Cinsellik Hakkında Genel Düşünceler

Guneay34

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
14 Nisan 2020
17
-7
36
Merhabalar, ilk konum olduğunun ve ilk konuyu lap diye cinsellik bölümüne açmanın dikkat çektiğinin ve hoş karşılanmadığının farkındayım. Aslına bakarsanız konunun içeriği %100 cinsellike değil fakat içinde bu konuda da unsurlar barındırdığından ve daha dikkat çekici olacağını düşündüğümden dolayı konuyu buraya açma gereği hissettim.

Burayı birkaç yıldır biliyorum ve özellikle son 3-4 aydır da ciddi derecede yakından takip ediyorum. Girişte lafı uzatmak istemediğimden bu konuyu neden açtığımı söyleyeyim. Sürekli ilişkiler konusunda karşısındaki erkek ile problem yaşayan hemcinslerimi görüyorum ve çoğunlukla çok benzer laflarla insanlar birbirlerine cevaplar veriyor. Ben 1 yılı aşkın süredir evliyim ve eşimle dobrayızdır. Hatta o fazlasıyla dobradır, istemeden beni kırmışlığı da çoktur. Bundan dolayı hemen her konuda rahatızdır ve o da aklından geçeni şak diye ortaya koyar. Yavaştan asıl konuya gireyim. Konuyu aslında eşimin ağzından yazacağım. Muhtemelen kızacaksınız, neden böyle biriyle birliktesin diyeceksiniz, belki hak vereniniz de olacak. Ama bu ve bunun gibi çokça konu olduğundan bunları yazmam gerekiyor diye düşündüm.

Evliliğimizin başlarında onun erken boşalma problemi vardı (En azından o öyle düşünüyordu) ve ilişkiden kaçınıyordu. Çok düzenli spor yaptığından zaten bahaneleri de hazırdı. Pazartesi ve Cuma haricinde hiçbir şekilde onu ikna edemezdiniz, gerçi halen edemem. Bu konuda halen aynı. Pazartesi ve Cuma günlerinden herhangi birinde de cinsellike oluyorsa oluyordu. Fakat ben tatmin olmadığım gibi o da tatmin olmadığını söylüyordu. Hemen aklınıza ten uyumu olmadığı gelebilir fakat ön sevişmeden hem o hem de ben gayet memnunuz. Oldukça uzun sürebiliyor bu fakat asıl ilişkiye geldiğinde o oldukça isteksiz oluyor. Hemen her konuda farklı düşüncelere çok açıktır fakat bu konuda ciddi tabuları var ve bir türlü kıramadık. Bir gün bunu ciddi konuşmak istedim ve genel anlamda bana döküldü. Canım yandı mı? Evet biraz yandı. Ancak evlenmeden önce ilk sevgili olduğumuz yılda zaten bana bunları hissettirmiş ve ben sineye çekmiştim. Çok problem etmiyordum, onun yanında olmak yetiyordu. Şimdi onun ağzından neler söylediğine geçeyim. Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum bundan dolayı mealen yazacağım. Bir de şunu ekleyeyim benim ondan önce lisede bir kez sevgilim olmuştu, onun ise ilki bendim ve karşı cins konusunda canı yanmış birisiydi. En azından atlattığı kadarıyla.

1- Erkekler olarak aslında istediğimiz ilişkileri yaşayamıyoruz demişti. Seçen tarafında hep karşı taraf olduğunu, bir erkeğin istediği biriyle birlikte olma olasılığının en fazla %10 olduğunu söylüyordu. Ama bir kız istediğinde ise onun kabul edilme olasılığı %90'dan aşağı değil diyordu. Haksız da diyemem çünkü erkeklerin teklif etmesine alışığız. Sonrası ilginç: İlkler unutulmaz diyerek, ilk birkaç kere reddedildikten sonra birinden kabul almanın aslında çok da tatmin etmediğini ancak hiç değilse iyi olduğunu söylemişti. Bunu da üniversite tercihlerinde ilk sıralara yazdığın ile 15. sıraya yazdığın aynı kefede mi diyerek vurgulamıştı. En sonunda da siz reddedip reddedip istediğiniz erkekte karar kılıyorken biz yalnızca bizi kabul edenle yetiniyoruz demişti. İstisnalar da kaideyi bozmazmış.

2- İkinci olarak kadınların artık erkeklerden daha fazla cilveli ve istekli olması gerektiğini savuyordu. Kadınların saç boyamayı, güzel iç çamaşırlar giymesini bakımlılık veya güzellik olarak görmüyordu. Sporla çok ilgilendiğinden dolayı erkeklerin ideal vücuda ulaşmasının kadınlara göre daha zor olduğuna kanaat getirmişti ve bundan dolayı kadınları şanslı görüyordu. Kadının ideal yağ oranı %20'ler civarında geziyorken kendisi %12'lik yağ oranında iken bile vücudundan memnun değildi. Bazı konularda da maalesef çok takıntılı. Kadınların bu avantajına rağmen yalnızca birazcık makyaj ve kıyafet ile kendilerinin güzel olduğunu iddia etmelerine deli olduğunu söylemişti.

3- Benim daha önceden sevgilimin olmasını çok takıyordu (Bence halen takıyor çünkü bazen hiçbir sebep yokken o gün içinde çok soğuk davranıyor ve tüm gün surat asıyor) ve bundan dolayı cinsel anlamda uzak durduğunu söylüyordu.

4- Kadınların erkekleri sürekli porno bağımlısı olmakla, erken boşalmakla suçlamak yerine kendilerine bakması gerektiğini söylemişti. Bu canımı o zaten epey acıttı tabi. Bana direkt " Sen ne derece beni tatmin ediyorsun ki! " diyerek çıkışmadı fakat belki bana da imada bulundu. Ayrıca erkeklerin boşalması tatmin olduğu anlamına gelmiyormuş ona göre. İyi bir vücuda sahip biriyle (Kendisi büyük meme sever ve bende neredeyse hiç meme yok maalesef) sevişmek boşalmaktan çok daha önemliymiş. Kadınların sürekli yöneterek erkeğe direktif vermesiyle " Artık ben tatmin oldum sen de boşalabilirsin." demesi gurur inciticiymiş. Mesele memnun olmak ise isteyen her türlü olur. Gitsin kendine seks oyuncağı alsın gibi ifadeler de kullanmıştı sanırım.

Genel anlamda bunları söylemişti zamanında. Aslına bakarsanız bunları zaman zaman dile getiriyordu çok eski zamanlarda fakat hepsini uzun uzadıya toplu olarak yakın bir zamanda anlattı. Bilemiyorum çözümü nedir veya hatta var mıdır. Ancak umarım bazı noktaları açığa kavuşturur.

Bana gelecek olursak eşimin bu düşünceleri ve tabuları haricinde karakteri oldukça iyi, kafası epey çalışıyor. Beni ölesiye sevdiğini düşünmüyorum fakat benimle olmaktan ve zaman geçirmekten hoşlandığından eminim. Bana soracak olursanız evliliğimden 10 üzerinden 7 derecesinde memnunum.
 
Ben yine ten uyumuna takılıcam. Belki rahatsız edici boyutta değildir ama iki tarafı da şahlandıracak bir uyum yoktur. Bir de eşiniz konuya çok teknik bakıyor gibi geldi. Içinden ne geçiuorsa davranmıyor gibi. Yani bu cinsel ilişki zamanla oturabilen bir şey. Sizden once cinsel hayatı var mıymış peki yani nasılmış?
 

Tamamını okudunuz mu bilmiyorum fakat yukarıda açıkladığım gibi ben onun ilkiyim. Bunu nereden biliyorum çünkü bundan aşırı derecede müzdaripti ve benden önce sevgilisi olmamasını büyük bir eziklikmiş gibi düşünüyordu. Onunla 23 yaşındayken sevgili olmuştuk (O 23, ben 26 idim. Ben 3 yaş büyüğüm ). Fakat bu düşünceleri hiç kafasından atamadı, halen de atabilmiş değil. Geçmişe çok takık ve yukarıda da bahsettiğim gibi benim lisedeki uyduruktan ilişkimi de problem ediyor. Kısacası benden önce hiçbir ilişkisi ve yakınlaşması olmamış.

Teknik olma kısmını gelecek olursak kendisi öz ve öz oğlak burcudur. Hayatımda onun kadar mantıkçı bir insana rastlamadım ve rastlayacağımı düşünmüyorum. Aslına bakarsanız beni etkileyen de onun biraz bu mantıkçılığıydı.
 
Eşin kılıf uyduruyor bence.

Neye kılıf uyduruyor olabilir? Yukarıda tabiki cinsellik ile alakalı söyledikleri var ama genel anlamda kadın-erkek ilişkilerindeki dengesizlikten müzdarip sanıyorum. Evlendik fakat aslında ben onun bir ilişkiden tam olarak ne beklediğini hiçbir zaman tam olarak anlamadım.
 
İlişkiden zevk alma durumu öyle hemen olmuyor zaten zaman gerekiyor örnegin biz eşimle ilk zamanlar neredeyse hergün ilişki yaşıyorduk şimdi aklımız ne zaman eserse yada fiziksel olarak yorgun olmadığımız zamanlar sevişiyoruz inanın şuan öncekine oranla daha fazla zevk alıyorum eşimde aynı şekilde tavırlarından belli ediyor bide erkegi tatmin etmek sadece iyi vücutla olan bişey degil ha etkisi hiç yok da diyemem şimdi baktığın zaman gögüslerim gayet büyük ve dolgun ama bu ilişki esnasında çok üzerinde durduğumuz Bi kısım degil açıkcası yani ilişki biraz zamanla alışılan ve tecrübe edindikçe daha iyi olunan Bişey ilk zamanlar eşim sadece boşalıyordu şuan zevk alıyor ten uyumumuz gayet iyi Bi erkegi memnun etmek için iyi vucuda gerek yok hatta tam Bi birleşmeye bile gerek yok ayrıca eşinizin dedigi gibi erkekleri yönetmeyin bırakın istedikleri gibi yaşasınlar kendileri Bi zamandan sonra kendi memnun oldukça eşini memnun etmeye daha çok odaklanıyolar ve iki tarafta istediğini alıyor aynı şekilde eşim ilişkiden kaçan Bi yapısı vardı ve erken boşalıyordu ve bu şekilde aştık onu memnun edicek yönleri deneyerek yaşayarak buldum mesela hep sorardım nasıl Bi ilişki ister karşısında nasıl Bi kadın bekliyor diye ve bu sayede şuan gayet iyi durumdayız erken boşaltma isteksizlik falan kalmadı eger isteksizse onu isteklendirecek şeyler yapabilirsiniz biraz uzun oldu ama umarım yardımcı olur
 

Aslına bakarsanız yukarıda dediğim gibi 1 yıldan uzun süredir evliyiz. Ondan önce de uzunca bir sevgililik sürecimiz vardı. Hiçbir zaman aman ayıptır, günahtır diye bu konuları konuşmamazlık etmedik. O yüzden son 1 küsür yıldır evli olmamıza rağmen öncesinde hiç sevişmedik ama rahattık diyelim. Bilemiyorum daha ne kadar zaman lazım ayrıca tek soru bu da değil. Hatta bu muhtemelen en küçük sorun. Asıl problem eşimin yukarıda yazdığım 1. madde mesela. 3. madde de önemli. Bunlara öyle takık ki zaten bir dönem kadınlar nefret ettiğini markette bile kasiyeri kadın olmayan bir kasaya yöneldiğini falan söylemişti. Canı üniversite yıllarında kızların ona davranışı yüzünden çok yanmış anlattığına göre. O yüzden problemlerin özünde bunlar var. Cinsellik kısmı bence 2. planda.
 
Eşinizin özgüven problemi var.
Kadınlara saydırarak kendisini daha iyi hissetmeye çalışıyor ama buradan bakınca acınası bir çabadan başka bir şey görünmüyor.

Siz de bu durumdan memnun değilsiniz belli ki. Çift terapisi işe yarayabilir.
Eşiniz kabul eder mi bilmiyorum ama sesinizi çıkarmanız lazım. İlişki günlerini kafasına göre belirleyip sizi bu rutine mecbur etmesi bile büyük bir sorun.
 
Okudum ama kopmusum uzun olunca bir süre daha deneyin zaten çok sık değilmis. Duzelmezse terapi gerekir bence.
 
Eşinizin 1. Maddedeki sitemine bakarsak istediği kişiyle olamadığını bile düşünüyor olabilir yani eskiden isteyip karşılık görmedikleri onda takıntı yapmış hatta özgüvenini baya Bi zedelemiş bu durum yani kadınlardan nefret etmesi hatta şuan spor yapıp iyi Bi vücut istemesi bile bu yüzden kendine yediremiyor reddedilmeyi hala eski şeylerin karın Agrısı var onda yani şöyle anlatıyım hani hep derler ya kadın sevgilisinden ayrılınca süslenir güzelleşir ne kaybettiğini görsün karşısındaki ve kendi öz güveni yerine gelsin diye yapar ya bunu sizin eşiniz şuan aynı modda bence bu konuda Bi yardım almalı yani geçmişte rededilmek adamda baya travma oluşturmuş
 

Belki de özgüven problemi vardır fakat sanıyorum kadınlar üzerine bir problemi var. Diğer konularda bakıyorum insan ilişkilerinde problemi yok, topluluk karşısında konuşma konusunda hayatımda gördüğüm en rahat insanlardan birisi. Bilgili de bir insan. Terapiye karşı çıkmayacaktır ama bu terapinin tabularını kıracağını da hiç düşünmüyorum.
 

Evet bundan bahsetmişti. 21 yaşında iken üniversite 3. sınıfta ilk kez birine açılıp reddedilmiş. Onun haricinde de kızlar ona, kendi deyimine göre, hayvanmış/uzaylıymış gibi davranıyormuş. Yanındaki zengin ve/veya yakışıklı erkeklerin içine düşerlerken bu süprüntü gibi kalıyormuş. Kızlar tarafından kullanılmaktan öteye gidememiş dediğine göre.

Ben onunla ilk tanıştığımda daha önce hiç sevgilisi olmadığına epey şaşırmıştım. Dışarıdan müthiş güçlü karakterli biri gibi gözüküyor ve aslında öyle ama kadınlar konusunda şansı mı dönemiş diyelim, öküzlük mü diyelim, özgüvensizlik mi, artık bilemiyorum. Bir sorunları var ama.
 
İlk ilişkisi sizsiniz ama sizinle olan ilişkinizde kadınlar ve erkekler olarak genelleme yapıyor.
Ne çelişkili.
Sadece içinde bulunduğu durumu kabullenmek ve kabullendirmek için saçmalamış gibi duruyor uzaktan bakınca
 
Eşinizin kendisi ve kadınlarla ilgili ciddi problemleri var ancak bunu tüm erkeklere genellemesin.

Birincisi çatır çatır istediği neredeyse her kadınla birlikte olabilecek çok erkek var. Keza beğendiği çoğu erkek tarafından reddedilen bir sürü de kadın var. Eşiniz bu konuda oldukça kompleksli.

Bir diğer konu erkeklerin bir kısmı için öncelik partnerinin boşalması ve tatmin olmasıdır, kendisini kadın boşalana kadar tutup ondan sonra boşalır. Bu nedenle de kadının "ben boşaldım" diye kendisine eşinizin tabiriyle "direktif" vermesini ister. Bu da yine eşinizin kendi kuruntusu. Daha önce cinsellik yaşamamış bir adam için iddialı genellemelerde bulunuyor.
 

Sanıyorum genelleme yapmasının sebepleri internette okuduğı çeşitli safsatalar falan. Tam olarak bilemiyorum ama genel anlamda bu konuda tabularını kırmak güç. İşin komik yanı bu konuyu bir kenara koyarsak tek kelimeyle mükemmel bir insan. Bir insan niye bu konulara bu denli takık olur anlayamıyorum.
 
Kendi eksikliğini kadınları ezikleyerek kapatmaya çalışıyor adam. Uzun uzun yazmışsınız ama hiç gerek yok yani adamın kılıf bulma çabalarına.

Neye kılıf bulmaya çalıştığını anlayamıyorum. Beni mi sevmiyor, kendini mi sevmiyor? Nedir yani tam olarak çözemedim.
 

Bunu ben de yanıt olarak ona söylemiştim ama o da " Benim karakterime o uymaz. Genel anlamda ilişkiler kadınların istemesiyle başlıyor." minvalinde bir argümanla döndü. Bu konuda çok da haksız sayılmaz. Bizim arkadaş çevrelerimiz farklı sanıyorum kendi ortamında gördükleri neticesinde bu düşünceye kapıldı. Ayrıca istisnalar kaideyi bozmaz diyip duruyor.

2. konuda da konuşmak gerekirse aslında ben direktif vermiyorum. Herhalde internette bir şeyler okuyup kendi kendine kuruntu yapıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…