- 16 Ekim 2018
- 1.837
- 3.462
- 133
Ama oyle demeyin memleketin ücra köşelerinde bu tür hizmetlere de ihtiyac var demek ki evli erkeklere arkadaslik etmek gibi...her gece canlı sohbetler, yalnizlik paylaşimı, muze, sinema, sergi falan bi arkadasin da dedigi gibiİstifa edin, memlekete gidip TUS çalışın.
hadi be kardeşim bu ne niye hayatı en uçlarda yaşıyorsunuz? yok kendine engel olamamış hayat işkenceye dönmüş bilmem ne. canınız milletin kocasını ayartmak istemiş yapmışsınız burda günah mı çıkarıyorsunuz?
ha bi de doğunun en ücra köşesinde türkçe konuluşmayan bir yerde akşam dışarda ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz merak ettim.
Dogunun ucra kosesinde her gece bas basa ne yapiyorsunuz?
Yalnızlık kisvesi altında evli bir adamı ayatmaya çalışmanı normal birşey olarak göstermeye çalışma.O sana geliyorsa sen kendine hakim olmasını bilecektin.Eşiyle de tanışmışsın hiç mi utanmıyorsun?.Doğunun ücra köşesinde akşam ne gibi aktiviteler yapıyordunuz acaba ?? Aynı şey senin başına da gelebilirdi o zaman karşı tarafa tamam canım çok yalnızmışsın ben seni anlıyorum diyebilecek kadar geniş yürekli misin ? Ayıp denen birşey var ! Sıkıntıda macera arayışına girmişsin besbelli.Sana diyebileceğim tek şey inşallah sende aynı durumu yaşarsın. Edep ya hu!
yalnızlık gidermece
Tabii ki kültürel faaliyetler
Ne fesatsiniz..
Şahsen ben müze gezme,sergi dolaşma,tiyatro falan anladım
Bi an bi romandan alıntı sandım.26 yaşındayım. Doğunun ücra bir ilçesinde acil doktoruyum. Aslında konuya nasıl gireceğimi bile bilmiyorum. Burda öyle yalnızdım ki başta alışmaya çalışarak geçti günler...Mutsuzdum zaman geçirecek hiç bir şey yoktu. Bambaşka bi şehir bambaşka bi kültür alışık olmadığım bir dil alışık olmadığım insanlar...2 hekim beraber başlamıştık..O eş durumu yapabilmek için resmi nikahını kıymıştı. Aslında hep kız arkadaşım kadar erkek arkadaşım da oldu..Herşey arkadaşca geliyordu..Önceleri arada bir akşam hastaneden 4 -5 kişi dışarı çıkmaya başladık sonra her akşam çıkmaya başladık , eve dönünce mesaj telefonla konuşmalar bitmiyordu. Eşiyle ilgili ( eşi başka bir şehirde) hayatla ilgili uzun uzun konuşuyorduk. Eskiden çok sevdiğini artık sevginin kalmadığını mutsuz olduğunu, kendisi ile ilgili psikolojik rahatsızlıklarını uzun uzun konuşuyorduk. Zamanla hasta arası çay sigara, hastası olmadığı zaman odama geliyordu benim hastam olmayınca onun odasına gidiyordum. Eşiyle de tanıştırdı beni . Eşi bizim olduğumuz yere gelince beraber zaman geçiriyorduk. Zamanla diğerlerini atlatip yalniz her gün çıkmaya başladık. Herşey yalnızlıktan kaynaklanan arkdaşlık gibi geliyordu başlarda..Ama geçirdiğimiz vaktin fazlalığı hep yalnız kalmaya çalışıyor oluşumuz rahatsız etmeye başladı. Bana göre arkadaştık iyi vakit geçiriyorduk. Hep arkadaşız desemde bazen kendimi biz arkadaş mıyız diye düşünürken bulur oldum. Arkadaşlarıma herhangi bir şey anlatırken bile onun adı çok geçer olmuştu, hatta bazen arkadaşlarım o evli değil mi eşi kıskanmıyor mu sorun olmuyor mu gibi sorular gelir oldu. Bir gün oturup bu durumu konuşmak istediğini söyledi.'Sence ben eşimi aldatıyor muyum?' diye sordu.. Aslında durum çok karışıktı verebilceğim bir cevapta yoktu. Ben bişey hissetmiyorum ama dışardan bakınca durumun kötü olduğunu anlatmaya çalıştım. O gün artık yalnız kalmama başbaşa dışarı çıkmama kararı aldık. Zaten artık o da eşiyle ilgili hep iyi şeyler anlatmaya başladı. Düğün hazırlıklarını anlatıyordu aldıkları eşyaları gösteriyordu, fikrimi bile aldığı oluyordu. Herşey kapandı gitti neyse ki hala arkadaştık zannediyordum. Zamanla yine bir şeyler değişmeye başladı tekrar yalnız birşeyler yapmaya başladık. Günün nerdeyse tamamına yakınını beraber geçiriyorduk. Artık arkadaş mıyız sorusuna hayır cevabını verir olmuştum kendi içimde. Uzak kalmaya mesafe koymaya çalışsamda en fazla 1 gün sürüyordu kararlı duruşum. Ben odasına gitmesem bile o geliyordu hiç görmesem öğle yemeğinde, doktor odasında, kantinde, hastane çıkışında karşılaşıyorduk. 1 ay kadar önce yine konuştuk ikimizde artık arkadaş olmadığımızı kabul ettik. Yine konuşmayalım görüşmeyelim dedik. Ama yine olmadı.. Yine konuşmaya görüşmeye devam ediyoruz. Eşi dünya iyisi biri bu olanların hiç birini hak etmiyor. Neyi nasıl yapacağımı nasıl bu duurma son vereceğimi bilemez oldum. Burda nerdeyse anlaşabildiğim tek kişi o ve yalnız kalmakta zor geliyor. Çok çaresizim duygularım vicdanım kalbim ve beynim birbiriyle öyle çelişiyor ki.. Ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum. Düşünmekten çaresizlikten hiç bir şeye odaklanamıyorum. Tabiri caizse hayat işkenceye döndü.
büyük ihtimalle bunu yapacağımİstifa edin, memlekete gidip TUS çalışın.
bu kadar da değil.
bende öyle çok üzülüyorum ki bunu yazmam bile çok ironik geliyor ama emin olun öyle çok üzülüyorum ki bunu anlatmaya yetemiyorum bile..O kadinin adina cok üzüldüm....baska diyecek kelimem yok
Tam da o kadar canım kusura bakma.Onun sana farklı yaklaştığını veya duygularının farklı yöne gittiğini ilk hissettiğin anda uzak duracaktın ama sen yapmamayı tercih etmişsin sana olan ilginin tadını çıkarmışsın gayet net !zannettiğiniz yada ima ettiğiniz gibi şeyler yok olmadı olamazda... zaten hep eşini anlatıyordu ailevi sorunlarını anlatıyordu ben anlatoyordum.. yaptığım şeyi savunmuyorum asla ama bu kadar da değil.
Bence adam orda kimse yok diye sizinle biseyler yaşama düşüncesinde sizde yalnızlıktan dolayı yapıyorsunuz bunu ama kesinlikle uzak durun eşinin yanına gittiği an sizinle bütün bağlarını koparacak sizi kullanmasına izin vermeyin karşınızda ki de bir kadin bunu unutmayın yuva yıkanın yuvası olmaz.26 yaşındayım. Doğunun ücra bir ilçesinde acil doktoruyum. Aslında konuya nasıl gireceğimi bile bilmiyorum. Burda öyle yalnızdım ki başta alışmaya çalışarak geçti günler...Mutsuzdum zaman geçirecek hiç bir şey yoktu. Bambaşka bi şehir bambaşka bi kültür alışık olmadığım bir dil alışık olmadığım insanlar...2 hekim beraber başlamıştık..O eş durumu yapabilmek için resmi nikahını kıymıştı. Aslında hep kız arkadaşım kadar erkek arkadaşım da oldu..Herşey arkadaşca geliyordu..Önceleri arada bir akşam hastaneden 4 -5 kişi dışarı çıkmaya başladık sonra her akşam çıkmaya başladık , eve dönünce mesaj telefonla konuşmalar bitmiyordu. Eşiyle ilgili ( eşi başka bir şehirde) hayatla ilgili uzun uzun konuşuyorduk. Eskiden çok sevdiğini artık sevginin kalmadığını mutsuz olduğunu, kendisi ile ilgili psikolojik rahatsızlıklarını uzun uzun konuşuyorduk. Zamanla hasta arası çay sigara, hastası olmadığı zaman odama geliyordu benim hastam olmayınca onun odasına gidiyordum. Eşiyle de tanıştırdı beni . Eşi bizim olduğumuz yere gelince beraber zaman geçiriyorduk. Zamanla diğerlerini atlatip yalniz her gün çıkmaya başladık. Herşey yalnızlıktan kaynaklanan arkdaşlık gibi geliyordu başlarda..Ama geçirdiğimiz vaktin fazlalığı hep yalnız kalmaya çalışıyor oluşumuz rahatsız etmeye başladı. Bana göre arkadaştık iyi vakit geçiriyorduk. Hep arkadaşız desemde bazen kendimi biz arkadaş mıyız diye düşünürken bulur oldum. Arkadaşlarıma herhangi bir şey anlatırken bile onun adı çok geçer olmuştu, hatta bazen arkadaşlarım o evli değil mi eşi kıskanmıyor mu sorun olmuyor mu gibi sorular gelir oldu. Bir gün oturup bu durumu konuşmak istediğini söyledi.'Sence ben eşimi aldatıyor muyum?' diye sordu.. Aslında durum çok karışıktı verebilceğim bir cevapta yoktu. Ben bişey hissetmiyorum ama dışardan bakınca durumun kötü olduğunu anlatmaya çalıştım. O gün artık yalnız kalmama başbaşa dışarı çıkmama kararı aldık. Zaten artık o da eşiyle ilgili hep iyi şeyler anlatmaya başladı. Düğün hazırlıklarını anlatıyordu aldıkları eşyaları gösteriyordu, fikrimi bile aldığı oluyordu. Herşey kapandı gitti neyse ki hala arkadaştık zannediyordum. Zamanla yine bir şeyler değişmeye başladı tekrar yalnız birşeyler yapmaya başladık. Günün nerdeyse tamamına yakınını beraber geçiriyorduk. Artık arkadaş mıyız sorusuna hayır cevabını verir olmuştum kendi içimde. Uzak kalmaya mesafe koymaya çalışsamda en fazla 1 gün sürüyordu kararlı duruşum. Ben odasına gitmesem bile o geliyordu hiç görmesem öğle yemeğinde, doktor odasında, kantinde, hastane çıkışında karşılaşıyorduk. 1 ay kadar önce yine konuştuk ikimizde artık arkadaş olmadığımızı kabul ettik. Yine konuşmayalım görüşmeyelim dedik. Ama yine olmadı.. Yine konuşmaya görüşmeye devam ediyoruz. Eşi dünya iyisi biri bu olanların hiç birini hak etmiyor. Neyi nasıl yapacağımı nasıl bu duurma son vereceğimi bilemez oldum. Burda nerdeyse anlaşabildiğim tek kişi o ve yalnız kalmakta zor geliyor. Çok çaresizim duygularım vicdanım kalbim ve beynim birbiriyle öyle çelişiyor ki.. Ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum. Düşünmekten çaresizlikten hiç bir şeye odaklanamıyorum. Tabiri caizse hayat işkenceye döndü.
Burada hic birimiz cocuk degiliz. Kimse sizin pismanliğiniza inanmaz.
Yaptiklarinizdan pisman misiniz, aldatilan ese üzuluyor musunuz o zaman geregini yapin.
Bir daha karisini aldatan o adamla asla gorusmeyin, konusmayin, karsilasinca selamlasmayin bile her yerden engelleyin ve kesin bitirin.
Ancak bugune kadar bunu yapamadiginiza göre bu iradeniz yok demek ki.
O halde arkadasin da dedigi gibi istifa edin, donun memlekete uzmanliğa hazirlanin.
O kadar da degil derken daha yatmadik anlamimdaysa bu sizi masum gostermez. Boyle giderse onun da olma ihtimali yuksek.
Bu isler karakter meselesidir. Nice yalniz kadina ne cok evli erkek asilmaya calisir, karakteri, ahlakı saglam kadinlar sınır cizmeyi bilir, yalniz da kalsa, cani da sıkilsa, adam cok yakisiklı da olsa hayır der yoluna devam eder.
Sanıyormusunuz ki sizi begeniyor, siz o adamın sizi sevdigini falan mı duşünuyorsunuz yoksa. Yeni evli karisini aldatacak karakter yoksunu biri o, ve siz onu bu haliyle kabul ettiginiz icin sizinle vakit geciriyor, duzenli evlilik hayatina gecmeden onceki eglencesi, oyalanacagi oyuncagısiniz o kadar. Sizi seçmesinin tek sebebi benzer karakterde olmaniz onu evli haliyle kabul edecek baska kimse yok haliyle etrafta.
Siz de sanki ortada buyuk bir ask hikayesi varmis gibi ayarttiginiz erkegi anlatarak burada taslanacaginizi da bilerek pismanmıs numarasi yapiyorsunuz. Numara diyorum cunkü gercekten pisman olan hatasindan kesin olarak vazgecer. Net.
Herkes hata yapabilir. Siz de buyuk bir hata yapiyorsunuz. Bu ikazlar da sizi kendinize getirmezse Allah anlayasiniz diye daha buyuk bir bela verir. Ilerde bir gun bakarsiniz size sadik sandiginiz kocaniz en yakin iş arkadasiyla kiristiriyor ve siz de kadini taniyorsunuz.
Bu yanlistan donün.
Günlerdir bunları düşünmekten mahvoldum. Ben bu değilim biliyorum.. Bunlar neden başıma geldi onu da bilmiyorum. Karşı koyamıyorum engel olamıyorum kafası değil asla bu. Küçücük yerde kaçacak yer yok görmezden gelmek mümkün değil. bunlar bahane değil durum bundan ibaret.Çıkın artık şu “imkansız, çok karşı koyuyorum ama engel olamıyorum” kafasından. İstemezseniz mesafenizi koyarsın! Beraber vakit geçirdiğiniz kadının kocasını ayartmak değilde nedir bu?! Bu tutku değil. Bu iğrençlik, zayıflık, basitlik ve çok çirkin bir durum! Güzel bir mesleğiniz var bir adamın (çok afedersiniz ama durum ona gidiyor) metresi olmayı haketmiyorsunuz. Bunu kendinize yapmayın.
Anliyorum. Siz de farkindasiniz bigün hersey bittiginde kendinizi suclamaniz bitmeyecek. O adam karisiyla mutluyken siz belki de hala ben nasil boyle bisey yaptim diye pisman olacaksiniz.Zannettiğim düşündüğüm bir şey yok. Zaten bende burda yalnız olduğumuz için bu durumda olduğumuzu aslında onun eşini sevdiğini söyledim kendisinede. Yazdığım şeyler süreç olarak uzun ama artık arkadaş olmadığımızı konuştuğumuzdan bu yana zaten bir kaç gün geçti ve o günden bu yana konuşmuyoruz . Pişman numarası yapmıyorum yaptığım şeyler olanlar doğru değil hepsini biliyorum. Belki taşlanıp aklım başıma gelsin istedim belki de kimseye anlatamadığım için içimde çok büyüdü paylaşmak istedim de yazdım.. Belki çoktur yazmak istesem..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?