- 18 Mart 2011
- 8.888
- 29.617
- 748
helloo lohusa depresyonu. Benim o zamanlar yaşadıklarımın birebir aynısını yaşamışsınız günlüğümü açıp yazdıklarımı göstersem aa bu benim dersiniz. Geçiyor emin olun o geçiş süreci bazılarımızda çok sancılı olıyor. Özellikle bizim gibi yaş ileri olup rahata alışılmışsa. Başta beebek tamamen size bağımlı iletişimi sınırlı oluyor ve ne olduğunu anlamıyorsunuz. Sonra başımsızlaşıp birey oluyor ve arkadaş oluyor resmen. Hele emzirme dönemi bitip hormonlar yerine oturdu mu o zaman başlıuprsunuz hayattan yenidenYıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
Yıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan
Öncelikle bebeğinizi güle güle büyütün. Ben de sizin lohusa bunalımında olduğunuzu düşünüyorum. Bu hamileliğe çok hazır olan, çok isteyerek anne olan insanların bile başına gelebiliyor... hatta bizim bir aile dostumuzun kızının başınada gelmisti ve atlatti. Belki Psikolojik destek alarak belki de kendiliğinden gitti, onu bilmiyorum En azından psikolojik destek aldığını söylediğini hatırlamıyorum...sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
Hemen hemen aynı yaştayız bende 2022 ağustosta evlendim şuan 28 yaşında hamileyim senin gibi özgürlüğüme düşkün biriyim ben hiç çocuk isteği olan biri değildim sokak hayvanlarına ve evdeki kedilerime bakarım gezeriz tozarız diye düşünürken süpriz bi şekilde hamile kalmış biriyim senin gibi bi anlık isteme gibi durumda söz konusu olmadı. Ben hiç istemiyordum öğrendiğimde ağladım şimdi sorsanız ona bişey olacak korkusundan ağlıyorumm rabbimin bir bildiği vardır. Şuan kötü hissetmen ve özgürlüğünün kısıtlanmış olması bu hissiyat o kadar normalki ama bilemezsin belki eski hayatından daha güzel olacak hiç yapmadığınız şeyleri evladınızla yapacaksınız biz sadece 1 kere yurtdışına çıkabilmiştik bu süre içerisinde bir sürü hayallerim vardı sadece hayallerimize minik bi ortak geldi sağlıklı uzun ömrü olsun sakın isyan etmeyin ben öğrendiğimde ağladığım için bile tövbe ettim sınanmak istemiyorum Allah yokluklarını göstermesin olmadığı zamanda neden olmuyor diye kendini yiyecektin bunuda düşün bence şimdi miniğine sıkı sıkı sarıl ve hayallerine ortak et mutlu eğlenceli yıllarınız olsun diliyorumYıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
İşte her kadında annelik duygusunun olmadığına kanitsiniz siz. Doğurunca anlarsın fikrin değişir deyip duruyorlar ama insan kendini biliyor tabii ki.Yıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
İnşallah gönlünüzden geçenler tez vakitte gerçek olur.32 yaşındayım ve inan bana her gece Allah’ım beni evlatsızlıkla imtihan etme diye dua ediyorum. Ne evlenebildim ne de çocuğum var.
Bence eski günlerine olan özlemin çok normal. Herkes yaşayabilir. Çocuk büyüdükçe tamamen eskisi gibi olmasa da normal hayatınıza biraz biraz dönersiniz. Bu süreci annelerle atlatmaya çalışmak iyi bir fikir olabilir.
Mesajinizi suan okuyorum... hatta aglayarak okudum. Güzel kalbinizden öperim, Rabbim de size ummadiginiz güzellikler yagdirsin, bereket kapilari acsin, ansizin gelecek belalari kaldirsin. Kucak dolusu sevgiler yolluyorum.Hikayeniz beni çol etkiledi.
Sizi gönülden takdir ediyorum.Bende kızlarımı gurbette çalışarak tek büyüttüm desteksiz.
Ama telefonla veya arada gelmeleri bile iyi geliyordu ailemin zaman zaman.
O yüzden sizin sınavınız çok daha ağır geldi ve gecenin bu vakti size dua gönderdim.
Hiç evladınızla sınanmayın,en hayırlı günlerinizi görün onunla inşallah.
güzel kalbinize sevgiler
Hemen hemen aynı yaştayız bende 2022 ağustosta evlendim şuan 28 yaşında hamileyim senin gibi özgürlüğüme düşkün biriyim ben hiç çocuk isteği olan biri değildim sokak hayvanlarına ve evdeki kedilerime bakarım gezeriz tozarız diye düşünürken süpriz bi şekilde hamile kalmış biriyim senin gibi bi anlık isteme gibi durumda söz konusu olmadı. Ben hiç istemiyordum öğrendiğimde ağladım şimdi sorsanız ona bişey olacak korkusundan ağlıyorumm rabbimin bir bildiği vardır. Şuan kötü hissetmen ve özgürlüğünün kısıtlanmış olması bu hissiyat o kadar normalki ama bilemezsin belki eski hayatından daha güzel olacak hiç yapmadığınız şeyleri evladınızla yapacaksınız biz sadece 1 kere yurtdışına çıkabilmiştik bu süre içerisinde bir sürü hayallerim vardı sadece hayallerimize minik bi ortak geldi sağlıklı uzun ömrü olsun sakın isyan etmeyin ben öğrendiğimde ağladığım için bile tövbe ettim sınanmak istemiyorum Allah yokluklarını göstermesin olmadığı zamanda neden olmuyor diye kendini yiyecektin bunuda düşün bence şimdi miniğine sıkı sıkı sarıl ve hayallerine ortak et mutlu eğlenceli yıllarınız olsun diliyorum
Çocuğun yokken, olan arkadaşlarına özenmişsin.Yıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
Yalnız “Korktuğumu” belirtmedim bebek istemiyordum. 3 sene boyunca geri çekme doğum kontrol hapı ve prezevatif ile bu süreye kadar geldik ve aynı yöntemlerlede devam ediyorduk korunduğumuz halde hamile kaldım hatta ben 1.5 aylıkken öğrendim hamile olduğumu o kadar ki imkansız gibi görüyordum adetim zaten düzensizdi doktora miyop falan vardır diye gidip şok olup geldim doktorumda olabileceğini söyledi en ufak bi prezervatif yırtılması içilen hapların da 100 de yüz korumadığını söyledi evet çok şaşırdım ağladım hazır değildim. Ama şuan tam tersi duygular içerisindeyim tek korkum bebeğime bişey olacak endişesi annelik duyguları, kaygıları diyelim. Bazılarında annelik duygularıda oluşmuyor böyle olacağını düşünüyorsanız gerçekten tüp bağlatmayı yaptırın derim sanıırım %100 koruyan bu.Bu kadar korkuyorduysanız korunma işine neden dikkat etmediniz ki, hangi yöntemle hamile kaldınız, bilelim ona göre dikkat edelim biz de
Ayy ne çabuk hamile kalıyorsunuz be siz de.Yıllardır kadınlar kulubünü çeşitli konularda bilgi almak için kullanan ben bugün ilk defa yaşadığım sürece yönelik sizlerin yorumlarını almak amacıyla konu açıyorum. Konu başlıktan da tahmin ettiğiniz gibi… sürecimi özetlemem gerekirse:
30 yaşındayım ve 2022 ağustosta evlendim. Evlendikten sonra eşimle aramızda hiç çocuk muhabbeti geçmemişti. ta ki 2024 yılı gelene kadar. Ben o sıralar 29 dum etrafımdaki arkadaşlarımın bir kısmının artık bebeği vardı. Benden küçük benden büyük olanlar olmak üzere. O dönem benim hormonlardan mıdır bilmiyorum birden çocuk fikrim belirdi. Sanırım çevremden etkilendim bir de hep şu “ ya olmazsa sonradan zor olursa şimdiden yapmak lazım” düşüncelerine de kapılarak. Konuyu eşime açtığımda onun bu fikre henüz uzak olduğunu gördüm, aramızda bunun tartışmaları yaşandı ama inanın neye dayanarak tartıştım hiç bilmiyorum. Sonrasında konuyu rafa kaldırmaya karar verdim ve bunu eşimle de paylaştım. Derken mayıs ayı geldiğinde eşim benim bu sürece kafayı taktığımı düşünerek ilişki esnasında yapacağını yaptı. Daha o an içime bir huzursuzluk gelse de adetim yakın olduğundan gebelik olabileceğine ihtimal vermedik. aktif bir korunma yöntemi de kullanmadığınızdan dolayı olan oldu ve o tek seferlik ilişkide hamile kaldım. Bebek muhabbeti yapan ben öğrendiğimde hiç sevinemedim, çok garip hissettim sanki eski hayatıma veda etmişim gibiydi. Fakat olan oldu diyerek sürece adapte ettim kendimi ve olduğumu da düşündüm. Gebeliğin 28. Haftası gibi bebeğimde gelişme geriliği yaşanmaya başladı. Bundan sonrasında çok stresli günler yaşadım. 33. Haftada yatış verildi ve doğuma kadar yatış yaptım. Sürekli nst ler ultrasonlar doktorların şüpheli yorumları ile psikolojim iyice alt üst oldu. Hastanede olduğum her gün şu an bu gebelik sonlansa diye hep içimden geçirdim. Bebeğim doğdu küvezde kaldı. O arada bisürü kontrol bazı durumlar oldu, stresten sütüm azaldı. Bebeğim şu an 4 aylık.
Başlarda alışır gibi olsam da kızlar ben çok kötü hissediyorum kendimi. Gün içinde evde ara ara hep ağlıyorum. Şu an bebeğime tek bakıyorum. Nerdeyse aralıksız her an eski hayatımı düşünüyorum. Çocuk fikrine tamamen karşı değildik ama keşke daha sonra olsaydı diyorum hep aklımda hesap kitap yapıyorum. Şimdi de Kendimi çocuğu olmayan akranlarımla kıyaslamaya başladım. Ne güzeller diye. Hatta çocuk olduktan sonra bir insan bile isteye neden çocuk yapar ki evresine geldim yani nerdeyse çocuk fikrine karşıyım artık. Bu söylediklerim bebeğin bakımı vs ile ilgili değil aslında tam olarak. Benim içimi yakan eşimle olan eski günlerimiz, rahatlığımız, o neşeli özgür kadının ellerimin arasından kayıp gitmesi. Üzerine yeteri kadar düşünüp etmeden anlık bi gazla çocuk yapmış olmam. Keşke diyorum şöyle daha çok yaşayacağımı yaşayıp 32 yaşında bir anne olsaydım. Eşime konuyu açıp içimi döktüğümde bunu sen istedin demeye getiriyor. Kendimi artık çok çaresiz, hevessiz, beklentisiz hissediyorum. Sevgililik sürecimiz oldu ama evliliğimin ve evimin tadını çıkartamadım gibi geliyor. Hepsi bir yana bir de bebeğim komple ufak gelişimi nasıl olacak diye düşünüyorum o da ayrı boğuyor beni…
Özet dedim ama biraz uzun oldu kusura bakmayın, benim gibi olan benzer durumları yaşayan ya da yaşamayan sizlerin yorumlarına çok ihtiyacım var. Belki benim göremediğim şeyler vardır zira artık hiçbir şeye iyi yanından bakamıyorum.
Bu kadın mı? Adete yakın dönemle tek ilişkiyle hamile kalmış.hiç sanmıyorum.49 yaşında da hamile kalır konu sahibi.bizim de doğurganlığımızdan çalmış maşllah.terapi al bence mutlaka. Dogumdan sonra depresyona girmis olabilirsin.
30 yas cokta genc bir yas degil. Bir 5 yil sonra eiskli yaslara giriyorsun. Belkide zor hamile kalcaktin.
Yalnız “Korktuğumu” belirtmedim bebek istemiyordum. 3 sene boyunca geri çekme doğum kontrol hapı ve prezevatif ile bu süreye kadar geldik ve aynı yöntemlerlede devam ediyorduk korunduğumuz halde hamile kaldım hatta ben 1.5 aylıkken öğrendim hamile olduğumu o kadar ki imkansız gibi görüyordum adetim zaten düzensizdi doktora miyop falan vardır diye gidip şok olup geldim doktorumda olabileceğini söyledi en ufak bi prezervatif yırtılması içilen hapların da 100 de yüz korumadığını söyledi evet çok şaşırdım ağladım hazır değildim. Ama şuan tam tersi duygular içerisindeyim tek korkum bebeğime bişey olacak endişesi annelik duyguları, kaygıları diyelim. Bazılarında annelik duygularıda oluşmuyor böyle olacağını düşünüyorsanız gerçekten tüp bağlatmayı yaptırın derim sanıırım %100 koruyan bu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?