DEPREM SONRASI KENDİMİ SIKINTIYA DÜŞÜRDÜM.

Bunları benim kediye okutucam, benimki sivrisinek bile yakalayamıyor biraz ders alsın...
 
part time kedi çok hoşuma gitti
Çok sevimli serseri sıpa. Normalde sokakta bakıyorduk, kışın fırtınada saklanacak yer bulamamış. Köpeklerimi çişe çıkardığımda miyav miyav yardım istedi, üstünden sular damlıyordu, sıçan gibi olmuş. Aldık kuruladık. Evde kendi kedi ve köpeklerim var diye misafir odasını hanfendiye verdik. Sonra baktık yerleşmiş Şimdi misafir odasında mama su kabı, kum kabı, oyuncakları falan var. Kısırlaştırdık, aşıları parazit ilaçları yapılıyor. Her akşam 10 gibi kapıya gelip bekliyor içeri alınmak için Gündüz karnı acıktığında cama vuruyor odaya alın da yemek yiyeyim diye
 
Bunları benim kediye okutucam, benimki sivrisinek bile yakalayamıyor biraz ders alsın...
Ay konuyu çok dağıttım, özür dilerim konu sahibinden.

Benim evdekilerde av güdüsü var ama sıkılıyorlar. Biraz avlıyorlar sonra amaan deyip bırakıyorlar. Sokaktaki fena.
 
Depremden inanılmaz korkan biri olarak şu anda İstanbulda yüksek binada yaşadığımı hayal ederken bile çok panikliyorum. Güvenli ev gibi bir seçeneğiz varken bırakın fare nazar boncuğu niyetine olsun. Bu tabi tamamen benim fikrim, siz kendi şartlarınızı daha iyi bilirsiniz ama burdaki yorumları da değerlendirin lütfen.
 
Depreme ben de 15. Katta yakalandım ama bölgemiz riskli bölge değil. Yeni yapılarda raylı sistem olduğu için yüksek katlı binalar daha fazla sallanıyor. Bu binaların daha güvenli olduğu söyleniyor uzmanlar tarafından çünkü raylı sistem sayesinde kinetik enerji yönleniyor ve böylece yapısal hasar veya titreşim azalıyor. Binanıza güveniyorsanız, yapıdan eminseniz, korkmanıza gerek yok diye düşünüyorum. Fakat riskli bölgede yaşamak sizi psikolojik olarak etkileyecekse o zaman bir şey diyemem. Binanızın deprem raporlarını inceleyin derim. Böylelikle içiniz rahat eder.
 
Haklısınız, masraf olmuştur gibi yorumlar gelince belirtmek istedim. Çalışmasam da eşime karşı söz hakkım tabii ki olmalı.
 
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. Dün gece de olmuş artçı, bir şeylerle meşguldük biz hissetmedik mesela. Çok da yakınız deprem olan yere. Bu açıdan bina sağlam olabilir diye düşünüyorum. Belki de avutuyorum kendimi :)
 
Zaten en beklenmedik zamanda geliyor. Biz de süreç olarak ilk zaman zaten bölgeden çıkamadık ve rezillik diz boyuydu. Çocuğuma verecek bisküvi bulamayıp yıkılan marketten çaldık veya aldık çünkü biz dayansak bile o ağlıyordu ve su bile yoktu, insanların ortasında tuvaletimizi yapıyorduk binalara yaklaşmamak için kimse bakıyordu mahşer yeri gibiydi.

Eşim bizi bıraktı can kurtarmaya çalıştı kimin ne iş yaptığı belli değildi 10 dk lık şehir merkezine 4 saatte ulaşmış eşim. Yol kapalı iş makinesi, ilk yardım, sizin gönderdiğiniz yardımlar giremedi. Türkiye yağdırdı ama ulaşması günler aldı.

Yardım geldi dağıtacak insan koordine edemediler çünkü çoğu ölmüştü. Bak biz sağ kaldık diye ve yaralıydık eşim bizi attı gitti belki bir canı kurtarırım diye ve diğerleride gitti. Ailesi sağ olan, koştu gitti. Bazı günler gördüm eşimi üstü başı pislik içinde bildiğin ceset kokuyordu. Normalde kumanya gelir ya devlet görevlisine bütün yardıma koşanlar açtı ve gram kendini düşünmediler.

Yolu açık yerlerden kaçabildiler ama biz kaçamadık mesela. Eşim yok, yaralıyız aşık kemiğinin ordan demir batıp çıkmıştı ezik, kırık vs. Bir de bu tarz yaralar, kırıklar hafif sayıldı çünkü can kurtarılması için ilk müdahale onlarındı. Normalde en azından tetanoz yapılır tedavi edilirsin ama edilemedik sıramız gelene kadar.


Ve düşünün o halde çocuklarını korumak zorundasın ıslaksın, soğuk, yer yok. İlk zamanlarında bunları yaşadık. Paranın bile hükmü yoktu.

Sonraki günlerde güvenli yere geçtik güç bela. 2 kardeşim aynı bölgedeydi ama onlar çok etkilenmemişti yani daha riski az olan yerdeydiler ve evlerin vs. Yıkılmadı ama korkusundan hep beraber annemlerin müstakil evine gidildi. Düşünün ben gelinin birini hiç sevmem bana bir geçmiş olsun demeyecek kadar saf kötü birisi o günlerde 3 kardeş, çocuklar, annem ve babam aynı evde kaldık. Hem de kısa süre bile değildi yani.

Bunları şu sebepten anlattım. Hele İstanbul depremi çok daha kötü sonuçlanır Allah korusun. Bize Türkiye özellikle İstanbul'dan destek takviyesi oldu ama bir İstanbul yıkılırsa mümkün değil yetişmesi. Antakya'da 10 dk lık mesafe 4 saatte güç bela gidiliyorsa siz İstanbul'u bir hesap edin.

Eğer o şehirden çıkamazsanız yaşayacaklar bizim yaşadıklarımızın 100 katı. İnsan belki açlıktan ölmez ama su bile yok. Şanslıysanız (!) Yakınınızda market enkazı varsa sağ kalma şansınız artar.

Bunları yazarken bile ağlıyorum şu an ama kendi yaşadıklarımdan ziyade Allah hiç bir şehre bunu yaşatmasın hele ki İstanbul'a diye.

Dediklerimi lütfen yanlış anlamayın. Bu konularda yaşayan bilir durumundan dolayı alabileceğiniz ne tedbir var ise geç kalmayın diye daha hassas davranıyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…