- 25 Ağustos 2016
- 395
- 344
- 103
- 27
Sanırım ilk kez buraya dert yanmaya geliyorum. Gerçekten o kadar doluyum ki ağlamadan, gözlerim dolmadan bir saatim geçmiyor neredeyse iki gündür. Anlatmaya nereden başlanır bilemiyorum.
Ben yaklaşık iki ay önce bacağımdaki platinleri aldırdım, sağolsun doktorum "koş, oyna, zıpla" dediği için beni hiç ikaz etmediği için erkek arkadaşımla kaldığım ve okula gittiğim yere döndüm. Neyse bir hafta sonra bacağım tekrar kırıldı, tekrar aynı süreci yaşayacak olmak beni çok yıprattı, bilen bilir femur kemiği en sıkıntılı ve iyileşmesi zaman alan kemiklerden birisi. O anın buhranı ve yanımda sevdiğim insanları görmek istediğimden annemgili de çağırdım. Cehennem gibi iki haftaydı. Annem erkek arkadaşımın her şeyine laf ediyor, ben de annemin gazıyla arada erkek arkadaşımla tartışıp sonra gerisin geri barışıyordum. Bir tartış bir barış bir annemle bir erkek arkadaşımla bazen birbirleri hakkında şikayetler duyuyorum bazen annem gereksiz yere laf sokarak konuşunca annem gitmeye karar verdi gitti. Neyse sonra arada tartışma yaşasak da ben bir düzen oturtmuş iyileşmeme bakıyordum.
Her şey dün tekrar tepetaklak oldu, eski ev arkadaşımın kontratı olduğu ve benim olmadığı için kiracı bir anda kirayı 1000'den 1500'e çekeceğini söyledi. Bir de evde bir ay kalacaklarını...
Şimdi muhtelemen 7 - 8 ay boyunca hem sevgilimden uzak, hem annemin sürekli şikayetlerini dinleyerek nasıl iyi olacağım bilmiyorum. Tam bu yazıyı yazarken ilk dönem okulların açılmayacağını da öğrendim. İkinci dönemde de Erasmus'ların tekrar duyurusu yapılırsa ki sanırım tekrar başlayacak bahar döneminde ben sevgilimin yanında olamayacağım. İki gözüm iki çeşme ağlıyorum dünden beri. Çünkü biliyorum uzak kalınca ben de ondan uzaklaşacağım çok tartışacağız o tartışmalar da büyüdükçe büyüyecek.
Psikolojik destek almaya başladım, kemik iyileşmem için sigarayı bıraktım ama delireceğim yakında. Çok zor... Bir de erkek arkadaşım "23 yaşında kadınsın daha ailene hayır diyemiyorsun" dedi ama siz de bilirsiniz ki özellikle baba bir kere hayır dedi mi, izin vermez bir daha. Zaten babam sabah da anneme "ya gelecek, ya gelecek" demiş.
Böyle işte hanımlar, bir sakat halimle taşınmadığım kalmıştı o da geldi başıma. Sevdiğim insandan uzakta...
Ben yaklaşık iki ay önce bacağımdaki platinleri aldırdım, sağolsun doktorum "koş, oyna, zıpla" dediği için beni hiç ikaz etmediği için erkek arkadaşımla kaldığım ve okula gittiğim yere döndüm. Neyse bir hafta sonra bacağım tekrar kırıldı, tekrar aynı süreci yaşayacak olmak beni çok yıprattı, bilen bilir femur kemiği en sıkıntılı ve iyileşmesi zaman alan kemiklerden birisi. O anın buhranı ve yanımda sevdiğim insanları görmek istediğimden annemgili de çağırdım. Cehennem gibi iki haftaydı. Annem erkek arkadaşımın her şeyine laf ediyor, ben de annemin gazıyla arada erkek arkadaşımla tartışıp sonra gerisin geri barışıyordum. Bir tartış bir barış bir annemle bir erkek arkadaşımla bazen birbirleri hakkında şikayetler duyuyorum bazen annem gereksiz yere laf sokarak konuşunca annem gitmeye karar verdi gitti. Neyse sonra arada tartışma yaşasak da ben bir düzen oturtmuş iyileşmeme bakıyordum.
Her şey dün tekrar tepetaklak oldu, eski ev arkadaşımın kontratı olduğu ve benim olmadığı için kiracı bir anda kirayı 1000'den 1500'e çekeceğini söyledi. Bir de evde bir ay kalacaklarını...
Şimdi muhtelemen 7 - 8 ay boyunca hem sevgilimden uzak, hem annemin sürekli şikayetlerini dinleyerek nasıl iyi olacağım bilmiyorum. Tam bu yazıyı yazarken ilk dönem okulların açılmayacağını da öğrendim. İkinci dönemde de Erasmus'ların tekrar duyurusu yapılırsa ki sanırım tekrar başlayacak bahar döneminde ben sevgilimin yanında olamayacağım. İki gözüm iki çeşme ağlıyorum dünden beri. Çünkü biliyorum uzak kalınca ben de ondan uzaklaşacağım çok tartışacağız o tartışmalar da büyüdükçe büyüyecek.
Psikolojik destek almaya başladım, kemik iyileşmem için sigarayı bıraktım ama delireceğim yakında. Çok zor... Bir de erkek arkadaşım "23 yaşında kadınsın daha ailene hayır diyemiyorsun" dedi ama siz de bilirsiniz ki özellikle baba bir kere hayır dedi mi, izin vermez bir daha. Zaten babam sabah da anneme "ya gelecek, ya gelecek" demiş.
Böyle işte hanımlar, bir sakat halimle taşınmadığım kalmıştı o da geldi başıma. Sevdiğim insandan uzakta...
Son düzenleme: