Çocuklarınızı dövmeyin...

Çok üzüldüm gerçekten psikolojik destek alsanız iyi gelir diye düşünüyorum atlatmanız için. Yasadıklarınız en azından çocugunuza nasıl davranmamanız gerektiğini öğretmiştir. Allah hiç kimseye hiç bir çocuğa yasatmasın. :KK43: Herkes anne baba olmamalı gerçekten. insanlık nedir bilmeyen sevgi saygı koruma içgüdüsünden uzak kişiliksiz insanlardan nefret ediyorum. :KK43:
 
Çocuğunu döven , ona el kaldıran ,
şiddetle her şeyi yaptıracağını sanan anne babaları esefle kınıyorum.
Ben de anneyim , bir gün olsun elim kalkmıyor çocuğuma.
Üstelik öğretmenim , öğrencilerin omzuna bile dokunmuyorum şaka yollu olsa da.
Onların dilinden konuşmaya çalışıp , onları ikna etme yolunu seçiyorum.
Çünkü biliyorum ki zayıf vicdana sahip olmasına ve ahlak gelişimini tamamlayamamasına sebep olurum.

Çocuğu döven kim olursa olsun onun nefretini kazanmaktan başka bir işe yaramaz.
Ve büyüdükçe bu öyle artacaktır ki, sizin nezninizde nefret edenler , artık tüm insanlıktan nefret etmeye başlayacaktır.
 
Anneciğim-babacığım,hep size,sizi ne kadar sevdiğimi,
küçücük yüreğimdeki kocaman yerinizi anlatmak isterdim.
Ama başaramadım.
Çünkü hiç anlamaya çalışmadınız.

Anneciğim,
bir gün sana bahçeden çiçek topladım.
Bardağa koydum sana getiriyordum ki
bardak birden elimden düştü,kırıldı.
Çiçekle sana sevgimi anlatacaktım.
Kırılan bardak için o kadar çok bağırdın ki
bir daha kimseye çiçek vermemeye yemin ettim.

Babacığım,
benim yüreğimde herkesi sevecek kadar yer vardı.
Ben herkesi çok seviyordum.
Ama sen insanların hep kötü olduklarını,
onlara güvenilmemesi gerektiğini söyledin.
Ben de artık insanları sevmiyorum.

Anneciğim,babacığım
bir türlü küçük kafam almıyor,
başkasına vurmayı siz öğrettiniz.
Ben doğduğumda vurmayı bilmiyordum ki,
neden şimdi kardeşime vurmama kızıyorsunuz.
Ben ona vurunca elime vuruyorsunuz.

Ben bir şeyi bağırmadan vermiyorsunuz.
Bağırarak istersem veriyorsunuz,
o yüzden ben de hep bağırarak,ağlayarak istiyorum.
Hem de dediğinizi yapmak için bağırmanızı bekliyorum.
Biliyor musunuz sizi bağırtmak hoşuma gidiyor.
O zaman benimle ilgilendiğinizi düşünüyorum.

Anneciğim,babacığım size güzel haberim var:
Artık yemeklerimi yiyeceğim.
Bir an önce büyümek istiyorum.
Neden mi?
Sizinle konuşurken yukarılara bakmaktan bıktım.
Artı boynum ağrıyor.
Eğer büyümem daha çok sürecekse,
neden siz çömelerek benimle konuşmuyorsunuz?
O zaman kendimi daha iyi hissedeceğim.
Konuşurken gözlerinizi görmek istiyorum.
Gözlerinizin derinliğinde sevildiğimi anlamak istiyorum.

Anneciğim,babacığım
neden o çok sevdiğiniz arkadaşlarınızın çocuklarına
kendi eşyalarınızı vermiyorsunuz?
Onlara oyuncaklarımı vermekten hoşlanmıyorum.
Oyuncakları bana mı,yoksa arkadaşlarınızın çocuklarına mı aldınız?
Onlar kırınca kızmıyorsunuz,
ben kırınca"Sende hiç insaf yok mu?"diye beni cezalandırıyorsunuz.
Artık ona da çözüm buldum,kırınca saklayacak,
başkaları kırmış gibi,misafirler gelince size göstereceğim.

Anneciğim,babacığım
beni neden dinlemiyorsunuz?
Benim çizgi film kahramanlarım,
kırılan oyuncağım,
kaybolan kalemim neden sizi ilgilendirmiyor?
Beni de sizin şefiniz,
arkadaşının aldığı çanta,araba ilgilendirmiyor.
Onları dinlemek istemiyorum.
Sizin beni dinlemenizi,
onların benim için ne kadar önemli olduğunu anlamanızı istiyorum.
Sadece büyüklere ait şeyler mi önemlidir?

Anne,
yeni bakıcımı hiç sevmedim.
Saçlarımı senin taradığın gibi taramıyor,
bana senin baktığın gibi şefkatle bakmıyor.

Anne,
evdeki eşyaları,sehpayı,kül tablasını,televizyonu kıskanıyorum,
onları kırmak,yok etmek istiyorum.
Onlar olmazsa beni daha çok seveceğini düşünüyorum.
Hem de rahatça,onları kırma korkusu olmadan
evin içinde koşup oynayabileceğim.
Onları temizlemek için ayırdığın vakti bana ayırmıyorsun.
Demek ki onları benden daha çok seviyrosun.

Anneciğim,babacığım
evde oynamaktan bıktım.
Dışarılarda koşup oynamak,
minik su birikintilerine ayaklarımı sokmak,
dökerek pasta yemek,
elimle makarna yemek,
ayranı üstüme dökmek istiyorum.
Ben yaşamak istiyorum.
'Yapma'ların,'etme'lerin olmadığı,
sevginin çok olduğu,
annelerin-babaların çocuklarını anladığı bir yer istiyorum.
Çok büyük değil,
yüreğim kadar bir yer istiyorum.
O yeri bulmak için buradan gitmek istiyorum.
Belki bir kuşun kanadında,
belki bir çiçeğin yaprağında,
belki de bir balığın akvaryumunda...


Nesrin Bilkan
 
Her bireyin ,kişisel alanı,fiziksel dokunulmazlığı vardır o bireyin birinci dereceden akrabası olsa bile bunu ihlal etmemesi lazım. Çok çok ayıp!
 
3 yıl geçmiş sen o acı dolu satırları yazalı...umarım bambaşka ve güzel bir hayatın vardır. İçten bir arkadaş istersen ben de varım diyorum. zaten ne çok güzel yürekli insan derdine ortak olmuş bak burada, yalnız değilmişsin.

çok etkilendim yazdıklarından, çok...
 
canım benım yaa sen artık bunları dusunme esıne ve aılene odaklan ne mutlukı sana senı anlayan sana deger veren bı esın var artık kaymetme korkusu yasaman cok normal tabı ama kendını boyle seylerle uzme artık hayatın senı daha guzel yerlere goturecegıne emınımm
 
kahroldum senin çocukluğuna,gençliğine çok yazık etmişler kin doldum şu anda.!ama seni gönülden kutluyorum okumayı bırakmamışsın mesleğini edinmişsin çok iyi katlanmışsın ummuduğundan daha güçlüsün aslında o duygulara yenilmemeye çalış lütfen eşinle güzel bir gelecek seni bekler...onlarıda bırak kendi hallerine anne baba kardeş bile olsalar çoğu zaman onların yerini el alıyor hiç ummadığın insanlardan o kadar güzel tepkiler alıyorsun ki kendine güvenin geliyor öyle insanlarla zamanını geçirmeni tavsiye ederim :KK66:
 
Anne ve babaların bir kısmı, özellikle de anneler sinirlerine hakim olamaz ve yaptığı bir hata, işlediği bir kusur ya da istemediğini bir şeyi yapması sonucu dayanamayarak çocuğunu döver. Dövmenin şiddeti bazen çocuğa zarar verecek boyuttadır. Döven anne veya baba bir süre sonra bu hareketinden dolayı pişmanlık duysa da iş işten geçmiştir artır.

Uzmanlara göre çocuğu cezalandırırken yapılan en büyük hatalardan biri dövmektidr. Dövmek başlı başına sakıncalıdır. Çünkü yapılan araştırmalara göre dayak atılan çocuk, neden dayak yediğini hiçbir zaman hatırlamaz. Tek hatırladığı şey dayak yediğidir. Dayak; ceza sıralamasında yerini bile almaması gereken bir davranış biçimidir. Dövmek çocukta her türlü soruna neden olabilir. Psikolojik olarak da soruna yol açabilir, fizyolojik olarak da… Darp sırasında çocuğun sakatlanması, aldığı darp nedeniyle hastalanması söz konusu olabilir. Bu nedenle dayak kesinlikle hayatımızdan çıkarılması gereken bir davranış biçimidir.

Kimilerine göre şiddet, çocukların terbiyesi için gereken bir harekettir. Hatta bu konuda ata sözleri dahi vardır: Kızını dövmeyen, dizini döver şeklinde… Doğrusu şiddet gören veya annesi, babası ya da kardeşleri küçük düşürülüp, tehdit edilen, dayak yemelerine tanıklık eden çocuklar bütün bunlardan son derece olumsuz bir şekilde etkileniyor. İster kendisi, ister aile fertlerinden biri şiddet görsün, bunu yaşayan ya da şahit olan çocuğun kendine saygısı, büyüklerine hissettiği güven ve yaşama sevinci sarsılıyor. Ailesinde şiddet gören çocuk hem kendini suçlu hissediyor, hem üzülüyor, hem kendisini döven aile büyüklüğüne sevgi ve nefret duygusunu birarada hisediyor, terk edilme endişesi yaşıyor, kendisini doğru ifade etmekten korkuyor, yaralanma endişesi duyuyor, sürekli kızgın ve mutsuz oluyor, kendini çaresiz hissediyor.
 
çok üzüldüm sizin için benim gibi hep mutsuz olmuşsunuz sizde çok şükür ben annemden değil baba ve babaannemden şiddet gördüm annem hep sahip çıktı bana onlar ölünce hiç üzülmedim işte böyle dayakla aşağılanmayla geçen bir çocukluğun telafisi pek olmuyor kişilik ona göre şekilleniyor siz sadece eşinize ve onun ailesine tutunun farzedinkiaileniz hep onlarmış kendi aileniz de hatasını anlarsa ne ala anlamazsa siz kendi hayatınızı en güzel şekilde yaşamaya devam edin kendi çocuklarınızı en iyi şekilde şevkatle yetiştirin ki görsünler nasıl anne baba olunuyor gözyaşlarınızı hiç ziyan etmeyin anne baba dahi olsalar bunları yaşatmaya hiç hakları yok bence
 
Icim acidi... gözlerim doldu :KK43: cok üzüldüm inanin ...
Bir Aile nasil yapabilir bunu Evladina? Nasil bukadar dislayabilir yavrusunu? :KK43:(

Rabbim hepimize iyi birer Ebeveyn olmayi nasip etsin insallah..
 
bazen sokakta görüyorum çocuklarına bağıran ebeveynler onların da buna benzer bir hayat yaşadıklarını düşünüyorum. Eğer tahammül gösteremeyecekseniz sevemeyecekseniz çocuk sahibi olmayın. Yeterince iyi yetişemeyen bireyler zaten var
 
9 ay karnımızda taşıdığımız, heyecanla gün saydığımız, her minik tekmesinde varlığına şükrettiğimiz küçük mucizelerimiz. Uykusuz geceler, gaz derdi, diş çıkartması, huzursuzlukları, bitmek bilmeyen yaş sendromları ve daha bir çok şey... Savunmasız minik sabi'ler... Yazarken bile içim titrer, ya kırdığın can'ı yardan seviyorsa?! Bırakın bir insana öfkelenirken bile kırk kere düşünmek gerekiyorsa çocuklar ki daha hassas... Yeryüzüne inmiş melekler ve biz onlara şekil veriyoruz, model oluyoruz. Onlar bizlerden aldıkları ve gördükleri ile hayata hazırlanıyorlar ve öğrendiklerini uyguluyorlar.

Çocuk büyütmek böylesine hassas ve ince bir noktadayken çocuklara şiddeti/öfkeyi/dayağı kabul edemiyorum. Bu kadar mı kontrolsüz bireyleriz? Bu kadar mı biriktirdik öfkelerimizi, günün yorgunluğunu da tahammülümüz kalmadı? Evinizdeki bir eşyadan daha mı az kıymetli? Varsın kırılsın, varsın yemesin, varsın kirlensin...

bırakın akışına, sadece doğruyu öğretin sevgiyle, güzellikle..
verdiğiniz her şeyi alacak sünger gibi beyinleri var onların.
$526493_600039776675749_1880313321_n.jpg
 
ne kadar büyük yaralar açıyor anne -babanın yanlış davranışları..daha sonra kimseler dolduramıyor o boşluğu..ne mutlu harika bir eş ve ailesi var hayatında...bundan sonrası için aşağılık duygusunu yüceltmemek sana değer veren insanların kıymetını bilerek devam etmek en önemlisi...okuyunca şok oluyorum gerçekten ne biçim yaklaşım bunlar kardeş kıyaslamaları fiziksel aşagılamalar..evlat bu ya...bazı şeylerid e zamanında yapmayınca sonra ne kadar ugrasada olmuyor karsı taraf..lütfen hayatınızın güzel yönlerini önemseyin..mesleginizi guzel yuvanızı ...gecmıs gecmıste kalsın mumkun oldugunca..
 
merhaba ben size Bursa'dan yazıyorum.12 yıllık evliyim. İki tane kız çocuğum var. Yaşları 8 ve 9 .İlk bebeklik dönemleri çok güzel geçti. hem eşimin annesi hem benim annem ve kardeşim ikiz gibi büyüttüğüm kızların bakımında bana yardımcı oldular.eşimle birlikte mimarlık ofisimiz var. iş yeri kendimize ait olduğu için ev ve iş hayatını birlikte yürütmeye gayret gösteriyorum.Annelerin artık bize yardımı olamayacağı için yardımcı bir kızımız var. O olmasaydı benim işim yine zordu.Çalıştığım için evde işimiz bir plan program içinde sürüyor.Kızların uyku saatleri ders saatleri yıkanma saatleri hiç değişmez. Eve misafirde gelse en sevdikleri arkadaşları da gelse tv de en güzel program bile olsa bu kurallar hep uygulanır. dediğim gibi biz programlı olarak hareket ediyoruz. Hafta içi saat 20:30 da yataklarında olurlar hafta sonu ise daha gevşek davranıyoruz Pazar günü hamamda ıkandıkları için yorgunluktan saat 19 da yataklarında oluyorlar Hafta içi okuldan geldiklerinde formalarını çıkartınca boyunlarından aşağıya sabunluk yapıyorlar temiz çamaşır giyip ev eşofmanlarını giyer ikindi kahvaltısından sonra ödevlerinin başlarına otururlar. Her ikisi de çok şükür okullarında çok başarılılar okul birincisi olarak devam ediyorlar. Birde okulun yüzme takımındalar. Çarşamba günleri okulları erken bitiyor antremanları var yaklaşık iki saat süren. Sonra ben onları almaya gidiyorum orada da durumlarını öğrenip hep birlikte eve geliyoruz. Evde onları yıkarım banyoya hepimiz birlikte gireriz çırılçıplak ben kızlarım çıplaklığa alışsınlar ve vücutlarını tanımaları için elimden geleni yapıyorum. fakat banyo işimizde beni çok üzüyorlar. Pazar günleride antremanları var ben her pazar evimizin alt katında mimar olduğumuz için evimizi ona göre dizayn etmiştik türk hamamımız var orada ağda yaptırırım sonra kızlar antremandan gelince onların tırnaklarını keser doğru hamamda yıkarım.Fakat her pazar günümüz kızların yıkanmak istememeleri bağırıp çağrışları ile geçiyor. Özellikle onlarla beraber soyunup çırılçıplak hep birlikte giriyorum suyun sıcaklığını beraber ayarlıyoruz onları uzun uzun kese sabunluk yaparak yıkamaya çalışıyorum. Kızlarımla her türlü konuyu konuşuyorum zaten bir karar verilecekse hep beraber oturup öyle konuşuruz. Anneli kızlı özel konularımız için konuştuğumuzda özellikle bayanların temizliğini onlara anlatıyorum. Yarın öbür gün ergenliğe geçecekleri için regl konuları kılları kukularının temizliği her şeyi konuşuyorum. Tamam anne haklısın bizde biliyoruz diyorlar ama yıkanmaya sıra gelince hep benim zorumla ağlayarak bende onlara bağırarak işimizi yapmaya çalışıyorum. Kızlarıma ne ben nede eşim bir kere bile elimizi kaldırmadık asla dövmedik hep olumlu konuşup onlarında isteklerine karşılık vermeye çalıştık Kaçmaya çalıştıkları için bacaklarımın arasına sıkıştırıyorum onları normal sıcaklıkta su ile yıkıyorum.Hamama girerken daha ağlamaya başladıkları için kapıları kilitliyorum benim zorumla bu iş çok zor oluyor. Bir ara eşimle karar verdik hani onlar istemediği sürece yıkamayayım onlar ne zaman isterse öyle olsun diye temizliklleri için bir tek kelime laf etmedim inanın iki hafta boyunca ellerini yemekten yemeğe yıkadılar banyo zaten hiç istemediler. Anlamıyorum insan okuldan gelince elini yüzünü yıkamazmı benim kızlarım hayır. Tamam biliyorum özellikle temizlikleri için çok titiz davranıyorum ama hiç mi benden örnek almadılar. annem büyüdükçe alacaklardır diyor. Neyse artık iki hafta içinde onların sokakta oynamalarına dışarıda top oynamalarına terlemelerine hiç ses çıkarmadım bir kere bile çamarınızı değiştireyim demedim hiç umurlarında bile olmadı .Tırnaklarımız uzadı bile demediler iç çamaşırlarını bile ben yataklarının üstüne bıraktımda öyle yatarken değiştirdiler Fakat benim eşşek kızlarımın hiç sesi çıkmayınca artık Pazar günü dayanamadım antremandan gelince yine bağrış çağrış yıkamak zorunda kaldım .Öyle bir durumdalardıkı tırnaklar çapa gibi içinde pislik içinde terlemekten vücutları artık pis kokmuş öyle olmalarına rağmen hayır yıkanmak istemiyoruz diye ağlayarak aldım onları hamama bende sinirleniyorum elimde değil .Hani yüzmeye gidiyorlar zor olur diye saçlarınıda küt omuz hizasında kestiriyorum .Fakat bu kızlar adam olmayacak galiba bir fikri olan varsa söylesin ne olur. Kafayı yiyeceğim.
 
merhaba ben size Bursa'dan yazıyorum.12 yıllık evliyim. İki tane kız çocuğum var. Yaşları 8 ve 9 .İlk bebeklik dönemleri çok güzel geçti. hem eşimin annesi hem benim annem ve kardeşim ikiz gibi büyüttüğüm kızların bakımında bana yardımcı oldular.eşimle birlikte mimarlık ofisimiz var. iş yeri kendimize ait olduğu için ev ve iş hayatını birlikte yürütmeye gayret gösteriyorum.Annelerin artık bize yardımı olamayacağı için yardımcı bir kızımız var. O olmasaydı benim işim yine zordu.Çalıştığım için evde işimiz bir plan program içinde sürüyor.Kızların uyku saatleri ders saatleri yıkanma saatleri hiç değişmez. Eve misafirde gelse en sevdikleri arkadaşları da gelse tv de en güzel program bile olsa bu kurallar hep uygulanır. dediğim gibi biz programlı olarak hareket ediyoruz. Hafta içi saat 20:30 da yataklarında olurlar hafta sonu ise daha gevşek davranıyoruz Pazar günü hamamda ıkandıkları için yorgunluktan saat 19 da yataklarında oluyorlar Hafta içi okuldan geldiklerinde formalarını çıkartınca boyunlarından aşağıya sabunluk yapıyorlar temiz çamaşır giyip ev eşofmanlarını giyer ikindi kahvaltısından sonra ödevlerinin başlarına otururlar. Her ikisi de çok şükür okullarında çok başarılılar okul birincisi olarak devam ediyorlar. Birde okulun yüzme takımındalar. Çarşamba günleri okulları erken bitiyor antremanları var yaklaşık iki saat süren. Sonra ben onları almaya gidiyorum orada da durumlarını öğrenip hep birlikte eve geliyoruz. Evde onları yıkarım banyoya hepimiz birlikte gireriz çırılçıplak ben kızlarım çıplaklığa alışsınlar ve vücutlarını tanımaları için elimden geleni yapıyorum. fakat banyo işimizde beni çok üzüyorlar. Pazar günleride antremanları var ben her pazar evimizin alt katında mimar olduğumuz için evimizi ona göre dizayn etmiştik türk hamamımız var orada ağda yaptırırım sonra kızlar antremandan gelince onların tırnaklarını keser doğru hamamda yıkarım.Fakat her pazar günümüz kızların yıkanmak istememeleri bağırıp çağrışları ile geçiyor. Özellikle onlarla beraber soyunup çırılçıplak hep birlikte giriyorum suyun sıcaklığını beraber ayarlıyoruz onları uzun uzun kese sabunluk yaparak yıkamaya çalışıyorum. Kızlarımla her türlü konuyu konuşuyorum zaten bir karar verilecekse hep beraber oturup öyle konuşuruz. Anneli kızlı özel konularımız için konuştuğumuzda özellikle bayanların temizliğini onlara anlatıyorum. Yarın öbür gün ergenliğe geçecekleri için regl konuları kılları kukularının temizliği her şeyi konuşuyorum. Tamam anne haklısın bizde biliyoruz diyorlar ama yıkanmaya sıra gelince hep benim zorumla ağlayarak bende onlara bağırarak işimizi yapmaya çalışıyorum. Kızlarıma ne ben nede eşim bir kere bile elimizi kaldırmadık asla dövmedik hep olumlu konuşup onlarında isteklerine karşılık vermeye çalıştık Kaçmaya çalıştıkları için bacaklarımın arasına sıkıştırıyorum onları normal sıcaklıkta su ile yıkıyorum.Hamama girerken daha ağlamaya başladıkları için kapıları kilitliyorum benim zorumla bu iş çok zor oluyor. Bir ara eşimle karar verdik hani onlar istemediği sürece yıkamayayım onlar ne zaman isterse öyle olsun diye temizliklleri için bir tek kelime laf etmedim inanın iki hafta boyunca ellerini yemekten yemeğe yıkadılar banyo zaten hiç istemediler. Anlamıyorum insan okuldan gelince elini yüzünü yıkamazmı benim kızlarım hayır. Tamam biliyorum özellikle temizlikleri için çok titiz davranıyorum ama hiç mi benden örnek almadılar. annem büyüdükçe alacaklardır diyor. Neyse artık iki hafta içinde onların sokakta oynamalarına dışarıda top oynamalarına terlemelerine hiç ses çıkarmadım bir kere bile çamarınızı değiştireyim demedim hiç umurlarında bile olmadı .Tırnaklarımız uzadı bile demediler iç çamaşırlarını bile ben yataklarının üstüne bıraktımda öyle yatarken değiştirdiler Fakat benim eşşek kızlarımın hiç sesi çıkmayınca artık Pazar günü dayanamadım antremandan gelince yine bağrış çağrış yıkamak zorunda kaldım .Öyle bir durumdalardıkı tırnaklar çapa gibi içinde pislik içinde terlemekten vücutları artık pis kokmuş öyle olmalarına rağmen hayır yıkanmak istemiyoruz diye ağlayarak aldım onları hamama bende sinirleniyorum elimde değil .Hani yüzmeye gidiyorlar zor olur diye saçlarınıda küt omuz hizasında kestiriyorum .Fakat bu kızlar adam olmayacak galiba bir fikri olan varsa söylesin ne olur. Kafayı yiyeceğim.

masallah vallahı sıze ımendım ne kadar guzel plan program dahılınde yetıstırıyorsunuz evlatlarınızı allah daıma yardımcınız olsun benımde ıkı kızım var araları 3 yasa yakın onlarda banyo sevmezdı ama kucukken sımdı masallah cıkartamıyorum sudan acaba neden sevmıyorlar ogrenmeye calıstınız mı keske sorsanız yada cevaplayacaklarından emın oldugunuz bırıne sordursanız neymıs sebebı bende merak ettım sımdı
dıger yandan baslıgınıza katılıyorum gercekten dunyanın en zor seyı ustelık benımde 3. kızım gelıyor ne kadar cesaretlıyım degıl mı:) ama onlar dunyanın en tatlı seylerı bu konuda hemfıkırız dı mı:)
rabbım yardımcımız olsun
 
Herkese merhabalar,

Siteyi uzun zamandir takip ediyorum ve sonunda cesaretimi toplayarak ben de yaziyorum bu bolume...

32 yasindayim ben... Yurtdisindayim. Cok sevdigim bir esim var. Hersey yolunda gozukuyor ama degil. Ben ruhen cokmus durumdayim...

Cocuklugum annemin dayaklariyla gecti. Erkek kardesimi delicesine sevdi ama beni hep uzak tuttu. Her firsatta "kardesin erkek olmasaydi, erkek cocuk dogurana kadar denemeye devam ederdim" dedi, biraz buyuyunce "iyi ki kardesin kiz olmamis, yoksa onun yaninda kimse sana bakmazdi, disleri benimki gibi guzel, gozleri renkli, uzun boylu, sen babanin tarafina cekmissin" dedi. Yanina yaklasmaya calisinca itti. Dislerim egri cikiyordu, guldu beni gordukce... "Babanin sulelesine cekmissin, hepinizin disleri at disi gibi" dedi. Yalvardim disciye goturmedi. Bacaklarimin carpikligi, gozlerimin kucuklugu, dislerim hep alay konusu oldu onun icin. Arkadas edinemedim, her firsatta yanima kardesimi katti. Insanlar onun yaramazligindan dolayi beni istemediler, o dustu ben dayak yedim falan filan....

Bu arada babam hep isiyle mesguldu. Aksamdan aksama annemin gazina gelip bagirip cagirdi o da..

Gunluk tutmaya basladim. Konusacak kimsem yoktu. Gunlugumu buldu, ne bicim seyler yaziyosun diye dovup burnumu kanatti...Yazamaz oldum, icime attim attim attim.

Herseye ragmen okullarimi takdirle bitirdim. Tek istegim psikoloji okumakti. Benim gibi cocuklara yardim etmekti. Antisosyal olmustum. Insanlarla konusmaya korkuyordum. Annem adimi mahkeme duvari suratli takmisti. Bir gunden bir gune gozlerime bakip da "Kizim iyi misin mutlu musun" demedi.

Bu arada gayet modern gorunuslu insanlar. O daha da kotu. Etrafindaki anne babalar cocuklarini el ustunde tutuyor, seninkiler onlarin yaninda iyi anne baba, birine soylesen inanmazlar sana.

OSS den iki hafta once babam onlarla ve komsularla piknige gitmek yerine ders calismak istedigim icin butun kitaplarimi notlarimi yirtip atti. Cok acidi icim cokkk. Sinava girene kadar agladim.

Sinavda ODTU Psikolojiyi 1 puanla kacirdim arkadaslar. Hayallerim bitti. Baska cok iyi bir universite kazandim ama hayal ettigim degildi..

Neyse cok uzun yazdim.. Mucadele ede ede okulu bitirdim, isimi buldum, yuksek lisansimi yaptim. Ama hep onlardan kactim. Ne zaman yanima gelseler yaptiklarimi asagiladilar, yokettiler. Onlardan uzakta mutluydum.

Universite okumaya baska sehre gidince annem birden degisti. Iyi olmaya calisti falan filan. Ben de herseyi unutmus gibi davrandim, yakin olmaya calistim onlara.

Ama esimle evlendim, kendisi ve ailesi o kadar deger verdi ki bana, ilk zamanlar sok yasadim. Beni onemsediler, dogumgunlerimi kutladilar, her firsatta hediyeler aldilar, esim ruhumun coook yarali oldugunu anladi, iyilestirmeye calisiyor hala. ne kadar guzel oldugumu, ne kadar degerli oldugumu soyluyor her gun. Inanamiyorum ki..... Icime islemis asagilik duygusu...

Fakat arkadaslar ailem bikac hafta once yine abuk bir mesele yuzunden telefonda bagirip cagirdilar ve ameliyat olmama ragmen aramadilar bir daha. Ben, anne baba ve kardesimi sevmedigimi farkettim. Cok uzuldumm. Acayip bir bosluk oldu icimde. :KK43: Cok agladim, hala agliyorum. Esimin ailesi hergun arayip haber aliyorlar benim durumumu. Simdilik iyiyim sukur.

Ben gidip ayni sekilde onlari dove dove, asagilayarak ruhlarini kanatmak istiyorum ama annem ve babam onlar. Bu sorunlar bu eziklikten dolayi esime de sorun yasatiyorum. Sanki beni daha guzel biri icin terkedecekmis gibi bekliyorum. Kendimden igrendim ben birden, isime devam edemedim ayrildim. Cok ilginc ama yillar sonra birden herseyi tekrar hatirladim, agladim agladim. Cogunu bilincaltima itip unutmustum ben. Acilarim taptaze gibi simdi.

Arkadaslar ruhum kaniyor benim.....

Bu dunyaya birdaha gelinecekse tek istegim onlarin cocugu olmamak... 27 yasima kadar her firsatta vurmak icin bahane aradilar, eziyet ettiler. Biktim ben ve artik onlari istemiyorum. Artik onlari sevmiyorum. Anneler, cocuklarinizi kollayin, koruyun, sevin. Asla ve asla dovmeyin. Yillar sonra hala aciyorum ben. Bu eziyeti yapmaya kimsenin hakki yok. Ben bu eziklikle nasil mutlu olucam bilmiyorum.... Cok uzgunum cokk.

ne kadar uzuldum yazdıklarınızı okuyunca anlatamam bende cok dayak yedım o kadar cok kı hangı bırını anlatayım sayfalar dolar ve tıpkı sızın gıbı bastırdım unuttum sandım guzel bır evlılıgım olmustu esım ve aılesı cok deger verdıler bana ama sonra esım degıstı canıma okudu ıkı evladım vardı dayanmak zorundaydım dayandım gıdecek yerım yoktu yavrularımı uyutur aglardım gozlerıne hıc yas dusurmedım onların ve asla asla vurmadım her daım empatı yaptım dogdukları andan ıtıbaren ben onlar oldum sadece onlar....sımdı kısmetse 3. evladım gelıyor bana en zor gunlerı yasatanları affettım mı hayır unuttum mu hayır allaha bıraktım allaha havale ettım tek derdım mutlulugum cabam evlatlarım benım ıcın oyle kıymetlı oyle degerlıler kı esımden bıle once gelırler her daım once rabbım sonra evlatlarım
su an nasılsınız ruhunuzdakı yaralar ıyılestımı bılmıyorum umarım ıyısınızdır sızın ve benım gıbı ınsanlar baskaları tarafından anlasılmaz kolay kolay ama allah oyle buyuk ve merhamet sahıbıdır kı elbet verır mukafaatımızı .....benım elıme sonradan ıntıkam fırsatı cok gectı sızınde gecmıstır emınım ama kullanmadım dedım ya allaha bıraktım tek derdım evlatlarım rabbım bızı evlatlarımızdan guldursun ınsallah amin
 
onlara inat mutlu olacaksın
onlara inat hayata tutunacaksın ve eşinle kendi çocuklarınıza ANA BABA olacaksınız
nasıl anne bu anne denmez ama.....
Allah senin yar ve yardımcın olsun bitanem
 
X