Ya benim de böyle bi görüştüğüm vardı. Memleketimdeydi. 2 kere yaşadığım şehire geldi ve iki yemek parasını da ben ödedim. Allaha şükür çalışan insanım insan parasında değil ama o kadar tuhaf olmuştumki. İlk sefer hadi o misafir dedim. İkincisinde aaa sen mi ısmarlıyorsun deyip kasaya yaklaşmamıştı bile. Aşırı efendi, saygılı, “tutumlu” sanırdım. Deli gibi çalışıyor. Bi fabrikada kalite bölümündeydi. Babası şöfordü işleri büyütmüşler 2-3 tane servisleri vardı işçileri alıp bırakıyorlardı. O da yetmezmiş gibi kardeşinin bakkalında duruyordu. Maaşına hiç dokunmayıp diğer işlerden aldığı harçlıkla idare ediyordu. Tek derdi para biriktirip servis, araba, tır almak tekrar tekrar onlarla iş yapmak.... Allahım nasıl bi 3 ay geçirmişim ben bbir kere çok yoruldum yattım dinleniyorum dediğini hatırlamıyorum yaaa. Ya da cafede arkadaşlarıyşa vs takıldığıını. Ailesi de çalışmayı çok seven insanlar evlerinde bir eksik yok elleri boş gelmezler ama kendisi nasıl olur bilemem. Belki de büyük şehirde yaşamadığı için avmde gezip yeyip içmek gereksiz harcama geliyordu ona bilemiyorum. Çevremde eli açıklıktan har vurup harman savurandan çok şikayet eden var ama hangisi daha iyi hangisi daha kötü karar veremiyorum