Yaşayan birinden cesaret verici bi şeyler duymak çok güzel
Biraz anlatır mısınız çok özel olmazsa. Mesela birbirinize, birbirinizin hayatına yabancılaşma gibi bi durum olmadı mı, olduysa nasıl aştınız?
Diger stresli konuları nasıl aşıyosunuz; ne bileyim bi konuda anlaşamazsınız, gerginlik olur ama yüz yüze cözme imkanın yok. Ya da ihtiyacın olur, özlersin, e haliyle yanında olamaz. Kimsenin de sucu degil ama tekrarlandıkça insan içten içe kırılır öfkelenir. Kafasına huni takıp gezmek ister

Nasıl idare ediyosunuz böyle durumlarda?
Bi de ne bileyim fiziksel iletisim cok önemli benim icin, sanki 90 yasında gibiyim, iletisim araclarıyla asla aynı yakınlıgı yakalayamıyorum. Saatlerce yazısmalar, telefonlasmalar, görüntülü konusmalar hic benlik degil. Ben atlar giderim yanına ya da o gelir, doya doya 1 saat geciririz mesela. Sonra gün icinde arama sorma sevmem cok. Boyle bi insan icin de uzak mesafe iliskisi yürütme ihtimali var mıdır? Umut var mı benim için yani
Birbirimize hiç yabancılaşmadık çünkü gün içindeki her şeyi paylaşıyoruz. Ne yedik ne içtik, kaçta uyandık, kiminle ne konuştuk... Her gün en az 2 saat konuşuyoruz. Genelde geceleri oluyor. Biz ayrı kalmadan önce de böyleydik. Her gün yanyanaydık, aynı grupta çalışıyorduk. Bütün günü beraber geçirip, akşam da mutlaka konuşurduk. Konuşacak konumuz bitmiyor

Dediğim gibi bizim çok özel bir paylaşımımız var, benim için en kıymetli olan şeylerden biri de bu. Sevgili olmadan önce arkadaştık, arkadaşken de böyleydi.
Siz bu kadar iletişim içinde olmayı sevmiyor olabilirsiniz. Biz biraz mıçmıçız galiba, eş dost öyle diyor

Aslında bu uzak mesafede sizin avantajınız da olabilir. Sürekli iletişim kuramadığınızda, bunun eksikliğini hissetmezsiniz. Maalesef öyle atlanıp gidilecek mesafeler olmayınca, görüntülü konuşma ne büyük nimetmiş diyor insan. İdare etmeye çalışacaksınız. Tabii ki aynı yakınlık olamaz, ama hiç yoktan iyidir. Teknolojiyle barışır, en hızlı ve sorunsuz konuşma uygulamasını bulursunuz, biz neredeyse hepsini denedik :)
Aramızda güven problemi de yok. Her zaman birbirimize açık olduğumuz için güven sarsacak bir durum hiç yaşamadık. Bence bu da çok önemli. Öyle gereksiz kıskançlık krizleri yaşamıyoruz, baskı kurmuyoruz birbirimiz üzerinde.
Stresli konulara gelince... İkimiz de hayatlarımızın en zorlu dönemlerini yaşıyoruz herhalde. Stres tavan! Çok zor günlerden geçiyoruz, bir de üstüne bu ayrılık... Hayatımızdaki bu zorluklardan başka pek bir gerginlik sebebimiz olmuyor. Bu zorluklara karşı birbirimize destek olduğumuz için aslında birbirimizin kıymetini daha da iyi anlıyoruz.
Her sorunu konuşarak aşıyoruz, sevgiyle, anlayışla. Ben çok ölçüp biçiyorum sürekli; karşımdaki insan bu çektiğim sıkıntıya değer mi diye. Her seferinde "ondan vazgeçme, kıymetini bil" diyor iç sesim. Buna karar verince otokontrolüm gelişiyor. Karşımda dünyadaki en iyi insanlardan biri var ve ben iyi bir kalbe rast gelmenin, hele üzerine böyle bir sevgi ve uyum yakalamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Kadir kıymet bilince hoyrat davranmıyor insan. Genelde gerginlik çıkaran taraf ben oluyorum. Aşırı özlemek beni sinirlendiriyor. Aynı dediğiniz gibi tekrarlandıkça öfkeleniyorum. O daha sakin mizaçlı bir güzel insan :) E ben de durduk yere sinirlenmiyorum, bir şeyler yapıyor o da. İdare ediyoruz birbirimizi.
Bazı konular var ki, daha tartışırken biliyorum, bir sarılsak geçecek. O konulara çok takılmıyoruz. 15 dakika içinde toparlıyoruz durumu.
Bazı konular çözülmüyor. Yan yana olsaydık zaten hiç var olmazdı ama öyle yüz yüze konuşarak da çözülecek bir mevzu değil. Zamana bıraktık.
Konuşarak iletişim kurabilen, olgun insanlar varsa idare edilemez şeyler değil. Her şey karşılıklı sevgide bitiyor. Kalpten kalbe görünmeyen yollar bir şekilde kesişiyor. Bu diyardan gitmeyeceksem, deve gütmeyi öğrenmek zorundayım diye düşünüyorum.
Aslında bunlar bütün ilişkilerde olması gereken şeyler: birbirini idare etmek, anlayış göstermek, orta yolu bulmak, iyi iletişim kurmak. Uzak mesafe ilişkisinde iki kat gerekli çünkü bunların eksikliğini telafi edecek fiziksel temas şansı yok.
Biz yanyanayken birbirimize dokunmadan duramayan insanlardık. Ten uyumu dedikleri şeyin varlığına bizzat şahit olduk. Bu beni cinsel çekimi aşkla karıştırıyor muyum diye korkutuyordu ilk başlarda. Şimdi görüyorum ki bizim ilişkimiz fiziki temasın çok ötesindeymiş. O kremasıymış :) Velhasılı, uzak mesafe aslında ilişki turnusolü olabilir. Bu kadar zorluğun üstesinden sadece sevgiyle geliniyorsa, bir ömür de geçer dedirtiyor bana.
Siz de eğer ayrılmayacaksanız, Eylül'e kadar aranızda etkili bir iletişim kurmaya çalışın. İyice tanıyın. Değecek bir insansa şans verilebilir. Baktınız daha Eylül gelmeden ilişki çatırdıyor, hiç bu yüklere gerek kalmaz. Bolca zaman var, bu da bir nimet. İlişkiniz oturursa, sağ salim 2 yıl geçer gider. Tabii yanınızda huninizi hazır bulundurun siz yine de :)
Umut hep var!