çok pişmanım ve çaresiz hissediyorum

Böyle konularda kadına çok tepki verilmiyor olmasının, empati kurma çabasının sebebi esasında erkeğe verilemeyen tepkidir. Erkek adam yapar, affet diye düşünen tipler böyle olaylarda "hep erkek mi yapacak bir kere de kadın yapsın" fikri ile hareket ediyor işte. Çünkü derinlerde bir yerlerde kin var, intikam duygusu var.

Aldatmanın kadın erkek ayırmaksızın Leş bir eylem olduğunu düşünüp kabul eden birey, her iki cinse de aynı tepkiyi veriyor. Eşime ta en başından böyle bir şey yaparsan direkt boşanma protokolüne imzayı at. Üzerinde konuşmayalım bile dedim. Keza ben yaparsam da aynı durum geçerli. Bunun kıskançlıkla, paylaşamamakla da ilgisi yok. Zerre kıskanç bir insan değilim. Bu, kendime duyduğum saygıyla ilişkili. Aldatsam da, aldatılsam da o evlilik sürmemeli. Demek ki evlilikte eksik bir şeyler var. Demek ki temeli oluşturan güven, sadakat, sevgi yok ki başka birine ihtiyaç duyuluyor. E o zaman neden sürsün evlilik. Bir başka bedene dokunup bu hususta rahatlıkla yalan söyleyebilen bir insan benim gözümde kötüdür, güvenilmezdir. Bilirim ki böyle bir konuda yalan söyleyebiliyor ise, kanser olsam yanımda olmak yerine "karım/kocam kanser bana yetmiyor o zaman aldatayım" diyecek. Çünkü vicdan yok. Ay sinirlendim yok yere :)
Kesinlikle.
Kocası olacak odun zırt dövüyor, vırt dövüyor.
Kadın o kadar dayağa rağmen boşanmıyor. Kocasından dayak yeyip sevgilisine koşuyor.
Sonra bir aydınlanma(!)
Kocası beni nasıl aldatırsın uleen diye evire çevire dövüyor. Kadın dövdüğü için aldattığı kocasına, kıskanıp dövdüğü için geri dönüyor.
Beyin firarda.

Ve son cümlen çok doğru.
Biz hep kk da görüyoruz.
İlk tokadın devamı gelir, geliyor.
Her aldatmanın devamı gelir, geliyor.


Konu sahibi de -inşallah yapmaz ama- kocasının aldatma imalarından er geç sıkılıp, yine aldatacak er geç, eğer boşanmazsa.

Evinde olmayan huzuru yine şaytana uyup, başka mecralarda arayacak.
 
KK nın ikiyüzlülüğü bu konuda da kendini göstermiş.

Hergün dayak yiyen kadın, boşanmaya cesareti yokken yatağına erkek alacak kadar cesurmuş. Detaylara insek kimbilir ne iğrençlikler vardır.

Ve kocasına yalan söyleyerek barışıyor. Çünkü kocasına hala aşık(!), kutsal yuvasını kurtarıyor. Bir de çocuk istiyormuş.


Erkek aldattığında "hala o adamla nasıl evli kalabiliyorsun, onursuz, gurursuz" diye gömerken; aldatan kadın olunca "temiz sayfa aç" diyecek kadar naifler.

Riyakarlar!!!
Attım imzayı
 
Kesinlikle.
Kocası olacak odun zırt dövüyor, vırt dövüyor.
Kadın o kadar dayağa rağmen boşanmıyor. Kocasından dayak yeyip sevgilisine koşuyor.
Sonra bir aydınlanma(!)
Kocası beni nasıl aldatırsın uleen diye evire çevire dövüyor. Kadın dövdüğü için aldattığı kocasına, kıskanıp dövdüğü için geri dönüyor.
Beyin firarda.

Ve son cümlen çok doğru.
Biz hep kk da görüyoruz.
İlk tokadın devamı gelir, geliyor.
Her aldatmanın devamı gelir, geliyor.


Konu sahibi de -inşallah yapmaz ama- kocasının aldatma imalarından er geç sıkılıp, yine aldatacak er geç, eğer boşanmazsa.

Evinde olmayan huzuru yine şaytana uyup, başka mecralarda arayacak.

Yahu hiçbirimizin evliliği muhteşem değil ki. Ülkem kadınlarının yarısı çılgınlar gibi koşturup sorumluluk içinde boğulurken, duygusal boşluğun dibini görüyor zaten. Ben de konu açtım şu sıralar nispeten iyi olsa da benim evliliğim de sorunlu. E tamam o zaman hepimiz aldatalım kocalarımızı.
Şiddet, aldatma, kumar ve bağımlılık yoksa bir şekilde düzeltmeye çabalıyoruz evliliği. Ya da katlanmaya çabalıyoruz. E konu sahibinde şiddet varmış zaten. Aldatacağına boşansaydın madem. Bir de aldatınca haklı yere dövdü diyor, hakikaten tam dayaklık.

Şimdi bu evlilik mi? Yani düşünüyorum eşim bana onu aldatmamla alakalı bir imada bulunsa, muhtemelen adamı parçalarım sonra da boşanırım. Böyle bir evliliğe katlanmak mümkün mü? Psikoloji kalmaz ki ortada. Bir de çocuk istiyormuş. Te allam.
 
Yahu hiçbirimizin evliliği muhteşem değil ki. Ülkem kadınlarının yarısı çılgınlar gibi koşturup sorumluluk içinde boğulurken, duygusal boşluğun dibini görüyor zaten. Ben de konu açtım şu sıralar nispeten iyi olsa da benim evliliğim de sorunlu. E tamam o zaman hepimiz aldatalım kocalarımızı.
Şiddet, aldatma, kumar ve bağımlılık yoksa bir şekilde düzeltmeye çabalıyoruz evliliği. Ya da katlanmaya çabalıyoruz. E konu sahibinde şiddet varmış zaten. Aldatacağına boşansaydın madem. Bir de aldatınca haklı yere dövdü diyor, hakikaten tam dayaklık.

Şimdi bu evlilik mi? Yani düşünüyorum eşim bana onu aldatmamla alakalı bir imada bulunsa, muhtemelen adamı parçalarım sonra da boşanırım. Böyle bir evliliğe katlanmak mümkün mü? Psikoloji kalmaz ki ortada. Bir de çocuk istiyormuş. Te allam.
Zaten psikolojisi sağlam kalan ayrılıyor.

Fiziksel şiddet bitmiş ama kocasının psikolojik, sözlü şiddeti 4 yıldır devam ediyormuş.
Bunun neresi affetmek, neresi düzelmek?

Kocayı aldatacak kadar nefret dolu ama boşanmayıp çocuk isteyecek kadar seviyormuş.
Bu kadar büyük çelişkiler barındıran insanlar, evlilikler ne kadar sağlıklı olabilir?
 
Zaten psikolojisi sağlam kalan ayrılıyor.

Fiziksel şiddet bitmiş ama kocasının psikolojik, sözlü şiddeti 4 yıldır devam ediyormuş.
Bunun neresi affetmek, neresi düzelmek?

Kocayı aldatacak kadar nefret dolu ama boşanmayıp çocuk isteyecek kadar seviyormuş.
Bu kadar büyük çelişkiler barındıran insanlar, evlilikler ne kadar sağlıklı olabilir?

Benim bir arkadaşım sevgilisini aldattı. Adam affetti. Defalarca söyledim ayrıl hayatın mahvolur diye dinlemedi. Adam tıpkı konu sahibinin dediği gibi arkadaşımı sürekli görüntülü arar, inada bulunur ve suçlardı. Ta ki o da arkadaşımı düğüne bir hafta kala aldatana kadar. Leş gibi ilişkilerinde kendilerince ödeştiler ve o zamandan sonra aldatma imasında bulunmadılar. Bir de çocuk yaptılar. Ne durumda şu an bilmiyorum omurgasızlıklarından midem bulandı görüşmüyorum.

Bu arkadaş da ya aldatılacak, misilleme yapılacak ya da bir ömür bu işkenceye katlanacak. Umarım çocuğu olmaz. Üzülürüm o çocuğun psikolojisine.
 
Sevgili Mune Mune bu konuyu da uçurmuş arkadaş.
 
Back
X