Çocuğum olduktan sonra yaşadığım pişmanlık hissi…

Gebelik, doğum, kohusalık gerçekten zor süreçler. Bu da geçecek, yaşayan çok insan var. Geçerken geçmiyor gibi günler ama geri dönüp bir bakacaksınız ki bebek çocuk olmuş büyümüş. Onsuz hayat nasıl bir şeydi unutacaksınız.
Annelik zamanla öğrenilen bir kimlik, doğurur doğurmaz aşk yaşanmaz zaten ben inanmıyorum onlara. Tanıdıkça, birbirinize alıştıkça bağınız güçlenecek. Ondan sonra işte “bir gülüşü var dünyaya bedel” aşaması geliyor. Zor, çok zor ama kolay şeyler de keyifli olmazlar.
Bol fotoğrafını videosunu çekin, çok değil bir ay sonra büyümesine inanamayıp zamanı kaçırıyorum diye üzülmeye başlarsınız.
Annelik tamamen deli işi çünkü. Hepimiz öyle öyle çıldırdık :)
Yardım istemekten çekinmeyin ve uzman desteği alın.
 
29 yaşında, isteyerek anne oldum ve bebeğim doğduktan sonra aynı sizin gibi oldum. Eski, bebek sorumluluğu olmayan, keyifli günlerimi çok özledim, çok ağladım. Kızım 13 aylık oldu, çok seviyorum ama hâla bazen eski günlerimi düşünürken buluyorum kendimi. Çocuktan sonra hayatımın bu kadar değişeceğini, bu kadar zor olacağını tahmin etmemiştim hiç :) 1den fazla çocuk sahibi olan kadınları ayakta alkışlıyorum başarabildikleri için :)
 
Kesinlikle bir profesyonelle konuşun ve yalnız olmadığınızı bilin.
Benim çocuk sahibi olmakla ilgili hiçbir fikrim yokmuş mesela 5 ay önce kucağıma verdiklerinde anladım eve getirdik çocuk uyumuyor. Eee dedim hani bu yenidoğan hep uyuyordu. Meğer o iş öyle değilmiş. Zamanla kolaylaşacak merak etme dediler. Neredeyse 6. aydan bilmiyorum bazı günler daha kolay evet ama bazı günler de zor. Muhtemelen hep de böyle gidecek.
Eşinizden ya da annenizden destek alabiliyor musunuz? Ben bazı geceler hala cinnet geçirecek gibi hissediyorum kendimi mesela uykusuzluk aşırı geriyor beni eşimi uyandırıyorum böyle durumlarda ilgilenmesi için.
Bir de kendinize vakit ayırın çok iyi geliyor. Spaya gidin, kuaföre gidin, haftada bir gün bile olsa spora gidin.
Bu arada ben de 31 yaşında anne oldum ara ara acele mi ettim diye düşünüyorum sonra annem küçül de cebime gir diyor o da haklı yani ne diyeyim.
Zamanla daha iyi olacağız merak etmeyin.
 
Eşim beni bebek açlıktan ağlarken, başında boş gözlerle hiç bişey olmamış gibi izlerken yakalamış birkaç kez ve çocuğa bişey yaparım diye baya korkmuş. Hiç benim çocuğum gibi hissedememistim, gerci başka birinin bebeğine bile şefkat gösterilir normalde. Ben onu bile yapamamıyormusum.
O dönem geçipte kendime gelince, 7/24 başında geziyordum
Bu arada sağlıkla büyütün
 
Benim bebeğim 8 buçuk aylık oldu bende hala ara ara eski hayatımı, çok özlüyorum ama onu çok seviyorum tabiki de O aylarda çok daha kötü idim hatta hamilelikte antidepresan bile kullandım ben. Yaşadığın şeyi çok iyi anlıyorum ama alışıyorsun zamanla gerçekten
 
Ben de ilk çocuğuma hamile kaldigimda 5 aylık evliydim. Hiç bebek planım yoktu. 24 yaşındaydım. Çok özgür yurtdışına giden kendi başına hareket eden bir hayatım vardı. Daha evliliğe bile adapte olamamistim. Ama gebelik için kan testi verip pozitif sonucu görünce deli gibi ağladım. Düşündüğüm tek sey ise bu dünyaya gelmeyi hak eden, sevilmeyi hak eden deli gibi istenen birşey varsa o da benim çocuğum olmalıydı. Çünkü o benim cocugumdu. Benim icimde var olmuştu. Sevilmeye mutlu olunmaya en layık olanda benim evladimdi diye düşünüp ağlamıştım. Zerre anaç biri değildim çocuklarla oynamayı sevmezdim. Ogretmenim ve buyukler önümde olsun diye hep lisede çalıştım. Çocukla uğraşamam derdim. Hala da çocuklarla uğraşmayı sevmem. Ama bu benim çocuğum bu dünyada ilgilenilecek tek insan varsa o da benim için bu çocuk demiştim. Oğlum şimdi 10 yaşında. Demin birlikte şampiyonlar isimli filmi izleyip harika bir film akşamı yaptık. Onunla geçirdiğim her ana bayılıyorum.
Oğlundan sonra 6 yıl hiç çocuk düşünmedim. Sonra olsun artık bir kardeşi dediğimde de ikizlere hamile kaldığımi öğrendim. Ya mükemmel birşey var ya. İkizden daha güzel bir şey belki ucuz olabilir hiç kolay değildi hala da değil, 4 yaşındalar, ama varlıkları için her gün şükrediyorum.
Size tavsiyem bir uzmandan yardım alın. Doğru düşünme konusunda yardıma ihtiyacınız var. Yasadiklarinizin benzerini hepimiz yaşadık. Hatta ilk cocugumda doğuma giderken off şimdi eve dönünce evde bir yabancı olacak gibi hissediyorum demiştim hala ozgurlugumu seviyorum. Şu an şu saatte yürüyüşe çıktım mesela çünkü ihtiyacım var kendimle vakit geçirmeye. Hepsi yoluna giriyor biraz sabır biraz keyifli yanlarını görme ile ilgili tum mesele.
 
gebelik, doğum ve bebek bakımı zor.. insan kendini tanıyamıyor. 5 dklık bir dus için ağlar mı bir insan? tuvalete gidebildiği için şükreder mi? bir de üstüne bebeğiniz sağlık sorunları da yaşamış.

ben bu süreçle şöyle barıştım.. asla eski hayatıma dönemeyeceğim, asla eski hayatımdaki ben olamayacağım. bu yüzden yeni beni sevmeye ve güzelleştirmeye calisiyorum. kendime zamanlar yaratmaya calisiyorum. doğum yaptıktan sonra doktorum söylemişti “önce kendini düsün, sonra bebeğini” öyle yapıyorum. dısarı çıkmaktan nefret ediyor ama çıkmak istediğimde çıkıyoruz.. pilatese gidiyorum esim evde olmayınca benimle geliyor ağlıyor i, huzursuzlanıyor ama ben “ya gitmesem mi?” diye düsünmüyorum. ağlasın biraz napayım

gece uykuları sükür güzel.. o uyuduğunda esimle vakit gecirebiliyorum. esim izinli olduğu her gün dısarıdayız. kahvemizi alıp yürüyoruz. yani siz bu yeni düzende kendinize yeni güzellikler bulmaya calisin. aç çocuk gibi her fırsatı değerlendiriyorum ben eğlenmek, iyi vakit gecirmek için.
 
33 yaşında korunmayı bırakır bırakmaz hamile kaldım. Aslında niyetim birkac ay içinde gebelikti ama öyle olmadı.. hazırlıksız yakalandım. Ilk an çok panik yaptım ama sonra alıştım.

Hamile olduğum sürece kustum. Midemin bulantısı bir an dahi geçmedi. Tansiyonum açlıktan düştüğü icin hastanede serumla beslemiyordum. 1 bardak suyu bile icemeyip kusuyordum. 8 ay ağlayarak geçti...

33. Haftada çok yüksek tansiyon ve protein kaçağı ile yoğun bakıma kaldırdım. Yani preeklampsiden. Tansiyonum 20lere kadar ulaşmıştı. Yoğun bakımdan sonra servise çıktım. 12 gün sürekli tansiyonum kontrol edildi ve eve banyo yapmak için gitmek için bile izin vermediler.

35.Haftada bebeğin gelişimi tamamen durdu. Zaten protein kaçağı nedeniyle gelişimi çok gerideydi

Tekrar yoğun bakım süreci ve bir gün acil sezaryen ile 2 kilo minnacık bi bebek dünyaya getirdim. Solunumu olmadığı için bebek yenidoğan yogunbakima alındi..ben de yeniden yoğun bakıma tansiyonumu kontrol etmeleri için alındım.

Bebeğim 9 gün kuvezde kaldı. Yutma ve emme rekleksi yoktu. Cihazlara bağlıydı.

Sonrasında ben 30 günlük lohusa iken bebegimize nadir görülen bir akciğer hastalığı teşhisi kondu. Kronik bir hastaydı ve ankarada hayatı boyunca kontrollere gidip gelecekti.

Çok süper ağır bir lohusa depresyonuna girdim. Ayrıca travma sonrası stres ve anksiyete de eşlik ediyordu. Intihar girişimim oldu. Gözümün yaşı 1 dakika kurumadı. Zayıfladım yok oldum. Doktor iyi bir hastaneye yatışımı önerdi.

Bu süreçte bebeğimi kucağıma almadım
Bulunduğu odaya girmedim. Eğer ölürse çok zoruma gider bari sevmeyeyim de daha kolay atlatırım diye bebeğimi görmedim güzüne bakamadım bile.

Şu an 2 buçuk yaşında
Ankarada kontrolleri devam ediyor. Ama iyi. Hastalığı kontrol altında tutuluyor. Ilaçlari var onları kullanıyor .(Lütfen bu konuda soru sormayın)

Ben de kontrol altındayım tabiki. Çünkü maalesef majör depresyonu atlatamadım. Halen daha ilaç kullanıyorum.

Bu satırları yazarken o günleri hatırladım. Agladım. Hayatımın en zor günleriydi.

Geçen gün pelin karahanla röportaj yapıyorlar. Ne soruluyor hatırlamıyorum ama cevaben diyor ki "depresyona girmeye vaktim yok"

O kadar öfkelendim ve kırıldım ki... biz bos vakit bolluğundan ve keyfimizden girmiyoruz depreyona.

Inanın anksiyete, stress panik atak filan hikaye
Asıl hastalık majör depresyondur
Allah kimselere bildirmesin.

Sevgili konu sahibi. Depresyon üzgün olmak değil-dir asla.

Depresyon senin kendi başına halledebilecegin bi sey de değil-dir

Seninki hazırlıksız yakalanmak sadece.

O da zamanla geçecektir ama kendi başıma yapamıyorum diyorsan da bi doktora danışmakta fayda var.

Bunlar hemen herkesin başına geliyor
Kimse lohusalıkta mutluluktan ölmüyor. Ama zaman her şeyi yerine oturtuyor.

Allah caresiz olan bir hastalıkla imtihan etmesin hicbirimizi. Ve Rabbim evlat ile sınamasın Insallah
 
Kızımda isteyerek bebek sahibi oldum Allah'a şükür sorunsuz hamilelik vs geçirdim ama bebeği alıp eve gelince icimden asla eskisi gibi bir hayatım olmayacak dedim, ağladım vs ama belki size göre daha kolay atlattım süreci,emin olun herkes yaşıyor bunları kimi daha ağır atlatıyor kimi hafif, mutlaka destek alın psikolojik olarak, hatta çevrenizde birileri varsa yardım alın, bebeği bırakıp çıkın arada yapamam demeyin mutlaka yaparsınız ,biz anneler bazen kafamızda büyütüyoruz bebek bizsiz duramaz gibi geliyor ama öyle birşey yok duruyor, birileri varsa bırakıp eşinizle çıkın yoksa bebeği eşinize bırakıp arkadaşlarinzla veya tek çıkın....ben şimdi ikinciye hamileliyim bana da supriz bir gebelik oldu şimdiden biliyorum doğunca nerden cikti bu vs derim kesin akajdhfkgk ama sonra geçiyor şimdiden bunu anlatiyorum kendime, inan buyuynce kolaylaşıyor benm kizim şuan 6 yaşında ve hayatım çok daha kolay eskiye göre, biraz da annlerin rahat olması gerekir herşeyi çok abartmaya gerek yok müthiş aktiviteler falan gerek yok yani, gönülden neşeli bir oyun, gıdıklama vs bile yetiyor
 
Hep derim 2 kız annesiyim.
Dünyanın en zor şeyi ama dünyada onlardan gördüğüm saf sevgi paha biçilemez.
Bırakın eski hayatı eşimle bi yere gittiğimizde yine onlardan bahsedip vidyolarına bebeklik fotolarına bakıp eski anılarını konuşurken buluyoruz kendimizi.
O bebek sizi seçti,gelmesi gereken zamanda geldi,buna kim engel olabilirdiki.
Ve yaşatacağı güzeş duygular var size.
Anne diyecek,gelip öpüp koklayacağı zamanlar yakın.
Beraber ilklerine şahit olacaksınız.
Geçiyor gidiyor hepsi,bakış açınızı değiştirin,koklayın cennetinizi,beraber de birçok şey yapabilirsiniz yeni hayatınızı güzelleştirmek sizin elinizde.
O sizin,size ait bebek.
Büyüdükçe kendinize ayırdığınız zaman dilimleri giderek artacak endişelenmeyin.Bu sadece bi süreç ama değecek
 
Sevgili konu sahibi, 3dogum yapmis ücündede piskoza girecek kadar Dogum depresyonu gecirmis bir Kadin olarak size yaziyorum.
Ne yasadiginizi iliklerime kadar hissediyor ve anliyorum cünki daha agirini daha beterini yasadim. Anne olmadan 4 yil öncesinde dügünüme 3 hafta kala Annemi ve kayinvalidemi bir kazada kaybettim. 4 yil sonra 29 yasinda anne oldugumda elimden tutacak, akil verecek, yaralarimi saracak hic kimsem yoktu uzaga evlenip gitmistim.
Bebegim dogdugunda dünyanin en mutsuz kadini oldum. Bebegi evliligimin, özgürlügümün ve bi cok seyin altina dinamit koymus bir insan gibi algiladim. Ve bu Enerji Bebegimede gecti bunu biliyorum. Cok aglardi tüm gün susmazdi... Oysa her agladiginda( Annemmm dünyada bana bakmakla gönderilen görevlendirilen Melegim) sana ihtiyacim var diyordu) Her Anne dogumdan önceki KADININ YASINI tutar. Bu yas süreci bittiginde ve siz bebege tüm kalbinizi actiginizda Ask in baska bir boyutu ile tanisacaksiniz. Size cok degil 4 yil sonra minik elleri ile cizdigi resimler hediye getirecek annesi. Sizi kosulsuz sevecek, hasta oldugunuzda cok üzülücek, 14,15 yaslarinda tadindan yenmeyecek en iyi arkadasinizi dogurdunuz. En zorlu sürec olan ilk 3 ayi atlatmissiniz, bundan sonra ona sefkatli gözleri ile bakan Annesini tanimaya ona minik gülücükler atmaya baslayacak. Bebeginizi cok koklayin, cok sarilin, dösünüze yatirin bu Annelik hormonlarinizin salgilanmasini tetikler sizede ayni zamanda sifa olur. Bol yürüyüse cikin.. ilerde bir kac yil sonra, bebegim basima gelmis eeeen güzel seymis diyeceksiniz o yüzden bu günlerin de tadini doyasiya cikarin. Belkide ilk ve tek cocugunuz o olacak her saniyesinin tadini cikarin.
 
Hikayeniz beni çol etkiledi.
Sizi gönülden takdir ediyorum.Bende kızlarımı gurbette çalışarak tek büyüttüm desteksiz.
Ama telefonla veya arada gelmeleri bile iyi geliyordu ailemin zaman zaman.
O yüzden sizin sınavınız çok daha ağır geldi ve gecenin bu vakti size dua gönderdim.
Hiç evladınızla sınanmayın,en hayırlı günlerinizi görün onunla inşallah.
güzel kalbinize sevgiler
 
Ilk bebegime hamile kalmadan once uzun yillardir korunuyordum, kistlerim vardi ve doktorum hemen hamile kalma hevesine kapılma yasin ileri uzun surebilir demisti ki zaten ailemde herkes tedaviyle binbir emekle gebe kalip cocuklarini kucağına aldigi için benimde umudum yoktu.

Sonra korunmayı biraktigim ay hamile kaldım.
Insanlara hamile kaldigimi söylemeye utandim. 3 aylik olsun tutunsun, simdi duser falan acimalarini istemem diye esimle anlasmistik.

Ben kimseyle paylasmadim 3 ay bitene dek, zaten riskli gebelikti ve gun asiri igne vuruluyordum. Surekli kanamalarim oluyordu ve acillik duruma dusuyordum.

28 haftalik olana dek kanamalarim hic kesilmedi, ardindan 35 haftalikken tansiyon belasi cikti ortaya, esim beni kan icinde baygin bulup hastaneye kaldirmisti.

O gun bebeğimden umudu kesmistim gozlerimi actigimda kesin yaşamıyor, kesin bana söyleyemiyorlar diye kendi kendimi doldurdum.

Zaten ben uyurken ciger gelistiriciler vurulmus, kanama durdurulmus, bebegin plasentasinin sorun cikardigi anlatilmis esime ve bebek ters durdugu icin acil sezaryen onayi almislar birsey olursa mudahale edebilelim diye.

Neyse hastane yatagimdan disari baktim (covid donemi ziyaretci yasak) camimin onunde butun sulalem bekliyor, annem babam esim gozlerde yaş, birbirlerini teselli ediyorlar.

Hemsireyi cagirdim, bebegim yasiyor mu diye sordum, evet dedi inanmadigimi söyledim, doktorum gelsin, ultrasondan bakmak istiyorum dedim, doktor geldi ultrasondan bebegi gosterdi, kocaman kocaman kalp atislari duruyor, seside degismemis. Sasirdim.

Oyle boyle derken dogum zamani geldi 3 hafta sonra, ben evde gozumu actim şırıl şırıl suyum akiyor arada kan gibi biseyler geliyor, zerre kadar sancim yok ve bi gun once doktor, bu cocuk daha en az 2 hafta dogmaz, keyfi yerinde demisti, bu arada normal pozisyonunada yerlesmisti.

Beni yine bi korku aldi, esimi uyandirdim gece 4.

Dusa girdim, yikandim, temizlendim suyum durmuyor, sanci yok, ilk bebek, cahillik, suyumun geldigini anladim ama sanci olmadigi icin olumune korktum.

Doguma gittik 8-9 saat suni sanciyla bebegimin gelmesi icin ugrastim, 6 saat sonunda sezaryene alinmak icin yalvardigimi hatirliyorum ama almadilar, hersey yolunda devam edecegiz dediler.

Sonra ani bi ağırlık hissettim, bebegimin kanali zorladigini farkettim, o an sakinlestim, benle iletisim kurdugunu, anne birlikte basaracagiz dedigini dusundum, kendimi avuttum kisacasi.

Catala alindiktan 20 dk kadar sonra dogurdum, bebegim agladi kucagima koydular, ilk sorum nefes aliyor mu, hersey normal mi, yasiyor mu oldu. Cocuk kucagimda aglarken soruyorum bunlari

Ben o dkya kadar saglam bir cocuk doğuracağıma hic ihtimal vermemistim (annemin bir bebek kaybi var ve bu kayip hikayesinin omrumun tamamında izi vardir, o yuzden kendimde ayni seyi yasayacagim diye bebegime hic baglanmak istemedim dogana dek)

Dogum bitip odama gectigimde cocugumu getirdiklerinde anne oldugumu anladim, gebeyken hic anne gibi hissetmemistim. Gebelik fotografim bile yok denecek kadar az, bisey olursa hatiralara boğulup kendimi kaybetmek istememistim. Mesela sokakta gezerken hamilelere bakıyorum herkesin eli karninda, otururken garip garip gerine gerine oturuyorlar falan bana bunlar hep sahte hamilelik simarikligi gibi geliyordu, gebeligimi hic keyifle yasayamadim yani.

Sonra hersey degisti benim icin.

9 Ayin tek bir gununde dahi kendisine baglanmak istemedigim bebegim kucagima verildiginde aşık oldum.

2.cocuguma hamileligim bundanda beter ama onda daha ilk gunden itibaren baglilik hissini tasidim.

Dogumdan sonra depresyon teshisi aldim, bebegimden uzak durmaktan ziyade ikisini birden asiri sahiplenme ve onlara birsey olacak korkusu yasadim daha yeni yeni kendime geliyorum, kucuk kizim 20 aylik.

Yani uzun oldu ama annelik oyle masallarda anlatildigi gibi rahmime dustu baglandim, goz goze geldik bi anda super annelik hormonlarım costu seklinde olmuyor her zaman.

Cok bocaladigim zamanlarim oldu, ilac destegiyle ayakta durdugum zamanlarim.

Tabiki 2.kizim 6 aylikken esimden ayrilma karariminda bunda etkisi var, yok degil ama annelik zor, cidden delilik hali.

Kendini suclama guzel anne, sen harika bir annesin.
 
Son düzenleme:
kadın bebişle beraber yeniden doğuyor bence. ben de önceki hayatımı hep özlemle anıyorum. çok değiştim ve her an değişmeye devam ediyorum. asla eskisi gibi olmayacak hayatımız. ben bunu kabul edip güzelleştirmeye çalışmaya karar verdim. tavsiye ederim daha rahatlatıcı oldu.
 
Siz net hazır değilmişsiniz. Bence lohusa depresyonu bambaşka. Defalarca tüp bebek denedikten sonra anne olanlar bile yaşayabiliyor. Ama sizin bu hisleri yaşayacak olmanız kaçınılmazmış. Profesyonel destek alın. Başka yapacak bi şey yok.
 
Ben 26 yaşında anne oldum evet ilk zamanlar bende sizin gibi keşke bekleseydim diyordum.Fakat şimdi baktigimda iyikide o zaman olmus.Simdi bazı sağlık sorunlarından dolayı hamile kalmam baya riskli ve yaş geçtikten sonra bakımı daha zor oluyor inannin bence yaş olarak çok iyi bir zamanda siniz.Ama kendinizi kotu hissediyorsaniz yardım almaktan çekinmeyin.nasil bedenimiz hastalanıyor da ruhumuzda hastalana biliyor
 
Çok taze annesiniz. Annelik çok fedakarlık istiyor kesinlikle. Ancak hayatınız bundan sonra ‘böyle’ geçmeyecek. Bir kaç aya hem sürece alışacaksınız hem bebeğinizle bağ kuracaksınız. Hem de git gide kolaylaşacak. O eşinizle eski günleriniz, neşeli kadın geri gelecek max 4 5 seneye. O zaman da geç kalmadan bebeğinize bu yaşlarda sahip olduğunuza sevineceksiniz.

Ben 26 yaşında anne oldum. Bebeğim de zor bir bebekti. 24 saat memedeydi. Çok zordu… ancak bitiyormuş. Öyle travmam olmuş ki 9 yaşında ve 5 senedir ayrı kendi yatıyor iyi geceler diyip daha hala inanamıyorum bazen

İlk 2 seneyi özellikle geçeceğini bilerek sabırla sevgiyle geçirin. Sonrası elinizde kalan güvenli bağlanmış mutlu bir çocuk ve dolayısıyla mutlu aile olacak.
 
Uzman desteği alın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…