Sırf koca dırdırı çekmemek için bu çileyi neden çekiyorsunuz? Çıkın işten çalışmayın ya da yeni bir iş arayın. Kendinize acımıyor musunuz? İnsanın sevmediği iş hele ki taciz edildiği bir iş tabi ki psikolojisini bozar. Oturun evde mis gibi ders çalışın. Bir yıl sonra da işe girin. Hayatınızda bu kadar da mı söz sahibi değilsiniz?
Evet çalışmıyorlardı ne demek? Esas onlar çok ağır şartlarda çalışıyorlardı. Tarlada çalışıyorlardı, evde çalışıyorlardı; biz Karadeniz kadınları mesela eski topraklar kaç yaşında hâlâ çay kırıyorlar.
Tipik Türk erkeği yorumu. Evet kadınların çoğunun yediği önünde, yemediği arkasında. Ev işleri de eski nesil gibi yapmıyor. Bir parmak şıklatıyorlar ve ev toparlanıyor.
Kadınlar çalışıyordu hep, sadece emekleri para etmeye başladı artık, nedense o zaman battı bir yerlere. Eskiden kimse kadınlar eziliyor falan demiyordu herkes memnundu halinden, kadınlar dışında.
Kadınım. Aynı şeyleri yapıyoruz. Birbirimize bari yapmayalım bunu, neyin ne olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Doğduğunda kocası mı vardı yanında onun sayesinde mi bu yaşa geldi ?
Hah bakın ben de onu diyorum işte. Doğduğunuzda yanında olmadığınız adamdan çok fazla beklentiler değil mi bunlar?
Hayır değil. Çünkü konu sahibinin rahatsızlığı var ve bu dönemi sakin atlatmak zorunda. Zaten daha iyi hissetmeye başladıktan sonra hayatın akışına ayak uydurmaya devam edebilecek. Eşi de kötü gününde yanında olmayacaksa olmasın. Hastalığında bile çalışmasını isteyen adamdan hayat arkadaşı olmaz zaten
Kocasının rahatsızlığı olsa kadın çalışsın kocasını zorlamasın diye düşünür müydünüz? Kocasının onu boşamaya hakkı olduğuna, nafaka almasına kanaat getirir miydiniz? Yoksa bir kadınların canı mı tatlı?
Koca rahatsızsa da kadın çalışmak zorunda elbette. Ve evet hastalık durumunda eş yanında olmamak kusurdur ve nafaka bağlanabilir.
Saygı duydum.
Benim kayınvalidem eşi hasta olduğu için senelerce hem eşine bakıp hem çalışmış üzerine bir de 2 çocuk büyütmüş. Bir kadın tek başına bunları yapabiliyorsa konu sahibinin eşi olacak kişi de bir zahmet eşi iyileşene kadar gerekirse 2 iş yapıp eşinin sağlığına kavuşmasını beklemek zorunda. Bu rahatsızlıkta bile çalış çalış diye tutturuyorsa Allah korusun kadın yatalak falan olsa işime yaramaz deyip kapının önüne koyacak demek ki
Konu aslında genele kaydı, konu sahibi başında anlatamadı derdini, bu tür konularda başta ayrıntı çok yoksa genele kayıyor sonra kavga dövüş istiklal marşı kapanış.
Ay evet maalesef konu sahibi de rahatsızlığını baştan yazmamış herkes yüklenmiş ben de kimsenin diğer mesajları okumamasına yükseldimKonu aslında genele kaydı, konu sahibi başında anlatamadı derdini, bu tür konularda başta ayrıntı çok yoksa genele kayıyor sonra kavga dövüş istiklal marşı kapanış.
Çoğu günümde kendi hobilerimden biriyle geçiyor. Öyle bütün günü ev işine ayırdığım hiç olmadı.
Çalışmayan insanlara daha fazla saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz. Tabi bu sizin düşünceniz buna bir şey diyemem ama belki bilmediğiniz deneyimlemediğiniz durumdan bahsedeyim. Ailenin maddi durumu iyi ve eve giren gelir fazla ise çalışmamak tercih olabilir. Çalışmayan kadın evde temizlik, çocuk bakımı ile uğraşıyor daha fazla efor harcıyor diye düşünüyor olabilirsiniz, çevrenizde hiç hem çalışıp hem çocuklarını büyüten kadınlara rastlamamış olabilirsiniz. Ama bilmenizi isterim ki çalışan kadınlar da eve gidince yemek yapıyorlar. Çocuklarının gelişimi ile ödevleriyle, kurslarıyla daha pek çok aktiviteleri ile ilgileniyorlar. Öyle çalışan her kadının eve yardımcı bulayım diye bir lüksü yok. Günlük temizliğe gelenler en az 500 lira istiyorlar ki bu fiyatlar yaşanılan yere göre 800 liraya kadar çıkabiliyor. Buna da her ailenin gücü yetmiyor. Yani işte çalışan ayrıca evde de çalışıyor. Tabiki evin işleri sadece kadının sorumluluğu değil. Düzgün ailelerde erkekler de ev işlerine, çocukların bakımlarına dahil oluyor. Kendimden örnek vereyim ben 16 yıldır çalışıyorum. İki çocuk da büyütüyorum. Okul tatil olunca çocuklarımı işe getirdiğim de oluyor. Ben kendimi konu sahibi ile kıyaslamam bizim şartlarımız farklı. Ben kurumsal hayatın içinde beyaz yakalı mühendisim. Çalışma ortamlarımda hep saygı gördüm. İş ortamlarımda daha çok beynen yoruluyorum. Kendime ayırabildiğim molalarım da var. O yüzden ben bir kadının zor şartlarda aşırı yoğun çalışma mesaileri içerisinde düşük maaşlarda çalışmasındansa evdeki işlerin sorumluluğunu üstüne almasını mantıklı bulurum. Ama bu durum benim için daha fazla saygı duyulacak mevzu asla olamaz. Sadece bir seçimdir.
Bunu ben söylemiyorum evlilik kuralları söylüyor
o kadar söylediğimden bunu çıkarmanızda acayip.Cümlemde düşüklük olmuş olabilir, yanlış anlaşılmaya açık olmuş. çalışmayanlara "şuan olduğundan" daha fazla saygı duyulması gerektiğini söylemek istedim aslında orda. mevcut durumda çalışmayan kadınlar toplumda hor görüldüğü için bundan rahatsızım, daha fazla saygı duyulsun diyorum kısacası. Ayrıca diğer mesajlarımı görmediniz sanırım, ben haftaiçi çalışıyorum, haftasonumu kendi işimi yapıyorum, okurken aynı zamanda çalıştım. 83 yaşında parkinson hastası babam ve 74 yaşındaki ev hanımı annemle ilgileniyorum (birde sabah aklam gezdirdiğim, oyun oynadığım canım köpeğim) babam odasından lavaboya giderken bile düşebiliyor bazen, kocaman 100 kiloluk adamı yerden kaldırmak emekleyen çocuğu kaldırmaktan daha kolay olmuyor malum. Evin alışverişi faturası kredi kartı ödemeleri vergi işleri ustalık işlerine kadar ben ilgileniyorum, poşet taşıma ağır taşıma vs herşey bende, hastaneye getirleri götürlerini de dahil edersek hatrı sayılır iş yüküm var çalışma hayatım haricinde. yani sırf bizler bu şartlar altıda yaşıyoruz diye çalışmayan kadınları kendimizden eksik göreceğimiz anlamına gelmiyor ve ev hanımlarının hor görülmesinden rahatsızım özetle, aslında aynı şeyden bahsediyoruz
Bunların hiç birini sormamış konu sahibi. İyice ego kasma konusuna döndü. Konu sahibinin derdine bak cevaplara bak.
