eşimle bir diyaloğumu paylaşayım.
sende bu kadar etkileyici olan ne? niye seni arıyorlar niye senden vazgeçmek istemiyorlar..
dedim aşkolsun ya kim arıyor.. sonuçta liseden dersaneden üniden adliye stajından baronun staj eğitiminden seminerlerden tanıdığım bir sürü insan var.. ben asosyal biri değildim..(senden sonra asosyal oldum diyemedim sadece asosyal değildim diyebildim) ayrıca avukatlar aranılabilen insanlardır.. evlenmiş bile olsam eşimin bundan rahatsız olacağı gelmiyor akıllarına.. ve sen arayan kız arkadaşlarımı değil sadece erkekleri algılıyorsun.. sanki sadece erkekler beni arıyormuş gibi dedim.. (savcılığa şikayette bulunmamı gerektirecek kadar sıkıntılı bir şey yaşadım bu arada bence asıl mesele o)
yok dedi, senin muhabbetini seviyo bu adamlar ve ben buna uyuz oluyorum dedi..
evli bir kadının dikkat etmesi gereken şeylere dikkat ediyorum.. benden şüphe duymana üzülürüm dedim..
senden şüphe duymuyorum. sen zaten bütün hayatını bana göre düzenledin. hakkını yiyemem ama uyuz oluyorum çok kıskanıyorum elimde değil dedi.
sende böyle bir şey var, seninle iletişimi koparmak istememelerini anlıyorum o yüzden daha çok kıskanıyorum dedi..
bu konuya kısmen çözüm bulduk.. hayatımdaki tek doğru düzgün ilişki eşimle yaşadığımdı zaten.. onunla tanışmamdan itibaren o etrafımdaki erkeklerin çoğu kayboluverdiler. ben de bir eleme yaptım.. evli olmak bir statü zaten evlilikle beraber erkekler de duruyor