ya birşey sorcam 4 ,günüm seyirde +800 yansıdı basküle bu normal mi sebzeye geçince biliyodum aslında biraz artış olacağını.
ne yapmam gerek.sebzeyi azltayım mı?
üf ya canım sıkıldı.
kızlar ya bu sütaş ın light yoğurtlarından seyir döneminde kaç tane tüketebiliriz bilen var mı
iyi akşamlar arkadaşlar bu dukan diyetleri falan yapanlar faydasını gerçekten görüyolar mı
Helvana bayıldım!! Onca ay diyetteyim ama hiç denemedim. Ne büyük kayıp..))) Canım o tatlı ihtiyacı zaten sadece baştan çok oluyor, sonra da arada bir oluyor..)) En azından bizim gibi fazla tatlı sevmeyen için..)) Ben mesela asla çaya nescafeme tatlandırıcıyı katmadım bile.)) Artı kesinlikle kaçamak değil dir! Gıdalar ve miktarlar izinli mi? Tamam dır o zaman!)) Şimdi artık gerçekten hafta veya 2 hafta bir tatlı ihtiyacım var. Ama baştan hemen hemen her gün yerdim.))))
iyi akşamlar arkadaşlar bu dukan diyetleri falan yapanlar faydasını gerçekten görüyolar mı
Dukan diyetleri derken 1.2.3.var bazısı gerçek bazısı yalan nasıl bi cevap almak istiyorsanız açıklayın biz ona göre cevaplayalım gor englısh please press 9gerçek mi yalan mı bilmiyorum ama tartı bana 22 kilo verdiğimi söylüyor.
gercektende bu tarif guzel oldu haftayada senin tarifini deneyecegim.ya evet hic tatli yemeyen biz tatli krizine girdiysek vucut bu donem gercekten istiyor demektir.bu arada yardimlarin cok makbule geciyor sonsuz sevgiler canim vede tesekkurler.artik yemek icin zorluyorum kendimi ama acikiyorumda artik.cunku ilk bastaki gibi gitseydim ben gunu bir kahve bir galetle bitirirdim.:))))
üzerinize alınmışsınız buna da gerek yoktu :)
Dukan diyetleri derken 1.2.3.var bazısı gerçek bazısı yalan nasıl bi cevap almak istiyorsanız açıklayın biz ona göre cevaplayalım gor englısh please press 9şaka gibi
Tavuk göğüsünden gına gelen dukancanlar için hindi butu tarifi vereyim.)) Aynen tandır gibi oluyor. Fakat vaktınız çok olmalı, malum 1.5-2 saat pişiyor.))
Malzeme:
- koca bir hindi butu (göğüsü değil aman dikkat!)
- biraz soya sos
Hindi butunu ikiye kesip drumstick ve kalça olarak ayırıyoruz ki tavaya sığsın.)) Derisini çıkarıyoruz. Kızarmış yapışmaz tavaya az zeytinyağ koyup her iki tarfından çok az kızartıyoruz. Sonra kapağını kapatıp aygazın en küçük gözünde en hafif ateşte en az 1.5 saat uzunca pişiriyoruz (butun boyutuna göre 2 saat de olabilir). Hindi kendi suyunu salıcak ve böylece nar kızarana kadar pişicek. Arada bir çevirelim. 10 dakika kala üstüne çok az soya sosunu düzgünce gezderilim ve kapağını kapatalım.
Netice olarak elimizde pamuk gibi ve tandır tadı olan bir et olur. Affiyet olsun!))
Akıllı bir kız olduğunu hemen anladım zaten!:)))) Şaka bir yana, dukan diyeti bizim televizyonda bu kadar ters tepki neden topladığına ancak şimdi anlıyorum. Malesef okuyup ta anlamayan bakıp ta görmeyen o kadar çok insan var ki. Diyetini yarım yamalak uygulayıp kendisine zarar verir sonra da ortaya çıkıp diyeti suçlar. Seninle ilgisi yok tabii, yanlış anlama. Baştan bocalamak gayet normal dır. Öğrenmek isteyen öğrenir sonuçta.)) Kolay ve sağlıklı kilo vermeleri dilerim! İyi geceler şekercim!
Sevgili arkadaşlarım,
Bundan iki sene önce hamilelik sebebiyle 25 kilo aldım. İlk 6 hafta içinde 10 kilo düşerek eskiye göre 15 kilo fazlayla yaşamaya başladım. Eskiden görenin dönüp tekrar baktığı, okulda mahallede kadınların bile hayran kaldığı çok güzel bir kızken bir anda kilolu ve bir hayli yıpranmış bir kadın oluverdim.
Emzirme dönemi içinde yediklerime dikkat ettim. Ancak benim yediklerime dikkat etmem demek kilomu korumak anlamına geliyor. Yani hiç bir değişiklik olmadı bende. Artık aynalara küs, üstü başı hırpani bir ev kadını olup çıkmıştım. Bu durumun en önemli sebebi, kilolarımdı. Kendime güvenimi tamamen kaybetmiş, hayata küsmüştüm.
Emzirme dönemimde bir diyetisyene de gittim. Ama yine başarısızdım. 3 porsiyon etten, 8 porsiyon ekmekten hiç bir şey anlayamıyor, sürekli bir matematik hesabı içinde kayboluyordum. Üstelik de kilo verişim 100 gr gibi komik rakamlar oluyordu. Bütün bir hafta uğraşıp, alışverişler yapıp, yemeklerimi hazırlayıp sonra da 100 gr vermek beni iyice yormuş ve kendime güvenimi daha da zedelemişti.
Bir arkadaşımdan duyduğum Dukan diyetine dört elle sarıldım. Önce kitabı aldım ve satırı satırına OKUDUM. Hatta başucuma mutfağa gittiğim her yere götürüp dönüp dönüp okuyordum. Yani bana "kitabı okumadan konuşma" gibi bir eleştiriyi şimdiden kabul etmiyorum.
Sonra başladım. 1. Gün atak harika, 2. Gün atak yine güzel ama 3. Günde bende ısırıklar başlıyordu. Sonra sonra eh artık bu öğünlük kaçamak olsun diyordum. Ve diyet 5. Gününde nihayetine eriyordu. Tabi rakamlar çok sevindirici, bir iki gün içinde aylarca uğraştığım kiloyu atıyordum ama sebebini(o zamanlar) açıklayamadığım şekilde atak döneminde sebzelere meyvelere saldırıyordum. Yemek konusu resmen işkenceye dönüştü.
Kaç kere internetten araştırdım, kaç kere söz verdim kendime bilmiyorum. Her türlü eleştirisine rağmen dukan'a takmıştım kafayı. Ama her seferinde en fazla bir hafta dayanıyordum. Defalarca denedim dukan diyetini. Bir türlü olamadı.
Bu arada bir beslenme uzmanı gibi besin gruplarını tanır ve glisemik indeksine kadar besinlerin içeriğini bilirim. Bu dukan yuzunden aylarca evime meyve girmedi. Artık armudu elmayı güçlü antioksidandan öte uzak durulması gereken bir düşman olarak görüyordum
Her başarısız diyet sonrası kendime güvenim daha da gitti. Yeni hiç bir giysi almıyor, hüzünlü hüzünlü dolabıma astığım giysilerime bakıyordum.
Dukan'la dansımız 1 yıldan uzun sürdü. Meyve sebze yemeyince daha hızlı yaşlanacağımı, sağlığımı kaybedeceğimi, karbonhidratlar olmadan bu kadar uzun süre dayanamayacağımı bile bile ara verip yeniden yeniden atak yaptım. Sonuç olarak kilo veriyor, ama hızla o son rakama dönüyordum:75 kg
Artık canıma tak etmişti bu durum, dukan'dan sonuç alamıyor her seferinde "iradesizsin kızım sen, azıcık sık dişini diyerek geri dönüyor, dukan'a alternatif bir şeyler arıyordum
Bu arada karaty denemişliğim de var. Ama onda da psikolojimin zayıf olduğu bir anda yeme krizine giriyordum
Derken günlerden bir gün internette "nasıl zayıfladım" diye arama yaparken onunla tanıştım: taylan kümeli
Bir diyetisyen olduğu için başta uzak durdum. Çünkü onun da diğerleri gibi klasik tavsiyelerini kamu bilgisine açıp, asıl sırlarını danışanlarıyla paylaştığına inanıyordum. Ama o gece sabaha kadar TK sistemini okuyunca kararımı verdim ve gidip kitabını aldım.
Ve başladım.
Ben bile inanamıyorum kendime. Tam 3 hafta oldu başlayalı ve ben bir iki kez fire verdim. O da sırf merak ettiğim için, yani yemeklere saldırarak filan değil. O kadar uyumlu oldum ki yeni beslenme sistemime, rahatlıkla önüme konan harika yemeklere hayır diyebiliyor, çocuğumun tabağından kalanlara "dökülmesin!" Muamelesi yapmıyordum. Üstelik gelsin armutlar, gitsin salatalar şeklinde çok güzel ve sağlıklı besleniyordum. O kadar konsantre oldum ki bu beslenmeme gittiğimiz en şık restoranlarda bile sadece su alıp, yanımda taşıdığım salatamı yiyebildim. Çünkü o restorandaki yemeklerin tadını zaten biliyordum. Ama ellerimle hazırladığım lezzetli salatamın tadı onlardan kat be kat güzeldi. O şık yerlerde bile o tadı bulamazdım.
Unutmadan sonuçlarımı da yazayım, 72,4 ile başladığım yolculuğumda pazartesi günü 68 kiloyu gördüm. 3 haftada 4,4 kilo! Üstelik hiç sığamadığım gebelik öncesi pantolonum bugün ayağımda. Biraz sıkıyor ama önünü kapattığım anda dünyalar beim oldu. Tartı dukan'da olduğu gibi hızla inmiyor ama benim "sadece 3 ay dayanacağım, sonra geçecek" diye umduğum dukan sürecim tam 1,5 yıl sürdü.
Yukarıda detaylı anlattığım gibi defalarca bu topice girip yüzlerce sayfa okudum. Dukan yapanları takdir ediyorum benim gösteremediğim iradeyi gösteriyorlar. Benim sözün ben gibi dukan la platonik aşk yaşayanlara. Sadece dışarıdan okuyup bu işi araştıranlar varsa buraya küçücük bir not da ben ekleyeyim istedim.
Sizlere kısaca şimdiki sistemimi de açıklamak istiyorum.
* kendinizi sürekli tok hissediyorsunuz, o sebepten de hiç bir yemek gözünüzde büyümüyor.
* bu beslenme tarzı sayesinde hem kilo verme, hem tok kalma, hem de kan şekeri istikrarını bir arada yaşıyorsunuz. TK'nın verdiği küçük ipuçları bu işin sırrıymış. Örneğin meyveleri kefir ile yediriyor. Böylece kan şekeri aiden fırlamıyor, kefir ile bağırsaklarınıza can geliyor, üzerine serptiğiniz tarçın ile tokluğunuz harekete geçiyor. Tarçın meyve kefir üçlüsünün fonksiyonlarından ben sadece bu kadarını biliyorum. Kimbilir daha ne gibi faydası vardır.
* beden enerjiniz düşmüyor. Ben gibi küçük çocuğu olanların bir hayli ihtiyacı var, gece uykusuzluk gündüz çocuk ev bakımı insanı perişan ediyor.
* zihin kapasiteniz düşmüyor. Dukan da yaşadığım en önemli sorun işimin zihnen de enerji istemesi. Yani sınav döneminde olanlar ya da kafa işi yapanların," şu dönemi atlatayım yazın/kışın/... Ay sonra diyete başlarım" demesine gerek yok, benim zihin fonksiyonlarım aksine daha da arttı.
* kabızlık kesinlikle yaşamıyorsunuz. Her gün düzenli olarak dışarı çıkarsınız.
* emzirme döneminde olanlar: rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Ben çok üzüldüm daha önce tanışamadığıma. Çünkü bu şekilde çok daha zengin besleniyorum. Ne kuru baklagiller, ne mineraller eksik kalıyor.
* veee en önemlisi: gayet güzel kilo veriyorsunuz. Dukan'ın vaadettiği 3 haftada 6-7 kilo yerine burda verdiğim 4,4 kiloyu tercih ediyorum. (Belirteyim spor yapmıyorum) Çünkü işim en fazla bir aydaha fazla sürer. Ama geri alma riskim yok, böbrek fonksiyonlarımı bozma riskim yok, metabolizmamı mahvetme riskim yok. Karbonhidratlara geri döndüğümde iliklerime kadar karbonhidrata susamış bir bedenim yok. Karbonhidratın da kalitelisini tüketiyorum. Yani şeker gibi basit karbonhidratlardan uzak durup, asıl ihtiyacımız olan tam buğday ekmeği gibi kaliteli karbonhidrata yöneliyorum.
Şimdi "bacım iyi söylüyorsun da nasıl olacak bu iş?" dediğiniz duyar gibiyim.
Şöyle:
* gidebilenler bir diyetisyene gitsin. Diyetisyenle uyumlu olabilirseniz aslında sisteme girmiş olursunuz. Hem de sağlığınıza hangi diyet uygunsa onu uygularsınız.
* benim anlattıklarımın yol haritasını ise arama motoruna "taylan kümeli nin kızı" yazarak bulabilirsiniz. O gece benim dünyamı değiştirio sabaha kadar okutan sihirli kelimeler bunlardı. Gerisini açıklamayı doğru bulmuyorum (forum kuralları gereği)
Ben bu insanları tanımam, diyetisyeni tv'lerden izledim o kadar. Sadece bu kilo zaliminin insanı nasıl yıktığını bilen genç bir kadınım. Yüksek eğitim gördüm, sağlık konusuna takıntılıyım. Kafamın çalışması, unutkanlık yaşamamak evde enerji dolu çocuğumla oynamak, sofraya oturdum mu sadece yemekler odaklanmayıp sohbete ve mekana odaklanmak benim için çok önemli. Ee dahası emeğimin karşılığını alıyorum. 3 haftada 4,4 kilo az mı yahu?
Bugün berbat ötesi bir gündü benim için( sabah kalktım tartıda tam 800 gr vermişim 8. günümün sabahı nasıl mutluyum nasıl. 85,6 dan 81.1 e inmişim ve atak evrem bitmiş allahhh domates biber peynir ne zevkle yedim.
sonra amirim arazi görevimin olduğunu söyledi kontrole gittim işimi yaptım köyde. ev sahibi teyze güzel bir masa kurmuş yağlı börekler çörekler kuş sütü eksik. dedim ben yiyemem teyze diyetteyim. söylenmeye başladı biz köylüyüz diye yemiyonuz demi pisiz zannediyonuz ayıp ediyonuz diyet de neymiş ben misafiri severim beni küçükmü görüyon yoksa(( gözleri doldu nasıl yemicem o lafların üzerine, teyze gurur yaptı ikna edemedim 1 tane böreğini yedim dedim tamam bak kırmadım hatırını, tiksiniyomusun yoksa diyo ( bir tane daha yedim
napicam ben, bozuldu demi diyetim(( çok moralim bozuk çok çok çok
Vay be!!çok duygusal bir yazı çok güzel yeni yolunuzda size başarılar:26:
Sevgili arkadaşlarım,
Bundan iki sene önce hamilelik sebebiyle 25 kilo aldım. İlk 6 hafta içinde 10 kilo düşerek eskiye göre 15 kilo fazlayla yaşamaya başladım. Eskiden görenin dönüp tekrar baktığı, okulda mahallede kadınların bile hayran kaldığı çok güzel bir kızken bir anda kilolu ve bir hayli yıpranmış bir kadın oluverdim.
Emzirme dönemi içinde yediklerime dikkat ettim. Ancak benim yediklerime dikkat etmem demek kilomu korumak anlamına geliyor. Yani hiç bir değişiklik olmadı bende. Artık aynalara küs, üstü başı hırpani bir ev kadını olup çıkmıştım. Bu durumun en önemli sebebi, kilolarımdı. Kendime güvenimi tamamen kaybetmiş, hayata küsmüştüm.
Emzirme dönemimde bir diyetisyene de gittim. Ama yine başarısızdım. 3 porsiyon etten, 8 porsiyon ekmekten hiç bir şey anlayamıyor, sürekli bir matematik hesabı içinde kayboluyordum. Üstelik de kilo verişim 100 gr gibi komik rakamlar oluyordu. Bütün bir hafta uğraşıp, alışverişler yapıp, yemeklerimi hazırlayıp sonra da 100 gr vermek beni iyice yormuş ve kendime güvenimi daha da zedelemişti.
Bir arkadaşımdan duyduğum Dukan diyetine dört elle sarıldım. Önce kitabı aldım ve satırı satırına OKUDUM. Hatta başucuma mutfağa gittiğim her yere götürüp dönüp dönüp okuyordum. Yani bana "kitabı okumadan konuşma" gibi bir eleştiriyi şimdiden kabul etmiyorum.
Sonra başladım. 1. Gün atak harika, 2. Gün atak yine güzel ama 3. Günde bende ısırıklar başlıyordu. Sonra sonra eh artık bu öğünlük kaçamak olsun diyordum. Ve diyet 5. Gününde nihayetine eriyordu. Tabi rakamlar çok sevindirici, bir iki gün içinde aylarca uğraştığım kiloyu atıyordum ama sebebini(o zamanlar) açıklayamadığım şekilde atak döneminde sebzelere meyvelere saldırıyordum. Yemek konusu resmen işkenceye dönüştü.
Kaç kere internetten araştırdım, kaç kere söz verdim kendime bilmiyorum. Her türlü eleştirisine rağmen dukan'a takmıştım kafayı. Ama her seferinde en fazla bir hafta dayanıyordum. Defalarca denedim dukan diyetini. Bir türlü olamadı.
Bu arada bir beslenme uzmanı gibi besin gruplarını tanır ve glisemik indeksine kadar besinlerin içeriğini bilirim. Bu dukan yuzunden aylarca evime meyve girmedi. Artık armudu elmayı güçlü antioksidandan öte uzak durulması gereken bir düşman olarak görüyordum
Her başarısız diyet sonrası kendime güvenim daha da gitti. Yeni hiç bir giysi almıyor, hüzünlü hüzünlü dolabıma astığım giysilerime bakıyordum.
Dukan'la dansımız 1 yıldan uzun sürdü. Meyve sebze yemeyince daha hızlı yaşlanacağımı, sağlığımı kaybedeceğimi, karbonhidratlar olmadan bu kadar uzun süre dayanamayacağımı bile bile ara verip yeniden yeniden atak yaptım. Sonuç olarak kilo veriyor, ama hızla o son rakama dönüyordum:75 kg
Artık canıma tak etmişti bu durum, dukan'dan sonuç alamıyor her seferinde "iradesizsin kızım sen, azıcık sık dişini diyerek geri dönüyor, dukan'a alternatif bir şeyler arıyordum
Bu arada karaty denemişliğim de var. Ama onda da psikolojimin zayıf olduğu bir anda yeme krizine giriyordum
Derken günlerden bir gün internette "nasıl zayıfladım" diye arama yaparken onunla tanıştım: taylan kümeli
Bir diyetisyen olduğu için başta uzak durdum. Çünkü onun da diğerleri gibi klasik tavsiyelerini kamu bilgisine açıp, asıl sırlarını danışanlarıyla paylaştığına inanıyordum. Ama o gece sabaha kadar TK sistemini okuyunca kararımı verdim ve gidip kitabını aldım.
Ve başladım.
Ben bile inanamıyorum kendime. Tam 3 hafta oldu başlayalı ve ben bir iki kez fire verdim. O da sırf merak ettiğim için, yani yemeklere saldırarak filan değil. O kadar uyumlu oldum ki yeni beslenme sistemime, rahatlıkla önüme konan harika yemeklere hayır diyebiliyor, çocuğumun tabağından kalanlara "dökülmesin!" Muamelesi yapmıyordum. Üstelik gelsin armutlar, gitsin salatalar şeklinde çok güzel ve sağlıklı besleniyordum. O kadar konsantre oldum ki bu beslenmeme gittiğimiz en şık restoranlarda bile sadece su alıp, yanımda taşıdığım salatamı yiyebildim. Çünkü o restorandaki yemeklerin tadını zaten biliyordum. Ama ellerimle hazırladığım lezzetli salatamın tadı onlardan kat be kat güzeldi. O şık yerlerde bile o tadı bulamazdım.
Unutmadan sonuçlarımı da yazayım, 72,4 ile başladığım yolculuğumda pazartesi günü 68 kiloyu gördüm. 3 haftada 4,4 kilo! Üstelik hiç sığamadığım gebelik öncesi pantolonum bugün ayağımda. Biraz sıkıyor ama önünü kapattığım anda dünyalar beim oldu. Tartı dukan'da olduğu gibi hızla inmiyor ama benim "sadece 3 ay dayanacağım, sonra geçecek" diye umduğum dukan sürecim tam 1,5 yıl sürdü.
Yukarıda detaylı anlattığım gibi defalarca bu topice girip yüzlerce sayfa okudum. Dukan yapanları takdir ediyorum benim gösteremediğim iradeyi gösteriyorlar. Benim sözün ben gibi dukan la platonik aşk yaşayanlara. Sadece dışarıdan okuyup bu işi araştıranlar varsa buraya küçücük bir not da ben ekleyeyim istedim.
Sizlere kısaca şimdiki sistemimi de açıklamak istiyorum.
* kendinizi sürekli tok hissediyorsunuz, o sebepten de hiç bir yemek gözünüzde büyümüyor.
* bu beslenme tarzı sayesinde hem kilo verme, hem tok kalma, hem de kan şekeri istikrarını bir arada yaşıyorsunuz. TK'nın verdiği küçük ipuçları bu işin sırrıymış. Örneğin meyveleri kefir ile yediriyor. Böylece kan şekeri aiden fırlamıyor, kefir ile bağırsaklarınıza can geliyor, üzerine serptiğiniz tarçın ile tokluğunuz harekete geçiyor. Tarçın meyve kefir üçlüsünün fonksiyonlarından ben sadece bu kadarını biliyorum. Kimbilir daha ne gibi faydası vardır.
* beden enerjiniz düşmüyor. Ben gibi küçük çocuğu olanların bir hayli ihtiyacı var, gece uykusuzluk gündüz çocuk ev bakımı insanı perişan ediyor.
* zihin kapasiteniz düşmüyor. Dukan da yaşadığım en önemli sorun işimin zihnen de enerji istemesi. Yani sınav döneminde olanlar ya da kafa işi yapanların," şu dönemi atlatayım yazın/kışın/... Ay sonra diyete başlarım" demesine gerek yok, benim zihin fonksiyonlarım aksine daha da arttı.
* kabızlık kesinlikle yaşamıyorsunuz. Her gün düzenli olarak dışarı çıkarsınız.
* emzirme döneminde olanlar: rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Ben çok üzüldüm daha önce tanışamadığıma. Çünkü bu şekilde çok daha zengin besleniyorum. Ne kuru baklagiller, ne mineraller eksik kalıyor.
* veee en önemlisi: gayet güzel kilo veriyorsunuz. Dukan'ın vaadettiği 3 haftada 6-7 kilo yerine burda verdiğim 4,4 kiloyu tercih ediyorum. (Belirteyim spor yapmıyorum) Çünkü işim en fazla bir aydaha fazla sürer. Ama geri alma riskim yok, böbrek fonksiyonlarımı bozma riskim yok, metabolizmamı mahvetme riskim yok. Karbonhidratlara geri döndüğümde iliklerime kadar karbonhidrata susamış bir bedenim yok. Karbonhidratın da kalitelisini tüketiyorum. Yani şeker gibi basit karbonhidratlardan uzak durup, asıl ihtiyacımız olan tam buğday ekmeği gibi kaliteli karbonhidrata yöneliyorum.
Şimdi "bacım iyi söylüyorsun da nasıl olacak bu iş?" dediğiniz duyar gibiyim.
Şöyle:
* gidebilenler bir diyetisyene gitsin. Diyetisyenle uyumlu olabilirseniz aslında sisteme girmiş olursunuz. Hem de sağlığınıza hangi diyet uygunsa onu uygularsınız.
* benim anlattıklarımın yol haritasını ise arama motoruna "taylan kümeli nin kızı" yazarak bulabilirsiniz. O gece benim dünyamı değiştirio sabaha kadar okutan sihirli kelimeler bunlardı. Gerisini açıklamayı doğru bulmuyorum (forum kuralları gereği)
Ben bu insanları tanımam, diyetisyeni tv'lerden izledim o kadar. Sadece bu kilo zaliminin insanı nasıl yıktığını bilen genç bir kadınım. Yüksek eğitim gördüm, sağlık konusuna takıntılıyım. Kafamın çalışması, unutkanlık yaşamamak evde enerji dolu çocuğumla oynamak, sofraya oturdum mu sadece yemekler odaklanmayıp sohbete ve mekana odaklanmak benim için çok önemli. Ee dahası emeğimin karşılığını alıyorum. 3 haftada 4,4 kilo az mı yahu?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?