Çok hoşlanıyorum ama ne yapmaya çalışıyor fikir verir misiniz? Üzülüyorum.

 
Sizin açınızdan bakınca yorumunuzu haklı buluyorum. Aşkı;, eğitim, yüksek lisans, iş hayatı gibi karar verilmesi,planlanması ve vakit ayrılması gereken birşey gibi görüyorsunuz sanki.. aşk beklenmeyen anda başa gelen birşeydir bence ve insanı besleyen birşeydir, ihtiyaçtır..buna itiraz edebilirsiniz tabi ki,kimisi için ihtiyaçtır.ben aşkı düşünmeden hesaplamadan dolu dolu yaşamanızı dilerim
 

Ben de doğru bi ilişkiyle aslında eğitim kariyer gibi diğer tüm konuların çok daha kolaylaşacağını düşünenlerdenim, eşim üniversitede hem en yakın arkadaşım hem de sevgilimdi, o varken mezun oldum, yüksek lisans yaptım, atandım , hepsinde yanımdaydı, herşeyi kolaylaştırdı, zarar verici bi ilişki değilse aşk bu dünyadaki en motivasyonel durumlardan biri.

Konusahibi bu ilişkinin arkadaşlığın tadı ve heyecanı kaçmış, olsa çoktan olurdu, bence bi daha yazarsa cevap bile vermeyin, sizi fazla etkiliyor.
 
Cevap yazıldığını görünce daha da bişi yazmam diyerek tıkladım zaten ama baktım siz yazmışsınız evet katılıyorum Harika bir motivasyon. İhtiyaç işte.. iş ve eğitim benim için de çok önemli, bunları bir şekilde hallettim ama benim de motivasyonumu sağlayan, beni asıl hayata bağlayan, tüm bunları tamamlayan aile ilişkilerim ve aşk..bunlar olmadığında eksiğim.. bunların farkında olan herkese saygı duyuyorum sevgiler
 
Paulla aranızda kültür farkı var kısaca özetlemek gerekirse siz onu o da sizi anlayamamış.

Boşverin 1 senedir yarım yamalak tanıdığınız birinden hoşlanıyorum diye de kendinizi kandırmayın.

35 yaşından sonra bulunur elbet birileri.
 
Siz de diyorsunuz hiç beklenmeyen anda karşınız Çıkan bir şeydir diye..belki konu sahibinin karşısına çıkmadı. Belki işaretler vardı göremedi ya da? Yani burda da görüyorum 40 yaşında hiç evlenmemiş sevgilisi olan bir kadın varsa aa bu Yasa kadar niye durmuş kesin bir şeyi var iyi bak diyenler oluyor ya aynı ona benzer düşünce şu
 
Ya tabi ki, birisi olsun denirse illa ki bulunur birileri. Benim arzum bana denk biri olması. Kocam olsun da nasıl olursa olsun mantığını bünyem kabul edemiyor. Ben doktoralı bir hukukçuyum ve eğitimi bana denk bir erkekle beraber olmak istiyorum. Paul de doktoralı bir ekonomistti mesela, denktik eğitim olarak. Öbür türlü olunca yani kadının kariyeri daha yüksek olunca erkeklerde aşağılık kompleksi oluyor. Bunu yaşadım, mesela yakınlarımın tanıştırdığı iki senelik üniversite mezunu bir erkek benim kariyerimden bariz rahatsızlık duydu ve "hukuk sözel bölüm, aşırı kolay" tarzı laflar etti. Ben haddini bildirdim tabi ki ama can sıkıcı neticede.
 
Sadece eğitim denkliği bir ilişkiyi ayakta tutmak için yetmez ki …
Eğer yeterli olsaydı doktor-doktor , avukat-avukat , akademisyen - akademisyen evliliği hiç bitmezdi. Ama aynı eğitimde aynı meslekte olup anlaşamayan ayrılan yüzlerce çift var.

Kültür, yaşayış tarzı , hayata bakış açısı , dünya görüşü ,dini düşünce , cinsel uyum ,siyasi bakış , ekonomik durum , aile yapısı , cinsel tercihler , duygusal dünya vs vs daha pek çok şey sayabilirim. Anlaşma bunlara bağlı.

Tabi demiyorum ki gidip ilkokul mezunu kafa dengi birini arayın bulamasınız da zaten ama olaya sadece diploma olarak bakmayın.
 
yanlis anlama ben sana 3 kere görüstügün insanla cinsellik yasa demedim, sadece bakis acini anlamaya yönelik yaklastim, kisiden kisiye degisir bu cinsellik meselesi kimisi hemen yasar kimi evlenene kadar yasamaz, bu kisinin kendini baglar ama senin de anlattigin meseleden cikarim yapacak olursak gecmise yönelik travmalarin varmis iste en nihayetinde, biraz daha rahat davranmaya calis, kendini bu kadar bazi seylere sartlandirmaman lazim yasin belli bir seviyeye gelmis (burayi da yanlis anlama ben de 30 u gecmis bir insanim :))
Paul`den de vazgec
 
Paul'ün kafasındaki ilişki anlayışıyla sizinki farklı bence bunlar çakışmış. Paul de ayrıca biraz odun gibi geldi :) Boşverin onu başarılı kendi ayakları üstünde duran bir kadınsınız eminim karşınıza kafa denginiz birisi çıkar.
 
İnanamıyorum bu nasıl bir üslup! "Adamın altından kaç kadın geçmiştir" vs! Bari kadın kadına bunu yapmasın! Burayı keşfedince nasıl sevinmiştim sadece kadınlara ait bir platform olduğu için. Ama mesajınız tam bir hayal kırıklığı. Diğer kullanıcıların sizin gibi olmadığını umuyorum.

"Bizim erkeklerle aynı mı sandınız" diye sormuşsunuz önce dikkatli bir şekilde okuyun. Benim sevgilim en son 21 yaşında oldu, 35'ime kadar sevgilim olmadı, bunu tercüme edeyim size: Türk erkeği tecrübem yok! 21-35 arasında aşklarım olmadı ama dereceyle Hukuk Fakültesini bitirdim, yüksek lisans ve doktora yaptım, şimdi de yurtdışında prestijli bir projede çalışıyorum buna ne dersiniz??? Bir sonraki hoşlantıma dair temenniniz de hakkınızda fikir verdi bana.
 

Beni tekrar araması için, yalnızlık psikolojisinin de etkisiyle Nisan-Mayıs aylarında çok sarmıştım bu meditasyonlara. Ama düşünürken arama gibi birşey olmadı. Mayıs ayında whatsapp'tan onun numarasını sildim, bunun üzerine bana "naber nasılsın, bu ülkede ne kadar daha kalacaksın?" tarzı mesajlar yazdı ve tekrar arkadaşlık isteği gönderdi.
 
Aşkınızın olup olmamasıyla isiniz, egitim statünüz ne alaka? Egitim düzeyiniz bu cagda artık cok kolay ulasılabilir bir faktörde artık. Yani su an sizin egitim degil tamamen yaklasım ve davranıslarınızla ilgileniyorum.

Acık ve net söylüyorum adamın altından kac kadın gecmistir cümlesini cok farklı yanlıs algılayacak kadar tecrübesizsiniz. Ben kendime bile bu cümleyi kuran bir kadınım ki bilenler bilir kadınlar konusunda agzımı açabilecek en son kisiyim. Bu yüzden bu kısmı geçiyorum. Destek alın bir an önce, bagımlısınız şu an bu yasınızda yasadıgınız durum normal değil üstelik takıntı derecesinde.
 
Tüm konunuzu okudum 2.gorusmeden itibaren sıkıcı davranmissiniz adama bi iki denemis olmamis. Kasabada kalma fikri super mesela bana göre size oyle gelmemis. Paul da sıkıcı bulmus bence bunlari.

Sorun sizde paul de değil biraz ozguveniniz olsun kendinize adam size bir değil iki değil adım atmış siz redt etmişsiniz hafta sonu teklifini degerlendire bilirdiniz tanımak için

Şimdi bakın, o hafta sonu kasabaya gitme teklifini yaptığında daha sadece iki defa görüşmüştük. Ve laf arasında "orada otelde kalırız" gibisinden bir laf etmişti. Sadece iki kez görüştüğüm bir adamla o adamın arabasına atlayarak yabancı bir ülkenin ıssız kasabasının ıssız otelinde kalmak için çok erken olduğunu düşündüm açıkçası. Tamam adam yakışıklı, tamam adam eğitimli, tamam adam kafa dengi ve esprili, ama işte bir anda "tastamam" bir güven oluşturmaya yeter mi? Hayat filmlerdeki gibi mi? Yaa ben mi çok şüpheciyim? Bir cinayet işlenmişti birkaç ay önce ve gencecik bir kız evine gittiği bir adam tarafından öldürülmüştü. Yine mesela Avustralya'ya giden 21 yaşında bir turist kız orda tanışıp çıktığı erkek tarafından otel odasında öldürüldü. Bu adamlar son derece eğitimliydi üstelik! Yahu bunun gibi ne olaylar yaşanıyor. Nasıl tamamen güvenebilirim???
 
Bir sürü insan da en yakınları, kocası, karısı, sevgilisi, babası, kardeşi tarafından öldürülüyor. Bir insanı çok iyi tanımanız öldürülmenize engel değil.
 
Çok haklısın. Yabancı bir ülkede, aileniz
arkadaşınızın olmadığı bir ortamda sadece 2 kere gördüğünüz bir adamla ilk defa gideceğiniz bir kasabada aynı otelde kalmamakta çok çok haklısın.

Hoşlandınız diye adamı kaçırmamak için burdaki bazı insanlar gibi düşüncesiz davranmadığınız için tebrik ediyorum. Bazıları da niye baska iliski yasamadinız diye elestirmis. Olmayinca olmuyor işte. Bazılarının hayatı aşkta kötüdür bazılarının işte bazılarınin aileden yana kötüdür. Bazılarının her yönden mükemmel hayatı vardır ne yapalım yani.

Bu adama uzun sure duygusal durumlar yasamadiginiz icin ve etkilendiginiz için çok bağlanmışsınız. Ama olmaz yani beklentileriniz çok farklı o da sizden hoşlanmış. Hoşlanmasa 1 yıldır ara ara mesaj atmazdı. Ama bi aşık olmamış ya da evlenecek kadar şans tanımamış size.
Önünüze bakın inş. Daha iyi biri çıkar karşınıza. Zaten çıksa bu adamın ismini bile hatırlamazsınız. Boşluktan bunlar hep
 
Kafanda onunla ilgili dolduramadigin bosluklar kalmis ondan bu guvensizlik.Yoksa o bosluklar,soru isaretleri dolmus olsaydi giderdin.Ben giderdim valla.Avrupada minik bir sehir kasabasinda romantik sonbahar kacamagi.Muthis bi firsat tepmissin sonrasi domino tasi gibi olmus.
 
Bence sizin hayata bakışınızda sorun var.
Öncelikle kimse size git adamın koynuna gir falan demedi. Cinsellik tercihtir ancak böyle bir tercihin varsa seçtiğin adamda senin dünya görüşünden olmalı. Bırak elin Fransızını bizim memlekette bile 35 yaş üstü , doktoralı kariyer ve gelir sahibi bir adam eğer ciddi dini bir bağı ya da mutahassıp bir yapısı yoksa büyük ihtimalle ilişkisinde daha başından cinsellik arıyor zaten. Bizim konu sahibini eleştirdiğimiz yer adamla yatmaması değil, istediği ilişki türüne uygun adam seçmemesi.
Benim konu sahibine tek tavsiyem iyi bir kariyeriniz olabilir ancak anladığım kadarı ile sosyal hayat, ilişkiler ve erkekler konusunda bir ergen kadar bilgisiz ve tecrübesizsiniz. Bence bu konuda biran önce uzman bir psikologdan yardım alın. Zira kariyer sahibi kocaman kadının bir iki sefer görüştüğü adam onu unutamasın diye meditasyonla evrene mesaj göndermeye çalışması biraz bunu gösteriyor. 30 yaş üstü kariyer sahibi beğendiğinize göre eli yüzü düzgün ve anlattığınıza göre sosyal çevresi geniş Allah'ın Fransızı zaten bulunduğu konumda tek derdi cinsellik olsa zaten sizden daha genç ve güzel ve böyle konulara takılmayan kendi kültürüne yakın bir sürü kadın bulabilir bunu kabullenin. Adamın tek derdi cinsellik değil ancak onların alıştığı ilişki yapısında ve kültürlerinde karşı cinsi tanımanın ve ilişki uyumu görmenin bir yoluda cinsellik, yani öyle bir adam sizinle park bahçe gezip el ele tutuşup yeşilçam aşkı yaşamaz. Hani siz diyorsunuz ya iyi tanımadığım adamla nasıl yaşayacağım diye onlar tanımak için cinsellik yaşıyorlar zaten. Bu kültür yapısı ve ilişki şeklibu şekilde. İşinize gelmiyorsa böyle adamlardan uzak duracaksınız ki karşınızdaki insan sizin tutumunuzdan sonra öyle yapmış. O kültürden bir adamın sizi bu ruh haliniz ve ilişki anlayışınızla sizi kabul etme şansı yok zaten.
Ayrıca ilişkilerde mutlak denklik diye birşey yoktur. İnsanın kalitesi aldığı diploma ile ölçülmez. Yani doktora sahibi illa doktoralı biri ile beraber olacak siye birşey yok. Bence önceki ilişkinizden kalma ve arkadaşlarınızında katkısı ile oluşan bir eziklik ve kullanılma hissiniz ve tranvanız var. Geçmişteki erkek arkadaşınızın sizinle birşeyler yaşadıktan sonra başka bir kızla evlenmek için sizi bırakması sizde bu ruh halini oluşturmuş. Sağlıklı bir kadının daha önce bir ilişkiside olmuşsa 14 sene başka bir insanla kadın erkek ilişkisi kurmaması da zaten pek sağlıklı bir durum değil. Bu yüzden erkekle yaşanılan cinselliği kullanılmak olarak görüyorsunuz. Ben o fransıza da aşık olduğunuzu sanmıyorum. Aşık olan insan sizin yaşınızda ve konumunuzda bu kadar hesap kitap yapamaz. Siz o tranvanızdan kaynaklı öncelikle aklınızca eski erkek arkadaşınızdan daha iyi ve güzel bir kariyer için hayatınızı ertelemişsiniz, şimdi de sıra evliliğe gelmiş ve içten içe kendinize denk gördüğünüz yakışıklı, kariyerli bir fransızı gözünüze kestirerek onunla ciddi ilişki yaşamaya evlenmeye kitlenmişsiniz. Böyle yaparak geçmişteki tranvanızı aşacağınızı ve hem kendinize hem çevrenize bak o beni bıraktı ama ben hem ondan daha iyi konuma geldim hem de daha iyisini buldum mesajı vereceğinizi düşünüyorsunuz zira bu kadar basit bir ilişkiye bu kadar asılmanızın mantıklı bir açıklaması yok. Dediğim gibi bence karşınızdaki insanı suçlamadan önce uzman bir kişiden yardım alarak geçmiş tranvanızı atlatmanız lazım.
 
O kadar çok katıldım ki size okurken düşüncelerime tercüman olmuşsunuz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…