Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar


Çok teşekkür ederim burasi 2015 aralikta zor bir dönemde çıktı karşıma buttrfly ve pofu size çok şey borçluyum çok dua ediyorum bakış acinizla yavaş yavaş degistim harika kitaplar int siteleri okudum sonra 6 belki 7 yıldır gerceklesmesi imkansiz dediğim projeler gerçek oldu hayallerim aslinda :) cok şükür. imajinasyonda eksiklerim var biliyorum ama birakmiyorum pozitif titreşimi yüksek kelimeleri siz soylemistiniz bununla ilgili bir site çıktı karsima onlari okumak bile enerjimi yükseltiyor eşim bile biraz değişti bi yemeği begendiginde be kadar keyifliydi dimi canim diyor
Mottolarimdan biri Albert Einstein dan: Hayat iki şekilde yaşanır Ya hiç mucize yokmuş gibi ya da herşey birer mucizeymis gibi .
Allahim hepimize ve sevdiklerimize hep mucizelerini yasatsin.
 

Harika yaaaa Ne kadar guzel yazmissiniz da icten sicacik.Cok sevindim kendi hayallerim olmus gibi.Sizlerle de ben de hayalimi gerceklestirmis oluyorum.Bir cok insanin kalbine dokunmak gibi hem de hic tanimadigim :) Projelerinizin kabul edilmesi cok guzel ama bence bir insani ozellikle koca kisininin degismesi pozitfilesmesi inanilmaz guzel.Inanin olmaz olmaz; degismez degismez denilen insanlar degisir.Cunku enerjiye karsi koymak pek mumkun degil; sevginin enerjisi ile hem de.Einsteinin bayiliyorum sozlerine aynen benim mottom da; mucizeler mucizeler gelsinler bizlere sevgiyle: )))
 
Yıldız düşüklüğüne inanır mısınız?
Auramızı yükseltmek sizce elimizde midir?

Bu aralar kafama taktım baya. Her şeyi buna bağlıyorum .

Sadece okuduklarimdan ve yorumladiklarimdan biraz düsüncemi yazayim.Auralar,cakralar,yildiz düsüklügü her biri enerjiyle,bilincalti kaliplari ile birebir ilintilidir.Bilincalti kaliplariyla ozumuzden acikcasi sevgiden ne kadar uzaklasirsak o kadar kapaniyoruz.Yildizimizin isigi sönüyor resmen.Evet elimizde; yildizimizi yukseltmek,auramizi genisletmek her biri elimizde.Burada da daha once yazmistim enerji yukselticileri ( dualar, meditasyon-mor kure,cakralari işil ısıl imajine etme, dogal taşlar,muzikler,tabiki bilincalti temizligiyle olumlamalr,en onemlisi kendimizi sevme-deger verme,...) her biri auramizi yukseltir.Baskalarinin bilincaltlari bizi yildiz gibi gorur, ışıl ışil,hayat dolu,gencecik... imajinasyonlarla istediklerinize gore duymak istediklerinizi bilincaltlarina gonderebilirsiniz kendinizin kartvizitinizi hazirlar gibi.Tabi bunlarin hepsi benim deneyimlerim,cikarim sonuclarim okuduklarimdan,ogrendiklerimden...
 
Selamlar Canlar...
Bugun cok cok ilginc bir gun,burda oglenmek olmak uzere su an.Sabaha karsi ruyamda arabayla gidiyordum,ama araba otomatik bir sekilde kendi kendine gidiyor.Ben de arkada uyuyorum,inanilmaz uykum var.Bir ara gozumu aciyorum harika bir sey bu diyorum isiklarda duruyor filan kenardan kenardan gidiyor.Esime anlatiyorum,arabadan indikten sonra.Sen hic biliyor muydun; araba kendi kendine gidiyor diye.Neyse uyandim kahvalti filan kizimi okula birakacam, dar bir yerde arka arkaya giderken birden refleksi yakalayamayip fazla basip lambanin diregine gecirdim;arka taraf baya bir haşat oldu.Dun de sevgili esim araba uzerine o kadar cok konustu ki anlatamam.Yok yakin zamanda satacaz ,fazla kirletmeyelim.Dedim ki bak bu kitlik bilinci lutfen genis dusun derken uzerine boyle bir olay : )))) Neyse cok sukur...
Sonra bugun o kadar es zamanlilik hasadim ki 08.08 09.09 10.10 11.11 bu dakikalari hep gordum.Sonra tam yine yazimi yazarken tam Ya Azim yazarken daha once yazdigim Ya Azimin uzerine denk geldigini farkettim sonradan. Kova hatunu hani diyordun ya es zamanlilik diye.Aynen bunla ilgili yazi da okudum ama kopyalayamadim.Bunlarda aynen oyle es zamanlilik ornekleri iste :)
Enerjiler cok yukseldi evrenin; her sey cok hizli bir sekilde enerjiye gore karsilik buluyor anlamina geliyormus :)
 
Çok geçmiş olsun...bende dün gece rüyamda kaza yaptım motorlu bisikletle :)
Bildiğin bisiklet yahu motoru vardı...yalnız freni ve gazı aynı düğmedeydi o yüzden başa çıkamadım ve bisiklet uçuruma uçtu kendimi son anda kurtardım....birde 2 .bir rüya gördüm ki...anlatılmaz yaşanır

Rüyamda bu enerji işleri ile uğraşan bir adamla tanışıyorum ayaküstü beni hipnotize edip ta ana rahmine kadar götürüyor...
Evet bildiğiniz kendimi 6-7 aylık anne karnında görüyorum..o nasıl bir rahatlık nasıl bir özgürlük anlatamam...ama rüyamda o an hipnotize olduğumu da biliyorum ve bir yandan dehşet korkuyorum...kendimi kaptırmamaya çalışıyorum...o adam da uyarıyor o esnada fazla salma kendini diye
Ve kendimde birden ana rahminde kanlı görüyorum yüzümü...inanılmaz korkuyorum ve hipnozdan çıkmak istiyorum o an ve çıkıyorum da...
Hayatımda gördüğüm en ilginç.3.rüyam..


Yukarda bir üye yıldız düşüklüğü ve bilimum negatif enerjilerden bahsetti...geçen gün bunların şükürsüzlükten meydana gelindiğini öğrendim
 
Tesekkur ederim canim...Seninki de cok ilginc bir ruya ama kesinlikle bir anlami olmali.Gunes tutulmasi ay tutulmasi... derken astroloji baya bir yogun.Acaba bunlarla ilgili bir isaret mi derken yine sesszi bir animda icime dondum.Ve sanirim bana verilen mesaji anladim.Cunku icimde taaa eskilerden kokenli bir sucluluk hissi uyandi.Her ne oluyorsa benim sucummus gibi...O hisse uyandim sanki.Su ara gecmise yonelik kendimi affetme ve sucluluk hislerine olumlama yapma karari aldim.Salmam gerekiyor kesinlikle.Istersen sen de anne rahmini düsünerek olumlama yapabilirsin.Belki de tatlim annenin hamileligi sirasinda hissettikleri ruhunu cok etkiledi ve o zamanlardan kalma temizlemen gereken sana ait olmayan kaliplar var.Bence sana da isaretti tatlim,tabi yine sen bilirsin

Beni cok cok cok etkileyen ruyami ilkokulu yeni bitirmisken gordum Peygamber Efendimiz ruyamdi.Tum ortadogu gulluk gulistanlik ortada savas yokken gormustum ben su anki hallerini....Ruyamin devreye girecegi gunu iple cekiyorum umutla sevgiyle
 

Çok geçmiş olsun canım.
Yaa çok tatlı anlatmissin kazayı bile.
Ohh çok şükür kii daha büyük bir şey olmamış...

Kelebek bende uxun zamandır hep görüyorum rakamları çok hoşuma gidiyor artık bide sanki rakamlar beni çağırıyor gibj olmaya başladı.
Görmem için birden teli elime alıyorum rakamlar karşımda
 
 
Beni cok cok cok etkileyen ruyami ilkokulu yeni bitirmisken gordum Peygamber Efendimiz ruyamdi.Tum ortadogu gulluk gulistanlik ortada savas yokken gormustum ben su anki hallerini....Ruyamin devreye girecegi gunu iple cekiyorum umutla sevgiyle

Şu kısım beni çok etkiledi.
Güzel şeyler olacak inanıyorum.
Artık sadece beşerî isteğim için ettiğim duâm yok..
Her gece bütün dünya için mazlumlar için duâ ediyorum.
Rabbim merhamet rahmet şifa dagitsin diliyorum inanıyorum da güzel ve Hayırlı günler yaşatacak...
Senin yazın umut oldu görünce doğru hissediyorum demii güzellikler çok yakında.
 
Çok da istenen bir çocuk değildim doğrusu...
Dün gece bir çeşit meditasyon yapmayı planlamıştım bu konuyla ilgili...bebek benin yüzünde ki kanı silip sarılacaktım ama uyuya kalmıştım :)
Peki bu ana rahmi konusunda nasıl bir olumlama yapabilirim günlük?

Türkiye konusunda ki rüyan anladığım kadarıyla daha fazla şey içeriyor...olacakları biliyorsun gibi...yanılıyormuyum?:)
 

Her isteğim olsa ne olacak dünya benim olsa ne yazar diye düşünen,daha dilemeden dileğini egonun korkuttuğu insanlar var.Halbuki öyle mi;şükür sevgi... yasalarıyla kuantuma uygun yapılan istekler kabul edildiğinde insan sadece dileklerine kavuşmuyor ki bence öze de kavuşuyor.Artık sadece kendi için değil ülkesi için değil dünya için dilemeye başlıyor; aynen dilediğin gibi canım.Sanıyorlar ki hepsi kabul olunca insan kendini güçlerin efendisi gibi filan hissedecek...Asla! Hatta öyle bir konuma geliniyor ki uçan kuştan yerdeki böcekten insan sorumluluk hissediyor aman incitmeyeyim diyorsunuz.Canlı cansız farketmez gözünüzde değerleri artıyor.Cünkü hiçbir şeyi Rabb tesadüf eseri yanınıza koymuyor,biliyorsunuz artık.Neye şükredeceğinize şaşırıyorsunuz "an" ı yaşayabilmek adına.Cünkü artık biliyorsunuz bütün cevaplar işte o "an" da gizli.Zaman,mekan kavramı değişiyor artık.
Hiç küçümsemeyelim kendimizi,dileyelim Rabbim sınırsız kaynağından herşey sınırsız zaten.İnanıyorum ve istiyorum Rabbim o cıvıl cıvıl günleri nasip etsin.
 

"Hiçbir birey anne karnına, egolara sahip olarak gelmez. Bu yüzden daha anne karnında başlar tanışıklığımız, sevgisizlikten doğan korkularla, yani egolarla.
Çoğunlukla, ilk, bebeğini dünyaya getirmeye hazırlanan bir anne adayı, kendine olan sevgisinden ödün vermeye başlar. Vücudu değişir, hareketleri kısıtlanır, kendini güzel bulmamaya yani artık aynaya baktığı zaman kendini sevmemeye başlar. Bu sevgisizlik içinde kendine olan güvenini kaybeder ve türlü korkular üretmeye başlar. “Ben bu bebeğe nasıl bakacağım, ya sakat doğarsa, ay niye bugün kıpırdamadı bir sorun mu var, ya düşük yaparsam, ya doğuramazsam, ya eşim artık beğenmezse” gibi düşüncelerden oluşan korkularla, huzursuz geçecek bir hamileliğin temelleri atılmış olur. Bu hamilelik döneminin ilk aylarında, zaten geldiği yeri anlama ve alışma telaşında olan bebeğin karmaşık duygularına, bir de annenin, mutsuz ruh hali eklenince, bebek tümüyle rahatsız olur ve bunu da annesini rahatsız ederek göstermeye başlar.
Anne adayı ise, bebek tarafından verilen bu tepkileri fiziksel problemler olarak hisseder. Anne tüm duygu yoğunluklarını tek başına yaşadığını düşünürken, aslında onunla beraber yol alan, her yiyip içtiğinden olduğu kadar her yaşadığı duygudan da beslenen bebek, tüm bunlardan etkilenir ve anneye sinyaller göndermeye başlar. Anne, ne kadar bu sinyalleri algılayamazsa, bebeğin bu dünya da kalma isteği de aynı oranda azalır. İşte ilk korkular bu devrede oluşur çünkü bebek, annenin mutsuzluğunun kendisinden kaynaklandığını düşünerek, anneyi üzüyor olmaktan korkmaya başlar. Bu da bebekte geldiği yere geri dönme isteği uyandırır ve sağlıksal olarak zayıflar ve bundan doğal olarak etkilenen anne adayı, sorunlar yaşamaya başlar. Ben tüm hamileliği boyunca, karın ağrıları, kramplar, kusmalar, yaşayan hatta doğuma kadar ki olan tüm zamanını hiç hareket etmeden yatarak geçirmek zorunda olan birçok anne adayı tanıdım. Eğer ki anne; bu bebeği tam anlamıyla kabul eder ve o nu hayatına müdahale etme potansiyeli olan bir varlık olarak görmeyi bırakırsa, bebek rahatlar, sevildiğini hisseder ve hayata sıkı sıkı tutunduğu için bu korkusunu atlatır ve anneyi de rahat bırakır.
Zaman ilerledikçe, anneyi olduğu kadar çevresindeki tüm olan biteni ve hatta konuşulanları bile iyice anlamaya başlayan anne karnındaki bebek, annenin hangi durumlardan iyi ya da kötü etkilendiğini, bu durumların ne olduğunu ve annenin bunlara nasıl bir tepki verdiğini ezberler. Fiziksel olarak gelişen bebek, duygularını da oluşturmaya başladığından, annenin tüm mutlu ve mutsuz olduğu durumları kendine mal etmeye, yani, bunu kendine bir yaşam biçimi olarak seçmeye başlar ve bunu kaydeder. Dolayısıyla, ne zaman aynı tip bir olayla karşılaşsa, otomatik olarak öğrendikleri devreye girer, bunları kendi yaşıyormuş gibi algılamaya ve anneden bağımsız olarak, kendine has tepkiler vermeye başlar.
Örneğin; eğer ki bir anne adayının düşük yapma gibi bir korkusu varsa ve başına gelen her olayda bebeğini kaybetme korkusu yaşıyorsa, bebek bunu kaydeder, saklar ve anne adayının başına gelen en ufak bir kazada kendisi düşme korkusu yani ölüm korkusu yaşamaya başlar. İşte bu kaydettiği korkuyla hayata merhaba der ve eğer bunun farkına varmazsa, hayatı boyunca kaza geçirme ya da ölme korkusuyla yaşar. Bir başka örnek daha. Eğer ki anne adayı, hamileliği boyunca kendisiyle yüksek sesle konuşulmasına tepki veriyor ve bundan hoşlanmıyorsa, hatta bundan korkuyorsa; bunu algılayan bebek, duyduğu her yüksek sesten etkilenmeye yani korkmaya başlıyor, bunu kaydediyor ve bu korkuyla dünyaya merhaba diyor. Yine bu bunun farkına varmazsa, kendisiyle yüksek sesle konuşulmasından hoşlanmıyor, biri yüksek sesle konuştuğu zaman da korkup, bir kenara siniyor. Çünkü tüm bunları anne karnındayken öğrendi, kaydetti, kendine mal etti ve yaşamaya başladı.
Anne karnında öğrenilen tüm duygular gelecekteki yaşam kalitemizi belirleyen ana kıstaslardır. Sevgisizlikten doğan korkular başka korkuları da kendine çeker ve yeni korkular oluşturur. Anne adaylarının öğrettiği tüm korkular, bilinçsizce, çocuğuna aktardıklarıdır. Serinin ikinci bölümünde ise, doğumdan sonraki yaşantımızda bize bilinçli olarak öğretilmiş olan egoları paylaşacağız.
Hepimizin yolu sevgiyle açık olsun."
Yazar: Burcu Akar
Kaynak: http://www.indigodergisi.com/burcu_20.

Böyle bir şey yazacaktım kendimce ama çok cok daha güzelini yazmışlar.Anne karnındaki halini düşünüp hoponopono yapabilirsin canım özellikle anneni düşünerek.Cünkü annenin hislerini kendine suçluluk duygusu olarak almış olabilirsin.Hemen bir örnek verecem; eşim de ben de üçüncü ve son çocuklarız.Eşim çok gelmesi istenilen kız yerine erkek olarak doğmuş, ben de hiç kafada olmayan hatta fazla gelen son çocuğum :) Her ikimize bu hisler daha anne karnında geçmiş olmalıki özellikle üniversite döneminde varlığımızı hissettirmemek için elimizden geleni yaptık.Tabiki evlenirken de aynı şekilde.Hele bir de onları hep memnun etme isteğimiz yok mu ama artık anlıyorum hep bunlar anne karnından kalma suçluluk hisleri : )))) Şaka gibi ama bence bunlar gerçekler.İlk çocukların yani abla ve abimizin tam tersi şekilde hala biz sizin çocuğunuz yapmak zorundasınız halleri bu tezimi haklı çıkartır derecede : )))) Bence tatlım üzerine git sen bu işaretin,ordan sana güzel şeyler çıkar gibi özgürlük gibi zincirlerinden.

Rüyam için inşallah inşallah gördüğüm güzelliği Rabbim nasip eder de yaşarız hep beraber :)
 

Aynen canım aynen. Bu duyguyu hissetmek çok güzel o kadar sansliyim kii hergün her an şükrediyorum.
Hanii kelimeler yetersiz kalıyor Yaradana yakın olmak Onun yuceligini bilmek teslim olmak.
Sınırsız gücü var bize sadece düşen Ondan istemek dilemek.
Hiç kimseyi boş cevirmez kii işte buna inanmak.
Ahhh içim kaynayan bir volkan ama yazıya dökmek zor.
Bizlere nasip etti Çok şükür.
İsteyen dileyen herkese de nasip etsin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…