Anliyorum. Siz de farkindasiniz bigün hersey bittiginde kendinizi suclamaniz bitmeyecek. O adam karisiyla mutluyken siz belki de hala ben nasil boyle bisey yaptim diye pisman olacaksiniz.
Biliyorsunuz insanin psikolojisini bozan en yogun iki duygu, sucluluk hissetmek ve pismanlik duymak.
Kendi kendinize kotuluk yaptiniz. Madem bitti. Lutfen iradeli olun. O adam zaten bugün olmasa yarın gidecekti. Yaninizda olsa da size ilgisi bitecekti. Yine yalniz kalacaktiniz.
Kimse ben hata yapmam diyemez. Bunu ben de diyemem. Allah seytana uydurmasın. Herkes her hatayi yapabilir.
Ama eger kendinize sayginizi tekrar kazanmak istiyorsaniz lutfen kararinizdan donmeyin artık onunla asla yalniz kalmayin, ona kapı acmayin. O adama yaklasmayin.
Kadinin sevgi ihtiyacinin dogusu batisi da yok. En kalabalik yerde bile yalniz hissedebilirsin bunu biliyorsun. Hayatta her zaman bi takim adamlar olacak evli de olsa yanasmaya calisacak. Bu sinavi basariyla tamamlayın. Bi hata yaptim bi daha asla evli bi adama yan gozle bakmam deyip, konuyu kapayın.
Kendini hirpalamak da fayda getirmez. Onemli olan geregini yapip, konuyu sonsuza kadar kapamak ve bir daha ayni hatayi yapmamak.
Ve evet bunu kimseye de anlatmayın, hem kotu ornek olmayin, hem konuyu uzatarak aklimda yer tutmasini saglamayın, hem de anlatırsanız size ne gozle bakacaklarini tahmim ediyorsundur sanırım.
26 yaşındayım. Doğunun ücra bir ilçesinde acil doktoruyum. Aslında konuya nasıl gireceğimi bile bilmiyorum. Burda öyle yalnızdım ki başta alışmaya çalışarak geçti günler...Mutsuzdum zaman geçirecek hiç bir şey yoktu. Bambaşka bi şehir bambaşka bi kültür alışık olmadığım bir dil alışık olmadığım insanlar...2 hekim beraber başlamıştık..O eş durumu yapabilmek için resmi nikahını kıymıştı. Aslında hep kız arkadaşım kadar erkek arkadaşım da oldu..Herşey arkadaşca geliyordu..Önceleri arada bir akşam hastaneden 4 -5 kişi dışarı çıkmaya başladık sonra her akşam çıkmaya başladık , eve dönünce mesaj telefonla konuşmalar bitmiyordu. Eşiyle ilgili ( eşi başka bir şehirde) hayatla ilgili uzun uzun konuşuyorduk. Eskiden çok sevdiğini artık sevginin kalmadığını mutsuz olduğunu, kendisi ile ilgili psikolojik rahatsızlıklarını uzun uzun konuşuyorduk. Zamanla hasta arası çay sigara, hastası olmadığı zaman odama geliyordu benim hastam olmayınca onun odasına gidiyordum. Eşiyle de tanıştırdı beni . Eşi bizim olduğumuz yere gelince beraber zaman geçiriyorduk. Zamanla diğerlerini atlatip yalniz her gün çıkmaya başladık. Herşey yalnızlıktan kaynaklanan arkdaşlık gibi geliyordu başlarda..Ama geçirdiğimiz vaktin fazlalığı hep yalnız kalmaya çalışıyor oluşumuz rahatsız etmeye başladı. Bana göre arkadaştık iyi vakit geçiriyorduk. Hep arkadaşız desemde bazen kendimi biz arkadaş mıyız diye düşünürken bulur oldum. Arkadaşlarıma herhangi bir şey anlatırken bile onun adı çok geçer olmuştu, hatta bazen arkadaşlarım o evli değil mi eşi kıskanmıyor mu sorun olmuyor mu gibi sorular gelir oldu. Bir gün oturup bu durumu konuşmak istediğini söyledi.'Sence ben eşimi aldatıyor muyum?' diye sordu.. Aslında durum çok karışıktı verebilceğim bir cevapta yoktu. Ben bişey hissetmiyorum ama dışardan bakınca durumun kötü olduğunu anlatmaya çalıştım. O gün artık yalnız kalmama başbaşa dışarı çıkmama kararı aldık. Zaten artık o da eşiyle ilgili hep iyi şeyler anlatmaya başladı. Düğün hazırlıklarını anlatıyordu aldıkları eşyaları gösteriyordu, fikrimi bile aldığı oluyordu. Herşey kapandı gitti neyse ki hala arkadaştık zannediyordum. Zamanla yine bir şeyler değişmeye başladı tekrar yalnız birşeyler yapmaya başladık. Günün nerdeyse tamamına yakınını beraber geçiriyorduk. Artık arkadaş mıyız sorusuna hayır cevabını verir olmuştum kendi içimde. Uzak kalmaya mesafe koymaya çalışsamda en fazla 1 gün sürüyordu kararlı duruşum. Ben odasına gitmesem bile o geliyordu hiç görmesem öğle yemeğinde, doktor odasında, kantinde, hastane çıkışında karşılaşıyorduk. 1 ay kadar önce yine konuştuk ikimizde artık arkadaş olmadığımızı kabul ettik. Yine konuşmayalım görüşmeyelim dedik. Ama yine olmadı.. Yine konuşmaya görüşmeye devam ediyoruz. Eşi dünya iyisi biri bu olanların hiç birini hak etmiyor. Neyi nasıl yapacağımı nasıl bu duurma son vereceğimi bilemez oldum. Burda nerdeyse anlaşabildiğim tek kişi o ve yalnız kalmakta zor geliyor. Çok çaresizim duygularım vicdanım kalbim ve beynim birbiriyle öyle çelişiyor ki.. Ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum. Düşünmekten çaresizlikten hiç bir şeye odaklanamıyorum. Tabiri caizse hayat işkenceye döndü.
Bu duruma gelmek için bile isteye birşey yapmadiniz ama sürekli basbasa kaldınız herşey birden gelişi veriyor hop bir bakıyorsunuz başbaşasınız!!Kimseye hiç bir şey anlatmayınca bu kadar uzadı zaten. Hayır yok canım, daha neler, ben yanlış anlıyorum, yoktur öyle bir şey, zaten eşini tanıyorum diye diye bu güne geldik. Herkes siz ne güzel arkadaşsınız derken insan fark edemiyor, konduramıyor; sonra bakınca durum çoktan kontrol dışına çıkmış oldu. Ortamın el verdiğince görmezden gelmeye çalışacağım, yalnız kalmamak için elimden geleni yapacağım. Ben bu duruma gelmek için bile isteye hiç bir şey yapmadım.
Kimseye hiç bir şey anlatmayınca bu kadar uzadı zaten. Hayır yok canım, daha neler, ben yanlış anlıyorum, yoktur öyle bir şey, zaten eşini tanıyorum diye diye bu güne geldik. Herkes siz ne güzel arkadaşsınız derken insan fark edemiyor, konduramıyor; sonra bakınca durum çoktan kontrol dışına çıkmış oldu. Ortamın el verdiğince görmezden gelmeye çalışacağım, yalnız kalmamak için elimden geleni yapacağım. Ben bu duruma gelmek için bile isteye hiç bir şey yapmadım.
Canım yalnızsın canın sıkılıyo diye elin evli adamıyla evcilik oynaman gerekmezdi hep böyle yıkılıyo yuvalar o kızın yerinde sen olsan hoşuna gidermiydi tabiki gitmezdi evli olsaydın kocişine bi bakan olsa ortalığı yıkardın ama elin adamı ruhunu tatmin ediyo sorun olmuyo çok yanlış yapmışsın hiç yakıştıramadım...26 yaşındayım. Doğunun ücra bir ilçesinde acil doktoruyum. Aslında konuya nasıl gireceğimi bile bilmiyorum. Burda öyle yalnızdım ki başta alışmaya çalışarak geçti günler...Mutsuzdum zaman geçirecek hiç bir şey yoktu. Bambaşka bi şehir bambaşka bi kültür alışık olmadığım bir dil alışık olmadığım insanlar...2 hekim beraber başlamıştık..O eş durumu yapabilmek için resmi nikahını kıymıştı. Aslında hep kız arkadaşım kadar erkek arkadaşım da oldu..Herşey arkadaşca geliyordu..Önceleri arada bir akşam hastaneden 4 -5 kişi dışarı çıkmaya başladık sonra her akşam çıkmaya başladık , eve dönünce mesaj telefonla konuşmalar bitmiyordu. Eşiyle ilgili ( eşi başka bir şehirde) hayatla ilgili uzun uzun konuşuyorduk. Eskiden çok sevdiğini artık sevginin kalmadığını mutsuz olduğunu, kendisi ile ilgili psikolojik rahatsızlıklarını uzun uzun konuşuyorduk. Zamanla hasta arası çay sigara, hastası olmadığı zaman odama geliyordu benim hastam olmayınca onun odasına gidiyordum. Eşiyle de tanıştırdı beni . Eşi bizim olduğumuz yere gelince beraber zaman geçiriyorduk. Zamanla diğerlerini atlatip yalniz her gün çıkmaya başladık. Herşey yalnızlıktan kaynaklanan arkdaşlık gibi geliyordu başlarda..Ama geçirdiğimiz vaktin fazlalığı hep yalnız kalmaya çalışıyor oluşumuz rahatsız etmeye başladı. Bana göre arkadaştık iyi vakit geçiriyorduk. Hep arkadaşız desemde bazen kendimi biz arkadaş mıyız diye düşünürken bulur oldum. Arkadaşlarıma herhangi bir şey anlatırken bile onun adı çok geçer olmuştu, hatta bazen arkadaşlarım o evli değil mi eşi kıskanmıyor mu sorun olmuyor mu gibi sorular gelir oldu. Bir gün oturup bu durumu konuşmak istediğini söyledi.'Sence ben eşimi aldatıyor muyum?' diye sordu.. Aslında durum çok karışıktı verebilceğim bir cevapta yoktu. Ben bişey hissetmiyorum ama dışardan bakınca durumun kötü olduğunu anlatmaya çalıştım. O gün artık yalnız kalmama başbaşa dışarı çıkmama kararı aldık. Zaten artık o da eşiyle ilgili hep iyi şeyler anlatmaya başladı. Düğün hazırlıklarını anlatıyordu aldıkları eşyaları gösteriyordu, fikrimi bile aldığı oluyordu. Herşey kapandı gitti neyse ki hala arkadaştık zannediyordum. Zamanla yine bir şeyler değişmeye başladı tekrar yalnız birşeyler yapmaya başladık. Günün nerdeyse tamamına yakınını beraber geçiriyorduk. Artık arkadaş mıyız sorusuna hayır cevabını verir olmuştum kendi içimde. Uzak kalmaya mesafe koymaya çalışsamda en fazla 1 gün sürüyordu kararlı duruşum. Ben odasına gitmesem bile o geliyordu hiç görmesem öğle yemeğinde, doktor odasında, kantinde, hastane çıkışında karşılaşıyorduk. 1 ay kadar önce yine konuştuk ikimizde artık arkadaş olmadığımızı kabul ettik. Yine konuşmayalım görüşmeyelim dedik. Ama yine olmadı.. Yine konuşmaya görüşmeye devam ediyoruz. Eşi dünya iyisi biri bu olanların hiç birini hak etmiyor. Neyi nasıl yapacağımı nasıl bu duurma son vereceğimi bilemez oldum. Burda nerdeyse anlaşabildiğim tek kişi o ve yalnız kalmakta zor geliyor. Çok çaresizim duygularım vicdanım kalbim ve beynim birbiriyle öyle çelişiyor ki.. Ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum. Düşünmekten çaresizlikten hiç bir şeye odaklanamıyorum. Tabiri caizse hayat işkenceye döndü.
Kimseye anlatamadınız çunkü malum damgayı yemek istemediniz.Kimseye hiç bir şey anlatmayınca bu kadar uzadı zaten. Hayır yok canım, daha neler, ben yanlış anlıyorum, yoktur öyle bir şey, zaten eşini tanıyorum diye diye bu güne geldik. Herkes siz ne güzel arkadaşsınız derken insan fark edemiyor, konduramıyor; sonra bakınca durum çoktan kontrol dışına çıkmış oldu. Ortamın el verdiğince görmezden gelmeye çalışacağım, yalnız kalmamak için elimden geleni yapacağım. Ben bu duruma gelmek için bile isteye hiç bir şey yapmadım.
Sorunum bunlar değildi benim. Bu güne kadar bir sürü erkek arkadaşım oldu gece de dışarı çıktım sevgilileri eşleri ile ilgili dertlerini dinleyip kendi derdim gibi çözmeye çalıştım. Bu sebepten durumun gittiği yeri fark edemedim. Eskiden olduğu gibi sanıp bana anlattığı dertlerini dinledim. Çözüm bulmaya çalıştım, ama durum ben fark ettiğimde zaten kontrol dışına çıkmıştı. Ilk bu durumu konuştuğumuzda ben ona da söyledim eşini sevdiğini hala da söylüyorum eşini sevdiğini..Amacım farklı olsaydı gidip herşeyi anlatacağım dediğinde git anlat boşan da diyebilirdim. Amacım onunla bu günü hoş geçirmek de değil onunla bir yarınım olsun da değil.Ben de yalnızım ve şu an istesem telefonum susmaz ve hiç de yalnız kalmam ve hatta her akşam bir arkadasla (!!!) sohbet ediyor olabilirim.
Cunku pek cok erkek sorumluluk almadan, arkadaşlik adi altinda takilmaktan da zevk aliyor ve hatta zamanla bu yakinlasmanin yataga da gidecegini umuyorlar.
Ama adi arkadaslik, yersek.
Bizim kadin olmak ve onlara bu firsati, bu rahatligi vermek disinda bisey yapmamıza da gerek yok. Sana yazinca yanit verirsen, arayinca konusursan, odasina kahveye gider, yemekte yanina oturur, odana geldiginde cay ikram edersen zaten bisey yapmis oluyorsun. Evli bir erkekle her gece disarda vakit gecirerek cok sey yapmis oluyorsun.
Niye acil müstahdemi Ahmet amcayla degil de bu kisiyle her gece birliktesiniz di mi. Sen izin vermesen o sana yanasabilir mi?
Kadin akilli olmali. Tehlikeyi gormeli. Sinırlarinı çizmeli. Evli erkeklerden uzak durmalı.
Ben pek cok erkek arkadasi ileride yanlis anlamalara neden olmamak icin uzak tutuyorum ki hiç biri de evli değil. Ben de isterim ilgi gormeyi ama kimseye umut vermemek icin yalniz kalmayi göze aliyorum. Umut vermiyorum cunku birlikte olmak isteyecegim kisiler degiller ama arkadasca gorussek biliyorum ki isin rengi değisecek. Bu durumda hic gerek yok. Olmayacak iliskilerdense yalniz kalmak daha iyi.
Amaç ne ?Sorunum bunlar değildi benim. Bu güne kadar bir sürü erkek arkadaşım oldu gece de dışarı çıktım sevgilileri eşleri ile ilgili dertlerini dinleyip kendi derdim gibi çözmeye çalıştım. Bu sebepten durumun gittiği yeri fark edemedim. Eskiden olduğu gibi sanıp bana anlattığı dertlerini dinledim. Çözüm bulmaya çalıştım, ama durum ben fark ettiğimde zaten kontrol dışına çıkmıştı. Ilk bu durumu konuştuğumuzda ben ona da söyledim eşini sevdiğini hala da söylüyorum eşini sevdiğini..Amacım farklı olsaydı gidip herşeyi anlatacağım dediğinde git anlat boşan da diyebilirdim. Amacım onunla bu günü hoş geçirmek de değil onunla bir yarınım olsun da değil.
“Hiçbir” ile “her şeyi” karıştırmışBir doktor ‘hiçbir’ kelimesini nasıl yanlış yazar aklım almıyor. Eğitim sistemini seveyim...
26 yaşındayım. Doğunun ücra bir ilçesinde acil doktoruyum. Aslında konuya nasıl gireceğimi bile bilmiyorum. Burda öyle yalnızdım ki başta alışmaya çalışarak geçti günler...Mutsuzdum zaman geçirecek hiç bir şey yoktu. Bambaşka bi şehir bambaşka bi kültür alışık olmadığım bir dil alışık olmadığım insanlar...2 hekim beraber başlamıştık..O eş durumu yapabilmek için resmi nikahını kıymıştı. Aslında hep kız arkadaşım kadar erkek arkadaşım da oldu..Herşey arkadaşca geliyordu..Önceleri arada bir akşam hastaneden 4 -5 kişi dışarı çıkmaya başladık sonra her akşam çıkmaya başladık , eve dönünce mesaj telefonla konuşmalar bitmiyordu. Eşiyle ilgili ( eşi başka bir şehirde) hayatla ilgili uzun uzun konuşuyorduk. Eskiden çok sevdiğini artık sevginin kalmadığını mutsuz olduğunu, kendisi ile ilgili psikolojik rahatsızlıklarını uzun uzun konuşuyorduk. Zamanla hasta arası çay sigara, hastası olmadığı zaman odama geliyordu benim hastam olmayınca onun odasına gidiyordum. Eşiyle de tanıştırdı beni . Eşi bizim olduğumuz yere gelince beraber zaman geçiriyorduk. Zamanla diğerlerini atlatip yalniz her gün çıkmaya başladık. Herşey yalnızlıktan kaynaklanan arkdaşlık gibi geliyordu başlarda..Ama geçirdiğimiz vaktin fazlalığı hep yalnız kalmaya çalışıyor oluşumuz rahatsız etmeye başladı. Bana göre arkadaştık iyi vakit geçiriyorduk. Hep arkadaşız desemde bazen kendimi biz arkadaş mıyız diye düşünürken bulur oldum. Arkadaşlarıma herhangi bir şey anlatırken bile onun adı çok geçer olmuştu, hatta bazen arkadaşlarım o evli değil mi eşi kıskanmıyor mu sorun olmuyor mu gibi sorular gelir oldu. Bir gün oturup bu durumu konuşmak istediğini söyledi.'Sence ben eşimi aldatıyor muyum?' diye sordu.. Aslında durum çok karışıktı verebilceğim bir cevapta yoktu. Ben bişey hissetmiyorum ama dışardan bakınca durumun kötü olduğunu anlatmaya çalıştım. O gün artık yalnız kalmama başbaşa dışarı çıkmama kararı aldık. Zaten artık o da eşiyle ilgili hep iyi şeyler anlatmaya başladı. Düğün hazırlıklarını anlatıyordu aldıkları eşyaları gösteriyordu, fikrimi bile aldığı oluyordu. Herşey kapandı gitti neyse ki hala arkadaştık zannediyordum. Zamanla yine bir şeyler değişmeye başladı tekrar yalnız birşeyler yapmaya başladık. Günün nerdeyse tamamına yakınını beraber geçiriyorduk. Artık arkadaş mıyız sorusuna hayır cevabını verir olmuştum kendi içimde. Uzak kalmaya mesafe koymaya çalışsamda en fazla 1 gün sürüyordu kararlı duruşum. Ben odasına gitmesem bile o geliyordu hiç görmesem öğle yemeğinde, doktor odasında, kantinde, hastane çıkışında karşılaşıyorduk. 1 ay kadar önce yine konuştuk ikimizde artık arkadaş olmadığımızı kabul ettik. Yine konuşmayalım görüşmeyelim dedik. Ama yine olmadı.. Yine konuşmaya görüşmeye devam ediyoruz. Eşi dünya iyisi biri bu olanların hiç birini hak etmiyor. Neyi nasıl yapacağımı nasıl bu duurma son vereceğimi bilemez oldum. Burda nerdeyse anlaşabildiğim tek kişi o ve yalnız kalmakta zor geliyor. Çok çaresizim duygularım vicdanım kalbim ve beynim birbiriyle öyle çelişiyor ki.. Ne yapacağımı bir türlü bilemiyorum. Düşünmekten çaresizlikten hiç bir şeye odaklanamıyorum. Tabiri caizse hayat işkenceye döndü.
Hayır, realite bu değildir. Bu sadece sizin düşüncenizden ibaret. Üstelik yanlış bir düşünce.Simdi ben nedense bu tarz durumlarda hep evli ya da iliskisi olan tarafi suclarim. Sen bekarsin, birine karsi aorumlulugun var mi yok? Adam karisini dusunmuyorsa, bu seni ilgilendirmez. Etik mi? Kime gore neye gore? Resmi bi nikah ne aski verir, ne mutlulugu... Bir gun esim beni aldatirsa suc aldattigi kadin da degil, benim kocamdadir. Bu kadar vicdan muhakemesine gireceksen sen vazgec bbu sevdadan. Ama benim gibi dusunuyorsan birak o vicdani karsi tataraf yapsin sen degil . Simdi kimse benim gibi dusunmeyecektir burda ama realite budur. Sen bekarsin, ozgursun. Kimseye bagliligin olmamasi herkesle iliski yasayabilecegin anlamina gelmez ama karsi karaf okeyse burdan sonra senin sucun yoktur.
Hayır, realite bu değildir. Bu sadece sizin düşüncenizden ibaret. Üstelik yanlış bir düşünce.
Günahını geçtim, zaten onu Allah illaki soracak, zira kul haklıdır. Bide işin hukuki boyutu var, belki bilmiyorsunuz ama aldatılan eş hem aldatan kocasına/karısına hemde üçüncü tarafada dava açabiliyor ve büyük oranlada kazanıyor.
Yani evli bir insanla hukukta yaptırımı olan bir suçtur.
Şimdi siz neye dayanarak realite budur diyebiliyorsunuz?
Evli bir insanla olmak ahlaksızlıktır, suçtur. Ve bu iki kere iki dört eder kadar nettir. Realitede budur.
Bekar insanın başkasına karşı sorumluluğu olmasa dahi bizzat kendine karşı sorumluluğu vardır. Haysiyeti olan bir insan evli kişilere bakmaz.
Birincisi herkes Musluman degildir, olmak zorunda da degildir. Hayatini dinlere gore yasamayan insanlar vardir.Hayır, realite bu değildir. Bu sadece sizin düşüncenizden ibaret. Üstelik yanlış bir düşünce.
Günahını geçtim, zaten onu Allah illaki soracak, zira kul haklıdır. Bide işin hukuki boyutu var, belki bilmiyorsunuz ama aldatılan eş hem aldatan kocasına/karısına hemde üçüncü tarafada dava açabiliyor ve büyük oranlada kazanıyor.
Yani evli bir insanla birliktelik hukukta yaptırımı olan bir suçtur.
Şimdi siz neye dayanarak realite budur diyebiliyorsunuz?
Evli bir insanla olmak ahlaksızlıktır, suçtur. Ve bu iki kere iki dört eder kadar nettir. Realitede budur.
Bekar insanın başkasına karşı sorumluluğu olmasa dahi bizzat kendine karşı sorumluluğu vardır. Haysiyeti olan bir insan evli kişilere bakmaz.
Aynen :) günlük yaşa hiçbir şeyi sallama felsefesine uygun bir düşüncesi var ama gel görki realite bu değilKullandığı takma isme dikkat et :)
Size katılmıyorum.Simdi ben nedense bu tarz durumlarda hep evli ya da iliskisi olan tarafi suclarim. Sen bekarsin, birine karsi aorumlulugun var mi yok? Adam karisini dusunmuyorsa, bu seni ilgilendirmez. Etik mi? Kime gore neye gore? Resmi bi nikah ne aski verir, ne mutlulugu... Bir gun esim beni aldatirsa suc aldattigi kadin da degil, benim kocamdadir. Bu kadar vicdan muhakemesine gireceksen sen vazgec bbu sevdadan. Ama benim gibi dusunuyorsan birak o vicdani karsi tataraf yapsin sen degil . Simdi kimse benim gibi dusunmeyecektir burda ama realite budur. Sen bekarsin, ozgursun. Kimseye bagliligin olmamasi herkesle iliski yasayabilecegin anlamina gelmez ama karsi karaf okeyse burdan sonra senin sucun yoktur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?