Dedikodu yapıyorum :(

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
ben tanimadığım bilmediğim bi insana dedikodu yapmak istiyorum varya...
sonra başkasinin tanidiği çıkıp gelip aaa senin ailen söle degil mi dese küreki kafasina vurmak isterdim o kadar yani.
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
Aynanın karşısına geçip sinirini geçene kadar kendi kendinize anlatın. İşe yarıyor. 😊
 
Sinirlendiginizde anlattiklariniz dogru mu yalan mi peki? Bence onemli olan o. Yalan soyluyorsaniz iftiraya girer cunku,yanlis olan iftiradir. Dedikoduyu yanlis olarak gormuyorum acikcasi.
 
Ben de bir şeye sinirlendiğimde üzüldüğümde anlatıp rahatlamak isterim.çoğu zaman sizinki gibi karşıma çıkarırlar anlattıklarımı be ya bire beş katıp anlatırlar.ben de bazen kendi kendime konuşurum o şekilde rahatlamaya çalışırım.bir çok kişi de bana bir şey anlatır ama ben onu hiç bir zaman dillendirmem.yaptığınız dedi kodu değil dertleşmek bence.dedi kodu başka bir şey.
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
Bir daha ekmeğini suyunu içmeyip oturup muhabbet yapmayacağın kimsenin ardından değil yüzüne konuşulması her zaman tercihimdir. Kimse kimsenin arkasından çekiştirecek mükemmeliyete sahip değildir. Ciddi sorunlar ve çözülemeyen problemleri güvenilir biriyle paylaşmak ve çözüm arayışı ile yapılan konuşmalar başka, dolup taşıp olur olmadık çekiştirmeler yapmak başka bişey.

Olur olmaz insanlar hakkında konuşup Konuştuğunuz şeylerden utanç duymak yerine susup yerli yerinde konuşma zamanını beklemek daha sağlıklı olur. Bunu yapmak için kendinize zamanını bekle diye telkinler vererek boşvermeyi öğrenmelisiniz. Dedikodu alışkanlık yaparsa o an keyif veren bişeydir. Dedikodu yaptığınız kişilerden mümkün mertebe uzak durun. Dertleşirken çekiştirmeden çözüm odaklı dertleşin.
 
Bende tam tersi icimde tutarım yansitamam. Benle veya başkası ile ilgili olsun değişmez. Eğer normal sıradan birşey ise veya karsima ciksada umrumda olmayacak birsey ise muhabbetini yaparım ancak cok guvensizim birgün karşıma lafı sözü çıkar diye çekindiğim (başkalarının sırları falan) seyler olunca hep temkinli olurum. Hani bir laf var ya "Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir , çıktıktan sonra sen onun esiri olursun" diye, hah ışte o durum. Dikkatli olmak lazım, hem kendimiz için hemde sevdiklerimizi üzmemek için.
 
Dedikodu illet bir sey ama maalesef neredeyse hepimiz yapiyoruz.

Dedikodu kucuk insanlarin isi.

Ailemle ilgili konuyu kolay kolay meclis disindan biriyle paylasmam. Gerek yok cunku.
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?

dedikodunun tatlı bir şey olduğunu asla duşunmuyorum, hepimiz dedikodu yaparız olayına da katılmıyorum.
ben dedikodu yapmıyorum, hiç eksikliğini hissetmiyorum.
başkasının duymaktan rahatsız olacağı bir şey söylediğim nadirdir.

yapmayın, kendinizi engelleyin, hem saçma hem gerçekten karakteriniz için ayıp.
siz dedikoducu olarak bilinmek ister misiniz? karakterinize bu özelliği yakıştırıyor musunuz gerçekten.
bir de ben gıybet ya da haset yapıp da mutlu mesut hayat suren kimseye rastlamadım daha.
hepsinin burnu yerden kalkmıyor, ki kalkmasın da.
hep dediğim şey benim hakkımda konuşanlara, edenlere öyle dertler gelsin ki kendi dertlerine duşup beni unutsunlar.
bu bedduayı almak ister miydiniz gerçekten?
 
Niye dedikodu yapıyorsunuz ne gerek var burda konu açın arkadaşınıza sövün saydırın bizde iki sallarız rahatlarsınız olur biter
Dedikodu yapıp riske girmeyin
 
Bu yaptığınız şey dedikodu değil bence. Dedikodu keyifle yapılan bir sey çünkü. Komşunun gelini yeni araba almıştır mesela, hoop gider baska komşuya anlatırsın. Ofiste biri aldatılmistir, hoop gidip başkasına anlatırsın. Dedikodu böyle bir şey. Sizinkine fevrilik denebilir. Derdinizi anlatıyorsunuz aslinda ama bazen anlatmamaniz gerekenleri de anlatıyorsunuz çünkü fevri ve tezcanlisiniz.

Ben de eskiden böyle sinirliyken cok konuşurdum içimi dökerdim şimdi sinirim geçmeden kimseyle muhatap olmamaya çalışıyorum. Kafami başka şeylerle dağıtıyorum. Sakinlesince zaten o anlatma isteği geçiyor
 
Eğlenceli dedikodular dışında asla kimseyle başımı derde sokacak konuşmalar yapmıyorum.

Gerekirse deftere içimi döküyorum siz de öyle yapın bence
 
Sevdiğin insanların da dedikodusu yapılmış ya. Hele sevdiğinin sevdikleri hakkında o kadar söz söylemek falan... niye sizi dinliyor ki erkek arkadaşınız...
 
yorumların tamamnını okuyamadım ama tavsiye olarak sıkıntılarını kağıda yazmanı tavsiye ederim,ya da telefonda notlara yani kısaca yaz.dah sonra oku.bak bakalım rahatldın mı hala mı sinirin bozuk.sonra da kağıdı yırt at.çok işe yarıyor
 
Dertlerimi içimde tutamıyorum. Bir şeylere veya bir kişiye sinirlendiğimde o kişi hakkında başkasına (sevdiğim biriyle) konuşuyorum ve çok pişman oluyorum. Sonradan kafama dank ediyor. Aramız düzeliyor ama insanların o aramızdaki duyduğu mevzu sürekli dillerde oluyor, pişirilip pişirilip önüme geliyor. Bu yaptığım bariz dedikodu, kendime engel olamıyorum sanki konuştukça rahatlıyorum sinirim gidiyor gibi. Aileme kızdıysam erkek arkadaşıma anlatıyorum, erkek arkadaşıma kızdıysam ailemden birine veya sevdiğim bir arkadaşıma. Sonra ne gerek vardı diyorum, biliyorum ki ileride laf arasında bunlar hep önüme gelecek ve canım sıkılacak. Yada erkek arkadaşım ailesiyle ilgili bir sıkıntısı anlatıyor ve anlıyorum ki kendisini saf yerine koyuyorlar, haksızlığa gelemiyorum. Ağzımdan bir sürü şey çıkıyor. Hakaret asla değil ama "ne kadar safsın, bu yaptığını ben asla yapmam, izin vermem, ablan ne kadar da düşüncesiz bir insan" gibi cümleler kuruyorum. Karşılık olarak da "hiç anlayışlı değilsin, bu yüzden sana bir şeyimi anlatmak istemiyorum" diyor. Çünkü kim ailesine laf edilsin ister ki. Kendisi aksine kimsenin arkasından kötü bir şey asla demez, hep iyi tarafından bakar, bunu bunu yaptı ama eminim ki geçerli bir sebebi vardır, eminim böyle demek istememiştir üzgündür belki gibi düşünür. Bu dedikodu huyumdan nasıl kurtulabilirim, siz herkese her şeyinizi anlatır mısınız? Birine veya bir şeye sinirlendiğinizde ne yaparsınız, içinizde tutmak daha mı iyi?
Öz eleştiri yapmanız çok güzel bu huyunuzdan vazgeçin kimseye hiç bir şeyimi anlatmam yanımda anlatılıyorsa yorumda yapmam çünkü dolaşıp önüne gelir bi zamandan sonra insanlar senin huyunu anlar yanında sır vermezler sana eşinle özelini hiç kimseye anlatma ben kimseye anlatmam asla
 
Bende de bu vardi. Bende bu durumumdan rahatsizdim.ben kendime soyle ceki duzen verdim. Konu gecince , daha derli toplu ustiruplu sovuyorum. Onume gelirse , evet sinirlenmistim kizdirmostin konusu acildi soyledim diyorum. Sonucta birnin sirrini bi baskasina soylemiyosun. Aranizdaki mevzuyu birine dokuyosun. Usturupsuz sayarsan o sknti. .valla imrumda degil. İnsanlar dogru hareket etsin. Yanlissa duysun zaten duzeltsin. O ne dusunur bu ne. Dusunur. Ha cok sevdiklerimse , yine duysunlar bana siylerlerse anne ya da baba ya da kocacim cok sinirlenmistim , seni kirmamak icin onunla dertlestim. Bu konuda onunda fikrini aldim vs. Onunuze getirenler olursa herkes sorun yasiyor suan bi problemim yok diyin.
Bir de , benden alip bi baskasina soyleyenler asil dedikoduyu yapan onlar , bana biri gelip bisi soylerse , konusmalarindan anlarsam , bana soylersen canimi skan bisi ise gider sioearim ona hore anlat diyorum sakayla. Boylelikle.dedikodu yapamiyolar
 
Bu tam manasıyla dedikodu yapmak değil yalnız; o an hissettiğinizi söylüyorsunuz; bu bir çeşit öfke kontrol sorunu gibi duruyor.

Yaşınız mı ufak? Böyleyse, zamanla kontrolü öğrenirsiniz.
Ancak biraz yaşınız varsa, hislerinizin şiddeti pek sağlıklı değil, çünkü mantığınızı devre dışı bırakacak güçteler. Yaşadığınız olaylar da büyük öfkeler uyandıracak nitelikte değildir muthemelen.

"Haklıyım" fikriyle değil, "Anladım mı - anlatabildim mi?" yönüyle irdeleyin biraz öfkenizi.
Ayrıca, olayları bir de diğer taraftan dinlemeden, etiket yapıştırmamaya gayret edin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X