Dedikodu yapıyorum :(

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
6 yillik evliyim.. daha bir gun ailemi kotulemedim esime.. hatalari yok mu? var.
daha bir gun ailen soyle boyle demedim. onun ailesinin hatasi yok mu? ohoo... tonla.. esimi hala saf yerine koyduklari cok konu var. safsiniz gozunu ac demem asla.

ama huzurumun tek temeli bu tavirlarim haberiniz olsun.

yapabileceginiz en buyuk iki hata. aileni kotulemek, esinin ailesini esine kotulemek..

dedikodu degil sizinki baya ortalgi karistirmak. ne gerek var cozum mu oluyor? sakinlesmek icin baska yollar bulun.

adam kalkip sanki sana haklisin ablam da dusuncesizin biri diyecek.. diyecek ki daha gelin olmadan gorumceyle didisiyor bu nasil karakterde boyle..
 
6 yillik evliyim.. daha bir gun ailemi kotulemedim esime.. hatalari yok mu? var.
daha bir gun ailen soyle boyle demedim. onun ailesinin hatasi yok mu? ohoo... tonla.. esimi hala saf yerine koyduklari cok konu var. safsiniz gozunu ac demem asla.

ama huzurumun tek temeli bu tavirlarim haberiniz olsun.

yapabileceginiz en buyuk iki hata. aileni kotulemek, esinin ailesini esine kotulemek..

dedikodu degil sizinki baya ortalgi karistirmak. ne gerek var cozum mu oluyor? sakinlesmek icin baska yollar bulun.

adam kalkip sanki sana haklisin ablam da dusuncesizin biri diyecek.. diyecek ki daha gelin olmadan gorumceyle didisiyor bu nasil karakterde boyle..
Neden , bir erkegin adil olmasi bu kadar zor mu.? Ben kaynanam ve esimin kardeslerine kizdigimda yuzdeyuz hakliydim , esim de bana haklisin dedi. Aksine birbirimizi anlayinca daha guzel oluyor. Saygisizllik etmiyoruz , birbirimizle dertlesiyoruz git ailene terboye ver demiyoruz. Uzulup sinirlenip suratsiz olacagima, bilsin nelere kizdigima. Ben de bileyim. Birbirimize anlatalim. Cok sukur 4 yildir birbirimize yanlis sozumuz yok , ikimizde ayni fikirlerdeyiz genelde.
 
Neden , bir erkegin adil olmasi bu kadar zor mu.? Ben kaynanam ve esimin kardeslerine kizdigimda yuzdeyuz hakliydim , esim de bana haklisin dedi. Aksine birbirimizi anlayinca daha guzel oluyor. Saygisizllik etmiyoruz , birbirimizle dertlesiyoruz git ailene terboye ver demiyoruz. Uzulup sinirlenip suratsiz olacagima, bilsin nelere kizdigima. Ben de bileyim. Birbirimize anlatalim. Cok sukur 4 yildir birbirimize yanlis sozumuz yok , ikimizde ayni fikirlerdeyiz genelde.
evet erkegin adil olmasi zor.

uzulup, sinirlenip surat asmiyorum ben de.. ailesinin yaptiklarini yutuyorum demedim zaten. sakince, usulunce.. kisa bir zaman sonra konusuyorum. konu sahibinin bahsettigi uslup cok baska bir noktada. boyle bir tavirla, uslupla bir iliski veya evlilik fayda gormez.
 
evet erkegin adil olmasi zor.

uzulup, sinirlenip surat asmiyorum ben de.. ailesinin yaptiklarini yutuyorum demedim zaten. sakince, usulunce.. kisa bir zaman sonra konusuyorum. konu sahibinin bahsettigi uslup cok baska bir noktada. boyle bir tavirla, uslupla bir iliski veya evlilik fayda gormez.
Haklisiniz. Konu sahibinden cok kendi davranisinizi ornek gosterip bu sekilde evlilik yuruyor dediginiz icin belirtmek istedim. Erkekle ilgisi yok , insan kendini yetistirince her sekilde adil olabiliyor. Ve karikoca bu tarz konulari paylasarak da evlilik yuruyebiliyor. Sizin tavriniz en guzeli ve dogru olani her babayigidin harci degil. O yuzden paylasarak da gecinebilme ihtimalini hatirlatmal isterim yeniden.
 
Haklisiniz. Konu sahibinden cok kendi davranisinizi ornek gosterip bu sekilde evlilik yuruyor dediginiz icin belirtmek istedim. Erkekle ilgisi yok , insan kendini yetistirince her sekilde adil olabiliyor. Ve karikoca bu tarz konulari paylasarak da evlilik yuruyebiliyor. Sizin tavriniz en guzeli ve dogru olani her babayigidin harci degil. O yuzden paylasarak da gecinebilme ihtimalini hatirlatmal isterim yeniden.
kendi tavrimdan kastim aslinda su; ben de orta yasli sayilmam ama yeni evli zamane gencleri istiyorlarki prenses olayim, hakli olayim, kocamin gozdesi olayim, pat diye hatalari soyleyeyim, esim hemen hak versin.. gecinmek boyle bir sey degil ki.. agzi olanin konusmasi marifet degil. hakli oldugum esimin ailesinin beni kirdigi konu cok oldu. ama onlar da ailesi. cok cok az erkek ailesini karsisina alir esi isin. karsisina alsin da istemem. egriyi dogruyu gorsun. kirildigim uzuldugum noktalari ifade ettim. ama ailen soyle annen boyle baban boyle demedim.
 
kendi tavrimdan kastim aslinda su; ben de orta yasli sayilmam ama yeni evli zamane gencleri istiyorlarki prenses olayim, hakli olayim, kocamin gozdesi olayim, pat diye hatalari soyleyeyim, esim hemen hak versin.. gecinmek boyle bir sey degil ki.. agzi olanin konusmasi marifet degil. hakli oldugum esimin ailesinin beni kirdigi konu cok oldu. ama onlar da ailesi. cok cok az erkek ailesini karsisina alir esi isin. karsisina alsin da istemem. egriyi dogruyu gorsun. kirildigim uzuldugum noktalari ifade ettim. ama ailen soyle annen boyle baban boyle demedim.
O zaman ayni seyi yapiyormusuz 🙈🙃 kesinlikle katiliyorum
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
Kendini tutamiyorsan bari gel burda yap dedikodu. Burda yüzüne vuran olmaz. Olsada amannn yaaa zaten kimse kimseyi tanımıyo ki dersin. 😂😂
 
yapmayın, en tehlikeli insan karakteri. insanları gazlıyorsunuz. haksızlığa gelememek değil bilakis haksızlık yapmak. arkasından konuşup yüzlerine gülmek.
aynı böyle yapan bir komşum var, konuştukça rahatlıyorum deyip hepimizi bıktıran. maalesef ki aynı ortak alanları kullanıyoruz, pandemi dolayısıyla nefes aldığım tek yer olan ortak bahçede ona daha sık maruz kalıyorum. herkesi herkese kötüler, evladını aileni sana kötüler, seni sana kötüler eskiden sen böyleydin ııyyy çok kötüydü, hehh şimdi iyi oldun.
kırgın olduğun ama çözüp orta yolu bulduğun kişilerle alakalı, senin hakkında bunu bunu demişti, konuşmasana diye kötüler. sonra gider bütün dediklerinin tersine herkese yapışır. dinlemezsin, arar, açmazsın, gelir seslenir. sümük gibidir.
hepimiz kaçıyoruz, yolumuzu değiştiriyoruz, balkondaysak görünce içeri giriyoruz.
yok nato mermer nato kafa. anlamıyor.
yazarken yeniden yaşadım sinirlendim. bana onu hatırlattınız.
bu anlattığım komşunun yaşı ileri, sanırım daha gençsin, huyunu düzeltmeye çalış, üzerine yapışır kalır, değişemezsin.
 
Ben biriyle dedikodu yaptıktan sonra pişman oluyorum bence dedikodu pişmanlıktir yapmayin.
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?

Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
Merhaba , bu huyunuzu bir an önce bırakmalısınız, aynını evlendikten sonra sürdüren bir yakınım ailesini kocasına kocasını ailesine kör kütük düşman etti.
Sonra kendisi de herkesle kötü olup 2 çocukla eşinden ayrıldı. 2.kez evlendi aynı şeyleri yine yaptığı için bu kez de eşimin çocuklarıyla kendi çocuklarını birbirine kırdırdı , ayrıca ailesi kocasına kocası da ailesine yine düşman oldu.
Ben bunları çocukken görüp anlamıştım , asla aynını yapmadım.Hiç bir sıkıntımı aileme yansıtmadım , kendim çözmeye çalıştım.Kavga edip ailemi aramadım veya çıkıp gitmedim, gidersem geri gelmem.Eşim de bilip ayağını denk alır.
Yani kısacası bu şekilde davranmanız önce kendinize zarar verir, rahatlamak için başka bir yol bulmalısınız.
Sağlıcakla
 
Bu konuda o kadar sinsiyimdir ki. Ne iyi bir şey ne kötü bir şey kimseye anlatmam.
Eşimle sevgiliyken iş yerimde 25 yaş civarı kız ortamı sevgilisi olanlardan çiçek gelir her pazartesi herkes hafta sonu ne kadar mutlu olduğunu falan anlatır ben sesmi çıkarmazdım. Aynı insanlar her kavgalarını da anlatırlardı. Yani zaman geçti evlenenler oldu. Ben onların eşlerinin zamanında yaptığı gerizekalılıkları biliyorum şu an. Ne gereksiz. Hiç de saygı duyamıyorum eşlerine aldatma hikayesini bildiğim var yani.
O kadar haklısınız ki , ben yazsam bu kadar olurdu.
 
O kadar haklısınız ki , ben yazsam bu kadar olurdu.

Bir de bunlara ek olarak bir arkadaşım yine herkesi çekiştirir annesini babasını kocasını. başkalarına da beni. Sonra da der ki ben dedikodu yapmam, kimsenin yüzüne söyleyemeyeceğim şeyi arkasından söylemem.

Bana gelip sana bir hafta önce çok kızmıştım gittim bilmem kime şikayet ettim. Yüzüne söyleyemeyeceğim şey konuşmadım bıdı bıdı dedi. Dedikodu olmasın diye anltıyorum şimdi. Ben de o zaman kızdığında gel sadece yüzüme söyle, yüzüme itiraf edince bu olay daha masum hale gelmiyor. Yaptığın çok çirkin dedim. Ben insanlıktan ne anlarım oldu konu.

İnsan ilişkilerini bu kadar komplikeleştirmeye gerek yok. Sadece susacaksın ya. Kızdıysan yüzüne söyliceksen söyleyemiyorsan bitti gitti.
 
İnsan bazen anlatma ihtiyacında oluyor. Benim de içimde tutmaktansa anlatma meyilindeyim. Ama illa anlatacaksanız erkek arkadaşınızı örnek alın, Anlatın ama kimse hakkında kötü bir şey söylemeyin ki sonradan şunun hakkında bunu dedi falan olmasın. Ayrıca erkek arkadaşınıza ailenizi kötülemeyin asla, onun ailesi hakkında da kötü bir şey söylemeyin. Mesela benim eşim ablasına çok kırılır bazen ve onu eleştirir, bense yumuşatmak için hep olumlamaya çalışırım, bazen görümcemi savunurken bulurum kendimi :)
 
Arkasından tek konuştuğum kişi kv dir. Arkadaşıma kardeşime anlatırım. Onun dışında görüştüğüm insanların dedikodusunu yapmam sinirlensem bile. Bana çok etik gelmiyor o kişiyle yüz yüze bakacaz neticede. O yüzden sinirlerinize hakim olmalı kendi içinizde yaşamaya çalışmalısınız bu tarz şeyleri.sonra herşeyden şikayet eden , memnuniyetsiz , kavgacı, dedikoducuya çıkar adınız ki zaten biraz biraz başlamış .
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
İnsan sinirlenince anlatmadan haklı olduğunu duymadan rahatlayamıyor biraz düşünmek lazım sadece herkes eminim konuşuyodur bende konuşuyorum ama benim için biri eşim biri kardeşim başkasına anlatmam öyle sınırlayabilirsin kendini herkeslede dert konuşulmaz çünkü
 
Her kes dedikodu yapar, hatta erkekler daha çok yapar. 2 kişiyken yanınızda olmayanın dedikodusu yapılır bu bir kuraldır. Ben de yapıyorum ve başkasının söylemesine izin vermeden diğer kişiyi arayıp sen gelmedin bizde seni çekiştirdik derim...
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
canım merhaba ben de eskiden senin gibiydim. ama şu an yaşım 29a dayandı. işlerin iyiye gitmediği kafama resmen dank etti. bu dank etme olayı çevremdeki insanların bir bir çevremden elini eteğini çekmesiyle anlamış bulundum. bu aslında dedikodu değil. emin ol herkes yapıyor bunu kimse iyilik meleği değil, aama ''herkesle'' yapmıyor. yani bunun belli bi sınırı var. eğer içini dökmek istiyorsan ki bu çok doğal, kendine çok yakın v güvendiğin 1 yada birkaç kişi belirle sadece onlarla konuş.. herkese her şeyi anlatırsan bir gün gelip seni onunla vurmaya kalkıyorlar. ve arkadan dedikoducu diyip insnları da senden uzklaştırıyorlar.. bunu anladım ama biraz geç oldu canım. ben de haksızlığa hiç gelemeyen biriyim içime atmayı sevmiyorum maalesef bu başıma çok iş açtı.. artık herkese her şeyi anlatmıyorum.. mesela işyerinde kimseyle özel hayatım hakkında konuşmam. gerek yok bilmesinler. bunun gibi ufak sınırlarını belirle, insanlarla aranda mesafe koy ama onlara soğuk davranma konuş ama eften püften şeyler konuş kendi özel hayatını konuşma sana bu şekilde tavsiye verebilirim..
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X