canım şöyle bir gerçek varki, aşk denilen terim başlangıçların verdiği heyecandan başka bişey değildir....evlilikte aşkın çok uzun yıllar sürmesi nerdeyse imkansız...evet dünyada aşk diye bi duygu gerçeği var fakat ben işte şu kadar yıldır evliyim eşime hala sırılsıklam aşığım diyenlere asla inanmam çünkü aşk geçici bi duygudur...bazılarının yıllarca devam ettiğini sandığı şey ise sevgi saygı anlayıştır.....sende ifade etmişsin aynen ilk başlarda olan heyecan kalp atışları zamanla yok oluyor veya azalıyor...sebebide gayet basit ki alışmak aşkı öldürüyor...daha doğrusu aşkın geçici bişey olduğunu kabullenen bi insan aşkım hetecanım bitti diye böyle güzel bi insandan vazgeçeceğine ihtimal vermemeli bence....gerçekçi olalım kızlar yıllarca evli olup deli gibi aşk yaşayan kim var ki...evet sevgi saygı anlayış iyi geçinmek bunlar evliliğin temelini oluşturan unsurlardır...ama konu sahibine tavsiyem şu ki, aşk bitti heyecan kalmadı ilk günlerdeki kalp atışlarım artık bitti diye bu işten vazgeçme asla....çünkü anlattıklarından anladığım kadarıyla eş adayın gayet güzel bi karaktere sahip....aşk beklentisi heyecan umudu ile beklersen çok beklersin demiyecem çünkü belki tekrar çok heyecan duyacağın deli gibi aşık olacağın biri yeniden karşına çıkabilir, ama emin ol ki zaman geçtikçe o yeni kişiyle de zamanla aşk heyacan tutku bitecek...evlililk de ilk önceliğin aşk yerine saygı olmalı....eğer sana saygısı varsa zaten sevgi kendiliğinden gelir.....ve şunu bilki, aşk olan yerde sevgi olmaması muhtemel olabilir....ama sevginin olmadığı yerdeki aşk ise geçici bir hevesten başka bişey değil.....evliyim 3 yıllık....rastgele cümleler değil bunlar...haliyle çevremdeki arkadaşlarım hep evliler ki geniş bir çevreye sahibim sosyalim....edindiğim tecrübe ve deneyimlerle bunu izah ettim konu sahibine tavsiyemdir...sakın gelmeyin falan deme eş adayına.....aşk beklentisi içine girip de elindeki nimeti kaçırma...sonra çok ağlarsın ben ne ettim diye....
ailelerin anlaşmasında bir problem olacağını sanmıyorum. benim ailem üniversite mezunu herkesin mesleği var . ama daha bağlıyız geleneklerimize. onların ailesi tam tersi olursa olsun..
örneğin babası ile şöyle bir konuşma geçti aramızda.
biz tek görüşmede tanışmadan nişan istemedik. yüzük takmak istemedik. aileler tanışmamıştı. ve annem tek başına olmak istemedi teyzelerim bir kaç yakın arkadaş eş dost çağıralım istedi. bunun içinde bayramlar daha uygun herkes tatil oldugundan dolayı. şu anda kimse olmayacak. bunu anlattım babasına. ve annem de telefonda söyledi. bir kez daha gelin bizim için daha uygun olacak yüzük takarız hazırlık yaparız. kalabalık oluruz . sonuçta ben sevdiklerimi yanımda görmek istiyorum. bunu kabul ettiler yani siz nasıl isterseniz bizim için uygun diye.. gelecekleri hafta babası bana e hiç alışveriş yapmadık kızım yüzükleri ne yapacağız. dedi. ben tekrarladım bu hafta bizim için uygun değil. nişan için kardeşim ayrı şehirde çalışıyor. ben ayrı şehirde çalışıyorum annem çalışıyor. ama babası bana akılcı davranmak lazım. böyle şeylere bakarak olmaz. herkesin uygun olmasını beklersen olmaz dedi. tabiki .. sonuçta benim ailem ,ben nişanın kalabalık olmasını istiyorum. ve sorduklarında ikinci kez geldiklerinde yüzük takalım dedik siz nasıl isterseniz dediler. şimdi. bana akılcı olmak lazım dedi. akılcılık nedir ya? siz seviyorsunuz birbirinizi sen zeki bir kızsın benim oğlum seni seçtiğine göre dedi. ortada seçme seçilme gibi bir durum yok akılcılığa aykırı bir durum yok. ama tekrar gelmemek için böyle söyledi. yani ben matematik öğretmeniyim. az buçuk okumuşluğum var . insan içinde nasıl davranmam gerektiğini biliyorum. ama sinirlerim bozuldu. hala bozuk.
anlatsam daha bir sürü saçma diyaloglar var. sonuçta bu bir bakış açısı yaşayış tarzıdır.
bana sorarsanız hiç bu kadar şamataya girişmeden evleniyoruz diyip hazırlık yapıp bitirecektim.
ama bazı değerler vardır insan ailesini üzmek istemez. onların da gönlü olsun ister. aileyi tanımak ister. vs.
bu işler zor ve stresli oluyor. herkesi kırmamak için uğraşılırsa işin içinden çıkmak zor. ama usulüne de uygun olmalı diye düşünüyorum
ne demek ben hatalıydım? hatalı da olsan kimin ne haddine sana tokat atmak?
hatırlamıyor değil, gayet de hatırlıyor kendine hakim olamıyor sadece. sarhoşluk gibi düşün.içinde olmasa saldırmazdı.
evlendin. hatalı davrandın bir konuda, adam seni bıçakladı e hatırlamıyordum şekerim düşmüştü dedi???
bir araştır, öğren. yok öyle şekerim düştü de hatırlamıyorum .
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?