya da bize dair soru sormadığını hep biliyordum sanki. Onda adını koyamadığım bir duvar var ben o iletişim engelini hiç aşamıyordum. Utanmak, sevinmek, öfkelenmek, üzülmek gibi soyut kavramlar lügatında olmadığı gibi, duygulara dair her konu açıldığında onu rasyonelize eden bi tavrı olur. Ben öfkelenerek kalkarım o sohbetlerden konu saptığı için. Bu durumun çözülebileceğini düşündüm bi süre yanıldım ki bir insan değişmiyor sen o kalıba ayak uydurmaya çalışıyorsun sadece. Ama o dönem çabaladım üstelik dedim sorun bende bu adamı anlamıyorum çok duygusalım bilmem ne. Mesela bir konu hakkında öfkeliyim ona konuyu açabileceğim en yumuşak zeminde açıyorum ama yok konuşamıyoruz küsüp kendini kapatıyor ya da delicesine susuyor, susuyor. Bu yatak odamızı da etkiledi, kendimi çirkin hissetmeye başladım öyle ya çekici değildim. Evet yanımdaydı, evdeydi, ev işlerini ortaklaşa yapar dizi, film izler sosyal ortamlarda ideal çift görünümünü verirdik.

Beni çokça yaralayan bi olay yaşadık. Bir toplantı için başka bi ülkeye gittiğinde instagramında farklı arayışlara girdiğini gördüm uzun zaman bunu bildiğimi söylemedim, söyleyemedim. Normalde telefonunu karıştırmazdım artık geçmişine bakmaya başladım, çoğu zaman temizliyordu. Onun bunu yapabildiğine inanamıyordum. Değersizlik algım aldı yürüdü. Depresyonda gibi olan bir kadını kim isterdi, yemek yemeye telefonlara bakmaya takatim bile yoktu. Üstelik kilo da almıştım.Sosyal ortamın çok kısıtlı olduğu bir ildeydik orada da kimsem yoktu. Üstelik o ülkedeki araması tek değildi aynı aramayı o il içinde yapmıştı. Geçen yıl yazımız kavgayla küskünlükle geçti.Bana beni cezalandırmak istediği için onu ittiğim için kendine yediremediğini ama hiç bir şey yapmadığını sadece aradığını söyledi öylesine!! İnanmak istedim ben ona. Bana dese ki ben oradaki kadınlara baktım, ya da porno izledim gerçekten anlamaya çalışacağım. Neyse ben çift terapisi istedim diye kabul etti ama o kadar sadece ben konuşuyordum ki yürütemedik. Üzeri kapatıldı artık sürekli kavgayı başlatan, şunu konuşalım diye dırdır eden, ağlayan taraf olmaktan gerçekten yoruldum. Çünkü karşımda bir duvar var ve benim uzun konuşmalarım ben dilini kullanarak duygularımı anlatmam hiç bir işe yaramıyor. Hatta daha kötüye gidiyor. Boşanmak istediğimi söyledim bir gün bunu yapmayalım dedi özür diledi vs. Onun kalıbına sığmaya önce kendin kızım demeye başladım sanki ilişkimiz de ben hırçınlığımı kaldırınca iyiye gitti gibi oldu. İyi biri o bir güne bir gün bana yüksek sesle konuştuğunu bilmem. Çok şey istemem ama isteyince muhakkak yapmaya çalışır. İyi olan yönlerine tutunmak istedim ki. Geçen yıl sonuna doğru hamile olduğumu öğrendim. Aslında hep hap kullanan bendim, prezervatif kullanmayı sevmez bıraktığım ay geri çekilme ile korunduk ama olan oldu. Kararı bana bıraktı, her isteğime tamam diyeceğini belirtti ama ilişkimizin üzerindeki öküzü ben gördüğümden gebeliği sonlandırdım o zaman. Zordu, zor bi karardı.

Şimdi yine aynı salaklık içindeyim yüzdeki lekem için tedavi gördüğüm için doğum kontrol hapını bırakmıştım üstelik o kadar da az bir araya geliyorduk ki ihtimal de vermedim en son 13 haziranda regl oldum. Ve iki hafta önce reglim gecikince yine hamile olduğumu öğrendim. Yalan yok ben hiç anne olmak istemedim hiç böyle bir hayalim olmadı lütfen çocuk sahibi olmak için uğraşanlar gücenmesinler bana. Sanki bu bir işaretti yeni ilimize taşındık yaşım 34 ve bir daha sonlandırma operasyonu geçiremeyeceğimi düşündüğümden önce doğuracağım dedim. Belki iyi de gelirdi hanemize. O da sevindi sanki ama geçen gün doktora gittiğimizde o görüntüyü görüp sesi duyduğumda çok gerildim ben. Uykularım kaçtı bi yandan sigarayı bırakmaya çalışıyordum o günden beri çok da uğraşmıyorum. Bir yandan doktorun verdiği folik asiti kullanıyorum. Saçma sapan karmaşık bir ruh halindeyim ve bu duyguları ona açtığımda yapayalnızım. Ailelere hemen söylemeyelim dediğimde de saygı duydu. Bana bu bebeği istediğini ama yine de bu kararı benim vermem gerektiğini gayet rasyonel şekilde söyledi. Hep çok saygılıdır (!) Senin yanındayım, şöyle yaparız bak böyle olur diye bir konuşma yok tabi ki. Hiç olmadı ki! Bunu yapamadığını artık biliyor ve çaresiz bir kabulleniş içindeyim. Ben de ona benzemeye başladım ne acı evde müthiş bir sessizlik. Boğuluyorum. Ona olan sevgim olmasa bu iletişimsizliğin çözümü belli tabi ki. Asıl korkum bunu bir çocukla hep yaşayacak olmak. Kendi psikolojik sağlamlığıma da hiç güvenmiyorum. Yine bir sonlandırma operasyonu geçirirsem sanki o korktuğum şeyler başıma gelecek bizim için hiç çare kalmayacak gibi söyler misiniz siz olsanız ne yapardınız. Herşeye rağmen anne olmak ister miydiniz? Bunun sebebi sadece eşimle olan bu soğuk savaş mı?
İnanın okurken ben bile bunaldım ;sorunun çoğu sizde görünüyor.Böyle boğucu bir eşi kimse istemez ,o da iyice içine kapanmış anlaşılan.

Gerçi en önemlisi sizi aldatmış, sorunların gerisi boş zaten.
 
Gereksiz boş laf yazmışsın vaktine yazık. Boşanacaksınız. Tek çocuklu boşanmış single mom olararak devam edeceksin. Teşekkürler.
Keşke siz de kıymetli vaktinize yazık etmeseydiniz uzunluğu görünce. Okumayı da yazmayı da severim doğru. Çağımızda şu kadarcık bir yazıyı okuyamıyor oluşunuz şaşırtıcı değil inanın. Teşekkür ederim tespitleriniz için single mom da olurum gerekiyorsa.
 
Eşinizle de bu kadar dramatik konuşuyorsanız söylediklerinizin yarısından çoğunu dinlemiyor, dinlemiş gibi yapıyordur. Bir sorun varsa, dramdan uzak ve net rasyonel cümleler kurarak konuşmalısınız ki sonuç alabilin.
Bazı durumlardan ötürü korunmayı bırakmanız gerektiğinde başına daha önce gebelik gelmiş bir kadın olarak ya o dönem sekse ara verecektiniz ya da spiral gibi yöntemlerle devam edecektiniz ki zırt pırt bırakabileceğiniz bir şey olmasın.
Eşim prezervatif kullanmayı sevmiyor diye bir şey yok, kadınlar da eminim orasına burasına tel gibi bir şey sokturmayı ya da her Allah'ın günü hap içmeye bayılmıyor.
Anne olmayı gerçekten istemiyorsanız yolunuz belli ve bundan sonrası için başka korunma yöntemlerine yönelin.
 
Selamlar bu ara öylesine bir çıkmazdayım ki üye olup benimle benzer hisleri paylaşan olur mu bana rasyonel bir çözüm sunulur umuduyla yazıyorum buraya. Ne arkadaşlarıma, ne çoğu zaman benim ebeveynlik yaptığım aileme derdimi anlatıp fikir alamayacağım bir zamandayım. 34 yaşındayım, 5 yıldır evliyim. Severek evlendim, çok güzel arkadaşlık yapabiliyorduk o vakitler. Hayranlıkla başladı ilk benim ona olan sevgim.
Bir çok şehirde görevimiz nedeniyle yaşadık beraber çokça yer değiştirdik. Evlenmeden önce beraber de yaşadık tanımaya fırsatım da oldu. Ben daha geleneksel bir aile yapısından geliyorken o Ege şiarıyla büyümüş rahat bir yapıya sahip. Ama özellikle birbirini tanımanın o ayakları yerinden kesen aurası bitince inceden bir şeylerin yolunda gitmediğini farkettim. Pandemisi, depremleri, çoğunlukla benden gelen aile sorunları derken derken yıllar geçti. Aynı evin içinde çift kişilik bir yalnızlık ve anlaşılamamayı derinden yaşamaya başladım. Önce kendime yonttum bu ruh halimi. Öyle ya ben böyle hüznüsever, depresyona meyilli halim yüzünden böyle oluyordu. Uzun yollar işte.. 2023 ün sonuna doğru yüksek lisans tezimi yazmaya başladım hakkını yiyemem gerçekten o da elinden geleni yaptı bana destek oldu, tüm bu süreçler boyunca. Sonrasında tepetaklak gitti her şey ve ben birden sorunun sadece bende olmadığını farkettim. Benimle duygularını konuşamadığını, bana ya da bize dair soru sormadığını hep biliyordum sanki. Onda adını koyamadığım bir duvar var ben o iletişim engelini hiç aşamıyordum. Utanmak, sevinmek, öfkelenmek, üzülmek gibi soyut kavramlar lügatında olmadığı gibi, duygulara dair her konu açıldığında onu rasyonelize eden bi tavrı olur. Ben öfkelenerek kalkarım o sohbetlerden konu saptığı için. Bu durumun çözülebileceğini düşündüm bi süre yanıldım ki bir insan değişmiyor sen o kalıba ayak uydurmaya çalışıyorsun sadece. Ama o dönem çabaladım üstelik dedim sorun bende bu adamı anlamıyorum çok duygusalım bilmem ne. Mesela bir konu hakkında öfkeliyim ona konuyu açabileceğim en yumuşak zeminde açıyorum ama yok konuşamıyoruz küsüp kendini kapatıyor ya da delicesine susuyor, susuyor. Bu yatak odamızı da etkiledi, kendimi çirkin hissetmeye başladım öyle ya çekici değildim. Evet yanımdaydı, evdeydi, ev işlerini ortaklaşa yapar dizi, film izler sosyal ortamlarda ideal çift görünümünü verirdik.

Beni çokça yaralayan bi olay yaşadık. Bir toplantı için başka bi ülkeye gittiğinde instagramında farklı arayışlara girdiğini gördüm uzun zaman bunu bildiğimi söylemedim, söyleyemedim. Normalde telefonunu karıştırmazdım artık geçmişine bakmaya başladım, çoğu zaman temizliyordu. Onun bunu yapabildiğine inanamıyordum. Değersizlik algım aldı yürüdü. Depresyonda gibi olan bir kadını kim isterdi, yemek yemeye telefonlara bakmaya takatim bile yoktu. Üstelik kilo da almıştım.Sosyal ortamın çok kısıtlı olduğu bir ildeydik orada da kimsem yoktu. Üstelik o ülkedeki araması tek değildi aynı aramayı o il içinde yapmıştı. Geçen yıl yazımız kavgayla küskünlükle geçti.Bana beni cezalandırmak istediği için onu ittiğim için kendine yediremediğini ama hiç bir şey yapmadığını sadece aradığını söyledi öylesine!! İnanmak istedim ben ona. Bana dese ki ben oradaki kadınlara baktım, ya da porno izledim gerçekten anlamaya çalışacağım. Neyse ben çift terapisi istedim diye kabul etti ama o kadar sadece ben konuşuyordum ki yürütemedik. Üzeri kapatıldı artık sürekli kavgayı başlatan, şunu konuşalım diye dırdır eden, ağlayan taraf olmaktan gerçekten yoruldum. Çünkü karşımda bir duvar var ve benim uzun konuşmalarım ben dilini kullanarak duygularımı anlatmam hiç bir işe yaramıyor. Hatta daha kötüye gidiyor. Boşanmak istediğimi söyledim bir gün bunu yapmayalım dedi özür diledi vs. Onun kalıbına sığmaya önce kendin kızım demeye başladım sanki ilişkimiz de ben hırçınlığımı kaldırınca iyiye gitti gibi oldu. İyi biri o bir güne bir gün bana yüksek sesle konuştuğunu bilmem. Çok şey istemem ama isteyince muhakkak yapmaya çalışır. İyi olan yönlerine tutunmak istedim ki. Geçen yıl sonuna doğru hamile olduğumu öğrendim. Aslında hep hap kullanan bendim, prezervatif kullanmayı sevmez bıraktığım ay geri çekilme ile korunduk ama olan oldu. Kararı bana bıraktı, her isteğime tamam diyeceğini belirtti ama ilişkimizin üzerindeki öküzü ben gördüğümden gebeliği sonlandırdım o zaman. Zordu, zor bi karardı.

Şimdi yine aynı salaklık içindeyim yüzdeki lekem için tedavi gördüğüm için doğum kontrol hapını bırakmıştım üstelik o kadar da az bir araya geliyorduk ki ihtimal de vermedim en son 13 haziranda regl oldum. Ve iki hafta önce reglim gecikince yine hamile olduğumu öğrendim. Yalan yok ben hiç anne olmak istemedim hiç böyle bir hayalim olmadı lütfen çocuk sahibi olmak için uğraşanlar gücenmesinler bana. Sanki bu bir işaretti yeni ilimize taşındık yaşım 34 ve bir daha sonlandırma operasyonu geçiremeyeceğimi düşündüğümden önce doğuracağım dedim. Belki iyi de gelirdi hanemize. O da sevindi sanki ama geçen gün doktora gittiğimizde o görüntüyü görüp sesi duyduğumda çok gerildim ben. Uykularım kaçtı bi yandan sigarayı bırakmaya çalışıyordum o günden beri çok da uğraşmıyorum. Bir yandan doktorun verdiği folik asiti kullanıyorum. Saçma sapan karmaşık bir ruh halindeyim ve bu duyguları ona açtığımda yapayalnızım. Ailelere hemen söylemeyelim dediğimde de saygı duydu. Bana bu bebeği istediğini ama yine de bu kararı benim vermem gerektiğini gayet rasyonel şekilde söyledi. Hep çok saygılıdır (!) Senin yanındayım, şöyle yaparız bak böyle olur diye bir konuşma yok tabi ki. Hiç olmadı ki! Bunu yapamadığını artık biliyor ve çaresiz bir kabulleniş içindeyim. Ben de ona benzemeye başladım ne acı evde müthiş bir sessizlik. Boğuluyorum. Ona olan sevgim olmasa bu iletişimsizliğin çözümü belli tabi ki. Asıl korkum bunu bir çocukla hep yaşayacak olmak. Kendi psikolojik sağlamlığıma da hiç güvenmiyorum. Yine bir sonlandırma operasyonu geçirirsem sanki o korktuğum şeyler başıma gelecek bizim için hiç çare kalmayacak gibi söyler misiniz siz olsanız ne yapardınız. Herşeye rağmen anne olmak ister miydiniz? Bunun sebebi sadece eşimle olan bu soğuk savaş mı?
Bazen olmaz
Siz iyisinizdir, eşiniz de iyi bir insandır ama aynı evin içine girince birlikte yaşayamazsınız (kaldı ki eşiniz bence iyi insan değil) bunun için illa bir suçlu olmasına gerek yok. Bu kadar derin uçurumların olduğu ilişkiler için terapi ya da çözüm önerilerine de inanmıyorum açıkçası. Bazen olmaz işte olmadığını bilip ona göre davranmanız gerekir.
Çocuk konusuna gelince sana bırakıyorum deyip sıyrılan bir adamı baba yapmak doğru değil üstelik aldatmaya meyilli. Bir kez kürtaj kararı aldıktan sonra ikinci kez gebe kalmak açık seçik sizin hatanız. Anne olmak istemiyorsunuz, evliliğiniz de yürümüyor tedbir almak yerine böyle bir durumun içine girmeniz çok kötü olmuş. Belli ki bu evlilik yürümeyecek, siz çocuğunuzu ve kendinizi düşünün artık, yolun kalan kısmında yalnızsınız çünkü, ona göre karar verin.
 
bile bile lades
insan aynı hatayı ikinci kez nasıl yapar
üstelik her şeyi göre göre
uzun uzun anlatmanız bir şeyi değiştirmiyor
peki şu ortamda insan nasıl sevişiyor
bence asıl mesele bu
Uygun takvimle, geri çekilme ile nice insan korunuyor değil mi evet yanlış! Ben de salaklığıö diyorum zaten. sadece bi ay kadar bıraktığı ilacı içmeyince böyle bir şans olacağını düşünemiyor tabi ki. Metni uzun olarak düşünmemiştim yazarken eşimi sadece bu haliyle yansıtmak istemedim. ‘Sakalı o kadar da mavi değil’ anlayacağın. Bu süre boyunca çok güzel günler de geçirdik, sevişmek ne ki öpüştük de inanır mısın. 2 yıllık uzun bir süreç bu ve ben zor olanı yapıp affetme yolunu seçmiştim konunun özeti şu ki şu an hamileyim ve geçti sandığım yaralarım geçmemiş. Ah görüyor musun yine uzun yazdım
 
Eşinizle de bu kadar dramatik konuşuyorsanız söylediklerinizin yarısından çoğunu dinlemiyor, dinlemiş gibi yapıyordur. Bir sorun varsa, dramdan uzak ve net rasyonel cümleler kurarak konuşmalısınız ki sonuç alabilin.
Bazı durumlardan ötürü korunmayı bırakmanız gerektiğinde başına daha önce gebelik gelmiş bir kadın olarak ya o dönem sekse ara verecektiniz ya da spiral gibi yöntemlerle devam edecektiniz ki zırt pırt bırakabileceğiniz bir şey olmasın.
Eşim prezervatif kullanmayı sevmiyor diye bir şey yok, kadınlar da eminim orasına burasına tel gibi bir şey sokturmayı ya da her Allah'ın günü hap içmeye bayılmıyor.
Anne olmayı gerçekten istemiyorsanız yolunuz belli ve bundan sonrası için başka korunma yöntemlerine yönelin.
Bak bu konuda haklısın duygularımı anlayabilsin diye çokça betimlerim evet. Dinlemiş gibi yapması muhtemel. Bu tavsiyeni dikkate alacağım.
 
Bak bu konuda haklısın duygularımı anlayabilsin diye çokça betimlerim evet. Dinlemiş gibi yapması muhtemel. Bu tavsiyeni dikkate alacağım.
Duygularınızı anlatma isteğinizi ve görünür olma çabanızı anladım ama bunun yolu bu değil. Sadece erkekler olarak genelleme yapmayacağım, erkek ya da kadın fark etmez bu kadar betimleme ve uzun konuşmalarda insanlar bir süre sonra konudan kopar. Daha amiyane tabirle konu sıkıcı hale gelir ve he he diyip geçerler.
Daha akıcı, net, mantık sınırları içerisinde kendinizi ifade ederseniz bir ihtimal daha net sonuçlar görebilirsiniz.
 
Bazen olmaz
Siz iyisinizdir, eşiniz de iyi bir insandır ama aynı evin içine girince birlikte yaşayamazsınız (kaldı ki eşiniz bence iyi insan değil) bunun için illa bir suçlu olmasına gerek yok. Bu kadar derin uçurumların olduğu ilişkiler için terapi ya da çözüm önerilerine de inanmıyorum açıkçası. Bazen olmaz işte olmadığını bilip ona göre davranmanız gerekir.
Çocuk konusuna gelince sana bırakıyorum deyip sıyrılan bir adamı baba yapmak doğru değil üstelik aldatmaya meyilli. Bir kez kürtaj kararı aldıktan sonra ikinci kez gebe kalmak açık seçik sizin hatanız. Anne olmak istemiyorsunuz, evliliğiniz de yürümüyor tedbir almak yerine böyle bir durumun içine girmeniz çok kötü olmuş. Belli ki bu evlilik yürümeyecek, siz çocuğunuzu ve kendinizi düşünün artık, yolun kalan kısmında yalnızsınız çünkü, ona göre karar verin.
‘Bazen olmaz’ mış doğru. Ben inanıyordum terapiye ama iki tarafında uğraşı önemli sanırım. Bir çok çift arkadaşım yararını görmüştü. Affettim, geçti, iyileştim,pişman bak dediğinde de geliyormuş aklına. Anne olmayı hiç hayal etmedim, öyle anne olmak istiyorum diye gezmedim. Salaklığımı da açık yüreklilikle yazdım da zaten o yüzden bu kadar linçleniyorum sorun değil. Her şeyi denedim derim ben de ona büyüdüğünde. Teşekkür ederim.
 
Kamufle etiğini mi düşünüyorsunuz gerçekten? Samimi olun, bile bile kabul ettiniz. Ben kürtaja karşı biri değilim. Gerektiğinde yapılır ama siz bebek istemediğiniz halde korunmadan ilişkite giriyorsunuz. Yanlış olan bu.
Evet kamufle ettiğini düşünüyorum belki biri okur bunu dikkat etsinler. Belli bir örüntü çerçevesinde hareket ettiğini, konuştuğunu farketmem evlendikten sonra oldu. Daha öncesinde anlattığı duygularının hep aynı cümleler olduğunu farketmemek de aşkın gözünün kör oluşundan sanırım, idealize ediyoruz ya en başta. Bebek konusuna gelince ben anne olmayı hayal etmemiştim, öyle ortalıkta anne olmalıyım diye gezmediğimden bahsettim. Sanırım herkes çook isteyerek yapıyor ne güzel ☺️
 
Evef eşinizle uyumsuzsunuz eşiniz vurdumduymaz biri siz de kısacık konuyu bin cümleyle açıklayacak kadar derin uzun konusmayi seven birisiniz belli. Esiniz anlayamaz bunu o kapasitesi yok size saygi falan duydugu icin değil kapasitesi o kadar oldugu icin size birakiyor her seyi bunu gectik. En önemli konu bu adam sizi aldatmis! Ötesi berisi yok bosanmalisiniz artı yönü yok ici bos teneke kutusu bu. Sizin olayiniz bebek , dünyanin en guzel seylerden biri o iste ama
en büyük sorumluluğu da o siz bu konuyu düsünun .
Daha önce yapmissiniz umarim bi daha yapmazsiniz kucucuk bi melek o oyle mükemmel bir his ki. Allah yardimciniz olsun.
ilk cümleye gülümsedim aksine gereksiz konuşmayı sevmem ama bugün o cümleler öylesine geldi içimden. Sadece kavga edebilmeyi isterdim bana içindekileri dökebilsin isterdim olmadı üstüne dediğiniz gibi aldatıldım. Affettim, atlattık sandım sanırım hiç de yüzüne vurmadım herkes ikinci bi şansı hak eder diye düşündüm. Ama öyle olmuyormuş bi imtihan ile bu düşüncelerle baş başa kalıyormuşsun. Ben de bir daha bunu yaşatmak istemiyorum ne kendime ne de ona. Teşekkür ederim.
 
Bebek sorunlarınızı çözmeyecek aksine ×25 haline getirecek. Siz hiçliğin ortasında uykusuzluk, yetersizlik, lohusa depresyonu, yorgunluk yalnızlık ile boğuşurken eşiniz sizi defalarca daha aldatacak. Bebeğinizi doğurmadan boşanın. Eşiniz arandığı yerlere gitsin bir zahmet ya da nereye layıksa oraya gitsin. Sizde şu melankolik ruh halinden bir an önce kurtulup yere sağlam basın. Birbirinize göre değilsiniz . Eşiniz kendi düzeni olsun diye evlenmiş sizinle. İstediğini yapıp otel hayatı yaşıyor. Sizde kendinizi sorgulamayla, kendinizde hata aramayla boğuşup duruyorsunuz. Kendine gel bacım. Sanki ölümsüz bir aşkı yaşıyorsunda ihanet dolu şu herife katlanıyorsun.
 
Bebek sorunlarınızı çözmeyecek aksine ×25 haline getirecek. Siz hiçliğin ortasında uykusuzluk, yetersizlik, lohusa depresyonu, yorgunluk yalnızlık ile boğuşurken eşiniz sizi defalarca daha aldatacak. Bebeğinizi doğurmadan boşanın. Eşiniz arandığı yerlere gitsin bir zahmet ya da nereye layıksa oraya gitsin. Sizde şu melankolik ruh halinden bir an önce kurtulup yere sağlam basın. Birbirinize göre değilsiniz . Eşiniz kendi düzeni olsun diye evlenmiş sizinle. İstediğini yapıp otel hayatı yaşıyor. Sizde kendinizi sorgulamayla, kendinizde hata aramayla boğuşup duruyorsunuz. Kendine gel bacım. Sanki ölümsüz bir aşkı yaşıyorsunda ihanet dolu şu herife katlanıyorsun.
Çevremdeki annelerle dinlerim, haklısın tek tek yazdığın o günler için endişeliyim. Kendimi mi kandırıyorum bilmiyorum içimden bir daha yapmadı, yapmaz demek geliyor. Ama biliyorum ki ben duygusal olarak zorlandıkça o kaçış yolu arayacak ben talep etmekten geri duramam, durmamalıyım da! O mışıl mışıl uyuyor şimdi mesela halbuki konuşmamız gerektiğini biliyordu. Yarın net cümlelerle konuşacağım onunla. Teşekkür ederim.
 
Back
X