- 27 Nisan 2012
- 15.838
- 19.112
- 498
senin durumun bana benzer bazı konularDediğim gibi onu da kardeşlerimi de sevmiyorum. Eski günlerdeki gibi tamamen bir arada yaşamak benim psikolojimi mahveder. Bir de ben şu an evlilik düşünmüyorum ama düşünebilirdim de. Annem gelip kocamla benim arama yatmayı mı düşünüyor ben anlamıyorum. Tamamen silmek nasıl desem babamı onun ailesini sildim yıllar oldu görüşmüyorum. Şimdi onu da sildiğimde tamamen kimsesiz kalmak çok farklı bir durum gibi geliyor.
Teşekkür ederim. Ben de aşık değilim mesleğe zaten seçmek zorunda kaldığım için onlar yüzünden yazmıştım. Bazen o kadar yoğun oluyor ki açlıktan yorgunluktan başım dönüyor. İnsanlarla uğraşmak zorken hasta insanlarla uğraşmak ne kadar zor. Uykusuzluğa hiç gelemeyen biriydim migrenim tutuyordu şimdi eşek gibi yirmi dört nöbeti tutuyorum bazen yirmi dört saat ful ayakta geçirdiğim oluyor. Mobingi, şusu busu... Ben neden eşek gibi hiç şikayet edemeden çalışıyorum? Ya da insanlar en ağır işlerde asgari ücrete çalışıyor onların canı yok mu? Ya böyle nefesim kesilecek gibi oluyor ruhum kalbim sıkışıyor ağlayacağım ağlayamıyorum panik atak mı anksiyete mi ne bilmiyorum.Sizin konularınıza gerçekten üzülüyorumböyle kötü bir ailenin içine doğmak hayata beş sıfır geriden başlamak demek. Buna rağmen siz kimsenin desteği olmadan okumuş meslek sahibi olmuşsunuz çok şükür. Ebeveynlerden biri kötü sorumsuz olur da en azından diğeri gayretli olur toparlamaya çalışır sizde o da yok ikisi de birbirinden beter anneniz kesinlikle analık vasfına sahip bir kadın değil. Bir de düşünmeden üremiş üç çocuk doğurmuş size yaslanmış. Ne demek ben sokakta kalırsam herkes kalsın. Ona muhtaç iki çocuğu var onları da düşünmüyor. Gayet genç bu arada çalışabilir. Herkes çok sağlıklı güçlü olduğu için çalışmıyor. Mecbur olduğu için, kimseye muhtaç olmamak için çalışıyor insanlar. Ayrıca bebek baktığı ücret de çok komik. Millet burda kaç konu açtı 20 bin alıp üç gün zor bakıyor çoğu kişi. Bakıcı ücretleri çok fazla bir kere ona zam yapsın. Siz de tüm herşeyini karşılamaya çalışmayın, yanınıza asla almayın. İyice yaslanır size hiçbir şey yapmaz.
Bugün yine kavga ettik ağlamalar zırlamalar. Konuşacağım ya çocuğun parasını arttırın ya ben başka iş bulacağım diyeceğim dedi. Bilmiyorum artık ne olacak.Annen çalışabilecek yaşta, duygu sömürüsü yapıyor senin biraz sert durman ve mesafeyi açman lazım
Çok zor kararlar bunlar, insanı vicdanı rahat bırakmıyor ama şu var ki annen sana ihtiyacın olduğunda destek vermemiş
Şimdi sen öyle ya da böyle onları bu güne getirdin, bundan sonra kendine bakacaksın, çok diyaloğa girmene gerek yok, çek desteğini mecburen tutunacak bir yerlerden hayata. Hepimizin yaşayacak bir ömrü var sadece bir ... O yüzden kendi hayatını kurmaya bak, görme, duyma
10 bin lirayı verdikten sonra kadın daha da "bu kız bana yardım etmiyor, etmeyecek kendi başımın çaresine bakayım" demez ki1 tane mi kardesiniz. Kac yasinda?
Annenizin yasi cok genc. Tasi siksa suyunu cikarir. Ama siz destek oldugunuz surece de bir sey yapmaz.
Once yegeninin cocuguna zam yapacak. Yegeni yapmazsa bakmayip, merdiven silecek, temizlik yapacak. Siz kirayi karsilahyn.10.000
Baska bir seye karismayin.
onu da en fazla 1 2 sene vereceginizi, soyleyin. Akilsiz basin cezasini,kendi cekecek.
Yani bildiğim kadarıyla boşanmış kız babadan kalan emekli maaşın tamamını bile alamıyor belli bir kısmını alıyor. Tamamı bile çok düşük bir miktarken daha da azı veriliyor. Muhtemelen o boşanana kadar kiraya denk gelir alacağı maaş. Ama bunları tek ben düşünüyorum işte onlar lay lay lom
Ben bu konularda bencilim açıkçası. Sana analık yapmamış bir insana neden bakasın? İnsan kızı okumasın ister mi, dayak yemesine göz yumar mı. Hiç annemdir, bakmam lazım diye düşünmezdim ben, hayvanlar da doğuruyor. 2 seçeneğin var ya anneni kardeşini yanına alaacaksın ya da onları sileceksin. Onları yanıma alırsam dayanamam artık demişsin. Bence psikolojin yeterince kötü, sokakta kalmazlar akrabaları yardım eder. Sen kendi yoluna bak.Merhabalar, bir dönem burada çok fazla konu açıyordum. Beni hatırlayanlar muhakkak çıkacaktır. Sonra yanlış anlaşılmaya başladım uzun bir süre girmedim. Şimdi yeniden çıkmazdayım ve yine tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Nasıl özet geçebileceğimi bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Beni hatırlayan çıkarsa ki muhakkak çıkacaktır üç beş paragraflık konularım bile gündüz kuşağının o ah vahlık olaylarını geçebilecek kadar kötüydü. Çok kısa özet geçmem gerekirse çok kötü bir babam vardı yani hep kötü olmuştu. Psikolojik şiddetin gerçekten dibini gördüm. Ama kötülüklerinin patlama noktası eve metresini getirmek istemesi ile yaşanmıştı. O gün yaşadığımız büyük kavga sonrası bizi tehditleri ile evden uzaklaştırdı. Günlerce hatta aylarca başka bir yerde kaldık. Eve uzaklaştırma almamıza rağmen onun tehditleri yüzünden eve gidemedik. En son annemin ailesinin yaşadığı şehre taşınmaya karar vermek zorunda kaldık. Tüm bu geçen aylar gerçekten kabus gibiydi. Ben amcamların evinde KPSS çalışmaya çalışıyordum. İnsanların lafları, acımaları, istenmemek en son aylar sonra eve eşyalarımızı almak için girdiğimizde benim pedlerimin iç çamaşırlarımın çantalarımın bile o yabancı kişiler tarafından çalınmış olması... Sonra şehir değiştirdik. Annemin ailesi ona bir ev tuttu. Tam bir düzen oluşmaya başlamıştı ki deprem yaşandı. Canımızı çok zor kurtardık. Başkalarının yardımı ile çevre illerin birinde bir ev tuttuk. Sonra ben atandım. Yani çok kötü olaylar çok kötü şeyler oldu özet ile bu şekilde bahsedebilirim. Ama gerçekten bu süreç içerisinde ömrümden ömür gitti gerçekten çok çok fazla hırpalandım.
Geçen zamanlar içinde annem yeğeninin çocuğuna bakmaya başladı, yardım parası alıyordu bir de kira desteği de alıyordu bu şekilde geçiniyordu. Arada ben de market alışverişi falan yapıyordum. Boşanma davası sürüyordu hani boşanırsa babasından maaş da kalacağı için bir tık daha iyi olacaktı.
Bu arada annemi de çok sevmem. Hatta sevmediğim için bir dönem burada da bir linç yemiştim. Ama beni hayatımın hiçbir dönemi korumadı kollamadı. Babam okumasın dediğinde ona yaranmak için "Okumasın ben mi diyorum okusun?" diye destekleyen biriydi. Örneğin bir gün babam bir bahane bulup bana vurmuştu. Sonra yatışmıştı. Odama gidip saatlerce süren açlığın ve aralıksız ağlamanın etkisi ile uyumuş muydum bayılmış mıydım bilmiyorum. Gözümü araladığımda o adamla birlikte sohbet etme ve gülme sesleri geliyordu. Yirmi dört saatten fazla aç kalmıştım saatlerce ağlamıştım bir kere gelip bakmadı ne oldu bu diye. Böyle bir sürü anı var. Sadece aynı mağduriyeti aynı çaresizliği o ara paylaştığımız için aynı safa geçmek iyi anlaşmak durumunda kaldık. Sonra galiba onun için de üzülmeye ona da acımaya başladım. Ona minnettar olabileceğim tek konu ise belki de bizi bırakıp gitmemesiydi. Bu zaten onun ekstra bir iyiliği değil belki. Yani hayvanlar bile yavrulayınca bırakıp gitmiyor. Bu yüzden minnettar olmalı mıyım bilmiyorum. Onun o evdeki varlığı metres sıfatlı kötü kadınların eve girip çıkmasına engel oldu. Bu kadar yani. Mesela ben hep hem okuyup hem çalışıp öyle böyle kendi kendime mücadele ile okudum. Hiç yoktan haftanın bir günü bir merdiven silseydi elime tutuşturmaya çalışsaydı yani benim için ufacık bir çabası olsaydı duygusal olarak farklı hislerim olabilirdi. Ama yapmadı. Babamın eli bana kalktığında bir defa önüme geçseydi mesela belki başka hissederdim ama olmadı.
Ben depremle birlikte yıkılmış bir şehre atandım. Zor günler geçirdim. Ama sonuç itibariyle düzenli bir gelir kazanabildiğim için de şükrediyordum. Başta bir villanın üst katını kiraladım. Sonra artçılar üst üste olunca hasar aldı. Çıkmak zorunda kaldım. Bir apart dairesine girdim. Bina hasar raporuna sonradan ulaşabildim. Çok da güvenilir olmadığını görünce oradan da üç beş aya çıktım ve konteynera geçtim. Aylar oldu konteynerda kalıyorum.
Bugüne gelirsek biliyorsunuz ki kiracılara ödenen kira desteği bitti aylar önce. Annemin kirası 4500 gibi bir şeydi. Sadaka gözüyle bakıp veriyordum ben. Ev sahibi aradı bugün dokuz bin yapmak istediğini söyledi sekiz yüz lira da aidat bu arada.
Annem artık kira desteği almıyor. Ödenen yardım da bitti. Yeğeninin çocuğuna bakıyor ama bu da çok komik bir rakama beş bin gibi bir şey veriyorlar. Boşanma davasına hiç istemeyerek katılıp şahitlik yaptım buna rağmen süreç uzadı boşanamadı da. Yani babasının emekli maaşını da alamadı. Çalışmak da istemiyor. Yani biliyorum hangimiz güle oynaya keyfi olarak çalışıyoruz ki diyeceksiniz ama istemiyor yani. Başkası olsa bu kadar emek verip çocuk bakıp böyle bir ücret alacağıma bir işe girer çalışırım der ama yok iş nerede diyor ben bu yaştan sonra gidip nerede çalışacağım diyor her tarafım ağrıyor hasta ben yapamam diyor diyor da diyor yani.
Ben ise konteyner odanın içinde gerçekten çok bunaldım. Artık eve çıkmak istiyorum ve çıkarsam minimum on beş yirmi bin kira vermem gerekecek. Peki bu kadının bu yeni kirası ne olacak?
Yani başkası olsa çocuğuna kıyamaz bu kadar gece gündüz çalışıyor bu kadar zor koşullarda yaşıyor daha da yük olmayayım der ama yok. Yakamdan paçamdan yapılmışlar ve zerre gururları yok. Kardeşim hâlâ ona istediği kıyafet almıyorum diye başka ablaları falan örnek gösteriyor öyle insanlar. Başkalarının ailelerini kıskanmaktan bıktım artık. Ya iyi bile değil sadece normal bir ailem olsaydı benim ne suçum ne günahım vardı diye sorgulamaktan çok yoruldum.
İçim gerçekten çok bunaldı. Gerçekten fikirlerinize çok ihtiyacım var. Ben bu kadına nasıl bir çözüm bulacağım?
Ya ne biliyim insan olarak vicdanim el vermedi . En azinda 2 ay falan der . 2 ay sonra keser .surekli dememistim ama daha uzun sure demistim10 bin lirayı verdikten sonra kadın daha da "bu kız bana yardım etmiyor, etmeyecek kendi başımın çaresine bakayım" demez ki
kötü belki
belki bazıları çok acımasız buluyor ama
fazla şefkat de iyi bişey değil
kadının bu kızdan gelen bi para olmadığını, olmayacağını görüp, bi kendine gelmesi lazım. yoksa 10 bin kira verir 2 ay sonra ağlar aç kaldık der 5 bin mutfak parası alır, kış gelir buz gibi der 5 bin doğalgaz parası alır, sonu gelmez bunun.
bence konu sahibinin ağlama sızlama dinlememesi ve parayı kesmesi lazım.
ha annesi bakıcılıktan aldığı paraya zam yapar
ya da gider başka iş bulur bi 8-10 ay geçinir, geçim neymiş onu bi görür. zaten aldığı para her türlü yetmeyecek bu anneye, zaten kardeşlere daha senelerce para lazım olacak. daha bi durun.
kadın hele bi çabalasın da sonra sıkışsın da anca o zaman o da tek seferlik şeyler veilsin. daha oralara çoook var. baştan kirayla başlarsan bunu sonu gelmez.
yoksa düzenli kirasını veren olduktan sonra kusura kalmayın da o kadın assssla totosunu kaldırıp çalışmaz. şimdiye kadar totosunu kaldırıp çalışmamış anneye kira vereyim ya da yanıma alayım denmez kimse kusura kalmasın. hasta değil sakat değil. nerenin premsesi bu anne?
bu kadın 70 yaşında değil. daha 50 yaşında belki 35-40 sene yaşayacak daha
35 sene 40 sene bu kız nasıl baksın bu kadına?
sanırım biraz bencil olma zamanınız gelmiş.Siz atanmayıp evde olsaydınız ne yapardı anneniz?Yaşı daha genç çalışabilir.Ki çalışmalı öylr kolay değil bu devirde yaşamak.Ya bakıcı ücretini arttırmalı ya da başka bi iş bulmalı.Bence sizinle beraber yaşamamalı gerek yok.Bazen uzaklaşmak yalnız kalmak daha iyidir.Kimseyle uğraşmıyorsunuz bu ailenizden biri dahi olsa.Siz ne kadar maddi destek verseniz o daha da isteyecektir.Ama biraz kendinizi düşünün.Konteynerda yaşamak zor belkş ama şu an bi kiraya çıksanız yüksek ücrette kşra ödersiniz.Sizin yerinizde olsam ya ev arkadaşı bulup kiraya çıkarım( bu sayede kira bölünür)ya da konteynerda bi süre daha idare ederim(bu sayede biraz birikim yapabilirsiniz hem de annenize misal aylık 5 bin maddi yardım edebilirsiniz sizi zorlamaz ).Belki şimdi değil ama bi kaç yıla biri çıkacak karşınıza evlenmek isteyeceksiniz .Artık kendi hayatınızı yaşama zamanı gelmiş.Kimsenin sizi fazla sömürmesine izin vermeyin.Merhabalar, bir dönem burada çok fazla konu açıyordum. Beni hatırlayanlar muhakkak çıkacaktır. Sonra yanlış anlaşılmaya başladım uzun bir süre girmedim. Şimdi yeniden çıkmazdayım ve yine tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Nasıl özet geçebileceğimi bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Beni hatırlayan çıkarsa ki muhakkak çıkacaktır üç beş paragraflık konularım bile gündüz kuşağının o ah vahlık olaylarını geçebilecek kadar kötüydü. Çok kısa özet geçmem gerekirse çok kötü bir babam vardı yani hep kötü olmuştu. Psikolojik şiddetin gerçekten dibini gördüm. Ama kötülüklerinin patlama noktası eve metresini getirmek istemesi ile yaşanmıştı. O gün yaşadığımız büyük kavga sonrası bizi tehditleri ile evden uzaklaştırdı. Günlerce hatta aylarca başka bir yerde kaldık. Eve uzaklaştırma almamıza rağmen onun tehditleri yüzünden eve gidemedik. En son annemin ailesinin yaşadığı şehre taşınmaya karar vermek zorunda kaldık. Tüm bu geçen aylar gerçekten kabus gibiydi. Ben amcamların evinde KPSS çalışmaya çalışıyordum. İnsanların lafları, acımaları, istenmemek en son aylar sonra eve eşyalarımızı almak için girdiğimizde benim pedlerimin iç çamaşırlarımın çantalarımın bile o yabancı kişiler tarafından çalınmış olması... Sonra şehir değiştirdik. Annemin ailesi ona bir ev tuttu. Tam bir düzen oluşmaya başlamıştı ki deprem yaşandı. Canımızı çok zor kurtardık. Başkalarının yardımı ile çevre illerin birinde bir ev tuttuk. Sonra ben atandım. Yani çok kötü olaylar çok kötü şeyler oldu özet ile bu şekilde bahsedebilirim. Ama gerçekten bu süreç içerisinde ömrümden ömür gitti gerçekten çok çok fazla hırpalandım.
Geçen zamanlar içinde annem yeğeninin çocuğuna bakmaya başladı, yardım parası alıyordu bir de kira desteği de alıyordu bu şekilde geçiniyordu. Arada ben de market alışverişi falan yapıyordum. Boşanma davası sürüyordu hani boşanırsa babasından maaş da kalacağı için bir tık daha iyi olacaktı.
Bu arada annemi de çok sevmem. Hatta sevmediğim için bir dönem burada da bir linç yemiştim. Ama beni hayatımın hiçbir dönemi korumadı kollamadı. Babam okumasın dediğinde ona yaranmak için "Okumasın ben mi diyorum okusun?" diye destekleyen biriydi. Örneğin bir gün babam bir bahane bulup bana vurmuştu. Sonra yatışmıştı. Odama gidip saatlerce süren açlığın ve aralıksız ağlamanın etkisi ile uyumuş muydum bayılmış mıydım bilmiyorum. Gözümü araladığımda o adamla birlikte sohbet etme ve gülme sesleri geliyordu. Yirmi dört saatten fazla aç kalmıştım saatlerce ağlamıştım bir kere gelip bakmadı ne oldu bu diye. Böyle bir sürü anı var. Sadece aynı mağduriyeti aynı çaresizliği o ara paylaştığımız için aynı safa geçmek iyi anlaşmak durumunda kaldık. Sonra galiba onun için de üzülmeye ona da acımaya başladım. Ona minnettar olabileceğim tek konu ise belki de bizi bırakıp gitmemesiydi. Bu zaten onun ekstra bir iyiliği değil belki. Yani hayvanlar bile yavrulayınca bırakıp gitmiyor. Bu yüzden minnettar olmalı mıyım bilmiyorum. Onun o evdeki varlığı metres sıfatlı kötü kadınların eve girip çıkmasına engel oldu. Bu kadar yani. Mesela ben hep hem okuyup hem çalışıp öyle böyle kendi kendime mücadele ile okudum. Hiç yoktan haftanın bir günü bir merdiven silseydi elime tutuşturmaya çalışsaydı yani benim için ufacık bir çabası olsaydı duygusal olarak farklı hislerim olabilirdi. Ama yapmadı. Babamın eli bana kalktığında bir defa önüme geçseydi mesela belki başka hissederdim ama olmadı.
Ben depremle birlikte yıkılmış bir şehre atandım. Zor günler geçirdim. Ama sonuç itibariyle düzenli bir gelir kazanabildiğim için de şükrediyordum. Başta bir villanın üst katını kiraladım. Sonra artçılar üst üste olunca hasar aldı. Çıkmak zorunda kaldım. Bir apart dairesine girdim. Bina hasar raporuna sonradan ulaşabildim. Çok da güvenilir olmadığını görünce oradan da üç beş aya çıktım ve konteynera geçtim. Aylar oldu konteynerda kalıyorum.
Bugüne gelirsek biliyorsunuz ki kiracılara ödenen kira desteği bitti aylar önce. Annemin kirası 4500 gibi bir şeydi. Sadaka gözüyle bakıp veriyordum ben. Ev sahibi aradı bugün dokuz bin yapmak istediğini söyledi sekiz yüz lira da aidat bu arada.
Annem artık kira desteği almıyor. Ödenen yardım da bitti. Yeğeninin çocuğuna bakıyor ama bu da çok komik bir rakama beş bin gibi bir şey veriyorlar. Boşanma davasına hiç istemeyerek katılıp şahitlik yaptım buna rağmen süreç uzadı boşanamadı da. Yani babasının emekli maaşını da alamadı. Çalışmak da istemiyor. Yani biliyorum hangimiz güle oynaya keyfi olarak çalışıyoruz ki diyeceksiniz ama istemiyor yani. Başkası olsa bu kadar emek verip çocuk bakıp böyle bir ücret alacağıma bir işe girer çalışırım der ama yok iş nerede diyor ben bu yaştan sonra gidip nerede çalışacağım diyor her tarafım ağrıyor hasta ben yapamam diyor diyor da diyor yani.
Ben ise konteyner odanın içinde gerçekten çok bunaldım. Artık eve çıkmak istiyorum ve çıkarsam minimum on beş yirmi bin kira vermem gerekecek. Peki bu kadının bu yeni kirası ne olacak?
Yani başkası olsa çocuğuna kıyamaz bu kadar gece gündüz çalışıyor bu kadar zor koşullarda yaşıyor daha da yük olmayayım der ama yok. Yakamdan paçamdan yapılmışlar ve zerre gururları yok. Kardeşim hâlâ ona istediği kıyafet almıyorum diye başka ablaları falan örnek gösteriyor öyle insanlar. Başkalarının ailelerini kıskanmaktan bıktım artık. Ya iyi bile değil sadece normal bir ailem olsaydı benim ne suçum ne günahım vardı diye sorgulamaktan çok yoruldum.
İçim gerçekten çok bunaldı. Gerçekten fikirlerinize çok ihtiyacım var. Ben bu kadına nasıl bir çözüm bulacağım?
İÇim karardı. Galiba annenize para göndermemeniz iyi olur. Mecbur kalır işe girer ya da köyde faalan babadan kalma vs ev varsa oraya geçer kardeşleri belki destek olur vs vs. Bence yüklerinizi atın artık.Merhabalar, bir dönem burada çok fazla konu açıyordum. Beni hatırlayanlar muhakkak çıkacaktır. Sonra yanlış anlaşılmaya başladım uzun bir süre girmedim. Şimdi yeniden çıkmazdayım ve yine tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Nasıl özet geçebileceğimi bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Beni hatırlayan çıkarsa ki muhakkak çıkacaktır üç beş paragraflık konularım bile gündüz kuşağının o ah vahlık olaylarını geçebilecek kadar kötüydü. Çok kısa özet geçmem gerekirse çok kötü bir babam vardı yani hep kötü olmuştu. Psikolojik şiddetin gerçekten dibini gördüm. Ama kötülüklerinin patlama noktası eve metresini getirmek istemesi ile yaşanmıştı. O gün yaşadığımız büyük kavga sonrası bizi tehditleri ile evden uzaklaştırdı. Günlerce hatta aylarca başka bir yerde kaldık. Eve uzaklaştırma almamıza rağmen onun tehditleri yüzünden eve gidemedik. En son annemin ailesinin yaşadığı şehre taşınmaya karar vermek zorunda kaldık. Tüm bu geçen aylar gerçekten kabus gibiydi. Ben amcamların evinde KPSS çalışmaya çalışıyordum. İnsanların lafları, acımaları, istenmemek en son aylar sonra eve eşyalarımızı almak için girdiğimizde benim pedlerimin iç çamaşırlarımın çantalarımın bile o yabancı kişiler tarafından çalınmış olması... Sonra şehir değiştirdik. Annemin ailesi ona bir ev tuttu. Tam bir düzen oluşmaya başlamıştı ki deprem yaşandı. Canımızı çok zor kurtardık. Başkalarının yardımı ile çevre illerin birinde bir ev tuttuk. Sonra ben atandım. Yani çok kötü olaylar çok kötü şeyler oldu özet ile bu şekilde bahsedebilirim. Ama gerçekten bu süreç içerisinde ömrümden ömür gitti gerçekten çok çok fazla hırpalandım.
Geçen zamanlar içinde annem yeğeninin çocuğuna bakmaya başladı, yardım parası alıyordu bir de kira desteği de alıyordu bu şekilde geçiniyordu. Arada ben de market alışverişi falan yapıyordum. Boşanma davası sürüyordu hani boşanırsa babasından maaş da kalacağı için bir tık daha iyi olacaktı.
Bu arada annemi de çok sevmem. Hatta sevmediğim için bir dönem burada da bir linç yemiştim. Ama beni hayatımın hiçbir dönemi korumadı kollamadı. Babam okumasın dediğinde ona yaranmak için "Okumasın ben mi diyorum okusun?" diye destekleyen biriydi. Örneğin bir gün babam bir bahane bulup bana vurmuştu. Sonra yatışmıştı. Odama gidip saatlerce süren açlığın ve aralıksız ağlamanın etkisi ile uyumuş muydum bayılmış mıydım bilmiyorum. Gözümü araladığımda o adamla birlikte sohbet etme ve gülme sesleri geliyordu. Yirmi dört saatten fazla aç kalmıştım saatlerce ağlamıştım bir kere gelip bakmadı ne oldu bu diye. Böyle bir sürü anı var. Sadece aynı mağduriyeti aynı çaresizliği o ara paylaştığımız için aynı safa geçmek iyi anlaşmak durumunda kaldık. Sonra galiba onun için de üzülmeye ona da acımaya başladım. Ona minnettar olabileceğim tek konu ise belki de bizi bırakıp gitmemesiydi. Bu zaten onun ekstra bir iyiliği değil belki. Yani hayvanlar bile yavrulayınca bırakıp gitmiyor. Bu yüzden minnettar olmalı mıyım bilmiyorum. Onun o evdeki varlığı metres sıfatlı kötü kadınların eve girip çıkmasına engel oldu. Bu kadar yani. Mesela ben hep hem okuyup hem çalışıp öyle böyle kendi kendime mücadele ile okudum. Hiç yoktan haftanın bir günü bir merdiven silseydi elime tutuşturmaya çalışsaydı yani benim için ufacık bir çabası olsaydı duygusal olarak farklı hislerim olabilirdi. Ama yapmadı. Babamın eli bana kalktığında bir defa önüme geçseydi mesela belki başka hissederdim ama olmadı.
Ben depremle birlikte yıkılmış bir şehre atandım. Zor günler geçirdim. Ama sonuç itibariyle düzenli bir gelir kazanabildiğim için de şükrediyordum. Başta bir villanın üst katını kiraladım. Sonra artçılar üst üste olunca hasar aldı. Çıkmak zorunda kaldım. Bir apart dairesine girdim. Bina hasar raporuna sonradan ulaşabildim. Çok da güvenilir olmadığını görünce oradan da üç beş aya çıktım ve konteynera geçtim. Aylar oldu konteynerda kalıyorum.
Bugüne gelirsek biliyorsunuz ki kiracılara ödenen kira desteği bitti aylar önce. Annemin kirası 4500 gibi bir şeydi. Sadaka gözüyle bakıp veriyordum ben. Ev sahibi aradı bugün dokuz bin yapmak istediğini söyledi sekiz yüz lira da aidat bu arada.
Annem artık kira desteği almıyor. Ödenen yardım da bitti. Yeğeninin çocuğuna bakıyor ama bu da çok komik bir rakama beş bin gibi bir şey veriyorlar. Boşanma davasına hiç istemeyerek katılıp şahitlik yaptım buna rağmen süreç uzadı boşanamadı da. Yani babasının emekli maaşını da alamadı. Çalışmak da istemiyor. Yani biliyorum hangimiz güle oynaya keyfi olarak çalışıyoruz ki diyeceksiniz ama istemiyor yani. Başkası olsa bu kadar emek verip çocuk bakıp böyle bir ücret alacağıma bir işe girer çalışırım der ama yok iş nerede diyor ben bu yaştan sonra gidip nerede çalışacağım diyor her tarafım ağrıyor hasta ben yapamam diyor diyor da diyor yani.
Ben ise konteyner odanın içinde gerçekten çok bunaldım. Artık eve çıkmak istiyorum ve çıkarsam minimum on beş yirmi bin kira vermem gerekecek. Peki bu kadının bu yeni kirası ne olacak?
Yani başkası olsa çocuğuna kıyamaz bu kadar gece gündüz çalışıyor bu kadar zor koşullarda yaşıyor daha da yük olmayayım der ama yok. Yakamdan paçamdan yapılmışlar ve zerre gururları yok. Kardeşim hâlâ ona istediği kıyafet almıyorum diye başka ablaları falan örnek gösteriyor öyle insanlar. Başkalarının ailelerini kıskanmaktan bıktım artık. Ya iyi bile değil sadece normal bir ailem olsaydı benim ne suçum ne günahım vardı diye sorgulamaktan çok yoruldum.
İçim gerçekten çok bunaldı. Gerçekten fikirlerinize çok ihtiyacım var. Ben bu kadına nasıl bir çözüm bulacağım?
Alsam tüm maaşımı onlara versem ay yok dur sen aç mı kalacaksın asla demezler zaten.50 yaşında bir kadin tabiki çalışabilir. Siz şimdi yardim ederseniz anneniz ve kardesleriniz sizi baba rolüne sokup evin geçimini sizden bekleyebilirler. Dengeyi korumak lazim. Bazi aileler bu konuda bencil olabiliyor.
Annenizin sizi manipüle etmesine izin vermeyin. 50 yaşında calismayan 60 yasinda hiç çalışmaz. Annenizi calismaya ikna edin.
Babasının evi vardı aslında ama depremde yıkıldı. Babası da öldü. Hak sahipliği ona geçsin diye başvuru yapmıştı. Ev çıkacaktı ama hâlâ bekliyor.İÇim karardı. Galiba annenize para göndermemeniz iyi olur. Mecbur kalır işe girer ya da köyde faalan babadan kalma vs ev varsa oraya geçer kardeşleri belki destek olur vs vs. Bence yüklerinizi atın artık.
Yani işte çoğu insan kolay çalışmıyor kolay kazanmıyor. Hal böyleyken sağlığı gücü kuvveti yerinde olup da çalışmayanlara hiç acımıyorum yardım etmiyorum. Birine yardım edecekken bile çalışıp da yetiremeyene az maaş alanlara destek oluyorum. Evde oturup da onun bunun sırtından geçinmeye çalışanlar dilenciden Farklı değil gözümde. Anneniz de bu grupta. İnsanların ona yardımcı olması için önce kendinin gayret etmesi mücadele etmesi lazımTeşekkür ederim. Ben de aşık değilim mesleğe zaten seçmek zorunda kaldığım için onlar yüzünden yazmıştım. Bazen o kadar yoğun oluyor ki açlıktan yorgunluktan başım dönüyor. İnsanlarla uğraşmak zorken hasta insanlarla uğraşmak ne kadar zor. Uykusuzluğa hiç gelemeyen biriydim migrenim tutuyordu şimdi eşek gibi yirmi dört nöbeti tutuyorum bazen yirmi dört saat ful ayakta geçirdiğim oluyor. Mobingi, şusu busu... Ben neden eşek gibi hiç şikayet edemeden çalışıyorum? Ya da insanlar en ağır işlerde asgari ücrete çalışıyor onların canı yok mu? Ya böyle nefesim kesilecek gibi oluyor ruhum kalbim sıkışıyor ağlayacağım ağlayamıyorum panik atak mı anksiyete mi ne bilmiyorum.
Bence kesin para vermeyi. Bir çözüm bulur baktı olmuyor. Siz de hep eve geçin hem de biriktirebilirseniz yurtdısına falan geziye gidin önce yurt içi. Yazları tatile falan gidin. Az kendinizi şımartın haketmişsinizBabasının evi vardı aslında ama depremde yıkıldı. Babası da öldü. Hak sahipliği ona geçsin diye başvuru yapmıştı. Ev çıkacaktı ama hâlâ bekliyor.
Bilerek sigortalı bir işte çalışmıyor kendini işsiz gösteriyor dolayısıyla çok düşük bir miktar nafakayı karar verildi. Onu da ödemiyor bir yıldan fazla zaman geçti. O da değişik bir şerefsiz. Bu kadar çocuk yaptım it gibi üredim nerede ne haldeler acaba diye hiç umrunda değil. Deprem zamanı bile biz o haldeyken dünyanın en adi insanı bile bir şeyler yapmaya çalışırdı.Neden babanızdan tedbir nafakası almıyor? İki çocuk be anneniz kendisi için alabilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?