- 18 Şubat 2010
- 16.395
- 20.123
- 923
yazını okuyunca hatırladdıımm, benim de bir dilek kutum varrr
Ben de gizli gizli takip ediyor ve seviyorum bu sayfayı. Benim de dilek/istek sipariş ajandam varbebeğim var ve hamileyim o yüzden çok olumlama ve diğer egzersizlere zaman bulamıyorum ama ben de siparişlerimi yazıyor ve unutuyorum sonra ara ara açıp teslimatlara tik koyuyorum.
Gün içinde aklıma ne gelirse madde madde yazıyorum.
İçlerinde maddi değeri yüksek şeyler de var, manevi değeri yüksek şeyler de var. Gerçekleştikçe şükrediyor ve çok şaşırıyorum kimi zaman.
Aylar önce penguenlere çok düşkün kızım için penguen oyuncak istemiştim. Aynı hafta içinde bir avmde yürüyen 2 metre boyunda bir sürü penguen maskotlarını görmekonlara dokunan, onlarla eğlenen kızımın mutluluğu ...
Bir kahveciden kahve içip ayaklarımı uzatsam dediğimin ertesi günü kahveci önünde bebek etkinliğinin denk gelmesi, kızımı oturtturup kahvemi alıp keyifle izlemem
Sırf denemek için bu hafta 250 lira kazandım yazıp uzun zamandır satışta olan ve benim unuttuğum bir kaç parça eşyamın satılıp hesabıma 255 lira geçmesi
Yeni çıkan bir telefona sahibim, çok mutluyum vs yazmam ve maddi olarak elimizin bol olmadığı bir zamanda eşimin sürpriz olarak o ay bana o telefonu alması...
Gibi gibi...
Gün içinde kalkar kalkmaz genelde sahip olduklarımı aklımdan geçirip şükrediyorum, dua ediyorum, bu mutlulukla güne başlıyorum. Kahve içerken de şu şu olsa ne mutlu olurum ya da kızım/ eşim/ dostum ne mutlu olur diye hayal ediyorum, o mutluluğu hissedip bunları not ediyorum. Sonra da ara ara eski maddelere bakıp gerçekleşenler için şükredip yeni maddeler ekleyerek pozitif düşünmeye ve şükretmeye devam ediyorum.
aslında hem istediğin de yaparsın hem de yaparken dikkat etmelisin düşüncesindeyim..Tulelutçum, bu Esma konusu biraz karışık:) bu konuda farklı düşünceler var. Bazısı her zaman her koşulda insan rabbini dilediği gibi zikredebilir görüşünde. Bazısı da (genelde ehli tasavvuf) bu esmaların çok tesirli birer ilaç hükmünde olup nasıl ki bir ilacı doktor kontrolü olmadan kafana göre alamazsın bu zikirleri de öyle kafana göre çekemezsin görüşünde. Sanırım bize düşen kalbimiz hangisinde mutmainse onu uygulamak. Zaten aksi mümkün değil, aklına ve kalbine yatmayan bir şeyi kim ne derse desin samimi olarak uygulayamazsın.
Merak ettiğim bişey var.şimdi biz evrene istek gönderme imajinasyon diyoruz.özellikle üzerine uğraştığımız bi konu var.istiyoruz ama istediğimizin bizim için hayırlı olduğunu nerden biliyoruz.isteklerimizi tarif eder dua eder imajine ederken ilahi güç bizi yönlendiriyormu yoksa biz ilahi planımızda yada rastgele olacak seçeneklerden farklı seçimlerdemi bulunuyoruz.yani bazen diyorum yaptığımız seçimler isteklerimiz bizim için doğrumu veya kaderimizde zaten bumu vardı veya Allah bizim için daha iyisinimi verecek.çünkü ettiğimiz dualara bile dikkat etmek gerekiyormuş
Merak ettiğim bişey var.şimdi biz evrene istek gönderme imajinasyon diyoruz.özellikle üzerine uğraştığımız bi konu var.istiyoruz ama istediğimizin bizim için hayırlı olduğunu nerden biliyoruz.isteklerimizi tarif eder dua eder imajine ederken ilahi güç bizi yönlendiriyormu yoksa biz ilahi planımızda yada rastgele olacak seçeneklerden farklı seçimlerdemi bulunuyoruz.yani bazen diyorum yaptığımız seçimler isteklerimiz bizim için doğrumu veya kaderimizde zaten bumu vardı veya Allah bizim için daha iyisinimi verecek.çünkü ettiğimiz dualara bile dikkat etmek gerekiyormuş
Çok teşekkür ederim cevabın için.bildiğim kadarıyla küçük bir bebeğinin olmasına rağmen sorularımıza ayrıntılı özenli ve samimi cevaplar veriyorsun Allah razı olsun.ben Allahın sevgili kulu olduğuma inanırım hep.bi şekilde işlerim hep yolunda gider diye düşünürüm, tabi bu çekim yasası işlerini hiç bilmeden olan bişey sonra değil yani.çekim yasasıyla ilgili bilgilendikten sonra bu sayede uzun süre olduramadigim bi işimi gerçekleştirdim.şükür dua imajine resmetme hepsini yaptım.işte şöyle şu kadar şu şekil dedim.bu tercihin bi kısmında çevre faktörlerlerinden etkilendigimi fark ettim.neyse oldu cok şükür ama sonra bende keşke şu türlü isteseydim gibi bişey oluştu yani istegimden hafif pişmanlık galiba isterken çevrede bikaç kişinin telkinleri den falan etkilendim dedim.belki böyle yonlendirildim böylesi hayırlı diye düşünüyorum bazende acaba ben gidişatı değiştirdim de asıl istediğim türlüsü doğal akıştamıydı.yani benim için planlananla benim kararım aynımıydı(yönlendirildim)veya benmi gidişatı değiştirdim gibi sorular sorarken buldum kendimi.Kuantumda ya da çekim yasasında bence en önemli kural isteklerimize ve en önemlisi her türlü ilahi plana güvenmek.Herhangi bir şüphe varsa düşük enerji içeriyor demektir,isteğimizi bizden uzaklaştırır.İster isteğimizle olsun ya da olmasın yaşadığımızher şeyin bizim için en iyisi olduğuna güvenmek ve inanmak en önemli kalıbımız olmalı,çünkü biz kalıplarımıza göre çekim yapıyoruz.Evrenin sonsuz sınırsız ihtimalleriyle biz insan aklımızla evet bu bizim için iyiymiş ya da kötüymüş diye değerlendirmemiz çok garip.İlla bir şey dilemenize gerek yok, her zamanki günlük bir olayı düşünün.İşinize gitmek için her gün gittiğiniz durağa değil de bir başka durağa gittiniz.O gün önemli bir işiniz var ve çantanızda o önemli işinizle ilgili evrak da.Çantanız durakta beklerken biri geldi ve çaldı.Evrak da gitti,o çok önemli işiniz de gitti.Daha sonraki olaylarla işinizden de oldunuz.Sadece gün içindeki küçük bir seçiminiz bile hayatınızı etkileyebildi.Bu olaydan sonraya bakalım, olumsuz bir kişisiniz.Bahtsız bir insan olduğunuza karar verdiniz,o kadar ihtimalden kendinizi sadece bu işe kilitlemiştiniz ve sonuç bu oldu.İşle ilgili müthiş bir kıtlığa soktunuz kendinizi ve tabiki kıt enerjideki işler sizi buldu hep.Ya da hayata her ne olursa olsun güvenen vardır bunda bir hayır diyen bir insan olun.Bu çok güzel bir enerjidir işte.Sizden aldığını fazlasıyla size sunacaktır, çünkü orda güven var kayıplara rağmen.Karşına öyle güzel iş fırsatı çıkar ki işinden olduğuna dua edeceksindir resmen :)
Hayat frekanslarımızdan ibarettir.Diyelim bir şeyi istiyoruz ama içimizden şüpheler geçiyor kendimizi ona layık görmüyoruzdur mesela o yüzden egomuz bizimle oynamaya korkutmaya başlar,belki de o sana göre hayırlı değildir diye.Zengin olursak belki de eşimin huyu değişecek hatta ben de değişecem filan ... diye uydurmalar yapacak mesela :) Tabi bunların hepsi düşük enerjidir,frekanslıdır.haliyle bize coşku mutluluk vermeyecek isteğimizden de uzaklaşacaz.Zamanla kaybolup gidecek zaten.
Çok fazla örnek var bunlarla ilgi önceki sayfalarda.Okumanızı tavsiye ederim.
hayata her ne olursa olsun güvenen vardır bunda bir hayır diyen bir insan olun.Bu çok güzel bir enerjidir işte.Sizden aldığını fazlasıyla size sunacaktır, çünkü orda güven var kayıplara rağmen.
Kuantumda ya da çekim yasasında bence en önemli kural isteklerimize ve en önemlisi her türlü ilahi plana güvenmek.Herhangi bir şüphe varsa düşük enerji içeriyor demektir,isteğimizi bizden uzaklaştırır.İster isteğimizle olsun ya da olmasın yaşadığımızher şeyin bizim için en iyisi olduğuna güvenmek ve inanmak en önemli kalıbımız olmalı,çünkü biz kalıplarımıza göre çekim yapıyoruz.Evrenin sonsuz sınırsız ihtimalleriyle biz insan aklımızla evet bu bizim için iyiymiş ya da kötüymüş diye değerlendirmemiz çok garip.İlla bir şey dilemenize gerek yok, her zamanki günlük bir olayı düşünün.İşinize gitmek için her gün gittiğiniz durağa değil de bir başka durağa gittiniz.O gün önemli bir işiniz var ve çantanızda o önemli işinizle ilgili evrak da.Çantanız durakta beklerken biri geldi ve çaldı.Evrak da gitti,o çok önemli işiniz de gitti.Daha sonraki olaylarla işinizden de oldunuz.Sadece gün içindeki küçük bir seçiminiz bile hayatınızı etkileyebildi.Bu olaydan sonraya bakalım, olumsuz bir kişisiniz.Bahtsız bir insan olduğunuza karar verdiniz,o kadar ihtimalden kendinizi sadece bu işe kilitlemiştiniz ve sonuç bu oldu.İşle ilgili müthiş bir kıtlığa soktunuz kendinizi ve tabiki kıt enerjideki işler sizi buldu hep.Ya da hayata her ne olursa olsun güvenen vardır bunda bir hayır diyen bir insan olun.Bu çok güzel bir enerjidir işte.Sizden aldığını fazlasıyla size sunacaktır, çünkü orda güven var kayıplara rağmen.Karşına öyle güzel iş fırsatı çıkar ki işinden olduğuna dua edeceksindir resmen :)
Hayat frekanslarımızdan ibarettir.Diyelim bir şeyi istiyoruz ama içimizden şüpheler geçiyor kendimizi ona layık görmüyoruzdur mesela o yüzden egomuz bizimle oynamaya korkutmaya başlar,belki de o sana göre hayırlı değildir diye.Zengin olursak belki de eşimin huyu değişecek hatta ben de değişecem filan ... diye uydurmalar yapacak mesela :) Tabi bunların hepsi düşük enerjidir,frekanslıdır.haliyle bize coşku mutluluk vermeyecek isteğimizden de uzaklaşacaz.Zamanla kaybolup gidecek zaten.
Çok fazla örnek var bunlarla ilgi önceki sayfalarda.Okumanızı tavsiye ederim.
Çok güzelpaylaşımlarda bulunmuşsun.Emeğine sağlık.Geçmiş sayfalarıda okuyacağım.Bu yaklaşım insanın hayat kalitesini de yükseltiyor.Bakış ve yaşam şeklin değişiyor. Nefsin ve egonun sesini ayırt etmeye başlıyorsun.Neden bunlar başıma geldi,bana neden bunu söylediler,yaptılar demeyi bırakıp;kendindeki arızaları bulup şifalandırmaya çalışıyorsun.İnsanlarla uğraşmayıp,kendini yeniliyorsun.Enerjilere ve frekanslara inanıyorum.Çok güzel ve yararlı topik olmuş.Herkese şifa olsun inşallah.Bir de imajinasyonlardan dolayı gerçekleşmesinin en önemli sebebi duygulardır.Düşüncelerimizle değil de duygularımızla çekeriz.İmajinasyonlarımızda coşku yaratırız,mutluluk yaratırız onları yaşarız.İçimizde şükür hissi vardır iyiki de olmuş deriz.İmajinasyon gerçekleştiğinde içimiz pırpır olur evet aynı imajinasyonumdaki gibiyim deriz şükürler içerisindeyiz.İçimizden hiç keşke demeyiz, şüphenyoktur tertemizdir.Eğer bir başka duygu oluşursa coşkuyu değil de korkuyu seçmişiz demektir, imajinasyonumuzla alakası yoktur.
O yüzden imajinasyonların olmazsa olması şükür hissidir.İyiki de olmuş iyiki de hissini hissetmeliyiz.O muhteşem frekansı yaşamadan yaşamalıyızBizler muhteşem mıknatıslarız,bizler başlı başına muhteşemiz her türlü frekansımızla
Bu forumu sevmemin en önemli nedenlerinden birisi; birbirini tanımayan insanların, ayrı ayrı yollardan giderek aynı sonuca varmaları.
1. örnek: Forumda bir arkadaş kiraz örneği vermiş, aklına kirazı getirdikten 2 gün sonra bir şekilde karşısına kiraz çıkmış.
Ben de benzer sayısız örnekle karşılaştım. İşime yaramayacak bir sürü isteğim akıl almaz bir hızla tezahür etti. Ben son ana kadar bu olayları "tesadüf" diye adlandırdım. Ben de çözüme ulaşana kadar kendime hep sorup durdum, neden bu yasa bir işime yaramayacak basit konularda işliyor diye...
Cevabı şu; basit konulardaki düşüncelerimiz "ya olmazsa" endişesini barındırmıyor. Önemsemediğimiz için içinde şüphe de yok.
2. örnek: Bir başka topicte bir arkadaş iş başvurularına gittiğini olmadığını ama aynı başvuruya başka arkadaşlarını yönlendirdiğinde olduğunu yazmış.
Ben de aradaki farkı bulana kadar çok kafa patlatmıştım ama cevap yine aynı. Kimin için ne dilersem oluyordu, ben hariçCevap çok benzer: Biraz bencilce gelebilir ama, iyiliğini istediğiniz birisi size ne kadar yakın olursa olsun, o SİZ olmadığını için, OLMAZSA ihtimali sizi çok tedirgin etmiyor ve hatta aklınıza bile gelmiyor.
Bir ipucu da isteme konusunda; istemek kısmında dünyada problemi olan birisi olacağını sanmıyorum, herkes birşeyler istiyor. Benim farkettiğim en önemli sorun içimizdeki engeller. En iyisi ve istenileni bu engelleri, kuruntuyu, karamsarlığı tamamen ortadan kaldırmak ama kaldıramayanlar için de bir önerim var
Karamsarlıktan faydalanmak: Saçma gelebilir ama ben engelleyemediğim kuruntularımdan faydalanmayı öğrendim. Şunu farkettim ki beyin aslında kolayca kandırılabiliyor.en karamsar bilinçaltı bile geriye dönük endişelenmeyi beceremiyor
Birisi yaşanmış 2 örnekle anlatayım.
İlk örnek diyelim ki Eminönü'ndeki bir arkadaşınızın Beşiktaş'a gelmesini istiyorsunuz. Onun Eminönü'nden Beşiktaş'a doğru yola çıkmasına yoğunlaştığınızda hemen karamsar önyargılar devreye girip "Ya yola çıkmazsa" ihtimaline sarılıyor.
Madem sorunlu bilinçaltı hemen her olayda kötü düşünmeyi seviyorsa, neden ona bu aşamada bir tuzak hazırlamıyoruz? Şöyle ki; ben bu aşamada diyorum ki, "bu adam kesin Kabataş trafiğine takılacak ve saatlerce gecikecek". Eminönü'nden yola çıkmaması sadece bir ihtimalken, Kabataş'ta "Kesin trafiğe takılması" ihtimali karamsar bilinçaltıma cazip geliyor ve hemen bu zokayı yutuyor. Arkadaşımın Kabataş'ta trafiğe yakalanması için, Eminönü'nden çıkmış olmasını söylememe gerek yok. Kabataş'a yoğunlaşarak Eminönü'nden çıkışı çoktan olmuş gibi yutturuyorum(Çekim yasasının en önemli şartlarından birisi, olmuş gibi yaşama) Zaten olmuş bir olay için endişelenmek aklımın ucundan bile geçmiyor ) Hem "oldu"yu yutturduk, hem de şüphe yok
Gelelim 2. örneğe, bu örnek yeni yaşanmış, benim hayatımdan ve sanırım diğerine oranla çok daha anlaşılır olacak. 2 ayrı şirkete iş yapmak istiyordum. İkisine de başvurdum ve başvurur başvurmaz içimdeki korku ve Bilinçaltı mekanizması harekete geçti. Ya olmazsa, ya geç cevap verirlerse, ya cevap vermezlerse, ya, ya , ya... Ben de endişeyi seven bilinçaltıma seveceği türden bir yem attım. Ya 2 şirket birden evet cevabı verirse ne olacak? Kötü ihtimale meyilli olan biliçaltım bu yemi de yuttu ve başladım büyütmeye, ikisinden birisini seçmek zorunda kalacağım ve diğeri bir daha benimle çalışmak istemeyecek, reddetmek zorunda kaldığım şirket madem iş yapmayacaktık neden bize proje sundun diye hesap soracak, olacak da olacak... Dikkat ederseniz benim sunduğum kötü senaryoların hepsi şirketlerden en az birisi ile iş yapmayı kapsıyor. Bir hafta kadar sonra, yani bu hafta şirketlerden birisin beni aradı ve anlaştık. Eminim diğeri de aramak üzeredir, eli kulağında
Sözün özü eğer alt beyin felaket senaryosu istiyorsa lütfen onu siz yazın o kendi bulmasın. Yazarken de gerçekleşmesi halinde size ciddi bir zarar gelmeyecek şeyler hayal edin. Bir şirkette işe başlamak isteyen, şirketten kovulunca ne yapacağını düşünmesin meselaGörüşmeye gittiğinizde gördüğünüz bir şirket çalışanıyla iyi anlaşamayacağınızı ve gerginliklerinizi ya da durmaksızın çalışıp çok yorulacağınızı düşünebilirsiniz.
Yukarıda söylediğim şeyi tekrar etmek istiyorum arkadaşlar, en güzel ve makbul olanı bilinçaltındaki yanlış yargıları bulup ayıklamak, benim önerdiğim bu yöntem onu beceremeyenler için.
Çekim yasası hakkında tam 10 tane kitap okudum. Ama keşke son okuduğum kitap ilk okuduğum olsaydı, diğerlerine gerek kalmazdı. Foruma yeni üye olduğum için kurallardan emin değilim eğer yazarı yabancı olan bu kitabın ismini yazmam yasak değilse seve seve tavsiye ederim ve bu yasanın çalıştığına kutsal saydığım herşey üzerine yemin ederim. Neyi istersem o oluyor, hatta bazıları "Bu kadar çabuk mu?" dedirtecek bir hızlaLütfen tereddütsüz inanın...
Kızlar ben bunu başka bir forumda gördüm ordan alıntıladım.. Ne diyorsunuz? Sonuç verir mi dersiniz?
Ben evlilik için uygulamak istiyorum ama bana zarar vermeyecek bu arada bunu uygulamama yarayacak bir "bahane" de bulamadım... Güzel yorum ve fikirlerinizi bekliyorum :)
kızlar evleneceğim erkeğin bana doğru gelmesiyle ilgili şüphe duymamak amacıyla o kişi ile ilgili bana zarar vermeyecek ama olmasa iyi olur diyebileceğim özellik ne olabilir?? Burda benim amacım "" evleniyorum ama keşke bu kadar titiz bir erkek olmasa"" tarzı bana zarar vermeyecek bir şey bulmak...
Ne olabilir??? Fikirlerinizi bekliyorum
Bu kız ne diyor diyenlerin, bir önceki sayfada paylaştığım alıntıyı okumalarını rica ediyorum.. Herşey gönlünüzce olsun... Hoşçakalın şimdilik
hicbir sey olmasa mutlu oluyoruz
Biraz gec de olsa masallah diyorum:)Kızlar paylaşım yapamasam da takip ediyorum sizleri.
Hayatımda gözlemlediğim bir kaç değişikliği yazmak istiyorum.
İş yerimle ilgili bazı sıkıntılarım vardıbuttrfly ve pofu ya özel mesajla belirtmiştim. İnsan ilişkilerime güvenmeme rağmen iş yerimde sebepsiz nedenini bilmediğim gerginlikler yaşıyordum insanlarla.
Bu beni çok etkiliyordu.
Esmalara yoğunlaştım. Rabb'ime sonsuz inanıyorum , bana yardım edeceğinin bilinciyle okudum hep o esmaları ve zamanını bekledim.
Dün eşim; işlerin nasıl gidiyor x kişiden y kişiden hiç bahsetmiyorsun dedi.
Farkına bile varamadım kızlar. Bu durumun düzeldiğinin farkına bile varmamışım. O kadar kendi içime dönmüşüm ki sorunlara odaklanmaktan uzaklaşmışım.
Bakış açım mı değişti, yoksa onlar mı bilemiyorum.
Ama daha huzurluyum.
21 gün kuralına uymadım. Çeşitli esmalarımı hep aynı niyetle sürekli okudum. Hala okuyorum. Kendimi şımartıyorum. Pozitif olmayı öğreniyorum.
Pozitifim, mutluyum , gülümsüyorum.
Ben kendimi iyi hissedince iyiyi çekiyorum yaşamıma.
Daha da güzel olacak inanıyorum.
Hepinize kocaman sevgiler gönderiyorum.
Çok teşekkür ederim cevabın için.bildiğim kadarıyla küçük bir bebeğinin olmasına rağmen sorularımıza ayrıntılı özenli ve samimi cevaplar veriyorsun Allah razı olsun.ben Allahın sevgili kulu olduğuma inanırım hep.bi şekilde işlerim hep yolunda gider diye düşünürüm, tabi bu çekim yasası işlerini hiç bilmeden olan bişey sonra değil yani.çekim yasasıyla ilgili bilgilendikten sonra bu sayede uzun süre olduramadigim bi işimi gerçekleştirdim.şükür dua imajine resmetme hepsini yaptım.işte şöyle şu kadar şu şekil dedim.bu tercihin bi kısmında çevre faktörlerlerinden etkilendigimi fark ettim.neyse oldu cok şükür ama sonra bende keşke şu türlü isteseydim gibi bişey oluştu yani istegimden hafif pişmanlık galiba isterken çevrede bikaç kişinin telkinleri den falan etkilendim dedim.belki böyle yonlendirildim böylesi hayırlı diye düşünüyorum bazende acaba ben gidişatı değiştirdim de asıl istediğim türlüsü doğal akıştamıydı.yani benim için planlananla benim kararım aynımıydı(yönlendirildim)veya benmi gidişatı değiştirdim gibi sorular sorarken buldum kendimi.
Bugün çok enteresan bir şey oldu,bugün diyorum hala akşam henüz burda :)Okumayı çok istediğim bir kitabı tesadüfen arkadaşımda bulmuştum.Bambaşka bir kıtadayız, bir elin parmağını geçmez öyle arkadaşım.Neyse yine başka bir kitap arıyorum.Geçen ona gittim,kitaplarına baktım belki vardır dedim umut işte :) Yoktu,çok önemsemedim de.Biraz önce sosyal medyadan paylaşım yapmış,kitabım geldi diye : )))) Benim aradığım kitap şuan tam aradığım yerde.Allahım şok oldum tabi.En yakın zamanda alıyor ve okuyorum inşallah
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?