Dostum değil miymiş ?

Cokokuyanbilir

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
16 Mart 2020
1.235
2.195
53
31
Merhaba,
Benim kafama takılan ama acaba kuruntu mu yapıyorum dediğim bir mesele var. Biraz alıngan bir tipte olabilirim.
Yaklaşık 3 sene önce iş yerime başka bir şehirden çalışmak için gelen yeni mezun bir arkadaş vardı. Benden 1 ay sonra gelmişti ve şehirde pek tanıdığı yoktu. Iletisimimiz çok kuvvetli oldu ve iş dışında da sürekli görüşmeye başladık. Onu sosyal çevremle tanıştırdım. Bu şehirde asla yabancılık çekmedi, evimi açtım. Ve gerçekten çok güçlü bir bağ kurduk. Hiç bir zamanda tartışmadık. Siyasî, dini ve ahlaki değerlerimiz de benzer olduğu için müthiş anlaştık.
Sonra bu arkadaş 1 sene önce başka bir şehire gitti iş dolayısıyla. Ve yine ailesinden uzak tek başına küçük bir şehire gitti. Giderken salya sümük ağladık diyebilirim. Ve iletişimi asla koparmadık. Ayda 1 de şehrime geldi. Evimde ağırladım.
Tek kaldığı için ve çok sosyal olmadığı için e bir de pandemi olduğu için sosyalleşemedi ve gittiği şehirde yalnız kaldı. Ben yalnız hissetmemesi için sürekli aradım. Korona gecirdi kendisini ve ailesini her gün aradım ve halini hatrını sordum.Hic sebepsiz üzgün hissettiği bi dönemde çiçek gönderdim. Bunları anlatma sebebim ne kadar fedakar olduğum değil, gerçekten kardeşim olarak gördüğüm anlaşılması için..
Fakat son aylarda şuna evrildi. Arıyordum açmıyordu müsait olmuyordu belki de ve gerçekten tüm gün yalnız kaldığı için destek olmak için arıyordum. Açmıyordu bir kaç gün sonra kendisi dönüyordu. Ben bazen soruyordum x kişisini aradın mı hiç diye onu da 1-2 aydır aramamış oluyordu vs.
Bu x kişisi de çok yakın bir arkadaşı bu arada..
Son dönemde aradığım ama 4 5 gün sonra geri döndüğü oldu. Önemsemedim pek fazla.
Ama en son 22 mayısta aradım,açmadı.Ve o tarihten beri aramadı. Başına birşey mi geldi diye endişelendim başta fakat ortak instagram grubumuzda komik birşey paylaştı ve iyi olduğunu düşündüm. Belki ihtiyacım vardı iyi değildim ve aradım geri dönmediği için bozuldum. Ama sonra daha kritik bir durum olduğunu düşündüm. Evet unutmuşta olabilir insanlık hali. Ama herşey sanki benim çabam kadarmış gibi geldi. Yanı neredeyse 20 gün olmuş ve normal şartlarda 20 günde ben bu arkadaşımı 4 5 kez arardım. Ama arkadaşımın aklına dahi gelmedim.
Acaba ben mi fazla alınganlık gösteriyorum dedim. Çünkü gerçekten çok kıymet verdiğim bir insandı.. Ben bu arkadaşıma karşı bozuldum belli de etmek istemiyorum.. sizin düşünceleriniz neler. Ben abartıyor muyum
 
Bence üzüntüyü değil ilgiyi abartıyorsunuz.
Çok iyi arkadaş da olunsa uzak sehirlerde eskisi gibi olunmuyor bunu kabullenmek gerek.
Hele ki depresyonda ya da üzgün olan bir insan kafasında bin tane şeyle uğraşıyordur dolayısıyla kimseyle uğraşmak istemez.
Böyle bir durumu varsa onu sürekli arayan kim olursa olsun soğur uzaklaşır.
Rahat bırakın üstüne gitmeyin.
 
Çok kıymet vermek güzel ama kimse bu konuları önemsemiyor artık. Ben rahatlığı savunuyorum. Dostumu aradım açmadı mı sonra döner dönmezse de yapacak bir şey yok ihtiyaç duyarsa arar. Bir kaç çok sevdiğim dostum var farklı şehirlerde hediye gönderirim ihtiyaç duyarsa bir telefonuna koşar giderim ama aylarca konuşmadığımızda olur buna çok takılmayız. Bir arkadaşım var mesela Google yerine kullandığım her konuda bilgisi olan ve bişey sormak için aradığım ve birgün bile işin düşünce arıyorsun beni demeyen. Yani kısacası free dostluğu savunuyorum iyi niyetle yanında olduğunu hissettirmeye çalışman güzel ama aynı fikirde olmazsan karşında ki insanın hareketleri seni incitir incinmemek için sal gitsin 🌸
 
Benim en yakın arkadaşımla (ki bir dönem ev arkadaşımdı) hic konuşmadan 6 ay geçirdigim olmuştu. Şehirlerimiz ayrılmıştı, hayatımıza yeni yeni insanlar girmişti. Ama hep çok sevdiğim biriydi. Onun da aradığım,açmadığı dönmediği zaman çok oldu. Eminim benim de onun aramasına mesajina donmedigim olmuştur. Ama aramızdaki bağ gercek bir bağ olduğu için hiç gönül koymadim, yilda bir - bazen iki gün birbirimizin şehrine gelip hızlandırılmış dostluk tazelemesi yaptik , bir sürü güzel anı biriktirdik. Bazen aynı duruma düştüğümüz bir dönem oldu,o dönem çok sık konusurduk, 'su mesajı atmış ne yazayım?' demek için bile birbriimize yazardık😅😅 sonra ikimiz de o dönemden çıktık, konuşmalarımız minimuma indi. En son pandemiden önce o benim yanıma gelmişti. Döndükten sonra uzun zaman konuşmadık, ilkbaharda (benim de ismen tanıdığım) biriyle ilişkiye başladığını söylemek için aradi, bir saat konuştuk, yazın ben bir sebeple aradım, sonbaharda o bir aradi, kışın ben 'biktim artik istifa edicem' konuşması için aradım. Yani bir yılda 4 kere konuştuk belki de:)
Hatta ben birkac ay önce "x şehrine gideceğim,yolu uzatıp gelebilirim ama (pandemi dolayısıyla) misafir kabul ediyor musunuz?" Diye sormuştum, "gelme" demişti 🤪 sonra nişanı oldu, bilet almak üzereyken saati öğrenmek için aradım, 'aile içinde olacak,ev de kalabalık,gelme istersen' dedi 🤪🤪
Sonuç olarak alınmadim, gücenmedim, ya da 'eskiden sevdiğim arkadaşım' moduna girmedim .
Hatta bu hafta nikahı var , arayıp çağırdı ve sabah erkenden onun şehrine gidip tüm surecte yanında olacağım.
Yani 'ayri ayrı zamanlarda iki kere aradim, üç kere yazdım, demek ki artık dost değiliz' düşüncesi benim için çok saçma bir dusunce. Aynı şekilde iki üç telefonunu açmadım, dönmedim diye benimle tüm ipleri koparan insanlarla da kendimi rahat hissedemiyorum.
Bence çok da takılmayın. Belki mental olarak telefonu açıp konuşacak durumda değildir, keyfi yoktur. Neden her şeyi kişisel almaya bu kadar meyillisiniz ki?
 
Sizde kendimi gördüm. Eskiden ben de boyleydim. Hep ben arar herkesi ben idare ederdim artık arayanı arıyorum dert babası değilim.
Yanı mesafe mi koymak istiyor yoksa onun normali mi bu kestiremiyorum. O yüzden yargısız infaz da yapmak istemiyorum. Gerçekten çok kıymet verdiğim biri.
 
Bence üzüntüyü değil ilgiyi abartıyorsunuz.
Çok iyi arkadaş da olunsa uzak sehirlerde eskisi gibi olunmuyor bunu kabullenmek gerek.
Hele ki depresyonda ya da üzgün olan bir insan kafasında bin tane şeyle uğraşıyordur dolayısıyla kimseyle uğraşmak istemez.
Böyle bir durumu varsa onu sürekli arayan kim olursa olsun soğur uzaklaşır.
Rahat bırakın üstüne gitmeyin.
Haftada 1 telefonda 1 saat kadar konuşup dertleşiyorduk. Ötesi yoktu. Öyle her gün arayan darlayan birisi değilim .
Bir de onun orda yalnız hissetmesine gönlüm pek elvermiyordu. Ben biraz espritüel bi insanım, güldürürüm. Özellikle onun için arıyordum modu biraz yükselsin diye.
 
Benim en yakın arkadaşımla (ki bir dönem ev arkadaşımdı) hic konuşmadan 6 ay geçirdigim olmuştu. Şehirlerimiz ayrılmıştı, hayatımıza yeni yeni insanlar girmişti. Ama hep çok sevdiğim biriydi. Onun da aradığım,açmadığı dönmediği zaman çok oldu. Eminim benim de onun aramasına mesajina donmedigim olmuştur. Ama aramızdaki bağ gercek bir bağ olduğu için hiç gönül koymadim, yilda bir - bazen iki gün birbirimizin şehrine gelip hızlandırılmış dostluk tazelemesi yaptik , bir sürü güzel anı biriktirdik. Bazen aynı duruma düştüğümüz bir dönem oldu,o dönem çok sık konusurduk, 'su mesajı atmış ne yazayım?' demek için bile birbriimize yazardık😅😅 sonra ikimiz de o dönemden çıktık, konuşmalarımız minimuma indi. En son pandemiden önce o benim yanıma gelmişti. Döndükten sonra uzun zaman konuşmadık, ilkbaharda (benim de ismen tanıdığım) biriyle ilişkiye başladığını söylemek için aradi, bir saat konuştuk, yazın ben bir sebeple aradım, sonbaharda o bir aradi, kışın ben 'biktim artik istifa edicem' konuşması için aradım. Yani bir yılda 4 kere konuştuk belki de:)
Hatta ben birkac ay önce "x şehrine gideceğim,yolu uzatıp gelebilirim ama (pandemi dolayısıyla) misafir kabul ediyor musunuz?" Diye sormuştum, "gelme" demişti 🤪 sonra nişanı oldu, bilet almak üzereyken saati öğrenmek için aradım, 'aile içinde olacak,ev de kalabalık,gelme istersen' dedi 🤪🤪
Sonuç olarak alınmadim, gücenmedim, ya da 'eskiden sevdiğim arkadaşım' moduna girmedim .
Hatta bu hafta nikahı var , arayıp çağırdı ve sabah erkenden onun şehrine gidip tüm surecte yanında olacağım.
Yani 'ayri ayrı zamanlarda iki kere aradim, üç kere yazdım, demek ki artık dost değiliz' düşüncesi benim için çok saçma bir dusunce. Aynı şekilde iki üç telefonunu açmadım, dönmedim diye benimle tüm ipleri koparan insanlarla da kendimi rahat hissedemiyorum.
Bence çok da takılmayın. Belki mental olarak telefonu açıp konuşacak durumda değildir, keyfi yoktur. Neden her şeyi kişisel almaya bu kadar meyillisiniz ki?
Bu arkadaş kk’de meşhur oldu :D
 
Çok kıymet vermek güzel ama kimse bu konuları önemsemiyor artık. Ben rahatlığı savunuyorum. Dostumu aradım açmadı mı sonra döner dönmezse de yapacak bir şey yok ihtiyaç duyarsa arar. Bir kaç çok sevdiğim dostum var farklı şehirlerde hediye gönderirim ihtiyaç duyarsa bir telefonuna koşar giderim ama aylarca konuşmadığımızda olur buna çok takılmayız. Bir arkadaşım var mesela Google yerine kullandığım her konuda bilgisi olan ve bişey sormak için aradığım ve birgün bile işin düşünce arıyorsun beni demeyen. Yani kısacası free dostluğu savunuyorum iyi niyetle yanında olduğunu hissettirmeye çalışman güzel ama aynı fikirde olmazsan karşında ki insanın hareketleri seni incitir incinmemek için sal gitsin 🌸
Ben sevdiğim insanlar için fazla toleranslı ve verici bir insanım. O yüzden silerim demiyorum. Ama bu çabası benimle iletişimini zayıflatmak için ise üzülürüm. Israrcı biri gibi gözükmek istemem elbette.
Yaptığım şey haftada 1 arayıp halini hatrini sormak. Tabi bu 1 saat kadar sürüyordu konuşma
 
Hahaha evet. Ama bana çok ilginç geliyor ya iki telefonumu açmadı diye arkadaşı silmek. Bu aralar böyle konular çok açılıyor. Yok davet etmedi, yok aradım açmadı.
İnsanlık hali yani, cidden bunca büyütüp gemileri yakmak isteyecek bir şey mi?
Bence de haklısınız.
 
Merhaba,
Benim kafama takılan ama acaba kuruntu mu yapıyorum dediğim bir mesele var. Biraz alıngan bir tipte olabilirim.
Yaklaşık 3 sene önce iş yerime başka bir şehirden çalışmak için gelen yeni mezun bir arkadaş vardı. Benden 1 ay sonra gelmişti ve şehirde pek tanıdığı yoktu. Iletisimimiz çok kuvvetli oldu ve iş dışında da sürekli görüşmeye başladık. Onu sosyal çevremle tanıştırdım. Bu şehirde asla yabancılık çekmedi, evimi açtım. Ve gerçekten çok güçlü bir bağ kurduk. Hiç bir zamanda tartışmadık. Siyasî, dini ve ahlaki değerlerimiz de benzer olduğu için müthiş anlaştık.
Sonra bu arkadaş 1 sene önce başka bir şehire gitti iş dolayısıyla. Ve yine ailesinden uzak tek başına küçük bir şehire gitti. Giderken salya sümük ağladık diyebilirim. Ve iletişimi asla koparmadık. Ayda 1 de şehrime geldi. Evimde ağırladım.
Tek kaldığı için ve çok sosyal olmadığı için e bir de pandemi olduğu için sosyalleşemedi ve gittiği şehirde yalnız kaldı. Ben yalnız hissetmemesi için sürekli aradım. Korona gecirdi kendisini ve ailesini her gün aradım ve halini hatrını sordum.Hic sebepsiz üzgün hissettiği bi dönemde çiçek gönderdim. Bunları anlatma sebebim ne kadar fedakar olduğum değil, gerçekten kardeşim olarak gördüğüm anlaşılması için..
Fakat son aylarda şuna evrildi. Arıyordum açmıyordu müsait olmuyordu belki de ve gerçekten tüm gün yalnız kaldığı için destek olmak için arıyordum. Açmıyordu bir kaç gün sonra kendisi dönüyordu. Ben bazen soruyordum x kişisini aradın mı hiç diye onu da 1-2 aydır aramamış oluyordu vs.
Bu x kişisi de çok yakın bir arkadaşı bu arada..
Son dönemde aradığım ama 4 5 gün sonra geri döndüğü oldu. Önemsemedim pek fazla.
Ama en son 22 mayısta aradım,açmadı.Ve o tarihten beri aramadı. Başına birşey mi geldi diye endişelendim başta fakat ortak instagram grubumuzda komik birşey paylaştı ve iyi olduğunu düşündüm. Belki ihtiyacım vardı iyi değildim ve aradım geri dönmediği için bozuldum. Ama sonra daha kritik bir durum olduğunu düşündüm. Evet unutmuşta olabilir insanlık hali. Ama herşey sanki benim çabam kadarmış gibi geldi. Yanı neredeyse 20 gün olmuş ve normal şartlarda 20 günde ben bu arkadaşımı 4 5 kez arardım. Ama arkadaşımın aklına dahi gelmedim.
Acaba ben mi fazla alınganlık gösteriyorum dedim. Çünkü gerçekten çok kıymet verdiğim bir insandı.. Ben bu arkadaşıma karşı bozuldum belli de etmek istemiyorum.. sizin düşünceleriniz neler. Ben abartıyor muyum
Bence bı öneminiz yok kendisi icin
 
Hahaha evet. Ama bana çok ilginç geliyor ya iki telefonumu açmadı diye arkadaşı silmek. Bu aralar böyle konular çok açılıyor. Yok davet etmedi, yok aradım açmadı.
İnsanlık hali yani, cidden bunca büyütüp gemileri yakmak isteyecek bir şey mi?
Ben böyle bir tavırda değilim. Bunun için elbette silecek değilim. Bahsettiğim konu başka bir durum. Ben acaba iletişimde kalmak istemiyor mu, sadece benim çabamla mı ilerliyor ikilemine düşerek açtım konumu. Yoksa elbette çocuk değilim. Hayatin telaşını anlayabiliyorum.
 
Bence bı öneminiz yok kendisi icin
Ben acaba dedim. Aslında görüşürken sıcacık bir konuşma oluyor. Gülüyor eğleniyoruz yeri geliyor dertleşiyoruz. Ya sen harika bi insansın keşke erkek olsaydın diye dahi takılırdı bana.
Beni üzen durum neredeyse 20 gün olmuş ben bu süreçte onu 4 5 kez arardım. O gün unutmuş olabilir geri dönmeyi. Ama sonrasında aa cokokuyanbilir beni arardı diye merak etmiş olmaması.
Ben elbette prenses sendromunda değilim:) aramalarım da benimle ilgilensin diye değil o yalnız hissetmesin diyeydi
 
Ben acaba dedim. Aslında görüşürken sıcacık bir konuşma oluyor. Gülüyor eğleniyoruz yeri geliyor dertleşiyoruz. Ya sen harika bi insansın keşke erkek olsaydın diye dahi takılırdı bana.
Beni üzen durum neredeyse 20 gün olmuş ben bu süreçte onu 4 5 kez arardım. O gün unutmuş olabilir geri dönmeyi. Ama sonrasında aa cokokuyanbilir beni arardı diye merak etmiş olmaması.
Ben elbette prenses sendromunda değilim:) aramalarım da benimle ilgilensin diye değil o yalnız hissetmesin diyeydi
Konuyu en başta bize anlatirken zaten çok bariz ilgi istediğinizden değil 😇

Unutmak diye bı kavrama ben pek inanmıyorum bu arada.

Bide niye hep siz arayasiniz onunda ben bı cokokuyanbiliri arayayim demesi gerekmiyor muydu çok seviyorsa sizi

Bazen sandığımız gibi sevilmiyoruz bence
 
Benim en yakın arkadaşımla (ki bir dönem ev arkadaşımdı) hic konuşmadan 6 ay geçirdigim olmuştu. Şehirlerimiz ayrılmıştı, hayatımıza yeni yeni insanlar girmişti. Ama hep çok sevdiğim biriydi. Onun da aradığım,açmadığı dönmediği zaman çok oldu. Eminim benim de onun aramasına mesajina donmedigim olmuştur. Ama aramızdaki bağ gercek bir bağ olduğu için hiç gönül koymadim, yilda bir - bazen iki gün birbirimizin şehrine gelip hızlandırılmış dostluk tazelemesi yaptik , bir sürü güzel anı biriktirdik. Bazen aynı duruma düştüğümüz bir dönem oldu,o dönem çok sık konusurduk, 'su mesajı atmış ne yazayım?' demek için bile birbriimize yazardık😅😅 sonra ikimiz de o dönemden çıktık, konuşmalarımız minimuma indi. En son pandemiden önce o benim yanıma gelmişti. Döndükten sonra uzun zaman konuşmadık, ilkbaharda (benim de ismen tanıdığım) biriyle ilişkiye başladığını söylemek için aradi, bir saat konuştuk, yazın ben bir sebeple aradım, sonbaharda o bir aradi, kışın ben 'biktim artik istifa edicem' konuşması için aradım. Yani bir yılda 4 kere konuştuk belki de:)
Hatta ben birkac ay önce "x şehrine gideceğim,yolu uzatıp gelebilirim ama (pandemi dolayısıyla) misafir kabul ediyor musunuz?" Diye sormuştum, "gelme" demişti 🤪 sonra nişanı oldu, bilet almak üzereyken saati öğrenmek için aradım, 'aile içinde olacak,ev de kalabalık,gelme istersen' dedi 🤪🤪
Sonuç olarak alınmadim, gücenmedim, ya da 'eskiden sevdiğim arkadaşım' moduna girmedim .
Hatta bu hafta nikahı var , arayıp çağırdı ve sabah erkenden onun şehrine gidip tüm surecte yanında olacağım.
Yani 'ayri ayrı zamanlarda iki kere aradim, üç kere yazdım, demek ki artık dost değiliz' düşüncesi benim için çok saçma bir dusunce. Aynı şekilde iki üç telefonunu açmadım, dönmedim diye benimle tüm ipleri koparan insanlarla da kendimi rahat hissedemiyorum.
Bence çok da takılmayın. Belki mental olarak telefonu açıp konuşacak durumda değildir, keyfi yoktur. Neden her şeyi kişisel almaya bu kadar meyillisiniz ki?
Kişisel alıp almama arasında tereddütte olduğum için açtım konuyu. Konumda bahsettiğim gibi başka birini de 1 2 ay aramadığı oluyor. Tabiki silecek değilim arkadaşımı:)
 
Ben böyle bir tavırda değilim. Bunun için elbette silecek değilim. Bahsettiğim konu başka bir durum. Ben acaba iletişimde kalmak istemiyor mu, sadece benim çabamla mı ilerliyor ikilemine düşerek açtım konumu. Yoksa elbette çocuk değilim. Hayatin telaşını anlayabiliyorum.
Bence sadece şu an konuşma havasında değildir. Belki de aşırı yoğundur, yeni işi falan .
Belki de sorunlu bir ilişkisi vardır,aklı oralardadir. Belki de çok boş bir hayatı vardır, nasılsın sorusuna verecek cevabi bile yoktur,bu sebeple anlatacak bir şeyi olmadığı için konuşma Hevesinde değildir...
Yani hangimizin yok ki kimseyle konuşmak istemediği bir dönem?
Madem o kadar yakın arkadaşın bence içini hiç karartma, zamana bırak. Bakalım tekrar karşilastiginizda ya da tekrar telefonda sohbet ettiğinizde eski frekansı yakalayacak misiniz?
Önemli olan da bu.
Bir arkadaşım var, kısa bir dönem yakın olmuştuk ama sonra baksa sehre yerleşti. 'baş karakteri aynı sen' diye bana aldığı kitabı okuyup onu arama sözü verdim, ama içim kıyıldı,okuyamadım (4 sene olacak). Artık ortak bir çevremiz yok, yani konuşacak cidden pek bir şey yok. O yüzden sohbetlerimiz uzamiyor (daha doğrusu sohbet bile etmiyoruz) . Üstelik bu dönemde annesi önce ağır bir hastalık geçirdi, sonra vefat etti. Ama benim haberim bile olmadı,aylar sonra öğrenince de kuru bir başsağlığı diledim . Peşpeşe birkaç mesajına gerçekten 'sonra yazarim' diye unuttum .. dogumgunlerni hep kaciriyorum.. cidden sevdiğim biri ama yani konuşacak konumuz yok artik. Ama yine de birbirimizi silmedik, alınmadık,gücenmedik. En son iki senenin ardindan virüsten önce şehrime geldi, sanki daha dün ayrilmisiz gibi kocaman sarılıp gezdik durduk. Bak üstünden iki sene geçmiş, belki bir kere alo demisizdir , bir de ben mektup atmıştım.
Ama hala çok sevdiğim bir arkadaşım .yani gitmesek de görmesek de, mesajlarına dönmesek de bir önemi yok:)) içimde sevgisini ve yakınlığını hissediyorum . Evet,iki yıldır doğru düzgün iletişim kurmadik ama bir iki yıl da görmesek buluşunca kocamaan sarılacağımizi biliyorum.
Siz de böyle düşünmeye çalışın. Hiç içinizi karartmayin. Elbet yolunuz düşecek aynı şehre. Eğer o zaman da tavrı eski halinden farklı olursa,ya da itinayla gelişini sizden gizlerse falan o zaman kasıtlı olduğunu anlarsınız:)
 
Back
X